8 Temmuz 2012 Pazar

♥ Kitab-ı Aşk ♥ - İskender Pala

Okuduğum ilk İskender Pala kitabı, ♥ Kitab-ı Aşk 
Farklı yazılarının ahenk ve bütünlük içinde harmanlanıp sunulduğu güzel bir derleme.
Divan şiirinden seçtiği beyitleri en anlaşılır ve sade biçimde açıklamış İskender Pala.
Okunası bir kitap.
Sırada Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk var, okunmayı bekleyen.



KİTAB-I AŞK

Yazarı: İskender PALA
Yayın Hakları: Alfa Basım Yayım
-  1. Basım: 2005
-   14. Basım: Mayıs 2012
-   147 sayfa

Kitaptan Alıntılar;

        * Aşktır ki, gerisi vesairedir.
             Aşk ki vardır, gerisi vesairedir.

        * Sensizlikte hasretin nihavent saltanatını arar olduk köşe bucak. Bildiğimizi sandıkça yandık da yolunda, yolunda yandığımızı sandıkça bildik sonunda. Aşkın gerçeği değildi bildiğimiz, ama aşkın ateşiydi yandığımız.

* Kalp kalbe konan kelebek kanatlarında renk; kudümlerde düşünüp neylerde ahenkti aşk… Tuz kadar mübarek, ekmekçe aziz idi; toprakleyin bereket, su gibi temiz idi.
(Kudüm: Mehter takımlarında ve tekkelerde kullanılmış olan, metal kâseli, küçük iki davuldan oluşmuş usul vurma aracı.)

        * Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmezmiş.

* Aşk gelince burukluğun şiirinde hüzün dolar heceler, ve azarlanmış kalpleri ısırır tam yarısında geceler.

        * Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da.

* Sevgilim! Halimi arz etmek için seni yalnız bulamıyorum, seni yalnız bulunca da kendimi asla bulamıyorum.

* Sevgi gönül kumaşında bir nakış mıydı?

* Çorak vadilere yönelmişse sevgilerimiz, çevremizi kandırmıyorsa sulara, içimizden akan Nil olsa ne?

* Aşk, aşığın gönül toprağında filizlenecek bir sarmaşıktır.

* Bir Cemal’e kul, bir Ahmet’e köle, bir Leyla’ya deli ve bir ışığa pervane olmayanın aşkı mı vardır, ya aklı mı vardır ki!..

* Sevgililerin adlarını anmak bakımında doğu şiiriyle barı şiiri arasında telifi imkansız uçurumlar vardır. Barılı şair sevgilisinin adını anmakla her zaman bahtiyar olmuş, onunla geçen maceralarını, duygu yüklü birliktelikleri, hatta beşeri ve cinsi mahremiyetleri terennümden kaçınmamış, belki bundan gizli bir haz da duymuştur. Oysa doğulu şair kendi özel hayat çemberinin sınırlarını başkalarına açmak istememiş, sevgilisini mevhum bir varlık, hayali imkansız bir güzellik olarak yansıtmış, ondan bahsederken mahremiyetine ve özel hayatına hassasiyetle yaklaşmış, adını bile söylemeye çekinmiştir. (Yar ismini desem olmaz / Düşer dillere dillere – Erzurumlu Emrah)
… şairin anlattığı kadını kendi sevdiği kadın ile yer değiştirebilecek bir imkan sunmuş, dizeler arasında gezinen özel bir sevgili yerine her okuyanın kendi zihnindeki sevgiliye giydirebileceği desenler ve atlaslardan dokunmuş şiir kumaşları üretilmiştir.

* Aşk (ışk) kelimesinin sözlük anlamı ‘sarmaşık’ demektir.

* Leyla, leyl kelimesinden türemiştir ve leyl de ‘gece’ demektir.

* Hatırımdadır ki, gençliğimde bir dostum ile bir kabukta iki badem içi gibiydik. Öyle kaynaşmış ve birbirimizi sevmiştik. Umulmadık bir zamanda bir işi çıktı, sefere gitmek zorunda kaldı. Seferden döndüğü zaman başladı siteme:
- Bu kadar zaman geçti, ne bir mektup, ne bir selam yolladın. Bu kadar vefasızlık olur mu?
Dedim:
-                          Ben yüzünü görmekten mahrum iken, bu şerefi postacıya mı kazandırayım!?..

* İmdi, güneş, feleğin (çarhın) üçüncü katındadır. Felek toplam yedi katmanda oluşur ve her katman bir başka istikamette iç içe dönerler. Milli piyango küreleri gibi. Bu dönüşlerin hepsi bir diğerinin dönüşüne bağlıdır ve söz gelimi atmosferdeki dönüş traposfere, ondaki dönüş stratosfere ivme kazandırır. Eğer aradaki katmanlardan birisi dönmeyecek olursa gökler allak bullak olup yıkılmaya, birbirlerine çarpmaya başlar ki bu da bir kıyamettir. Nitekim eski bilgilere göre kıyamet kopacağı vakit güneş, üç gün olduğu yerde duracak ve sonra batıdan doğup gün ortasında ay ile birleşecek (belki de çarpışacak) ve ardından göktekiler dökülmeye, yerdekiler fışkırmaya başlayacaktır.

* Künc-i firkatte rakiba bizi tenha sanma
    Yar eğer sende yatursa elemi bizde yatur

Ey rakip! Ayrılık köşesinde bizi tek başımıza kalmış sanma; eğer sevgili senin koynunda yatıyorsa elemi de bizim koynumuzda yatmaktadır.

Bilindiği gibi divan şiirinde sevgilinin yüzlerce aşığı vardır ve her şair, kendisini bu aşıklardan birisi sayar. Aşıklar arasında sevgilinin ayrılık acısını çekmek bakımından büyük bir rekabet yaşanır. Çünkü bu acı onları olgunlaştırır ve aşk işinde bir gömlek daha yükseltir. Böylece her aşık (rakip), bir diğerine oranla daha fazla ayrılık acısı çekerek aşkını ispat edebileceğini bilir.

* Dünya öyle bir gölgedir ki, kişi ona arkasını dönünce peşinden gelir de, kişi onun peşine düşünce hep önünden kaçar.

^-^ KEDİ ^-^

* Yalnızca, buluşma gecesindeki tek şahitleri olan kedisini her yere yanında götürdü ve onun tüylerini okşadıkça Tiryandafila’nın ellerinin sıcaklığını hissetti, o kadar.
                               Okuduğum tarih: 7 Temmuz 2012

Yazar Hakkında Bilgi= Uşak doğumlu (1958). İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi (1979). Divan edebiyatı dalında doktor (1983), doçent (1993) ve profesör (1998) oldu. Divan edebiyatının halk kitlelerince yeniden sevilip anlaşılabilmesi için klasik şiirden ilham alan makaleler, denemeler, hikayeler ve gazete yazıları yazdı. Düzenlediği divan edebiyatı seminerleri ve konferansları geniş kitleler tarafından takip edildi.
‘Divan Şiirini Sevdiren Adam’ olarak da tanınan İskender Pala, Türkiye Yazarlar Birliği Dil Ödülü’nü (1989), AKDTYK Türk Dil Kurumu Ödülü’nü (1990), Türkiye Yazarlar Birliği İnceleme Ödülü’nü (1996) aldı. Hemşehrileri tarafından ‘Uşak Halk Kahramanı’ seçildi. Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk, Katre-i Matem ve Şah&Sultan adlı romanların baskıları yüz binlere ulaştı, pek çok ödül aldı. Türk Patent Enstitüsü tarafından marka ödülüne layık görüldü ve adı tescillendi. Evli ve üç çocuk babası olan Pala, halen İ. Kültür Üniversitesi öğretim üyesidir.

ARKA KAPAK –

       Kitâb-ı Aşk, bütün bu kavram kargaşası içinde aşkın katmanlarını, türlerini ve asaletini irdelemek, belki her düzeyden insanın gönlünde hissettiği, dimağında algıladığı ama asla net biçimde tanımlayamadığı duygularına açıklık getirmek için düzenlendi. Kitâb-ı Aşk'ın içindeki yazılar değişik zamanlarda ve farklı zeminlerde kaleme alınmış olmakla birlikte belli bir düzen ve bütünlük içinde bir araya getirilmiştir. Bazıları farklı kitaplarımızda yayınlanan bu deneme ve öyküleri okurken bütün varlığımızı ve hatta varoluşu kuşatan aşkın yüzeysel, derin ve daha derin katmanlarında küçük yolculuklar yapacaksınız. Bu yolculuklar sırasında, duygularınızın gerçekte sizi nereye doğru götürdüğü, ayağınızı bağlayan tensel arzulardan sıyrılıp platonik veya mecazî aşka doğru kanatlandığınızda kendinizi yeniden keşfetmeye başlayacağınız noktayı da bulacaksınız. Orası, belki de sizin kendinizden vazgeçeceğiniz noktadır. Çünkü canına sevgili isteyen ile sevgili için can isteyen arasında hayat yolculuğunun ta kendisi gizlidir. 

19 yorum:

  1. Bu kitabı malesef okumadım ama Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk'ı kimden duyduysam sıkıcı falan dediler ama inadına ben bayıldım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk'a ben de dün başladım, şu ana kadar da çok keyif aldım:)

      Sil
  2. Ben İskender Pala kitaplarını hep araya bir şeyler sıkıştırarak okumak zorunda kaldım, o yüzden ya tamamlayamadım ya sıkıldım, ama yeterince vaktim olsa keyif alacağımı umuyorum.

    Bu arada size mail atmıştım ben, bir bakarsanız sevinirim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitab-ı Aşk daha çok beyitler üzerinden giden bölüm bölüm yazılardan oluşan bir kitap. Dün başladığım Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk ise şimdilik gayet iyi gidiyor:) Kitapların da müzik gibi ruh haline göre okunabildiğini düşünüyorum. Her kitabın bir eşref saati var bence, bizimle uyum konusunda:)
      Ah, o güzel hediyeleriniz bugün bana umut aşıladı, nasıl mutluyum bir bilseniz.
      Sevgiyle kalın, daima...

      Sil
  3. İskender Pala severek okuduğum yazarlardan .
    Katre-i Matem ve Od'u da tavsiye ederim , sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kalemini ve anlatımını pek sevdim. Tavsiye ettiğiniz kitapları da en kısa sürede kütüphaneme eklemek istiyorum.
      Sevgilerimle.

      Sil
  4. Pala'yı ben de henüz okumadım.Okumam gereken yazarların başlarında geliyor.Tanıtım için sağol.Resim çok hoşuma gitti:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fotoğrafı beğenmene sevindim, eşimin fikriydi:)
      Yorumun için teşekkürler.
      Keyifli okumalar.

      Sil
  5. bende henüz iskender pala okumadım ama bu yazıyı çok beğendim canım benim çok sağol ilk fırsatta okuyacağım elimdeki kitaplar bitince :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim canım benim.
      Öpüyorum kocaman:)
      Keyifli okumaların olsun.

      Sil
  6. İskender Pala'nın Babilde Ölüm İstanbul'da Aşk'ını okudum Ah pardon Birde Od'u, kalemi iyi kurguları iyi sevmiştim. Bu kitabını okumadım daha canım ya.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben biraz geç kaldım İskender Pala'nın kalemini okumakta sanırım. Hep niyetleniyordum kısmet bu zamanaymış:)
      Sevgilerimle Aslıcım.

      Sil
  7. Bende okumadım,ne güzel yazmış,hayran oldum. Bir kaç cümleyide facede paylaştım:) ellerine yüreğine sağlık canım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alıntılarımı beğenmiş olmana çok mutlu oldum canım benim.
      Kedişlerim burnunun ucundan öpüyorlarmış, mırkk mırkkk:)))

      Sil
  8. benim de iskender pala sıralamamda babilde ölüm istanbulda aşk var...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de dün başladım.
      Sana da keyifli okumalar diliyorum.
      Sevgiler.

      Sil
  9. erkek kardeşim alınca aşık olmuştu bu kitaba.ben okumadım ama diğerini Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk'ı okumuştum ve cidden tavsiye ederim çok beğenmiştim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk'ı yarıladım sayılır:)))
      Sevgilerimle canım arkadaşım.

      Sil