Sayfalar

9 Nisan 2016 Cumartesi

Alakarga - Christian Bobin * Kısa Kitap Festivali

Her pazartesi 150 sayfadan kısa bir kitap seçip okuyoruz. Ben epeydir festival dahilinde kısa kitap okuyamamıştım. Uzun bir aradan sona yine dahil oldum:)
Kısa kitaplar ile ilgili detaylı detaylar burada:)))




Kitabı, İstiklal Kitabevi alışverişimde ikince el rafından almıştım. Burada paylaşmıştım. Fransız yazarın okuduğum ilk kitabı. Alırken yazarı veya kitabı bilerek almamıştım, arka kapak yazısı ve kısa olması ilgimi çekmişti. İyi ki almışım. Çok ama çok beğendim. Türkiye'de basılmış tüm kitaplarını alıp okumak istiyorum.


ALAKARGA
Yazarı: Christian BOBIN
Özgün Adı: Geai
Türü: Roman
Yayın Hakları: Can Yayınları
-   2000
Fransızca aslından çeviren: Seyra Faralyalı

-   79 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * ... fırtınalı bir siyah; kıskançların gözlerindeki karanlık gibi.

        * Yüreği göğsünün içinde çılgın bir sincap gibi zıplıyor. Yüreği göğsünde bir pervane gibi dönüyor. Yüreği göğsünde bir tay gibi dörtnala gidiyor. Yüreği usulca sakinleşiyor.

        * Sır, dilin ucundaki biberlerdir.

        * Birini sevdiğiniz zaman, zamanın sonunda kadar ona anlatacak şeyiniz olur.

        * Bir şeyi yetersiz olanlar, mutlaka fazladan bir şeye sahiptirler.

        * Kötü olan şudur; bir yalnızı yakalamayı başardığınız anda onu kaybedersiniz; o artık yalnız değildir. Yalnızın çevresindeki parlaklık sönmeye başlar. ... Bazı şeyler ve bazı varlıklar bizden uzakta olmalıdırlar, asla aşılmayacak bir uzaklık bulunmalıdır.

        * Eğer insan bir şeye uzun zaman bakarsa, o şeyin kendisi olup çıkar.

        * Neden benimle böyle konuşuyorlar? Bir de konuşanlar yalnızca ailemden insanlar olsa. Şunu fark ettim, rasgele biri, on beş dakika sohbet edince, yapmam gerekeni ve bunu nasıl yapmam gerektiğini anlatmak için ısrarlı bir ihtiyaç hissediyor. Bahsettikleri benim; ama sanırsınız bir otomobil tamircisi bir arabanın önemsiz kusurları hakkında konuşuyor.

        * Hayır, bir havuza sahip olmak istemiyorum. Mutlaka bir şeylere heveslenmeli miyim? Benim her şeyim var. Sabah gözlerimi açtığımda kendimi hep milyarder hissediyorum. Hayat orada, ağırbaşlı, gürültülü, renkli, küçük, engin.

        * Yaşam her sabah uyandığımda, iplerini çözdüğüm bir armağan paketidir.

        * İnsanların hayatlarıyla ne yaptıklarına bakıyor, çevrelerinde hangi nesnenin olmasından hoşlandıklarına, uyurken yüzlerinin nasıl olduğuna bakıyor.

        * (Eğer herkes gibi yazarsan, hiç kimse seni okumaz.)
         Herkes ve hiç kimse el eledirler.

        * ... panoyu kapının üzerine astı: '... nedeniyle kapalı'. Gerekçe kurşun kalemle yazılmıştı. Albain dükkanın kapalı oluşuna asla aynı neden, göstermemeyi gurur meselesi yapmıştı.önce klasiklerden başladı; cenaze ya da nikah nedeniyle. Ama ne bir cenazede ne de bir nikahta bulunuyordu o sırada; yalnızca dolunaylı bir geceden sonra uykuya ihtiyacı oluyordu. Sonra uydurmaya başladı. Gazete okuma nedeniyle, uzun süren banyo nedeniyle, düş kurma nedeniyle, sıkıntı nedeniyle, migren nedeniyle, mutluluk nedeniyle kapalı.

        * Sadece ne okuduğunu, uyumadan önce gözlerini kimse verdiğini bilmek istiyordum.


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * ... kediciğim, aydedem...

        * Kedi maması fabrikatörü...
         Kedi mamaları fabrikatörü...
         Sf/ 58-59-60

                                                                                     MART 2016


Yazar Hakkında Bilgi=  Christian Bobin, 1951 yılında Fransa, Creusot'da doğdu. Felsefe eğitimi gördü. Marguerite Duras, Robert Desnos, Alexandre Dumas, Maurice Leblanc gibi yazarlardan etkilenmiş olan Bobin'in, Fransa'nın en önemli yayınevleri tarafından yayınlanmış birçok romanı var; bunlardan bazıları: La vie passante, La part manquante, La folle allure, Tout le monde est occupe. Yazar, hala doğduğu kentte yaşıyor.



ARKA KAPAK –

Christian Bobin, her kitabında, şiirli diliyle, zamanımızdaki iletişimsizliğin, insanlar arasındaki kopukluğun nedenlerini arayan bir yazar.
Bu kitaba adını veren Alakarga, iki bin üç yüz kırk iki gün önce ölüp bir gölün dibinde yatan kırmızı giysili bir kadındır. Alakarga, kendi dünyasındaki yalnızlığından sıkılır, bir gün altı yaşındaki Albain'e görünmeye karar verir. Bedenini kaplayan buz tabakasının altından çocuğa gülümsemeye başlar. Albain sıradan bir çocuk değil, yaşadığı her ânın tadını çıkarmayı, keyïfle yaşamayı bilen biridir. Yeni arkadaşının desteğiyle, büyürken içindeki çocuğu korumayı da öğrenir; Alakarga ona, önceden tasarlannmış, belirlenmiş görevlerini değil, mutluluğun peşinden koşmayı öğretir. Kendi kurallarını uygulamayı. yürekli olmayı da. Alakarga, büyük hayallerini kimseyle paylaşmayan bu çocuk-adamın, kendine kurduğu dünyanın adı olur. Acıların temelinde sevgisizliğin yattığı bir dünyada, Alakarga'nın görevi sevginin varlığını hatırlatmaktır. Alakarga'yı okurken, içinizdeki çocuğa dokunduğunuzu hissedeceksiniz.


Defterimden...


Keyifli okumalarınız olsun...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder