12 Mart 2013 Salı

Ödünç Yaşamlar * Ali Poyrazoğlu

Ali Poyrazoğlu'nu severim. Tiyatro oyunlarına elimden geldiğince giderim. Ama ilk kez bir kitabını okudum.
Okudum ve takas listeme ekledim. Diğer takaslık kitaplarımla birlikte burada.



ÖDÜNÇ YAŞAMLAR
Yazarı: Ali POYRAZOĞLU
Yayın Hakları: Can Yayınları
-        1999, 2000, 2002, 2003
-        11. basım: 2004
Türü:  Anlatı      /        166 sayfa

Kitaptan Alıntılar;

* Dadaistler, bir torbaya kağıt parçacıklarına yazdıkları sözcükleri doldurur, tombala çeker gibi sözcük çeker, sonra onları arka arkaya dizip şiirler yazarlarmış.

 * Güvendiğimiz dağlara yağan karlarda hep başkaları kayak yapar, bize de soğukta kıkırdaması kalır.

* Yıllardan 1563. Venedikliler ‘Fogli D’avvisi’ adlı bir tek sayfalık savaş haberleri yayımlıyorlar, bu gazeteler belirli yerlerde yüksek sesle okunuyor, dinlemek için de o zamanın para birimi olan bir ‘GAZETA’ veriliyor. Anladık mı efendim gazeteye niye gazete denmiş.

* … onlar yaşamın ve yaşamımızın içinden geçerken yaşam da onların içinden geçer.

* Gazeteciler bugünün işini dünden biriktirir, yarına bakar.

* Ünlü bir İsrailli ressam olan Marcus Mizne hep uzak ülkelerde konserler veren eşi ünlü piyanist Felıcja Blumental’e o hafta neler yaptığını, onu nasıl özlediğini, neler düşündüğünü anlatan muhteşem soyut resimler yapıp postalıyordu.

* Futbolun politikası olduğuna göre, politikanın futbolu niye olmasın?

* Çukursuz yol, kusursuz kul yokmuş.

-Yazım-Basım Hatası-

* Sf/138
Burnunu karıştırmak da alışkanlık olmuş bizde, yerle tükürmek de.

                            Okuduğum tarih: 22 Ocak 2013

Yazar Hakkında Bilgi= (d.1Ocak 1943İstanbul), sinema ve tiyatro oyuncusu, yazarı ve yönetmeni.
Ali Poyrazoğlu oyunculuk kariyerine İstanbul Şehir Tiyatroları'nda başladı. Pek çok tiyatro oyununda oynadı. Oynadığı tiyatrolar arasında Dormen TiyatrosuKent OyuncularıUlvi Uraz Tiyatrosu,Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu vardır. 1972 yılında Poyrazoğlu Tiyatrosu'nu kurdu. New York Broadway'de sahnelen Pera Palas adlı oyunda İngilizce başrol oynadı.
Sinemaya 1970'de başladı. Ancak 1970'lerin ortasında Türk Sinemasına damga vuran seks filmleri furyasına katıldı. Bu dönemde sadece iki yıl içinde Hop Dedik Kazım, Kadınlar Hayır Derse, Çapkın Kızlar, Canavar Cafer, Deli Deli Tepeli, Çukulata Sevgilim, Kazım'a Ne Lazım, Beş Atış Yirmibeş, Bir Baba Hindi, Çılgın Gençlik, Çilli Yavrum Çilli, Çin İşi Japon İşi, Elma Şekeri, Kokla Beni Melahat, Bulunmaz Uşak, Kayıkçının Küreği, Çifte Kavrulmuş, Mahallede Şenlik Var, Namus Belası, Ne Alsan İki Buçuk gibi filmlerde rol aldı. Ancak daha sonra Yeşilçam'dan tamamen uzaklaştı. Uzun süre sonra 1988'de Arkadaşım Şeytan adlı filmle sinemaya döndü.
Mazhar Alanson'la başrolünü paylaştığı ve döneminde oldukça konuşulan bu komedi filminde Şeytan rolündeydi. Arkadaşım Şeytan ile 1989'da 2. Ankara Film Şenliği'nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu; 9 filmindeki rolüyle ise 2003'de 8. Sadri Alışık Ödülleri'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. 1998 yılında Kültür Bakanlığı'nca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Ali Poyrazoğlu, 1960'lı ve 1970'li yıllarda birçok sinema ve tiyatro oyuncusunun yaptığı gibi dönemin modasına uyarak bir de müzik plağı doldurmuştu. 1976 yılında Ali Uyanık adını kullanarak yaptığı bu 45 devirlik vinil plağın A yüzünde Tufaya Bak Tufaya, B yüzünde ise İcabında Fenerbostan adlı parçalar yer alıyordu. 45'lik plak Hop Plak şirketinden çıkmıştı ve 509 etiket numarasını taşıyordu.

ARKA KAPAK –

ALİ Poyrazoğlu, sahnenin tozunu ilk kez yuttuğunda 17 yaşındaydı. O gün bu gündür inmedi sahneden. Oyunculuk dışında yazarlık, yönetmenlik,  çevirmenlik gibi uğraşları dağarcığında barındıran, tiyatro dünyamızın en kıdemlilerinden, en renkli kişiliklerinden biri olan, seyircisiyle müthiş bir diyalog kurabilen bu yetenekli sanatçının ilgi alanı tiyatroyla da sınırlı kalmıyor. Yazıları yoluyla güncel konular üzerine düşüncelerini, eleştirilerini, birikimlerini okurlarla paylaşıyor. Türkiye’nin bugünkü durumuna kuşbakışı bir vizyon açıyor. İronik, kışkırıtıcı, tatlı anlatımıyla, toplumsal gelişmeleri ya da eleştirmeye gerek gördüğü olayları inceden inceye sürdürdüğü, ama dokunduğu yeri yakan bir alaycılıkla kaleme alıyor. Ali Poyrazoğlu, bir konuşma ustası; anlatanla dinleyeni, oyuncuyla seyirciyi, uyuşmazmış gibi görünen şeyleri bir araya getirebilen, kullanabilen bir usta. Ödünç Yaşamlar’da yer alan, tatlı bir sohbet havasındaki metin-ler, en önemli konularda, şaşırtmacalarla bezediği, gülmecenin sınırlarında gezinen yazılar. ‘Ciddi-gülmece yazılar’ diye niteleyebileceğimiz bu metinleri okurken, ‘Güleriz ağlanacak halimize’ deyişinin haklı olduğunu düşünmemek mümkün mü?

2 yorum:

  1. kitap çıkardığını bilmiyordum.okumak lazım.teşekkürler ayşınım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Takas listeme de ekledim, haberin olsun:)
      Sevgiler canım.

      Sil