27 Temmuz 2013 Cumartesi

Kağıt Helva (Alıntılar Kitabı) - Elif Şafak

Elif Şafak'ın daha önce paylaştığım kitapları:
Mahrem
Pinhan
Aşk

Alıntılar kitabından kendim için epey bir alıntı yaptım. Alıntıların alıntılarından bir daha alıntılar yapacağım sizlerle paylaşırken:))


KAĞIT HELVA  -  Alıntılar Kitabı

Yazarı: Elif ŞAFAK
Yayın Hakları: Doğan Kitap
-  1. baskı / Aralık 2009
-   18. baskı / Aralık 2009
-   153 sayfa

Yazar Hakkında Bilgi= http://www.elifsafak.com.tr/

Kitaptan Alıntılar;

- Aşk -
  
* … nasıl anlatılabilir aşk, kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde? / Aşk

* Elmas bir gözdür yürek. Ve çizilmeyegörsün bir kere, artık hep sedefsi bir yırtıkla bakacaktır cümle aleme. / Mahrem

* Bir insanı sevmek, onun zihninde bir türlü huzura ermemiş tüm hikayeleri raflarından çıkartıp, tek tek temize çekmek demektir. /Bit Palas
  
* … Karışık zamanlar… Böyle dönemlerde, aşk latif bir kelime değil, başlı başına bir pusuladır. / Aşk

- İnsan -

        * Bir de bakardım ki, saçılmışım oraya buraya. Eğilip tek tek toplardım parçalarımı, ama her zaman dağılanlar topladıklarımdan fazla çıkardı. Ne kadar dikkat edersem edeyim, daima bir şeyler kalırdı geride. Bir şeyler hep yarımdı, hep iğreti, hep eksik… / Mahrem

* Dışadönük, kendini beğenmiş insanlara kıyasla içine kapanık ve mütevazi insanların parıltısı daha azdır belki. Ama böyleleri oksijen gibidir. Varlıkları hemen anlaşılmasa da yokluklarında nefes almak zorlaşır. / Araf

* Her insan açık bir kitaptır özünde. Okunmayı bekler. Her birimiz yürüyen, nefes alan kitabız aslında, yeter ki özümüzü bilelim. / Aşk

- Yolculuk -

* Korktu. Gidip de varamamaktan değil, varıp da dönüş yollarını kaybetmekten değil, dönüp de geride bıraktıklarını yerlerinde görememekten değil; bir kendini bulmaktan, bulduğundan korkmaktan korktu. / Pinhan

- Varoluş-

* Yaşamı görmek için ayna tutarız ağzımıza. Yaşamı göremesek bile, yaşadığımızı biliriz ayna buharlaşınca. / Mahrem

* Çocukluğun arka bahçesi vişne ekşisi tadındadır. / Mahrem

* Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir, ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin ne de hayat karşısında çaresizsin. / Aşk

- İnanç-

* Yaradan’ı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla.
Yok, eğer Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir. / Aşk

* Bazen Tanrı böyle zorluklarla inancımızı sınar. Sebepsiz sıkıntı yoktur. / Araf
  
* İstediğini elde edince şükretmek kolaydır.
Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilen kişiye denir. / Aşk

* Hakk’a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir. Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir. Teslim olan insan, çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır, emin bir beldede yaşar. / Aşk

* Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen, seni hırpalayarak değil, seninle beraber aksın. ‘Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir’ diye endişe etme. Nereden biliyorsun altının üstünden daha iyi olmayacağını? / Aşk
  
- Zaman-

* Bozuk diye kaldırıldığı köşede, durduk yerde aşka gelip çalışmaya başlayan hantal bir saatti hayat. Kuruyordum ben de. Nicedir geriye kalışını telafi etmek istercesine deli gibi çırpınıyordu. ‘Tiktaktiktaktiktak’lıyordu sürekli.
Be-Ce ise zamanı kötülüyordu her zamanki gibi; ‘tiktak zamanın taktidir’ diyordu. / Mahrem

- Yazmak-

* Sanılanın aksine her zaman yaratmak demek değildir yazı, yıkmaktır bazen. / Med-Cezir

* Yazmak bir firarperestlikti özünde ama dışarı değil, içeri kaçıyordum. Kendime… / Med-Cezir

* Uçurumun kenarında durmuş düşünürken yazacağın kelimeyle atacağın adımı ve sorarken kendine yazamadığın takdirde aşağıya düşmenin nasıl da korkutucu olacağını, yazı tutar daha beterini sunar: Uçurumu yutarsın yazdıkça. / Med-Cezir

- Ben-

* İsimler büyülüdür. Sade büyülü mü, isimler hem de büyücüdür. / Pinhan

* İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime. Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de hep kayboluyorum. / Siyah Süt

* Biliyordu çünkü. Gayet iyi biliyordu ki, hüzün denilen şey tıpkı siyah, dalgalı saçlarının arasına nasılsa yerleşivermiş beyaz bir saç teline benziyordu. Hüzün, kopardıkça çoğalıyor, çoğaldıkça arsızlaşıyordu. / Şehrin Aynaları

* İçerideki uçurum seni dışarıdaki dünyadan daha çok heyecanlandırıyorsa pekala içine, yani kendi benliğine düşebilirsin. / Baba ve Piç

* Dünya yabancılardan boş yere korkup, kendi yakınlarından zarar gören insanlarla dolu. / Med-Cezir


^-^ KEDİLER ^-^

* Dişi kedinin ismi West idi, yani Batı. Gail ona bu ismi Doğu’nun Şarkiyatçı söylemi tarafından sürekli kadınlaştırılmasını eleştirmek için takmıştı. Ömer’in buna bir itirazı yoktu, tabii eğer buna mukabil erkek kediye The Rest, yani ‘Ve diğerleri’ ismi verilmiş olmasaydı. / Araf

-Yazım-Basım Hatası-

* Sf/41
Deviş dedi ki:

                                                 Okuduğum tarih: Haziran 2013


ARKA KAPAK –

(...) Derken o yolculukta bir an geliyor, durup geriye bakma gereği duyuyorum. Geçtiğim yolları, uğradığım durakları, güzergâh boyu karşılaştıklarımı anımsıyorum.

Bu kitap dünden bugüne yazdıklarımdan ufacık bir seçkidir. Bir alıntılar kitabı. Karın doyursun diye değil, tadımlık niyetine.

Kağıdın üzerine konmuş birkaç tatlı kelam.
Kâğıt Helva...
Elif Şafak

3 yorum:

  1. En kısa zamanda alıcam bu kitabı Okuyanım. Ketifli okumalar dilerim...

    YanıtlaSil
  2. Elif Şafak'ın kitaplarını ben de çok severim.

    YanıtlaSil
  3. bende listeme yazdım.bakalım ne zaman alacağım.keyifli okumalar canım..

    YanıtlaSil