4 Ağustos 2012 Cumartesi

** İki Günde İki Kitap **

* İlk kitap ruh halime hiç uygun olmayan 'Sarı Yağmur'. Öyle karamsar, öyle iç sıkıcıydı ki...



SARI YAĞMUR

Yazarı: Julio LLAMAZARES
Çeviren: İnci Yankı
Yayın Hakları: Can Yayınları
-  1.Basım: 2006
Türü:  Roman    /        337 sayfa
Kitabın Orijinal Adı: La Lluvia Amarilla

Yazar Hakkında Bilgi= Julio LLAMAZARES, 1955 yılında, bugün bir baraj gölünün altında kalmış olan Vegemian, Leon’da doğdu. Hukuk öğrenimi yaptıysa da, meslek olarak hukukçuluğu değil gazeteciliği seçti ve Madrit’e yerleşerek gazete, radyo ve televizyon muhabiri olarak çalıştı. Roman, şiir, gezi kitaplarıyla İspanya’nın yaşayan en önemli yazarlarından biri olan Llamazares, El Pais gazetesinde de yazılarını sürdürüyor. 1979’da yayınlanan Öküzün Yavaşlığı adlı romanını Genarin’in Cenazesi başlıklı denemeler kitabı izledi. Llamazares’in yalnızca İspanya’nın değil, Avrupa’nın önde gelen yazarları arasında yer almasını sağlayan öteki yapıtları, Kar Anıları (1982), Kurtların Ayı (1985), Sarı Yağmur (1988), Unutulmuş Nehir (1990), Sessiz Film Sahneleri (1994), Dağların Ardında (1998), Üç Gerçek Öykü (1998), Madrit Gezginleri (1998), Duero Nehri Gezi Kitabı’dır. (1999)

Çeviren Hakkında Bilgi: İnci Yankı, Bursa Gazi Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra yüksek öğrenimini Hacettepe Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladı. Çevirmenlik mesleğini çağdaş dünya edebiyatından yapıtları dilimize kazandırarak sürdürüyor.

ARKA KAPAK –
        Ama birden sabaha karşı iki-üç sularında nehirden hafif bir esinti geldi, pencere ve değirmenin çatısı aniden yoğun, sarı bir yağmurla kapandı… Sonbahar yağmuru tarlaları eski altın rengiyle, yolları ve köyleri tatlı, acımasız bir melankoliyle örtmek üzere dağlara geri geliyordu… Şafak vaktine kadar, güneş bir kez daha ölü yapraklara ve gözlerime düştüğünde, bunun her sonbahar takvimleri, mektupların ve fotoğrafların kenarlarını, değirmenin ve kalbimin terk edilmiş çarklarını ağır ağır çürüten yağmur olduğunu anlamıştım…

Son dönem İspanyol edebiyatının en gözde yazarlarından Julio Llamazares, Pirene Dağları’nda terk edilmiş bir köyün öyküsünü anlatıyor. Köyde kalan tek kişinin, yaşlı Andres’in ağzından. Bir başına yaşayan  Andres, gerçeklik duygusunu yitirmemek için hem geride kalan kendi yaşamını, hem de eski dostların anılarını yeniden yaşıyor. Belki de kendini adım adım yaklaşan ölüme hazırlamak için.

                                             Okuduğum tarih: 01 Ağustos 2012

** İkinci kitap ise; Laf Salatası blogunun sahibi sevgili Nesrin Hanım'ın hediyesi 'Pinhan'.
Aşk ve Şemspare'de yaşadığım hayal kırıklıklarından sonra, Pinhan, Mahrem kitabını okurken aldığım tadı yaşattı tekrar. Nesrin Hanım tekrar çok teşekkür ediyorum.


PİNHAN
Yazarı: Elif ŞAFAK
Yayın Hakları: Metis Yayınları
-         İlk Basım: 1997, İletişim
-         İkinci Basım: 2001, Metis
-         Dokuzuncu Basım: Nisan 2007
Türü: Roman     /        218

Kitaptan Alıntılar,

* Dertli Hgopik ağlıyordu. Deminden beri gözpınarlarında tutunamayan, giderek kırmızıya çalan damlalar, şimdi hızla aşağılara süzülüyor, bunca senenin esaretine son veriyorlardı. Pinhan şaşkınlığından sıyrılığ yere dökülmekte olan kan damlalarını avuçlarında topladı. Soluğuyla kuruttu onları.
            Avuçlarında asi, iri iri, erguvani, cam taneleri.

* (ruhen) … öylesine uzaklaşmıştı ki, ona el bile sallayamadı.

* … emsaline az rastlanır bir tevazuyla meze yapar; atıştıracak bir şey bulamadıklarındaysa, ağızlarını ellerinin tersiyle silerek ‘ağız mezesi’ ile yetinirlerdi.

* … kargayı bülbül, merkebi düldül diye satar; kafasında kırk tilki besler, kırkına da ayrı vaatlerde bulunur; gözden sürmeyi, kaştan rastıkı çalar, tavuskuşu görse yolacak kaz beller olmuştu.

* … ödü kopardı kopmasına da, korkusuna rüşvet sunardı işin ucu ballı olunca. Korkusu hık demiş burnundan düşmüş…

* Kirpiğimizi kalem / gözümüzü defter eylemişiz.

* Lodosun gözü yaşlı olurmuş.

* Nevres’in gözleri
    ağzı mühürlü mektup idi;
    kimsenin,
    kime yazıldığını bilmek istemediği.

* … ağzından dökülen kelimeleri yere düşmeden yakalamaya çalışıyordu.

* Her rüya bir haritadır aslında. Mecazistan şehrinin haritası.

^-^ KEDİLER ^-^

* Sobanın etrafında kıvrılan kedi misali keyifle mırıldayarak…

* Serçe peşindeki kedi adımlarıyla türbeye yaklaşıp, alacağını alarak oradan sıvıştı.

* … ciğerciler ve ciğercilerin kokusunu alıp da acı acı miyavlayan arsız kediler…

* Gelirken yanında kedilerini de getirmişti. Üç tane kedisi vardı Lodos Lütfü’nün. Saba, uzun tüylü, duman renkli ve oldukça yaşlı bir erkek kediydi. Kuyruğunu yitirmişti. Uyuşuk, bezgin ve iri bir kediydi Saba. Öteki kedi ise simsiyah bir dişiydi; adı Felek. Gün boyu yalanıp durur; kimseler yüz vermez; sevmeye kalkanı hemen tırmalardı. Lodos Lütfü’nün üçüncü kedisi de Felek’in yavrusu olan ve siyah gövdesinin üzerinde kulaklarından başlayıp sırtında incelerek patilerine kadar uzanan beyaz bir şerit taşıyan Fitil idi. Huyları annesininkilere zerre kadar benzemeyen bu yavru kedi, tekkeye vardığı günden bu yana merakla her şeyi seyredip, her gördüğünün peşinden gitmeye kalkmakta; oyalanacak bir şey bulamadığında da kendi kuyruğunu yakalamak için bin türlü takla atmaktaydı.
Kedilerinin rahatlarının yerinde olduğunu gören Lodos Lütfü…

* Lodos Lütfü kedilerini taşıyan sepeti kucaklayıp…
 Sepetin içine sıkıştıklarında hem kendi kuyruğunu hem de annesininkini yakalamayı başaran Fitil…

* … gözleri karanlığa alıştığındaysa bir kedi yavrusu gibi büzülmüş minicik bir vücudu karşısında buluvermişti.
… minik kedi yavrusu oracıkta tortop olmuş…

* Ik mık / Karakedi sen / Oyundan çık - tekerleme

* Mahallenin kocakarılarından pek korkar, onların yanında süt dökmüş kediye dönerdi.

                           Okuduğum tarih: 03 Ağustos 2012

*** Bir tıkla kitap çekilişime katılabilirsiniz:)))

7 yorum:

  1. Ayşimcim, can yayınlarının indirime aldığı kitapların, çoğu, iç karartıcı, savaş sonrası, politik, ırkçılık, ölüm gibi konuları içeriyor. Bende alırken çok detaylı okudum. aldıklarımın bır kısmını paylastım, dıgerlerını de yakın zamanda...

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar hızlı okuyorsunuz, gıpta ettim resmen.
    "Maşallah"ı mı da diyeyim de nazar değmesin size:)

    Kitabı beğenmenize çok sevindim.
    İç karartıcı kitaplara gelince hiç okuyamıyorum. Can Yayınlarını kampanyasından kitap almaya gidersem, Sarı Yağmur kara listemde olacak:)

    YanıtlaSil
  3. Tanıtımlar için teşekkürler.Pinhanı da ekledim listeye...

    YanıtlaSil
  4. Pinhan benimde bayılarak okuduğum bir Elif Şafak kitabıdır. Herhalde yazarın ilk romanı olması sebebiyle de aşırı ticari kaygıdan uzak okur için yazılmış bir kitaptır. Alıntılarını benimkilerle kıyasladım bir çoğu benim de altını çizdiğim cümleler:)

    YanıtlaSil
  5. çok hızlısın. Benim elimde bir zamandır Budala var. Acayip sıkıldım ama bitirmeden de bırakmak istemiyorum....

    YanıtlaSil
  6. Değerli yorumlarınız için hepinize çok teşekkür ederim.
    Sevgiyle kalın, daima...

    YanıtlaSil