* Doğa savunucusu bir roman. Güzel bir kurgu ve sempatik karakterlerle HES'leri ele almış. Konusu itibariyle okunmayı hak ediyor kesinlikle 🌳 Bu tarzda okuduğum ilk roman olması sebebiyle de benim için farklı bir okuma oldu.
* Ancak çok fazla benzetmeli cümleler kullanılmıştı, açıkçası tarz olarak bana biraz uzak geldi o açıdan. Ne dediğimin daha iyi anlaşılması için ve örnek olması adına birkaç cümle paylaşacağım.
KURU SU
Yazarı: Hande
AYDIN
Türü: Roman
Yayın
Hakları: Ayizi Kitap
- 1.
Baskı, Şubat 2017
- 200 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Bunca
benzetmeli tarz bana biraz uzak geldi. Yirmi cümle not etmişim defterime, burada birkaç tane paylaşacağım:
- Genç adam kestane ağacından omzuna, saçlarına düşmüş
yapraklarla, az önce gelini tarafından terk edilmiş, yine de kafasında konfeti
patlatılmasına engel olamamış bir damadı andırıyordu.
- Oturduğundan beri sıkıştıkça sıkışan kalbi kaynar suya
atılmış midye gibi açılmıştı.
- Yüzmeyi yeni öğrenen birinin denize attığı ilk adımda
gelen büyük bir dalgaya sinirlenmesi gibi haksızlığa uğrayan birinin şaşkınlığını
yaşamıştı başta.
- Ankara ilkbaharı, tam on altı gündür içkiye tövbe etmiş
bir adamın kararlılığıyla uyanıyordu.
- Gözlerine dolan damlalar, tıpası açılmış küvet deliğinden
akar gibi gerisin geri gitti.
-Tombul kadının gözlerinde tabak çanağını yıllarca elde
yıkamış bir kadının bulaşık makinesine bakarkenki hayranlığı vardı...
* Aile meseleleri
çetrefilli, hatta doğduğunda imzaladığın bir Sevr! Sonra ömrün boyunca annenin,
babanın, kardeşlerinin, hayatından geçiş haklarını kontrol edebilmek için
uğraşıp dur.
* Bakanlık daha
bir yıl önce DSİ'yle birlikte hazırladıkları raporda Rize'deki HES
inşaatlarının doğada yarattığı tahribatı tespit etmiş, can suyunun yetersiz
olduğunu, balık geçişlerinin ayarlanmadığını, hafriyatın ormanlık alana
bırakıldığını kamuoyuna açıklamışlardı. Şimdi aynı tahribat nedeniyle Melet
Nehri'nin gündeme gelmesine şaşırıyorlardı.
* Mahmut
Hamsici'nin kitabını bulabildin mi?
(Dereler ve İsyanlar / Nota Bene Yayınları - Türkiye'de son
dönemlerin önemli tartışma
konularından HES'lerle ilgili ilk kitap Nota Bene yayınları'ndan yayınlandı.
Gazeteci Mahmut Hamsici'nin imzasını taşıyan 'Dereler ve İsyanlar' da
kamuoyunun HES'lerle ilgili merak ettiği tüm bilgilerle Hamsici'nin Türkiye'nin
dört köşesinden aktardığı gözlemler ve yaşam haklar için mücadele edenlerin
hikâyeleri yer alıyor.)
* İş makineler
gelecek dedim, geldiler. Ağaçları kesecekler dedim, kestiler. Bizi ezip
geçecekler dedim, geçtiler. HES inşaatı üzerinde oturan beş aileyi evlerinden
ettiler. Melet gözümüzün önünde kuruyor. Can suyu bırakıcaz dediler,
bıraktıkları can suyunu gelip başkaları bir daha tünele soktu, onun da can
suyunu bıraktılar. Kefaller öldü. Evvelden Mesudiye'de kuyu ustası çoktu, şimdi
kuyuya çekecek tatlı su kalmadı.
* Girişe koyduğu
aynanın ortasındaki çatlağı, her baktığında iki kişi varmış gibi gösterdiği
için sevdiğini hatırladı.
* Ellerinden
geleni yapıyorlardı ama kendileri akıntıya karşı kürek çektilerse, bu çocuklar
girdabın içinde doğmuşlardı.
^-^
KEDİLER ^-^
* ... gözleri
kedigözü gibi parlıyor...
-
Yazım-Basım Hataları-
* Sf/ 85
... kadın ardarda
gelen iki hapşırmadan...
* Sf/ 180
... sesizce...
Ağustos 2017
Yazar Hakkında Bilgi= Hande Aydın, 1980 yılında Malatya'da
doğdu. İzmir'de büyüdü. Lisansını Ege Üniversitesi Psikoloji bölümünde, yüksek
lisansını Avustralya'da Cairnmillar Psikoterapi Enstitüsü'nde tamamladı. On
yılı aşkın bir süredir Ankara'da yaşayan Hande Aydın halen yetişkinlerle
psikoterapi alanında çalışmaktadır.
ARKA KAPAK –
“İş makineleri gelecek dedim,
geldiler. Ağaçları kesecekler dedim, kestiler. Bizi ezip geçecekler dedim, geçtiler. HES inşaatı üzerinde
oturan beş aileyi evlerinden ettiler. Melet gözümüzün önünde kuruyor. Can suyu
bırakıcaz dediler, bıraktıkları can suyunu gelip başkaları bir daha tünele
soktu, onun da can suyunu bıraktılar. Kefaller öldü. Evvelden Mesudiye’de kuyu
ustası çoktu, şimdi kuyuya çekecek tatlı su kalmadı. Kuyu suyuyla bahçeyi
sulasan bembeyaz tuz birikiyor. Belli ki deniz içerilere kadar girmiş, tatlı
suya tuzlu su karışmış. Nehirler akmıyor ki göllere ulaşsın. Onlar da kuruyor.”
Hande Aydın, yaşamın, yaşam alanlarının yok edilmesine karşı verilen
umut dolu mücadeleyi romanın diliyle anlatıyor. Sınır aşan bir dayanışmadan
sivil itaatsizliğe uzanan yolun heyecanına ortak ederek…
Defterimden...
Keyifli okumalarınız olsun.
Bir zamanlar HES'leri en çevreci faaliyet olarak görüyormuş çevreciler bile, inanamadım :(
YanıtlaSil