6 Temmuz 2012 Cuma

^-^ Kedili İki Kitap ^-^

^-^ Kedili İki Kitap  ^-^Kediler söz konusu olunca objektif olabilmem çoğu zaman mümkün olmuyor. O yüzden kitabın kapağındaki şirin bir kedicik bile almama yeterli olabiliyor:)




***  Üç kedisi olan yazar, kedileriyle olan ilişkilerini, kedilerine karşı sorumluluklarını ve onlara duyduğu sevgi ve hayranlığı oldukça akıcı ve samimi bir dille aktarmış. 
Kedilerinden Homeros, henüz birkaç haftalıkken geçirdiği enfeksiyon sonucu iki gözünü de kaybetmiş bir kedi. Onun yaşama azmi, gözü pekliği ve kahramanlıkları okunmaya değer. 
Kediler ile ilgili diğer paylaştığım kitaplar Mırname ve Savaşçı Kediler'i okumak isterseniz buraya lütfen:)

SEVGİ BAĞI

Sıradışı Bir Kedi Hikayesi

Yazarı: Gwen COOPER
Çeviren: Asena Balcıoğulları
Yayın Hakları: Martı Yayınları
-  1. Basım Eylül 2010
-   365 sayfa
Kitabın Orijinal Adı: Homer’s Odyssey

Kitaptan Alıntılar;

* Zihnim beni şüpheye düşürdü. Büyük güç sahibi, ne hak ne hukuk tanıyan birinin üstesinden gelmek zorunda kalırım diye, yanıma bir çanta dolusu hüküm aldım. Homeros, Odyssey

        * Hayvan Dernekleri’nin tahmini ölçümlerine göre, kabaca 38 milyon Amerikalı’nın evinde yaşayan, yaklaşık 90 milyon kedi var.

        * Vaya con dios – Tanrı yanında olsun.

         * Bir sıkıntıdan çıkış yolunu sırf sen göremiyorsun diye, bir çıkış yolu yok demek değildir.

        * Kedilerin iki takım ‘gözleri’ vardır; biri hakiki gözleri, diğeri ise bıyıkları. Kedilerin bıyıkları, geriye kalan tüm tüylerinden üç kat daha kalındır ve kökleri hepsinden daha derinlere, onların sinir uçlarına uzanır. Bıyıkları, kedilerin sürekli geribildirim duyularıdır. Bıyıkları, hava akımını tespit eder ve kedileri nesnelerin etrafında dolaşmaları için uyarır ve böylece, mobilyaların, duvarların ve diğer katı cisimlerin varlığını hissederler. Genişletilmiş bir çevresel görüş imkanı sunarlar ve neticesinde, kedilerin denge kurmasını ve boşluk içinde uyum sağlamalarını mümkün kılarlar. Kedilerin karanlıkta görebilme konusundaki ünlerinin, bir sebebi de budur.

         * Mağazalardan alınan o oyuncaklara düşkün değiller… İçinde yeni oyuncakları getirdiğim karton poşet, onlar için daha büyük maceraydı; büyük bir karton poşet demek, kusursuz bir kedi kalesi demekti. Oyuncakların faturası buruşturulup, etrafında koşturup kovalayabilecekleri mükemmel bir topa dönüştürülebilirdi.

* … İşte bu zamanlarda Homeros, taze avını eve taşıyan, küçük ve simsiyah bir kaplanı andırırdı. Her zaman bakımlı tüyleri, öylesine parlaktı ki, gölge yerine ışık saçıyorlardı. Güneş vuran bir yere uzandığında, kapkara tüyleri, kobalt gibi ışıldıyordu. Uyurken, bir heykeltıraşın siyah mermere yonttuğu bir kedi modeli gibi görünüyordu.

* Mesela, Benim solucanım nerede? Solucanımı bulanmıyorum! Diyen, çok belirgin bir miyavı vardı. Hemen ardından gelen, biraz daha uzatılmış bir miyav ise, Tamam. Solucanımı buldum. Şimdi onu benim için fırlatman lazım, demekti. Bir de gırtlaktan gelen, kısık, boğuk ve uzunca bir ciyaklaması vardı. Genelde bu sesi, eğer kendimi bir şeye kaptırmışsam; mesela bir film izliyorsam ve bir süredir onunla ilgilenmemişsem duyardım. Bu miyav açık açık, Ben sıkıldııım, derdi ve ortaya onu oyalayacak bir şey çıkarmadığım sürece de sona ermezdi.

* Işık, saniyede 186.000 mil hızla hareket eder ama bu ışık gözünüzün merceğine çarptığında, hızı üçte ikisine düşer. Eğer bu yavaşlama olmasaydı, işlevsel olarak hepimiz kör olurduk ve bulanık ışık lekelerinin aralarına serpiştirilmiş gölgelerden fazlasını ayırt edemezdik. Işığın meydana çıkardığı şeyi, beynimiz yorumlayıp, bize görüntü olarak nakletmesine imkan veren, ışığın hızındaki bu yavaşlamadır. Ama zihnimiz bundan fazlasını yapar,; bu yansımalara mantık yükler, devamlılık sağlar, üzerindeki bozukluk ve pürüzleri giderir ve görsel merkezimizde açılan, tek tük boşlukları doldurur. Gözümüzün takip edemeyeceği kadar hızlı bir objeyi, bir karaltı olarak görmemizin sebebi de budur. Aslında obje bir karaltı değildir. Karaltı sadece zihnimizin bir nizam oluşturma şeklidir; aksi takdirde zihnimizde bir karmaşa oluşacaktır.

* Kaybedecek hiçbir şeyinizin olmamasının güzel yanı, kazanabileceğiniz çok şey olabileceği anlamına gelir.

* Arada sırada, onlara satılan en ucuz kedi mamasından verirdim, çünkü benim kedilerim de, evde annelerinin pişirdiği sağlıklı yemekler varken, McDonalds yemeye hevesli çocuklar gibi, ucuz şeylerden hoşlanıyorlardı.

Yazım-basım hatasıJ

* Sf / 89 3. prg.
         Yürüyüşünde hala belirli bir paytaklık olan bu altı haftao ne lık yavru kedicik, …
 Okuduğum tarih: 5 Temmuz 2012

ARKA KAPAK –

‘Homeros'un bu akıllara durgunluk veren mücadelesi ve azmi herkesin yüreğine taht kuracak, hayata dair çok şey öğretecek.”
Dr.Louise Murray

 “Bir insan ve bir kedi arasında yaşanabilecek en dokunaklı ve yürekten sevginin portresi... Gözleri görmeyen kedi Homeros, aşılması zor güçlüklerle karşı karşıya geldiği halde hayata sımsıkı tutunuyor ve sevgi arayışı hiç bitmiyor. Cesaret, azim ve sevgiye dair büyüleyici, bir o kadar da neşeli bir ‘kedi masalı'.’
Susan Richards 

“Eğlenceli, kalpleri ısıtan ancak bir o kadar da hüzün yüklü… Hikâye boyunca Homeros okuyucuyu bitmek tükenmek bilmeyen merakı ve yaşam enerjisiyle eğlendiriyor. Ben kitabı elimden bırakamadım ve neredeyse kitabın yarısını etrafımdakilere yüksek sesle okuma ihtiyacı hissettim. Bu kitabı en az benim kadar ilgi çekici ve sürükleyici bulacağınızı garanti ederim.”
Catster

“Antik Yunan şairi Homeros gibi Gwen Cooper'ın kediciği Homeros'un da gözleri görmüyodur ancak ikisinin arasındaki tüm benzerlik bundan ibarettir. Örneğin İlyada destanının yaratıcısı Homeros'un, göbeğinin okşanmasından hoşlandığına ya da kedi Homeros'un yabancılarla anında kaynaşabilme özelliğine sahip olduğuna dair elde hiçbir kanıt yoktur. Cooper'ın hikâyesinde başrol, 3 kilo ağırlığında,4 ayaklı ve etrafındaki herkese bilgeliğiyle örnek olan bir kediye aittir. Onun hayatı, dokuz sıradan hayata bedeldir… ”
Barnes&Noble





*** Çocuk kitaplarına çok önem veririm. Eğlenceli ve çocuklara kitap okuma sevgisini aşılamak nitelikte olmalarının yanı sıra içerikleri, anlatımdaki yumuşaklık ve yazım diline dikkat ederim. 
Açıkcası bu kitabın kapağındaki şirin kedicik ve kitap içindeki çizimler dışında anlatımını pek beğenmedim. 
Örneğin zengin-fakir ayrımını iki kedinin ağzından aşağıdaki bölümde işlediği gibi kaleme alması pek hoş gelmedi bana. Çocuklara verilmek istenen mesaj böyle mi olmalı?
Burada iki kedi konuşuyor:
'Nereleri geziyormuşum ben?
'Nereleri olacak! O sosyetik yerlere gidiyormuşsun. Duydum. Hiç inkar etme.'
'Ne olmuş gitmişsem? Beni yemediler ya!'
'Merak etme, onlar seni yemez. Sen onların artıklarını yersin.'
'Yerim tabii... Neden yemeyecekmişim? Sen olsan yemez misin?'
'Yemem tabii!' diye ciğerlerinin bütün gücüyle bağırdı. Burnundan soluyordu. Oralara gitmen doğru değil. Oralarda bozuk para harcar gibi harcarlar senin gibileri. Senin yerin burası. Bu mahalle, bu sokaklar, bu insanlar... Bu viran evler, bu yıkık dökük damlar... Anlıyor musun, bu güzel insanlar...'
Sustum.


Şimdi bu bölümde işlenmek istenen sadece aidiyet duygusu, bağlılık vs. olsa tamam ama insanları kategorize etmesi bana çok yanlış geldi. Cepteki para artınca hayvan sevgisi azalıp, cepteki para azalınca hayvan sevgisi çoğalan ters orantılı bir duygu dağılımı değil ki bu!



KİRLİ BİR KEDİNİN GÜNLÜĞÜ

Yazarı: Aydoğan YAVAŞLI
Yayın Hakları: Çizmeli Kedi
-  1. Baskı -  Çizmeli Kedi, 2009 (1000 adet)
-   46 sayfa

Yazar Hakkında Bilgi= 1955, Manisa doğumlu. İlk ve orta öğrenimini doğduğu kentte tamamladı. Gökçeada Atatürk Öğretmen Okulu’ndan sonra yurdun değişik yerlerinde öğretmenlik yaptı. 1993’te kısa bir süre Almanya’nın Stuttgart kentinde Türkçe ve Türk Kültürü dersleri verdi. 2000 yılında emekli oldu.
Yavaşlı’nın ilk şiiri Türk Dili dergisinde (1977) yer aldı. Ateş Salıncağı (Gündem Yayınları) adlı ilk şiir kitabı 1986’da yayımlandı. Yayın yaşamını İzmir’de sürdüren Dönemeç dergisinin mutfağında uzun süre bulundu ve orada şiirlerinin yanı sıra denemeleri ve eleştirileri ile yer aldı. Yüzlerde… Aynalarda (Promete Yayınları, 1994) ve Arka Bağçe (Etki Yayınları, 2002), Yavaşlı’nın yayımlanan diğer şiir kitapları.
Aydoğan Yavaşlı, Talan Yorgunları’nda topladığı hikayeleriyle Çankaya Belediyesi-Damar Edebiyat Dergisi Öykü Ödülü’nü (1994) aldı. Yavaşlı’nın diğer ödülleri: TC Kültüre Bakanlığı 75. Yıl Çocuk Romanı Ödülü, MEB 1991 Yunus Emre Öykü Ödülü, Gönen Ömer Seyfettin Öykü Ödülü, 9 Eylül Çocuk Öyküleri Ödülü.
İzmir’de bazı özel televizyon kanallarında kültür ve sanat programları hazırlayıp sundu.
Mizah hikayelerini topladığı kitapları İnkılap Kitabevi’nce yayımlandı: Hayret Bi’şey Yaa!, Herıld Yani, Ne Alaka.
Yavaşlı, özellikle çocuk ve ilkgençlik edebiyatında çok sayıda kitap yazdı. Halen İzmir’de yaşamakta ve iki çocuk babasıdır.
Çizmeli Kedi’den çıkan diğer kitabı:
Küçük Yaz, Uçuk Kız (2009)

ARKA KAPAK –

       KEDİLER HER ŞEYİ BİLİR Mİ?

Kediler okuma yazma bilirler mi? Bilmezler değil mi? Bilmezler, bilmezler…
İyi ama, ya bilselerdi? Bilmekle kalmayıp bir de günlük tutsalardı… Neler yazarlardı acaba? İçin için, ‘Kedilerin günlüğü mü olurmuş canım?’ dediğinizi duyar gibiyiz. Ancak gelin, kulak verin bize. Bu kedi öyle bildiğiniz kedilerden değil. Kirli mi kirli… Geveze mi geveze… Başına buyruk bir sokak kedisi.
Böylesi bir kedinin günlüğünde neler olmaz ki….
Kirli Bir Kedinin Günlüğü, unutulmuş kimi değerleri bir kedinin gözüyle anlatan insancıl bir hikaye…
 Okuduğum tarih: 6 Temmuz 2012

22 yorum:

  1. Okuyancım özellikle ilk kitabı çok merak ediyordum, daha önce görmüş, kapağını çok beğendiğim için almak istemiş ama sonradan vazgeçmiştim, sayende merakım giderildi:) güzel kitaplar gerçekten, paylaşımın için teşekkürler,sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Erencim. Sevgi Bağı samimi bir dille yazılmış, seri okunabilen, sıcacık bir kitap.
      Sevgilerimle:)

      Sil
  2. Zaten nerde bir kedi veya kedi figürü görsem aklıma direk sen geliyosun :)

    YanıtlaSil
  3. merhabalar canım
    ilk bahsettiğin kitap çok hoşuma gitti,çok merak ettim almak isterim
    daha önce paylaştığın Savaşçı Kedileri de çok beğenerek okudum
    kitap paylaşımların çok faydalı oluyor teşekkürler canım
    külkedisi bütün şirinliğiyle poz vermiş öptüm onu
    sevgiler canım :)))))))))))))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba arkadaşım,
      Savaşçı Kediler kedilerin dilinden yazılmış şeker gibi bir kitaptı benim için:) Sevgi Bağı da güzel bir kitap diyebilirim.
      Külkedisi de seni öpüyor ablası:)))
      Sevgilerimle.

      Sil
  4. Eşimin annesine benziyorsun, o da çok kitap okur ve kedili olanları hiç kaçırmaz:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kediler her yerde beni etkileri altına alıyorlar:)))

      Sil
  5. Kedim yok ama bende kedileri çok severim :)
    "Sevgi Bağı" nı okumuştum çok güzel bir kitap. Diğerini de çok merak ettim. İlk resim harika bu arada ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diğerini bir çocuk kitabı ve yukarıda yazdığım sebeplerden dolayı ben pek beğenmedim.
      Teşekkür ediyorum, Külkedisi de size mutluluk mırkkklarını gönderiyor:)))
      Sevgilerimle.

      Sil
  6. aslı'nın dediği gibi kedili bir şey görünce aklıma gelenlerdensin :)
    alıntılarını çok sevdim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir kez daha mutlu oldum şimdi:)))
      Teşekkür ederim canım.

      Sil
  7. oğluma söyliyeyim alıversin ilk kitabı merak ettim,kedili kitapları bulup geliyor arada:)
    yerim ben o bakışlarıııı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kediler üzerine yazılanları okumak bile kedileri izlemek kadar keyif veriyor:)
      Külkedisi sana şımarıklık mırkkklarını gönderiyor:)
      Badem'i öptük kocaman:)

      Sil
  8. İkisi de birbirinden güzel ,keyifli okumalar.Ama bu kitapları okurken Aşkım ve Külkedisi'ni dönüşümlü kucağında uyutarak okuman lazım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlki güzeldi de diğerinin kapağı ve içindeki kedi resimleri dışında pek beğenmedim canım -yukarıda belirttiğim sebepten dolayı-
      Aşkım ve Külkedisi'ni kucakta tutmak öyle zor ki:)))) Elimde ödül çubukları varsa durum değişiyor tabii:))))
      Patililerini öptüm kocaman:)

      Sil
  9. Kediler söz konusu olunca ben de objektif olamıyorum.Adında kedi olan hemen her filmi izlemek,her kitabı okumak gibi isteklerim var. Piyasadaki kediler hakkında yazılmış çoğu kitabı okudum. Sevgi Bağı sıcacık bir kitap,Kütüphane Kedisi Davey'i de öneririm.Aslında kitap alışverişi konusunda çalışma yapsak mı diye düşünüyorum. Örneğin Hatice'nin okumak istediği ilk kitabı seve seve veririm. Ne de olsa aynı şehirdeyiz. Sen bu konuda belki çalışma başlatabilirsin Ayşımcığım. Benim bu yaz konuk yoğunluğum sürüyor ,istediğim kadar organize çalışamayabilirim.Sevgiler sana ve kuyruklu dostlarına!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önerdiğiniz kitabı not aldım, ilk fırsatta edinmeye ve okumaya çalışacağım. Hayvanlar üzerine olan filmler, kitaplar vs. mutluluk ve neşe yansıtıyorlar.
      Bahsettiğiniz etkinlik çok hoş olur ve eminim katılım da yüksek olur ancak biz adadayken kargo gönderme ve alma konusunda zorluk yaşıyoruz. Ancak eve döndüğümüz vakit daha kolay olabilir.
      Bizden sizlere kocaman ve içten sevgiler.

      Sil
  10. canım ne güzel anlatmışsın.özellikle kdilerin bıyıları ile ilgili kısmı okurken düşündümde ben behlülü bulduğumda suratı ve bıyıkları yakılmıştı.ayy kuzum ne kötüydü demekki o günler.şimdi maşallah pala remzi oldu benim oğlan.sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Behlül çok şanslı ki Rabbim seni karşısına çıkarmış. Birlikte uzun yıllar mutlu yaşayın inşallah. Bıyıkları ve kuyrukları çok önemli.
      Maşallah Behlül yakışıklısına:)
      Sevgilerimle.

      Sil
  11. Kediye hasret bir kediseverim. Sevgi Bağı'nı okuyup biraz özlem giderebilirim belki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de ne kadar kedi sevsem yetmeyecek gibi geliyor:)
      Keyifli okumalarınız olsun ^-^

      Sil