27 Eylül 2015 Pazar

Eşekli Kütüphaneci - Fakir Baykurt * Güz Okuma Şenliği 2015

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Güz Okuma Şenliği' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz.

Listenin 5. sırası: Esas mesleği öğretmenlik olan bir yazardan bir kitap.



Fakir Bayburt'un okuduğum ilk kitabı. Ben çok beğendim. Kitaplığıma eklemekte ve okumakta çok geç kalmışım.
Aslında kitabı ilk olarak 'Kısa Kitap Festivali' okuma listeme dahil etmiştim ama şenlik kategorileri açıklanınca buraya transfer ettim:))) 



Kitapla ilgili paylaşımıma geçmeden kitaba ismini veren 'Eşekli Kütüphaneci'yi yani *Mustafa Güzelgöz'ü* azıcık tanıyalım istiyorum.

Mustafa Güzelgöz
Mustafa Güzelgöz diğer adıyla Eşekli Kütüphaneci (d.1921-ö.2005). Kütüphaneyi halkın ayağına götürmek düşüncesi ile Ürgüp seyyar kütüphanesinin yedi katır ve üç atı ile yöredeki 36 köye hizmet götürmüştür. 1972 yılında emekli olan eşekli kütüphanecinin yaşam öyküsünü, yazar Fakir BaykurtEşekli Kütüphaneci adlı eserinde romanlaştırmıştır. Ayrıca yazar Ahmet Şerif İzgören "Süpermen Türk olsaydı Pelerinini Annesi bağlardı" adlı kitabının girişimcilik bölümünde Mustafa Güzelgöz'ün hikâyesini anlatmaktadır. Güzelgöz’e 1963 yılında “Amerikan Barış Gönüllüleri Derneği’nin İnsanlığa Hizmet Ödülü” verilmiştir.[1] Mustafa Güzelgöz, Nevşehir Devlet Hastanesi’nde tedavi görürken 18 Şubat 2005’te kalp yetmezliğinden ölmüştür.
Daha detaylı bilgi için: 
https://tr.wikipedia.org/wiki/Mustafa_G%C3%BCzelg%C3%B6z


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:


EŞEKLİ KÜTÜPHANECİ
Yazarı: Fakir Bayburt
Türü: Roman
Yayın Hakları: Literatür Yayınları
www.literatur.com.tr
-   Birinci Basım, Eylül 2000
Literatür Yayınları'ndan Birinci Basım, Ocak 2007
Literatür Yayınları'ndan Altıncı Basım, Mart 2015
-   147 sayfa


Kitaptan Alıntılar;
  
        * Bize kötü konuk gelmez. Cenabıallah seçer, iyilerini yollar!
  
        * Biz onunla can kardeşiydik. Gerçi yaşça o benden büyüktü; ama erken öldü. O öldü, ben kaldım. Biliyorsun, ölüler yaşlanmaz. Şimdi ben onun ağabeyiyim.

        * Hamuruna patates katılmış tandır ekmeği...
  
        * Oğlan okursa kadı, kız okursa cadı olur...

        * Tahsin Ağa Temenni tepesi'ndeki o yapıyı yaptırdı. Padişah da çift ya da üç olan kitaplardan 817 cildi bağışladı. Kitapları develere yükleyip yola çıkardılar. 1854 yılında, Ürgüp'e hem bir medrese, hem bir kitaplık açıldı. Bu işin başına Ürgüplü Hacı Derviş'i getirdiler. Hacı Derviş medreseyle kitaplığı 39 yıl yönetti. Sonra yerine Nail Derviş geçti.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Tahsin_A%C4%9Fa_K%C3%BCt%C3%BCphanesi
  
        * Mobil Bibliyotek-
19. yüzyılda denenmeye başlamış, 20. yüzyılda geliştirilmiş olan mobil bibliyotek ya da gezici kütüphaneler, merkez kütüphanenin tüm eserlerinden kentteki ve köydeki vatandaşın aynı imkânlar içinde yararlanmasına yardım etmektedir. Gezici kütüphanelerikinci dünya savaşından sonra gelişmeye başlamıştır. 1950 yılından sonra ise dünyanın hemen her tarafında gezici kütüphane hizmetinin verildiği görülmektedir. Özellikle Amerika’da modern anlamda gelişme imkânı bulmuştur. Gezici kütüphane yabancı ülkelerde farklı araçlar kullanılarak verilmektedir. İsveç’te otomobil ve trenle yapılmakta iken Norveç’te denizden de bu hizmet sağlanmaktaydı (Ersoy,1991). Asya ülkelerinde yokluk nedeniyle gezici kütüphane, Avrupa’dakilerin aksine hayvan gücü ile sağlanmaktaydı. Hindistan’da üç tekerlekli bisikletleTayland’da ise bir at tarafından çekilen iki tekerlekli bir araba üzerinde verilmekteydi.
Mustafa Güzelgöz, sonradan adına ürgüp sistemi denecek olan; literatürde eşekli kütüphane denilen uygulamayı ilk kez başlatmış; beş eşek, iki at ve üç katırla 36 köye, 200 adet kitap alan kitap sandıklarını hayvanlara yükleterek memurlarıyla beraber göndermiş ve günün koşulları içinde her türlü olanağı kullanarak gezici kütüphane hizmeti sağlamıştır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%9Crg%C3%BCp_Sistemi

        * ... her sakaldan bir tel alınsa, köseye sakal olur..

        * Siz biraz, öteki biraz verirse, ikiraz olur:)
  
        * Millet kahvelere kapanıp çat çut kağıt oynamayı kitap okumaktan çok seviyor. Kadınlar da köylerde köşe başında, şehirlerde kabul günlerinde konuş ha konuş, çatlat ha çatlat...

        * Sık sık Fatih'in ünlü sözünü düşünüyorum. Bir şehri kurmanın olmazsa olmaz üç yapısı vardır: Bir şehir kurmanın olmazsa olmaz üç yapısı vardır: Kitaplık, kanalizasyon, hamam!

        * Doğuda Van ilinde, köyler sahibi, Kinyas Kartal Ağa ile batıda, Aydın ilinde, çiftlikler sahibi Adnan Menderes Ağa vardı. Bunlar seçimlerden önce gizlice anlaşıp birbirine söz verdi. Ağalar oyları Menderes'e küreyecek, Menderes bu yoldan iktidara gelecek. Başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz Köy Enstitüleri'nin kapısına kara kilit asılacak.

        * Az söz er yükü, çok söz eşek yüküdür.


^-^ KEDİLER ^-^

        * ... Ankara'nın ortasında, Kediseven Sokak'taki İl Halk Kitaplığı'nın...

        * ... neredeyse bakımlı bir kedininki kadar...


- Yazım-Basım Hataları-

        * Sf/ 11
           Cenabıallah...

        * Sf/ 26
         ... ünivesite yapıları...


Yazar Hakkında Bilgi=  https://tr.wikipedia.org/wiki/Fakir_Baykurt


ARKA KAPAK –

Sıcak bir yaz günü, peribacaları diyarına Yunanistan'ın Larisa şehrinden Dimitrios Katsikas adında biri gelir. Bu genç adam, yıllar önce bu topraklardan göçe zorlanan büyükbaba ve büyükannelerinin izini sürmek, bir daha buraya dönemeyen akrabalarının yerine bu güzel yerleri gezmek istemiştir. Tesadüfler karşısına yörenin sevilen şahsiyetlerinden "Baba" lakaplı Aziz Güzelgöz'ü çıkarır. Aynı yaşlardaki bu iki genç kısa sürede kaynaşır. Dimitrios, Aziz'in evine konuk olunca, bu büyüleyici diyarda inanılmaz bir adamla tanışır. Aziz'in babası Mustafa Güzelgöz'dür bu kişi; namı diğer Eşekli Kütüphaneci.

Ürgüp'teki kitaplığı yönetirken otuzdan fazla köyün halkına eşekle kitap taşıdığı için takılmıştır bu ad ona. Herkes, özellikle de kadınlar, kitap okusun diye yıllarca çırpınmıştır Mustafa Güzelgöz.

Dimitrios ile Eşekli Kütüphaneci arasındaki sevgi köprüsü yöreyi birlikte gezerlerken iyiden iyiye pekişip güçlenir. Bu arada kan kardeşi olan Aziz ile Dimitrios'un aklına, Ürgüp ile Larisa'yı "kardeş şehir" yapma fikri düşmüştür. Ama bu o kadar da kolay olmayacaktır...

Fakir Baykurt'un, klasik anlatımının tüm olanaklarından yararlanarak, gücü yetene, hatta bitene dek, hasta yatağında yazdığı bu son romanında, sevgi, kardeşlik, azim, cesaret gibi duygular yine okuru sarıp sarmalıyor. 


2 yorum:

  1. Bize kötü konuk gelmez. Cenabı Allah seçer, iyilerini yollar!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, aynen kitapta yazdığı şekilde ekledim.

      Sil