Sayfalar

3 Şubat 2017 Cuma

Makedonya 1900 - Necati Cumalı

Eminim Necati Cumalı hiç okumamış olanlar bile Dila Hanım veya Susuz Yaz filmini izlemişler ya da duymuşlardır.
Ben Dila Hanım'ın filminin dışında dizi versiyonuna da denk geldim:)
Dila Hanım ve Susuz Yaz anlaşılacağı üzere Necati Cumalı'nın hikayeleri. Dila Hanım Makedonya 1900 kitabında yer alan 46 sayfalık bir hikaye...
Kitabı ikinci el olarak aldım. Birinci baskı, 1976.
İlk Necati Cumalı okumamı gerçekleştirmiş oldum. Çok geç kalmış olduğumun farkındayım ama arayı hızla kapatabilirim:)
Okumak lazım Necati Cumalı, okumak, okutturmak... Alıp hediye etmek lazım...
O yalın dilini, hikayeyi aktarışındaki akıcılığı, dönemi yansıtmasındaki başarısını ve karakterlerin-toplumun duygusal ve siyasal yanlarını işleyişindeki ustalığı gerçekten okumak lazım.


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Makedonya 1900 / Necati Cumalı




MAKEDONYA 1900

Birinci Kitap - Evimiz
Yazarı: Necati CUMALI
Türü: Hikaye
Yayın Hakları: Altın Kitaplar
-   Birinci Baskı: Şubat 1976
-   246 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Altımıza da eliyle birer Kur'an yazmayı aklına koymuştu. Bize çok büyük birer miras bırakacakmış kadar değer veriyordu bu işe. Kur'anlarından ancak üçünü tamamladı. Evlenen üç ablama verdi. Dördüncü Kur'anını bana yazıyordu. ... her gece rahlesinin başında saatlerce göz nuru döküyordu.

        * NE FENA!
         ... erik ağaçlarının dallarında, akşamla birlikte evin tavukları tünerdi. Dimitri'nin evine yaklaşınca çiftemi doğrultur ateş ederdim dallardan birinin ucunda tüneyen tavuklara. Tavuklar ürker uyanır, hep birden bir gıdaklama tutturur, çırpınır uçuşurlarken vurduğum bir ya da iki tavuk düşerdi dallardan.

        ... derenin içine iner, yalınayak dolanır, kurbağa yakalardık.

        * Mustafa Kemal Paşa'yı, Balkan Savaşından az önce, Selanik'te görmüştüm. Güzel adamdı. Güneşli güzel günleri andırıyordu. Güzellikten çok, duruşuyla, fiziğiyle görene bir şeyler anlatıyordu. Binbaşı olmalıydı o sıralar. Paşaların, alay kumandanlarının arasında, yüz subayın arasında seçiliyor, insan ilk bakışta onu görüyor, bir görünce de bir daha dönüp bakma isteği duyuyordu.

        *  Necati Cumalı söyleşi...
         - Balkanları Panait Istrati'yle tanıdık. Nobel'i kazanınca İvo Andriç, daha sonra Kazancakis, en sonra Yordan Yovkov ile tanıdık. Balkanlarda kalan Türklerin yaşayışını onların aracılığıyla izleyebiliyoruz. 
         - Bir sigara satıcısının sözünü bu arada unutamam. Bir kahvemi içmeden ayrılırsanız arkanızdan tükürürüm demişti.
         - Stendhal der ki, ben yazmaya başlamadan önce yarım saat medeni kanun okurum. Kendimi onun üslubuyla hazırlarım. Neden medeni kanun? Gereksiz tek sözcük yoktur içinde. Kişiler arasındaki ilişkileri kesim, yalın bir biçimde anlatır.


^-^ KEDİLER ^-^

        * Dağ yolu, şimdi, sarı çiğdemler, pamukçuklar, daha sayısız yayla çiçekleri ile renk renk, kekiklerin, kedi nanelerinin kokularıyla soluk alınmasına doyulmaz tazelikteydi.

        * Elinden gelse, kedi gibi tortop olup okşaması için iri kemikli ellerinin altına sokulacaktı.


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 30
         ... yemek yerdik Karşı kıyılarda...

        * Sf/ 40
         ... bıçak yetleştirdiği...

        * Sf/ 44
         ... gecenin karanlığı indirmişti.

         ... ayak çıkıntılarını karınlıktan çıkarıyordu.

        * Sf/ 49
         ... kimin linden çıktığı kestirilmesi olanaksız bir yontuç gibiydi yüzü.

        * Sf/ 99
         Hüriyetin ilanı ile...

        * Sf/ 112
         ... acelesız...

        * Sf/ 117
         bole'nin...

        * Sf/ 124
         ... soygun yoktu komitaclıkta.

        * Sf/ 130
         ... hafifçe başını salayarak...

        * Sf/ 132
         ... kendilerine yönelecek en küçük bir davranışta yemen yan sokağa kaçmaya hazır...

        * Sf/ 136
         Yakın yılara kadar...

        * Sf/ 138
         oYldan...

        * Sf/ 139
         ... sürcünün karısı...
        
         Aıdmlarını...

        * Sf/ 168
         Besebelli...

        * Sf/ 173
         ... hiç alkına getirme...

        * Sf/ 175
         ... konuşmuyorduk Hala elleri...

        * Sf/ 182
         ... en geç bir ayak kadar aralarında kozlarını paylaşacaklarını...

        * Sf/ 184
         ... Paanyot...

        * Sf/ 186
         Bn kez...

        * Sf/ 201
         ... esnaf kıılklı...

        * Sf/ 205
         Tren bir ik tunel geçti.

        * Sf/ 210
         ... kollamaya balşadı yan gözle.

        * Sf/ 211
         Kaptan birden sol elini atı.
                  
                                                                           Ocak 2017


Yazar Hakkında Bilgi=  Necati Cumalı (d. 13 Ocak 1921Florina – ö. 10 Ocak 2001İstanbul), Türk yazar, şair.
Şiir, roman, hikâye, deneme, tiyatro, günce gibi pek çok edebi türde eser vermiş çok yönlü bir yazardır. Cumhuriyet devri Türk edebiyatının tanınmış kişilerinden olan Cumalı, Yaşar Kemal'in ifadesiyle "Yaşlanmaz Şair Çocuk" olarak anılır.


ARKA KAPAK –

         Necati Cumalı, 1921'de Florina'da doğdu. Urla'da ilkokulu, İzmir'de ortaokulu ve liseyi (1938), Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdi (1943). Ankara'da memurluk, İzmir'de avukatlık yaptı. Şimdi serbest yazar olarak çalışmakta, İstanbul'da yaşamaktadır.
         Susuz Yaz, yayınlanır yayınlanmaz büyük bir ilgiyle karşılandı. İlk dört baskısı kısa sürede tükendi.
         Beyaz perdeye uygulanan Susuz Yaz, Berlin Film Festivali'nde en büyük ödülü kazandı. Aynı anda oyunlaştırılarak Şehir Tiyatrolarında aylarca oynandı.
         Ayrıca Necati Cumalı, 1957'de Sait Faik Hikaye Armağanı'nı, 1969'da da Türk Dil Kurumu Şiir Ödülünü aldı.
         Boş Beşik adlı oyunu Almanya Uluslararası Tiyatro Şenliği'nde birinciliğe layık görüldü.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder