Mahrem
Pinhan
Aşk
Alıntılar kitabından kendim için epey bir alıntı yaptım. Alıntıların alıntılarından bir daha alıntılar yapacağım sizlerle paylaşırken:))
KAĞIT HELVA - Alıntılar Kitabı
Yazarı: Elif
ŞAFAK
Yayın
Hakları: Doğan Kitap
- 1. baskı / Aralık 2009
- 18. baskı / Aralık 2009
- 153 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
- Aşk -
*
… nasıl anlatılabilir aşk, kelimelerin
hükmünü yitirdiği yerde? / Aşk
*
Elmas bir gözdür yürek. Ve
çizilmeyegörsün bir kere, artık hep sedefsi bir yırtıkla bakacaktır cümle
aleme. / Mahrem
*
Bir insanı sevmek, onun zihninde bir
türlü huzura ermemiş tüm hikayeleri raflarından çıkartıp, tek tek temize çekmek
demektir. /Bit Palas
*
… Karışık zamanlar… Böyle dönemlerde, aşk
latif bir kelime değil, başlı başına bir pusuladır. / Aşk
- İnsan -
* Bir de bakardım ki, saçılmışım oraya buraya. Eğilip
tek tek toplardım parçalarımı, ama her zaman dağılanlar topladıklarımdan fazla
çıkardı. Ne kadar dikkat edersem edeyim, daima bir şeyler kalırdı geride. Bir
şeyler hep yarımdı, hep iğreti, hep eksik… / Mahrem
*
Dışadönük, kendini beğenmiş insanlara
kıyasla içine kapanık ve mütevazi insanların parıltısı daha azdır belki. Ama
böyleleri oksijen gibidir. Varlıkları hemen anlaşılmasa da yokluklarında nefes
almak zorlaşır. / Araf
*
Her insan açık bir kitaptır özünde.
Okunmayı bekler. Her birimiz yürüyen, nefes alan kitabız aslında, yeter ki
özümüzü bilelim. / Aşk
- Yolculuk -
*
Korktu. Gidip de varamamaktan değil,
varıp da dönüş yollarını kaybetmekten değil, dönüp de geride bıraktıklarını
yerlerinde görememekten değil; bir kendini bulmaktan, bulduğundan korkmaktan
korktu. / Pinhan
- Varoluş-
*
Yaşamı görmek için ayna tutarız ağzımıza.
Yaşamı göremesek bile, yaşadığımızı biliriz ayna buharlaşınca. / Mahrem
*
Çocukluğun arka bahçesi vişne ekşisi
tadındadır. / Mahrem
*
Kader yolun tamamını değil, sadece yol
ayrımlarını verir. Güzergah bellidir, ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya
aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin ne de hayat karşısında çaresizsin. / Aşk
- İnanç-
*
Yaradan’ı hangi kelimelerle
tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi
öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de
korku ve utanç içindesin çoğunlukla.
Yok,
eğer Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu
vasıflardan bolca mevcut demektir. / Aşk
*
Bazen Tanrı böyle zorluklarla inancımızı
sınar. Sebepsiz sıkıntı yoktur. / Araf
*
İstediğini elde edince şükretmek
kolaydır.
Sufi,
dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilen kişiye denir. / Aşk
*
Hakk’a teslimiyet ne zayıflık ne
edilgenlik demektir. Tam tersine, böylesi bir teslimiyet son derece güçlü
olmayı gerektirir. Teslim olan insan, çalkantılı ve girdaplı sularda
debelenmeyi bırakır, emin bir beldede yaşar. / Aşk
*
Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere
direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen, seni hırpalayarak değil,
seninle beraber aksın. ‘Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir’ diye
endişe etme. Nereden biliyorsun altının üstünden daha iyi olmayacağını? / Aşk
- Zaman-
*
Bozuk diye kaldırıldığı köşede, durduk
yerde aşka gelip çalışmaya başlayan hantal bir saatti hayat. Kuruyordum ben de.
Nicedir geriye kalışını telafi etmek istercesine deli gibi çırpınıyordu.
‘Tiktaktiktaktiktak’lıyordu sürekli.
Be-Ce
ise zamanı kötülüyordu her zamanki gibi; ‘tiktak zamanın taktidir’ diyordu. /
Mahrem
- Yazmak-
*
Sanılanın aksine her zaman yaratmak demek
değildir yazı, yıkmaktır bazen. / Med-Cezir
*
Yazmak bir firarperestlikti özünde ama
dışarı değil, içeri kaçıyordum. Kendime… / Med-Cezir
*
Uçurumun kenarında durmuş düşünürken
yazacağın kelimeyle atacağın adımı ve sorarken kendine yazamadığın takdirde
aşağıya düşmenin nasıl da korkutucu olacağını, yazı tutar daha beterini sunar:
Uçurumu yutarsın yazdıkça. / Med-Cezir
- Ben-
*
İsimler büyülüdür. Sade büyülü mü,
isimler hem de büyücüdür. / Pinhan
*
İçimin tünellerine girer girmez bir fener
alıyorum elime. Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de hep kayboluyorum.
/ Siyah Süt
*
Biliyordu çünkü. Gayet iyi biliyordu ki,
hüzün denilen şey tıpkı siyah, dalgalı saçlarının arasına nasılsa yerleşivermiş
beyaz bir saç teline benziyordu. Hüzün, kopardıkça çoğalıyor, çoğaldıkça
arsızlaşıyordu. / Şehrin Aynaları
*
İçerideki uçurum seni dışarıdaki dünyadan
daha çok heyecanlandırıyorsa pekala içine, yani kendi benliğine düşebilirsin. /
Baba ve Piç
*
Dünya yabancılardan boş yere korkup,
kendi yakınlarından zarar gören insanlarla dolu. / Med-Cezir
^-^ KEDİLER ^-^
*
Dişi kedinin ismi West idi, yani Batı.
Gail ona bu ismi Doğu’nun Şarkiyatçı söylemi tarafından sürekli
kadınlaştırılmasını eleştirmek için takmıştı. Ömer’in buna bir itirazı yoktu,
tabii eğer buna mukabil erkek kediye The Rest, yani ‘Ve diğerleri’ ismi
verilmiş olmasaydı. / Araf
-Yazım-Basım Hatası-
*
Sf/41
Deviş
dedi ki:
Okuduğum tarih: Haziran 2013
(...) Derken o yolculukta bir an geliyor, durup geriye bakma gereği duyuyorum. Geçtiğim yolları, uğradığım durakları, güzergâh boyu karşılaştıklarımı anımsıyorum.
Bu kitap dünden bugüne yazdıklarımdan ufacık bir seçkidir. Bir alıntılar kitabı. Karın doyursun diye değil, tadımlık niyetine.
Kağıdın üzerine konmuş birkaç tatlı kelam.
Kâğıt Helva...
Elif Şafak
ARKA KAPAK –
(...) Derken o yolculukta bir an geliyor, durup geriye bakma gereği duyuyorum. Geçtiğim yolları, uğradığım durakları, güzergâh boyu karşılaştıklarımı anımsıyorum.
Bu kitap dünden bugüne yazdıklarımdan ufacık bir seçkidir. Bir alıntılar kitabı. Karın doyursun diye değil, tadımlık niyetine.
Kağıdın üzerine konmuş birkaç tatlı kelam.
Kâğıt Helva...
Elif Şafak
En kısa zamanda alıcam bu kitabı Okuyanım. Ketifli okumalar dilerim...
YanıtlaSilElif Şafak'ın kitaplarını ben de çok severim.
YanıtlaSilbende listeme yazdım.bakalım ne zaman alacağım.keyifli okumalar canım..
YanıtlaSil