Listenin 19. sırası: Aynı
yazardan üç kitap. (Kitaplar aynı seriye ait olabilir.)
Benim yazarım *Orhan Pamuk* :)
Benim yazarım *Orhan Pamuk* :)
Kategori dahilinde okuduğum diğer kitap:
Manzaradan Parçalar - Orhan Pamuk
Yazarın ilk okuduğum kitabı 'Yeni Hayat'tı.
Okuyup da henüz blogumda paylaşamadığım diğer iki romanı ise 'Kar' ve 'Benim Adım Kırmızı'.
'Benim Adım Kırmızı' ve 'İstanbul-Hatıralar ve Şehir' en çok sevdiğim kitapları.
'Masumiyet Müzesi'ni ise okurken inanılmaz sıkıldım ve biter bitmez takas ettim. Belki roman mevcut sayfa sayısının yarısı kadar olsaydı -yani detaylar bu kadar detaylı olmasaydı:)- biraz keyif alabilirdim okurken.
Paylaşımlarımı okumak isterseniz:
İstanbul - Hatıralar ve Şehir - Orhan Pamuk
Okuyup da henüz blogumda paylaşamadığım diğer iki romanı ise 'Kar' ve 'Benim Adım Kırmızı'.
'Benim Adım Kırmızı' ve 'İstanbul-Hatıralar ve Şehir' en çok sevdiğim kitapları.
'Masumiyet Müzesi'ni ise okurken inanılmaz sıkıldım ve biter bitmez takas ettim. Belki roman mevcut sayfa sayısının yarısı kadar olsaydı -yani detaylar bu kadar detaylı olmasaydı:)- biraz keyif alabilirdim okurken.
Paylaşımlarımı okumak isterseniz:
İstanbul - Hatıralar ve Şehir - Orhan Pamuk
Masumiyet Müzesi - Orhan Pamuk
Saf ve Düşünceli Romancı - Orhan
Pamuk
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Öteki Renkler / Orhan Pamuk
ÖTEKİ RENKLER
Yazarı: Orhan
PAMUK
Türü: Deneme -
Söyleşi - Hikaye
Yayın
Hakları: Yapı Kredi Yayınları
www.ykykultur.com.tr
- 1-5
baskı: İletişim Yayınları, İstanbul, Aralık 1999-Aralık 2011 (35.000
- YKY'de 1.
baskı: İstanbul, Temmuz 2013 (35.001-37.000)
- 470 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* ... en büyük
mutluluk kaynağı, her gün iyi bir yarım
sayfa yazmaktır.
* Hakiki edebiyat
bağımlısı, yazdığı kitapların güzelliği, başarısı ya da sayısıyla mutlu olacak
kadar yüzeysel biri değildir. O edebiyatı hayatını kurtarmak için değil,
yaşamakta olduğu günü kurtarmak için ister yalnızca. Siz hiç boş şişeleri bir
gün satarım diye içen birini duydunuz mu?
* Yazmak,
yaşanmayan hayattan bir çeşit intikam almaktır.
* Buzdolabının
içi, uzak ve mutlu kentlerin bulvarları gibi ışıl ışıl ve kalabalık.
* Paranoyak olmam
takip edilmediğim anlamına gelmez.
* Resimli
romanlarda Türk köpekleri ya da Türkçeye çevrilmiş köpekler HAV der. Yabancı
resimli romanlarda ise köpekler VAF der.
* Burada insan
yıllarca öteki tepelere, üzerinde güneşin yansıdığı kıpır kıpır rüzgarlı
denize, her yönden şehre sokulan gemilere, adalara, oraya gidip gelen
vapurlara, aşağı mahallelerin zararsız denecek uzaklıktaki kalabalığına,
minyatür gibi gözüken camilere, sabahları bir nemin belli belirsiz bir buğu
içinde tüten mahallelere, bütün şehre bakabilir ve yıllarca hayal kurabilir.
* Bir kitap, bir
fikirle değil, en azından iki fikirle yazılır. Bu iki fikri güçlü kuvvetli bir
şekilde temsil edecek iki karakter, bunların çeşitli yansımaları olacak sekiz
karakter...
* Dikkat edilirse
minyatürlerdeki kişiler hem resmin içine dönüktür hem de kendisine bakan göze,
yani seyirciye dönüktür.
* Tanpınar'ın
Edebiyat Üzerine Makaleler'i Türkçenin en zengin, en dolu, en öğretici, en
derin deneme kitabıdır.
* Resmimiz ve
nesrimiz olsa, başka bir millet olurduk. / Yahya Kemal
* Mahmut Sadık'ı
anlatan bir cümlenin Aziz Nesin'in beynine 'çakıldığını' okuyacaktım: 'Mahmut
Sadık'ın elinde kalem altıncı parmak olmuştu.'
* 1960'ların
başında yapılan ilk Tenten filminin İstanbul'da geçmesi beni
heyecanlandırmıştı.
https://www.youtube.com/watch?v=Fa_eFpVp_yc
* Paris ve Eyfel
Kulesi hakkında galiba Maupassant'ın söylediği rivayet edilen bir söz vardır.
Paris'in en güzel manzarası Eyfel Kulesi'nin tepesindedir, çünkü oradan Eyfel
Kulesi gözükmüyor, der.
^-^
KEDİLER ^-^
* Her zamanki
gibi anneannem bize bir bahçede bir kedinin maydanozların üzerine işediğini
nasıl gördüğünü...
* ... bir yerde
bir kedinin devirdiği bir kutu...
* Baskına uğramış
asker gibi, kedi gibi kalkarım ve herkesi...
* ... yazılar,
sokaklar, kediler...
* Çarpışan
arabanın altı da kedinin ayaklarına benziyor.
* ... emekliler,
çocuklar, kediler...
* İçerideki tekir
kedi demir parmaklıklar arasından çıkıp... Kedinin sokağı geçip girdiği
bakkal...
* ... kedilerin
sokak ortasında dalgın dalgın yalanabildiği...
* Kara Kedi diye
bir mizah dergisi çıkıyordu.
- Yazım-Basım Hatası -
* Sf/ 175
... anemin adı...
Okuduğum tarih: Ağustos
2015
Yazar Hakkında Bilgi= http://www.orhanpamuk.net/
ARKA KAPAK –
Pamuk kişisel ve edebi
dünyasını okurlarına içtenlikle açıyor...
Öteki Renkler Orhan Pamuk'un çocukluk anılarından mutluluk saatlerine, romanlarını nasıl yazdığından gezi notlarına, sevdiği yazarlar ve kitaplar hakkındaki eleştirilerinden kişisel itiraflarına, şikâyetlerine, siyasi öfkelerine, kültür ve gündelik hayat konusundaki heyecanlarına uzanıyor ve yazarın yalnız romanda değil, düzyazıda da ne kadar usta olduğunu kanıtlıyor. Kaleme aldığı makalelerden, tuttuğu defterlerden, verdiği röportajlardan yapılan bu titiz seçmede, Pamuk kızı Rüya ile olan arkadaşlığını, sigarayı bırakışını, gençlik bunalımlarını, günlük hayatını, sinema zevkini, Boğaz yangınlarını, bildiği İstanbul'u, yalnızlık ve mutlulukla ilgili takıntılarını, toplumun ve kendisinin korkularını ve paranoyalarını anlatıyor. Yazar kitabında ayrıca Dostoyevski'den Tanpınar'a, Kemal Tahir'den Oğuz Atay'a pek çok yazarı ve kitaplarını tartışıyor; roman kuramı, Doğu ve Batı, milliyetçilik ve Avrupa üzerine düşüncelerini açıyor. Nişantaşı'nda geçen ve bir çocuğun gözünden anlatılan "Pencereden Bakmak" adlı uzun hikâye ile birlikte bu kitap, Orhan Pamuk'un Nobel Ödülü'ne uzanan başarılı yolculuğunda renkli dünyasına ışık tutuyor.
Öteki Renkler Orhan Pamuk'un çocukluk anılarından mutluluk saatlerine, romanlarını nasıl yazdığından gezi notlarına, sevdiği yazarlar ve kitaplar hakkındaki eleştirilerinden kişisel itiraflarına, şikâyetlerine, siyasi öfkelerine, kültür ve gündelik hayat konusundaki heyecanlarına uzanıyor ve yazarın yalnız romanda değil, düzyazıda da ne kadar usta olduğunu kanıtlıyor. Kaleme aldığı makalelerden, tuttuğu defterlerden, verdiği röportajlardan yapılan bu titiz seçmede, Pamuk kızı Rüya ile olan arkadaşlığını, sigarayı bırakışını, gençlik bunalımlarını, günlük hayatını, sinema zevkini, Boğaz yangınlarını, bildiği İstanbul'u, yalnızlık ve mutlulukla ilgili takıntılarını, toplumun ve kendisinin korkularını ve paranoyalarını anlatıyor. Yazar kitabında ayrıca Dostoyevski'den Tanpınar'a, Kemal Tahir'den Oğuz Atay'a pek çok yazarı ve kitaplarını tartışıyor; roman kuramı, Doğu ve Batı, milliyetçilik ve Avrupa üzerine düşüncelerini açıyor. Nişantaşı'nda geçen ve bir çocuğun gözünden anlatılan "Pencereden Bakmak" adlı uzun hikâye ile birlikte bu kitap, Orhan Pamuk'un Nobel Ödülü'ne uzanan başarılı yolculuğunda renkli dünyasına ışık tutuyor.
"Pamuk dünyanın en iyi
yazarlarından biri."
The New Statesman
The New Statesman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder