Sayfalar

3 Ocak 2017 Salı

Mino'nun Siyah Gülü - Hüsnü Arkan

O Ses Türkiye'de 'Düşler Sokağı' şarkısının söz yazarı Hüsnü Arkan yazınca kendimi kitaplığın önünde buldum:) Hüsnü Arkan'ın müzisyen yanını duymuştum ama o şarkının söz yazarı olduğunu bilmiyordum.
Birkaç yıldır kitaplığımda okunmayı bekleyen kitabın okunma günü o anı beklemeyene dekmiş demek:)

Kitap hakkında genel olarak hep iyi yorumlar duymuştum. Ben de bu yorumlara katılıyorum. Konusu güzel, kurgusu güzel ve akıcı bir anlatıma sahip.


MİNO'NUN SİYAH GÜLÜ
Yazarı: Hüsnü ARKAN
Türü: Roman
Yayın Hakları: Kırmızı Kedi Yayınları
-   1. Basım: Ekim 2011                  2. Basım: Kasım 2011 
3. Basım: Mayıs 2012            4. Basım: Şubat 2013
Kapak Tasarımı: Ayşe Nur Ataysoy

-   252 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * ... güçlü olmak denen şey, çaresizlikten doğuyor. Işığın, karanlığı beyaza boyaması gibi bir şey... Karanlık olmasa ışığı hissedemeyiz ki...

        * ...gülümseyişi kayboluyor. Bir mendille silinmiş gibi.

        * Yıldızlar desen, tırman bir kestaneye; toplamaya başla!

        * '... Siz tercüman değil misiniz Cahit Adamı? Kaçak Adamı, Korkak Adamı... Yani, işiniz bu değil ama pekala becerebiliyorsunuz... Öyleyse niye bizi birbirimize çevirmiyorsunuz? Hiç olmazsa anlaşamayız.' / Münevver

        * ... sizin bahçede bir ağaç olarak yaşamayı yeğlerim.

        * Sen Eylül renklerini bilir misin? Onlara basar gibi bastım. Renklere basınca değişirler; bunu bilir misin? Örneğin benim üstüme biri basarsa cağırtlak rengi olurum. Bir yaprağa basarsan, o yaprak hışırt rengi olurum.

        * ... pembe pembe gülümsüyordun.

        * Ne yazık ki ben bir kuzu kulağı yaprağı değilim. Akide şekeri de değilim. Benden, istediğiniz aşinası olduğunuz tadı alamayacaksınız.

        * Bir zamanlar herkesin küçük olduğuna siz de inanıyor musunuz? Ben, bazen dürbünün tersiyle bakıyorum; hala küçük olduklarını görüyorum.

        * ... hayaller, çoğu zaman gerçeklerden daha samimi, daha tabii, daha kaliteli ve herhalde anadan doğmadır.

        * İçimde cam çerçeve kalmadı.

        * İçimizde kitaplar birikiyor, tiyatro oyunları gösteriliyor, şarkılar söyleniyordu. İçimizin kapısı açıldıkça biz dışarı çıkıyorduk.

        * Çocukları aslında aileleri yetiştirmiyor; içinde yaşadıkları zaman yetiştiriyor.

        * O, öldüğü yaşta kaldı.
         Ben otuzuma geldiğimde, artık kardeşimdi. Niyazi'yi doğurduğumda, Niyazi'nin dayısı oldu. Ve artık oğlum gibi... Artık Niyazi'nin kardeşi...

        * ... hayatı karmakarışık yapan şey, çoğu zaman gerçekler değil; bizim düşündüklerimiz...

        * Münevver'in yağlıboyaları çığlık atıyorlardı.

        * Doğurmayı becerdim, büyütmeyi de becerdim ama cenazesini içimden kaldıramıyorum.

        * Halbuki artık bir geleceğim yoktu; gelecek gelmişti.


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * ... Çizmeli Kedi'ydi.

        * Kuyruksuz, masanın altında... Nemrut, badem ağacının gölgesine sığınmış...
         Bu bizim ve kedilerimizi sabahı işte!

        * Sekiz insan ve üç kediyiz...
        
        * -kapının çıngırağına...- Kuysuksuz'la Nemrut bile dönmüşler.

        * Kapının önünde üçüncü bir kedi; ak tüylerini yalıyor. Adı Yabancı.

        * ... duvarın üstündeki sessiz kediler...

        * Kediler, komşu kadınların yüzleri...

        * ... bahçedeki kediler yazardı.

        * Yanımdaki sandalyeye bir tekir kedi yayılmış. Fincanımı kaldırıp koydukça kulaklarını oynatıyor göz ucuyla hareketlerimi izliyor.

        * Bir ara fareler dadandı, iki kedi getirip koyduk ama olmadı; kediler de insan istiyor.

        * Bu üç küçük fare, büyüyünce kedi olacaklar...

        * Güvercinler, kediler, sardunyalar...




- Yazım-Basım Hataları-

        * Sf/ 184
         ...arkamdaydı Yanımıza...

        * Sf/ 242
         Ağaç yaşıyodu...


                                                                                     Aralık 2016


Yazar Hakkında Bilgi=  Hüsnü Arkan (d. 1958Kınık), Türk söz yazarı, besteci, yazar ve Ezginin Günlüğü grubunun eski vokalisti.
1958 yılında Kınık'ta dünyaya geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu, yazıyla ve müzikle ilgilenmeye başladı. 1985 yılında gittiği Amsterdam'da 8 yıl kaldı, kurduğu müzik grubuyla Avrupa'nın birçok kentinde konserler verdi. Temmuz 1991'de "Bir Yalnızlık Ezgisi" isimli ilk solo albümünü yayımladı. Emin İgüs`ten sonra 1993'te İstavrit albümüyle vokalist, söz yazarı ve besteci olarak gruba katıldı. Nadir Göktürk ile birlikte 1993'ten bu yana çıkan Ezginin Günlüğü albümlerinin mimarlarından oldu. Aynı zamanda "Ölü Kelebeklerin Dansı" (1998), "Menekşeler Atlar ve Oburlar" (2001), "Uzun Bir Yolculuğun Bittiği Yer" (2005), "Uyku" (2008), "Mino 'nun Siyah Gülü" (2011),Hırsız ve Burjuva adlı altı romanı, Hiçe Doğru (2005) adlı bir şiir kitabı yayımlandı.
2010 yılında Ezginin Günlüğü grubundan ayrıldı ve 13 Ocak 2011'de "Solo" isimli ikinci albümünü yayımladı. Ekim 2011'de ilk single çalışması olan "5 Mayıs"ı yayımladı. 4 Mart 2013'te "Yalnız Değiliz" isimli üçüncü albümünü yayımladı. Arkan'ın dördüncü solo albümü "Kırık Hava", 19 Ekim 2015 tarihinde yayımlanmıştır.


ARKA KAPAK –

Tayin emrim üç ay sonra çıktı. Emri aldığım günün sabahında Hasan'ı astılar. İnfaz gecesi uyumamıştık. Babam, Nuri Amca, annem ve ben, salondaki masanın çevresinde oturuyorduk. Pencerenin önündeki çıplak akasyaya konmuş suskun, korunmasız kış serçeleri gibi... Radyoyu açmıştık; bir haber bekliyorduk... Annem sık sık mutfağa gidip ağlıyordu. Nuri Amca, kımıldamaksızın önüne bakıyordu. Elleri dizlerinin üstündeydi. Omuzları çökmüştü... Konuşmuyorduk. Birbirimizin yüzüne bakamıyorduk.

İnsan, sonuna kadar umutlu olabiliyor. Umut bir çare değil ama galiba çareden daha büyük bir şey.

1960'lı yıllarda bir Ege kasabasında başlayan yasak bir aşkla 12 Eylül'ün hemen öncesinde gelişip darbenin ardından pek çok kişiyle paylaşılan bir kaderle son bulan kırık bir aşk: iki katmanlı bu romanın iç içe geçen iki farklı hikâyesi. Mücadeleleriyle, inançlarıyla, haklılıkları ve yenilgileriyle bütün bir kuşak ve darbelerden, idamlardan geçen, yarım kalan hikâyelerle 2000'li yıllara uzanan yakın tarihimiz. Siyasi bir ortamın içinde filiz veren aşklar, yeşeren duygular,yarım kalan umutlar.

Hüsnü Arkan, 60'lı yıllardan başlayarak, özellikle 12 Eylül döneminin acıtan sayfalarına bir ailenin kadınlarının gözünden bakıyor.  


Defterimden...



Keyifli okumalar diliyorum ^-^


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder