Açıkçası Kokular kitabından beklediğim ölçüde etkilenmedim. Çünkü kokuların anılarımızı nasıl da saklandıkları yerlerden çıkardıklarını bilirim. Kokuların diline inanırım. Kitap da adı üstünde kokular üzerine, kokuların duygularımız ve hafızamız üzerindeki etkileri üzerine denemelerden oluşuyor. Sanırım daha şiirsel bir dil bekledim.
Brodeck'in Raporu yorumumu henüz bloga girmedim ama Bay Linh ve Torunu paylaşımımı okumak isterseniz:
Bay Linh ve Torunu - Philippe Claudel
KOKULAR
Yazarı: Philippe
CLAUDEL
Orijinal
Adı: Parfums
Türü: Deneme
Yayın
Hakları: Sel Yayıncılık
- 1. Baskı
/ Temmuz 2016
Kapak
Tasarımı: Gülay Tunç
Türkçesi: Gözde
Zeynep Çaylı
- 159 sayfa
Kitaptan Alıntı;
* Annem hamur
yoğurmuş. Çiçekleri hamura buluyoruz, etraflarını çeviren sarı lav onları
ağırlaştırıyor, hemen kızgın yağa atmak gerekiyor; böylece keskin aromaları yok
olmayıp ince kabuklarının altına hapsolacak.
^-^
KEDİLER ^-^
* Kediler ve
köpekler işiyordu üzerlerine.
* ...
sahiplerinden uzakta ölmeye giden utangaç kedinin...
* Hayvanlar
arasında yaşıyoruz; ... tavuklarla, ördeklerle, kedilerle, köpeklerle...
* Bir kedi
miyavlayarak ortalıkta dolanır ve ince pembe diliyle topraktaki bir çukurdan
biraz süt içer.
* Eter- Kedi
yavruları onunla öldürülür, çocuklar onunla uyutulur.
Yazım-Basım Hatası-
* Sf/ 32
... beni aşan
tartışmalar konu ediliyordum.
Okuduğum
tarih: Ekim 2017
Yazar Hakkında Bilgi= Phillippe Claudel 1962' doğumlu Fransız yazar ve sinemacı. Modern edebiyat eğitimi almış, doğduğu ve hala yaşadığı Lorraine bölgesine bağlılığını koruyan yazar Lorraine Üniversitesi'nde ve Avrupa Sinema ve Radyo Tiyatro Enstitüsü'nde senaryo yazımı üzerine ders vermektedir. Ayrıca mahkumlarla ve fiziksel engelli gençlerle de çalışmalar yapmaktadır.
Önemli romanları dünya dillerine de çevrilen Claudel, Goncourt Edebiyat Akademisi ile Belçika Fransız Dili ve Edebiyatı Kraliyet Akademisi'nin üyesidir. Hem romanları hem de filmleri pek çok ödüle layık görülmüştür.
Daha önce Türkçede Gri Ruhlar, Bay Linh ve Torunu, Brodeck'in Raporu adlı romanları yayımlanmış olan Philippe Claudel'in Kokular adlı bu eserine 2013 yılında Jean-Jacques Rousseau otobiyografi ödülü verilmiştir.
ARKA KAPAK –
2013 yılında Jean-Jacques Rousseau otobiyografi ödülüne layık görülen Kokular'da Philippe Claudel, burun deliklerinden başlayıp zaman ve mekân içinde süren şiirsel bir yolculuk sunuyor. Yaşarken üzerinde durmadığımız ne varsa, tarif edilemez gelen her neyse, bütün bunlardan birer edebiyat abidesi çıkarmayı başaran ender yazarlar arasında, Baudelaire ile Proust'un yamacında yerini alan Claudel, çocukluktan ergenliğe, delikanlılıktan orta yaşa, mutluluğun hüzünle iç içe geçtiği bir tür koku sözlüğü yaratıyor.
Her bir kokunun izlenimci bir tablo gibi, ele avuca gelmez renk vuruşlarıyla çiziktirildiği, dantelamsı bir dokuyla işlendiği, simyacı titizliğiyle özlerine inip cesur karışımların yaratıldığı, zarafet ve nezaket dolu hayat tabloları, altmış üç küçük mücevher...
Herkesin kendinden, aşina kokularından bir şeyler bulabileceği Kokular'da, günümüzün bunca örseleyici, süratli, içi boşalmış ve kıyıcı dünyasında belki bir an durup başka hayatların, başka ihtimallerin tahayyülünü bu koku envanterinden yola çıkarak kurabiliriz...
Geçmişin kısacık anlarından başlayarak belleğe övgüye dönüşen, sıradan, mahrem yaşantıların kutlanıp ebedileştirildiği (ve edebileştirildiği) bu kısa metinlerde, yalnızca geçmişe güzelleme değil, bizi biz yapan o günlere ve o kokulara bir teşekkür bulabilir; yaşama ağrımızı dindirecek devayı sezebiliriz.
Her bir kokunun izlenimci bir tablo gibi, ele avuca gelmez renk vuruşlarıyla çiziktirildiği, dantelamsı bir dokuyla işlendiği, simyacı titizliğiyle özlerine inip cesur karışımların yaratıldığı, zarafet ve nezaket dolu hayat tabloları, altmış üç küçük mücevher...
Herkesin kendinden, aşina kokularından bir şeyler bulabileceği Kokular'da, günümüzün bunca örseleyici, süratli, içi boşalmış ve kıyıcı dünyasında belki bir an durup başka hayatların, başka ihtimallerin tahayyülünü bu koku envanterinden yola çıkarak kurabiliriz...
Geçmişin kısacık anlarından başlayarak belleğe övgüye dönüşen, sıradan, mahrem yaşantıların kutlanıp ebedileştirildiği (ve edebileştirildiği) bu kısa metinlerde, yalnızca geçmişe güzelleme değil, bizi biz yapan o günlere ve o kokulara bir teşekkür bulabilir; yaşama ağrımızı dindirecek devayı sezebiliriz.
Keyifli okumalarınız olsun.