Genellikle kitap okurken not defterim ve kalemim yanımda hazır bulunur. İlgimi çeken bölümleri not ederim. Kitaptan alıntılarımı sizlerle de paylaşmak istiyorum:)
Yazarı: Irvın D. YALOM
Yazar Hakkında Bilgi= Stanford Üniv. Tıp Fak. Psikiyatri profesörü. The Theory Proctice of Group Psychot herapy (Grup psikoterapi: Teorisi ve Pratiği), Existential Psycotherapy (Varoluşsal Psikoterapi) ve İnpatient Group Psychoterapy (Hastanede Grup Terapisi) ders kitaplarının yazarı; ayrıca Every Day Gets a Little Closer (Her Gün Biraz Daha Yakın, çev.: Zeliha İyidoğan Babayiğit, Kabalcı Yayınevi, 1999) ve Encounter Groups: First Facts (Karşılaşma Grupları: İlk Olgular) kitaplarının yazarlarından biri. Love’s Executioner and Other Tales of Psychoterapy (Aşkın Celladı, çev.: Handan Saraç, Remzi Kitabevi, 1995) kitabı da 1990 da yayımlandı. Yazarın bir diğer kitabı olan Lying on the Couchta (Divan, çev.: Özden Arıkan, Ayrıntı Yayınları, 1998) psikiyatrist ve hastanın birbirine açıldıkları, birbirini teslim almaya çalıştıkları, yalan söyledikleri, seviştikleri bir tür mahremiyet koltuğu olan Divanda yaşanan (yalancı) – oyun – lardan söz ediliyor.
SON SÖZ –
Zen ve Motosiklet Bakın Sanatı, Lila, Azizler ve Alimler ve Cumayı sevenler için yeni bir düşünce romanı sunuyoruz: Nietzsche Ağladığında. Yine yoğun ve sürükleyici. Edebiyatla da düşünülebileceğini gösteren müthiş bir örnek…
* Sırf bakmadığı için yaşamında neler kaçırdığını düşündü. Yoksa bakmış da görememiş miydi?
* - Ölüm güç bir şeydir. Ölümün son iyiliği, bir daha ölümün olmamasıdır, diye düşünürüm her zaman –
* O çok sevdiği sihirli cümleyi, Lucretius’un o deyişini tekrarladı: - Ölüm varsa ben yokum. Ben varken, ölüm yok. O halde üzülecek ne var? – Bu sözler aslen, eski Yunan filozof Epikuras’a aittir.
* Hegel ölüm döşeğindeyken, kendisini bir tek öğrencinin anladığını, ama onun da yanlış anladığını söylemiş!
* Yalnızlık, hastalıkların üreyebileceği en uygun ortamdır.
* - Kimler daha emniyette, kimler daha rahat, kimler sonsuza dek mutludur? – Ben size cevabını söyleyeyim: Yalnızca sığ zihinli olanlar, yani sıradan insanlar!
* Şimdiki anı yaşayamıyorum. Ya geçmişte ya da asla olamayacak bir gelecekte yaşıyorum.
* Bastıkları yerdeki tuğlaları iyice ısıtarak ayıları iki ayak üstünde durmasını ve dans etmesini öğrettiklerini duymuştum.
* Düşlerdeki imgeler asla ölemeyeceğine göre orası benim sonsuza dek yaşayabileceğim bir yer olmuştu.
* Yaşarken yaşayın! İnsan yaşamını tamamlayıp öldüğü zaman ölüm, taşıdığı dehşeti yitirir! İnsan doğru zamanda yaşamazsa, asla doğru zamanda ölemez.
* Zaman sonsuza dek doymayacak kadar açgözlüdür.
* Gözyaşlarınızın dili olduğunu düşünüp onları kendi sesiyle konuşturabilir misiniz?
süper alıntılar yapmışsın , ben de hatırlama şansı yakaladım :) teşekkürler...
YanıtlaSilben teşekkür ederim... paylaşımın en keyifli yanı doğru gözlere temas ettiğini bilmek:)
YanıtlaSil