Yılın son ayının bitmesine sayılı günler kaldı. Bu ayın yarısından sonra bitirdiğim kitaplarla ve halihazırda okuduğum Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam romanıyla bu seneyi kapatacağım sanırım:)
*** Siyasi kediler:) ^-^
KEDİ MEKTUPLARI
Yazarı: Oya
BAYDAR
Yayın
Hakları: Can Yayınları
(www.canyayinlari.com)
-
1. basım: 1992
-
11. basım: Kasım
2011
Türü: Roman / 242 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Nina, simsiyah gerinip pespembe esnedi ^-^
*
Aylardan Mırtav ^-^ Aşk mevsimi J
*
… biz kediler gözyaşı dökülmeden de
hıçkıra hıçkıra ağlanabileceğini biliriz.
*
Fareler kebap, acele cevap J
*
Neyse taş atıp kolum yorulmayacak ya!
İşte yine insani bir deyim. Fare tutup patim yorulmayacak ya! J
*
… ev kedilerinin, görme ve koklama
duyularının keskinliğini yüzde elli oranında kaybettiklerini biliyor muydunuz?
Bu konuda yapılan çalışmalar, ev kedilerinin gözlerinin, karanlıkta parlamaları
gerekenden çok daha az parladıklarını gösteriyor. Yine başka bilimsel
çalışmalar, insanlara bağımlılığımız arttıkça, koku alma ve görme yeteneğimizin
yanında, duymamızdan ve dişlerimizin sivriliğinde de gerilemeler olduğunu
ortaya koyuyor. Konuyu tek yönlü düşünmezsek bir zeka gelişmesinden söz
edilebilir.
Okuduğum tarih: 17 Aralık
2012
Yazar Hakkında Bilgi= Oya Baydar, 1940’ta İstanbul’da doğdu. İlk romanını on
yedi yaşındayken yazdı. 1964’te İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü
bitirdikten sonra aynı bölümde asistan oldu. 1960 sonrasının hareketli
siyasal-toplumsal ortamında sosyalist mücadeleye katıldı edebiyata bütünüyle
ara verdi. 1969’da İstanbul Üniversitesi’yle ilişkisi kesildi, Ankara Hacettepe
Üniversitesi’ne sosyoloji asistanı olarak girdi. 12 Mart 1971 askeri
müdahelesinde tutuklandı. Tahliye olduktan sonra Türkiye Sosyalist İşçi
Partisi’nin kurucuları ve yöneticileri arasında yer aldı. Yeni Ortam ve
Politika gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. 12 Eylül 1980 darbesinde
yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. On iki yıl Almanya’da sürgünde yaşadı.
1989’dan sonra yeniden edebiyata dönen Oya Baydar, roman yazmayı sürdürüyor;
barış ve demokrasi hareketinde aktif olarak yer alıyor.
ARKA KAPAK –
Oya Baydar, bu kez kedilerle çıkıyor karşımıza: Kedi
Mektupları ile. Öykülerini topladığı Elveda Alyoşa'dan sonra yazdığı Kedi
Mektupları, bir kedi romanı mı? Bu konuda, romanın kedi kahramanlarından Nina,
romanı, acımasızca şöyle değerlendiriyor: 'Bu kitapta kedilere ilişkin dişe
dokunur yeni bir şey yok, ama insanları yakından tanıyıp anlamak isteyen
kediler için çok yararlı bir kaynak.' Kedi Mektupları'nda, kedilerle insanlar
bir sorunun yanıtın arıyorlar. O soruyu soran insan, bir daha huzur bulabilir
mi? O soruyu soran kedi, artık kedi olarak kalabilir mi? İçinde yaşadığımız bu
büyük kasırganın ve tarihsel dönemecin ortasında, köklerinden kopup dağılmış
bir avuç insanın ve onların kedilerinin korkuları, kederleri, sevinçleri,
yazgıları, çağımızın düşünen insanının aynısı mı yoksa? Kedi Mektupları'nı
okuyan hiçbir insan artık kedilere eski gözle bakamayacak; Kedi Mektupları'nı
okuyan hiçbir kedi, insanları artık eski gibi göremeyecek.
*** Stefan Zweig'in son günleri aslında zor günleri. Zweig'in yaşamının son altı ayını, maruz kaldığı göçebe yaşamı ve ruh halini okumak isteyenler için...
STEFAN ZWEIG’İN SON GÜNLERİ
Yazarı: Laurent
SEKSIK
Fransızca
aslından çeviren: Sosi Dolanoğlu
Özgün
Adı: Les derniers juurs de Stefan
Zweig
Yayın
Hakları: Can Yayınları
(www.canyayinlari.com)
-
1. basım: 2012
-
2. basım: Eylül
2012 (2000 adet)
Türü: Roman / 165 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Zweig’in kitaplığında; Yazarın elyazısını taşıyan
metinler ve özgün elyazmaları vardı dizi dizi. Sayıları dört bini bulmuştu.
Küçük bir kağıt parçasına karalanmış imzalardan tutun da Rilke’nin
mektuplarına, Goethe’nin elyazmalarına kadar. Elindeki en güzel parça
Beethoven’in günlüğüydü, dahinin kendi eliyle yazılmış gençlik sayfaları – 1920’li
yılların başında ateş pahasına satın almıştı bu sayfaları; Gestapo’nun, evinde
ele geçirdiği ve Nazilerin önde gelenlerine hediye ettiği
ganimetlerin bir parçasıydılar bundan böyle.
*
Kendileriyle Savaşanlar’ı Freud’a, Kendi
Hayatının Şiirini Yazanlar’ı Einstein’a ithaf etmişti…
*
Korku şeytanın hayalidir.
Okuduğum tarih: 21 Aralık
2012
Yazar Hakkında Bilgi= Laurent
SEKSIK, 1962’de
Nice’te doğdu. Tıp eğitimi alan yazar, uzmanlığını radyoloji dalında yaptı. Bir
süre asistan ve klinik şefi olarak çalıştıktan sonra doktorluğa ara verdi,
çeşitli dergi ve gazetelerde edebiyat eleştirmenliği ve editörlük yaptı,
televizyon için bir edebiyat programı hazırladı. 1999’da yayımlanan ilk romanı
Les Mauvaises Pensees (Kötü Düşünceler) on beş dile çevrildi. Stefan Zweig’in
Son Günleri, 2006’dan bu yana hem yazmaya hem de doktorluk yapmaya devam eden
yazarın beşinci kitabı. Edebi çevrelerce heyecanla karşılanan roman yedi dile
çevrildi.
ÇevirenHakkında Bilgi= Sosi
Dolanoğlu, 1961’de
İstanbul’da doğdu. Sainte-Pulcherşe Fransız Kız Ortaokulu’nu, Saint Benoit
Fransız Lisesi’ni bitirdi ve İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü
bitirdi. 1992-1996 yılları arasında Metis Yayınları’nda editörlük yaptı.
Çevirdiği otuza yakın eserlerden bazıları: Georges Perec’ten Uyuyan Adam, W ya
da Bir Çocukluk Hatırası; Jean Genet’ten Paravanlar, Açık Düşman; Georges Simenon’dan Flamaların Evinde,
Venedik Treni, Kedi, Küçük Köpekli Adam;
Marguerşte Yourcenar’dab Ateşler, Alexis ya da Beyhude Mücadele, Mavi Masal;
Henry Bauchau’dab Antigone, Diotime ve Aslanlar, Mavi Çocuk; Nancy Huston’dan
Fay Hatları; Chantal Deltenre’den Bebek Töreni, Pierre Charras’dan İyi Geceler
Tatlı Prens, Jean-Claude Carriere ile
Umberto Eco’dan Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın.
ARKA KAPAK –
Stefan Zweig, ta Brezilya'ya
gitse de, geride bıraktığı, yıkılmakta olan bir dünyayı içinde taşıyordu. Bazen
aralık kalan pencereden esen ılık rüzgâra kapılıp geçip giden yılları unuttuğu
oluyordu. Utanç duygusunun bir huzur hissiyle aynı anda benliğini kapladığı
zamanlar, bir umut ışığı olarak Lotte'ye bakıyordu. Buralara aşinaydı sanki...
İnsana yaşadıklarını unutturacak bir yer. Ama bir gazete haberi bile yıkıp
geçiyordu içini:
Viyana Belediyesi Yahudilerin oturduğu dairelerde gazı kesme kararı aldı. Bu
konutlarda gazla intihar edenlerin artması, vatandaşın rahatını kaçırdığından,
gazla intihar etme, bundan böyle kamu düzenini bozmak olarak kabul edilecek.
Demek kitaplarını yakan, yasaklayan ülkesinde, insanları öldürme hakkı olduğunu
düşünenler, ölme hakkına bile el koyuyordu. Ama o, hakkını saklı tutmakta
kararlıydı. Nerede olursa olsun...
Laurent Seksik, Stefan Zweig ve karısı Lotte'nin ölüme doğru çıktıkları
yolculuğun son altı ayında onlara eşlik ediyor. İçine düştükleri o derin
bunalımı, mücadeleyi değil de kaçmayı seçmiş olmalarının o dayanılmaz vicdan
azabını her sayfasında hissettiriyor, o kederli günleri onlarla birlikte
yaşıyor, yaşatıyor.
İnsanın yüreğini burkan bir öykü. Gerçek olduğunu bilerek okumak, bir dönemin,
bir dünyanın yok oluşuna tanık olmak daha da hüzünlü...
*** Poe'ya olan düşkünlüğüm aşikar. Şiirleri ve hikayeleri benim için vazgeçilmezdir. Kısa ama edebiyat adına çok verimli yaşantısına Ackroyd'un kaleminden tanık oluyoruz.
POE: KISACIK BİR HAYAT
Yazarı: Peter
ACKROYD
Çeviren: Esin
Eşkinat
Özgün
Adı: Poe – A Life Cut Short
Yayın
Hakları: Yapı Kredi Yayınları
-
1. baskı:
İstanbul, Mayıs 2011
Türü: Yaşantı / 138 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
*
Amerikan edebiyat tarihinin gerçekten
profesyonel olan ilk yazarlarından biriydi, ama hiç talep görmeyen bir
piyasaydı. Yirmi yıllık bir dönemde tüm kitaplarından kazandığı tahmini toplam
para üç yüz dolardı.
*
Peki, en genel anlamında, karakteri
nasıldı? Dönüşümlü olarak hırslı ve basit, kıskanç ve ölçülü, çocuksu ve abartılı,
korkak ve hırçın, kendine güvenli ve kararsız, küstah ve kendine acıyan bir
adam olarak tarif ediliyordu. Onda bunların hepsi ve daha fazlası vardı. Bir
tanıdığı onu ‘su kadar değişken’, bir başkası ‘karaktersiz bir karakter’ olarak
tanımlamıştı. Bir düşmanına göreyse ‘insan müsveddesi’ idi.
^-^ KEDİLER ^-^
*
Gove-Nichols, Virgina Poe’nun ‘kucağında
kocaman, tekir bir kediyle kocasının paltosuna sarınmış halde bir saman
şiltenin üzerinde’ yattığını görmüştü. ‘Muhteşem kedi işe yaramazlığının farkında
görünüyordu. Kedi ve palto,hastanın tek ısınma çaresiydi; bir de ellerini tutan
kocası ve ayaklarını tutan annesi vardı.’
*
Fordham’da Maria Clemm ve kedi
Catterina’yla yaşadığı hayata dair birçok anı vardır. O yazı yazarken Catterina
omzuna yerleşir, keyifle hırlardı. Bir ziyaretçi kedinin ‘içine ruh girmiş
gibi’ göründüğünü söylüyordu.
Okuduğum tarih: 22 Aralık
2012
Yazar Hakkında Bilgi= Peter
Ackroyd, 1949’da
Londra’da doğdu. Cambridge Üniversitesi’ni bitirdi. Yale Üniversitesi’nde
araştırmacı olarak bulundu.
1973-1982 yılları arasında
Spectator dergisinin yayın yönetmenliğini yapan Ackroyd, The Times gazetesinin
baş kitap eleştirmenidir. Ayrıca çeşitli gazete ve dergilerde yazıalrı
yayımlanmaktadır. Ackroyd’un ilk romanı 1082’de yayımlandı: The Great Fire of
London (Londra Yanıyor, çev. Aslı Çelik, 2002). 1983’te çıkan The Great Fire of
Testanebt of Oscar Wilde (Oscar Wilde’ın Son Vasiyeti, çev. Tomris Uyar, 1994)
ile Somerset Maugham Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Türkçeye çevrilen öteki
romanları, Booker Ödülü’ne aday gösterilen Chatterton (1987; çev. Füsun
Elioğlu, YKY, 1995), English Music (1992; İngiliz Müziği, çev. Oya Dalgıç, YKY,
1995), The House of Doctor Dee (1993; Doktor Dee’nin Evi, çev. Özcan
Kabakçıoğlu, YKY, 2004), Dan Leno and the Lime house Golem (1995; Cinayet
Sanatı, çev. Burçin Karamercan, YKY, 2006) ve First Light’tır (1989; İlk Işık,
çev. Mehmet H. Doğan, YKY, 2007), The Fall of Troy (2006; Troya’nın Dönüşü,
çev. Mehmet Doğan, YKY, 2009).
Romanları yanında William
Blake, Thomas Mora, Charles Dickens ve T. S. Eliot gibi ünlüleri çağları ve
çevreleriyle birlikte ele aldığı biyografileriyle de tanınan Ackroyd’un ayrıca
şiir ve denemek kitapları da vardır.
ÇevirenHakkında
Bilgi= Esin Eşkinat, ortaöğrenimini
TED Ankara Koleji’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
İngiliz Dili ve Edebiyatı’ndan mezun oldu. İngilizceden Türkçeye çevirilerinden
bazıları: 1 Erkek Hakkında, Nick Hornby (2005); Ve Ben Mutluyum, A.L. Kennedy
(2005), Inferto: Rio Cehennemi, Patricia Melo (2004); Gözlemevi Hikayeleri,
Edward Carey (2003); Kadının Cennette Yeri Yok, Neval El Saddavi (2003); Şeker
Adası, Ivonne Lamazares (2001)
ARKA KAPAK –
Gotik, teatral bir kişilik,
ürkütücü bir güzelliğin peşinde ölümün nefesiyle tutkuyla canlanan bir
edebiyat...
Detektif hikâyelerinin, bilimkurgunun öncüsü yazar ve dünyanın en önemli
şairlerinden Edgar Allan kısacık hayatına karşın üç asırdır etkisini koruyor.
“Kuzgun”, “Morg Sokağı Cinayetleri”, “Balon Şakası”, “Annabel Lee” gibi
yenilikçi şiir ve öykülerin yazarı Edgar Allan Poe’nun YKY’den çıkan
biyografisini usta yazar Peter Ackroyd kaleme aldı.
Ackroyd; Poe’yu ailesi, aşkları, alışkanlıkları, edebiyat dergiciliği,
konferansları ve eserleriyle anlatıyor.
Etkisi ölümsüz, kendisi
kısacık bir hayat.
*** Sevgili ve çok değerli Nalan Hanım'ın (http://nalanevi.blogspot.com/) damadının yazmış olduğu kitabı buradaki paylaşımından beri almak istiyordum. Ayrıca İbrahim Altay her cumartesi saat 20.10'da A Haber'de 'Uzun Hikaye' isimli programı hazırlayıp sunuyor. (www.ahaber.com.tr)
EVSİZ
Yazarı: İbrahim
ALTAY
Yayın
Hakları: Turkuvaz Kitap
-
1. Basım Kasım
2011, İstanbul
Türü: Roman / 104 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Bu ‘ihtiyaçlar zinciri’ teorisini icat eden kimse,
Allah onun iyiliğini versin. Bu teoriye göre, efendim, sanat ve felsefe zengin
toplumlardan neşet eder. Zincirin en altındaki temel beslenme ihtiyaçlarını
karşılayamayan birey ve toplumlar, ikinci halkaya geçemez; yani sanat ve
felsefe üretemezler.
*
Polislik, ABD’deki en riskli ama
prestijli mesleklerden biridir. Çeşitli eyaletlerde işe yeni başlayan bir
memurun yıllık geliri 100 bin doları bulur.
^-^ KEDİLER ^-^
*
… yavrusunu emziren bir anne kedinin
şefkatiyle Jeff’in üzerine kapandı.
*
Kendimi köşeye sıkıştırılmış bir kedi
gibi hissediyordum.
Okuduğum tarih: 24 Aralık 2012
Yazar Hakkında Bilgi= İbrahim
Altay, 1980 yılında doğdu. 2003’te Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Çeşitli dergilerde
editörlük, pek çok belgesel ve televizyon programında metin yazarlığı ve
danışmanlık yaptı. 2008-2010 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde
bulundu. Sabah gazetesi hafta sonu eklerinde editörlük ve USA Sabah’ta köşe
yazarlığı yapmaktadır.
ARKA KAPAK –
Genç adam Los Angeles'a
sinema eğitimi almak için gelir ve bir gün, "evsiz" olup sokaklarda
yaşamaya karar verir…
İbrahim Altay ilk romanında pek çok şeyi birden başarıyor: gerçekle kurguyu iç
içe anlatmayı, yalın diline felsefi bir sos katmayı, hem sürükleyici bir macera
hem eğlenceli bir taşlama yazmayı ve tüm bunları yaparken de kendine özgün bir
üslup bulmayı.
Burada anlatacaklarım bir anı hikâyedir. Ne kadarı anıdır, ne kadarı hikâyedir;
emin değilim. Öğrenci olarak gittiğim Amerika Birleşik Devletleri'nde tam 25
gün sokakta yaşadım. Hapishaneye de yolum düştü, hastaneye de. Aç kaldığım da
oldu karnımı tıka basa doldurduğum da. Parasız da kaldım, para da kazandım.
Kavga ettim; dayak attım, dayak yedim. Zaten bu kavgalar sırasında kafama çok
darbe aldığım için tam olarak hatırlamıyorum anlatacaklarımın ne kadar gerçek
ne kadar uydurma olduğunu. Ben diyeyim iki buçuk siz deyin üç yıl önce ama
kesinlikle 21. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşandı olaylar…
BAŞI BOZUK
Yazarı: Muhammed
Ali POLAT
Yayın
Hakları: İkinci Adam Yayınları
(www.ikinciadamyayinlari.com)
-
1. Baskı Kasım
2012
-
120 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Simsiyah saçlarım olsun istiyorum,
Bahtım değil…
* Varlığın hiç benimle değildi ki…
Peki, o zaman yokluğun, neden bunca ağırlık sırtımda…
* Kalbim… Kalbimin şeklini kaybediyorum. Yokluğunda,
kalbimi azad ediyorum.
*
… herkes onu sıkı sıkıya tutuyor olmalı
ki ‘aklını kaçırmak’ tabiri var. Bir şeyi kaçırmak demek, öncesinde o şeyi
tutuyor olmanız demek.
Okuduğum tarih: 25 Aralık
2012
ARKA KAPAK –
Kimsenin benimle
ilgilenmediğini anladığım zaman 16 yaşındaydım. Hayatımda ilk kez bir şeyi
doğru anlamıştım. İnan bana seninle de ilgilenmiyorlar. Başına gelenler sana
ceza ya da ödül olsun diye değil. Hepimiz öleceğiz ve cehenneme gideceğiz.
İskender dünyayı aldı ve şimdi tek hatırlanan gay olduğu. Marie Cruie
laboratuarda çürüdü. Ne geliyor gözünün önüne firijit bir bakire, hayır aslında
evliydi. Kimin umrunda? Demeye çalıştığım da bu zaten. Bırak ansiklopediler
senden bahsetmesin, popüler olma, 2150 yılında Google'da adın çıkmasın, üst
geçide ismini yazmasınlar. Ah ne gam! Beş sene önce hayal ettiğin durumda
mısın? Ya da beş sene sonra hayallerin gerçek olur mu sence? Önemsiz olduğunu
kabullen, mızıldamayı bırak!
*** Kitabın kapağı ve çizimler güzel.
YOZLAŞMAMIŞ KEDİ
Yazarı: Terry
PRATCHETT – Gray JOLLIFFE
Özgün
Adı: The Unadulterated Cat
Çeviren: Niran
Elçi
Yayın
Hakları: İthaki Yayınları
- 1.Baskı, İstanbul, Mayıs 2011
- 156 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Mırrkulade J
Okuduğum tarih: 26 Aralık
2012
Yazar Hakkında Bilgi= Terry
Pratchett 1948’de doğdu, hala da
ölmüş değil. 1965’te gazeteci olarak çalışmaya başladı ve ilk cesedini işe
başladıktan üç saat sonra gördü; o günlerde iş tecrübesinin bir değeri vardı.
1987’de kendisini
Diskdünya’nın daha eğlenceli çalışma hayatına adadı. O günden bu yana
kitaplarının sayısı iki katına çıktı. Genç okurlar için de kitaplar kaleme alan
Pratchett, zaman zaman edebiyatçılıkla suçlanmaktadır.
Gray Jolliffe
1937’de İngiltere’de doğdu. Ünlü Wicked Willie (Hınzır Willie) serisinin
yaratıcısı olan karikatüristin diğer çalışmaları arasında How to be a Happy Cat
(Nasıl Mutlu Kedi Olunur) ve Pussy Pie Hits Town (Fettan Pisi Şehirde) yer
alır.
ARKA KAPAK –
"Bugünlerde
hayli çok sayıda insan, sağlık ve besleyici vitaminle dolup taşan, sıkıcı,
toplu üretim kedilere alıştı, ancak bu kediler eskiden beslediğimiz o güzel
kedilerin tırnağı bile olamaz. Gerçek Kedi Hareketi, insanların gerçek kedi
gördüklerinde tanımalarına yardımcı olarak, bu durumu değiştirmeyi
amaçlamaktadır. Bu kitabın yazılış amacı budur."
*** Çekilişime katılmadıysanız buraya lütfen:)
*** Takaslık kitaplarıma göz atmak isterseniz de şuraya lütfen:)