Norveçli yazar Karl Ove Knausgaard'ın Kavgam serisi altı ciltlik bir okuma yolculuğu. Seri yaklaşık 3600 sayfalık bir okuma keyfi sunuyor.
Knausgaard'ın kitapları Monokl Kitap tarafından basılıyor.
Bu seri dışında bir de Mevsimler serisi var. O serinin tüm kitapları ciltli basım.
KAVGAM-
Karl Ove anı serisinin ikinci kitabı Aşık Bir Adam iki yılı
aşkın süredir kitaplığımda öylece duruyormuş, şaka gibi... İlk kitabı Kavgam'ı sipariş
ettim ve ilk cildini iki gün gibi bir sürede bitirdim ve bunca sene neden ama
gerçekten neden okumamışım dedim. Gerçi bir nedeni kapak tasarımıydı. Sanki
beğenmeyecekmişim algısı oluşmuştu. Genellikle eş zamanlı birkaç kitap okurum.
Özellikle gece uyumadan önce ince kitaplar seçerim ki tutması rahat olsun ama
bu kitabın kalınlığına rağmen elimden bırakamadım ve başka kitap okumak
istemedi canım.
Karl Ove çocukluk, gençlik, yetişkinlik
yıllarını, hem aile hem okul hem de arkadaşları ile olan diyaloglarıyla ele
alıyor. Kitabın ikinci kısmı ise babasının kaybı ve daha çok aileye dönük
anılara odaklı devam ediyor.
Çok beğendim. Cidden akıp gidiyor kitap.
AŞIK
BİR ADAM-
Karl Ove'nin Kavgam serisinin bu kadar iyi çıkacağını hiç
düşünmemiştim. İkinci cildi de bir solukta okudum.
Aşık Bir Adam evliliklerini, özellikle ikinci
evliliğini ve çocuk sahibi olduğu dönemleri anlatıyor. Eşiyle ve çocuklarıyla
ilişkilerini, sosyal yaşamını, edebiyat sohbetlerini ve yaşamına dair her şeyi
akıcılıkla kaleme almış.
Ayrıca Norveç ve İsveç arasındaki kültürel
farklılıkları okumak da ilgi çekiciydi.
ÇOCUKLUK
ADASI-
Kavgam serisinin üçüncü kitabını da neredeyse başladığım gibi
bitirdim.
Bu kitapta isminden de anlaşıldığı gibi
Knausgaard'ın çocukluk yıllarına tanık oluyoruz. İlkokula başlamasını ve yedi
yıllık okul sürecini aile ve arkadaş ilişkileriyle harmanlanmış bir şekilde
okuyoruz. Çocukluğundan süregelen babasıyla orta yolu bulamadığı ilişkilerinin
temeli ve etkileri ortaya çıkıyor.
KARANLIKTA
DANS-
Dört kitap içinde bir tek bu kitabı pek sevemedim ve yarısından
sonra biraz zorlama okudum.
Knausgaard'ın lise dönemini ve 18 yaşında
öğretmenlik yaptığı yılı kapsayan, aile, arkadaş ve iş çevresiyle ilişkilerini
yansıtan bir konusu var. Ancak neredeyse her sayfa içkiden ve ara ara da
cinsellikten bahsediyor. Aslında kültürlerinde bu denli içki ve cinselliğin
normal karşılanması neticesinde adamın anılarında da doğal olarak bunca yer
kaplıyor. Mesela lise mezuniyetlerinin olacağı son ay 'Russ dönemi' olarak öğrencilerin
otobüs vs kiralayıp, bolca içmelerini, taşkınlık yapmalarını, o otobüste
uyumalarını, seyahate çıkmalarını veya sürekli partilerde takılmalarını olağan
karşılanıyor.
Hele kitabın bir bölümünde uzun zaman evlerini
paylaştıkları kedilerini taşınacakları için veterinere götürüp öldürmelerini
okuduktan sonra zaten iyice soğudum konudan...
BAHAR
YAĞMURLARI-
Seriyi genel olarak çok sevdim, hiç elimden bırakmak
istemedim okurken. Ama içlerinde en çok bu ciltten keyif aldım. Karl Ove'nin
Yazarlık Akademisi ve üniversitede edebiyat bölümü öğrencisi olduğu yıllardan
bahsediyor. Akademideki iki hocasından biri de Jon Fosse. Fosse'nin de yine
Monokl Kitap'tan çıkan Sabahtan Akşama kitabını okumuştum. Paylaşımıma buradan ulaşabilirsiniz.
Derslerin içerikleri, edebiyat sohbetleri, yazıya dair
yöntemler gibi keyif veren sayfalar çoğunlukta. Ayrıca radyo ve hastanede
çalıştığı dönemlerdeki anıları ve hatta ilk evliliği ve ilk kitabı gibi önemli
bölümler var. Kısa yazılarından da örnekler paylaşmış kitapta ama onları pek
sevemedim nedense.
Tüm seriyi ele alacak olursam beşinci ciltten ve sonra ilk
ciltten ve ikinci ciltten çok etkilendim. Üçüncü cilt
çocukluğunu anlatıyor, okunası ama bahsettiğim üç kitap kadar etkileyici bir
yanı yok ama o da sürükleyici aynı şekilde. Bir tek dördüncü ciltten pek
hoşlanmadım hatta biraz zorlama okudum diyebilirim.
SON-
Serinin son kitabı 'Son' dolu dolu bir içeriğe
sahip. Yazarın yaşamına ait detayları ve hayata, ailesine, ilişkilerine dair
sorgulamaları, pişmanlıkları, kazanımları okurken bir yandan da edebiyata,
sanata, tüm insanlığı etkileyen yakın tarihi olaylara karşı fikirlerini,
yaklaşımlarını okuyorsunuz. 990 sayfalık kitabı bu açıdan ikiye ayıracak olursak sf/ 343-726
arasını otobiyografik bölümden bağımsız düşünebiliriz. Bu aralıkta Paul Celan,
James Joyce ve ağırlıklı olarak Adolf Hitler / Kavgam kitabı / Nazi dönemi...
ele alınmış. Hitler'in çocukluğu, gençliği, aile, arkadaş ve gönül ilişkileri
ve askeri - siyasi hayata atılması tüm yönleriyle araştırılıp paylaşılmış. Epey
ilgimi çeken bir bölümdü. Hitler Kavgam kitabını 2014 yılında okumuştum, paylaşımıma buradan ulaşabilirsiniz.
Knausgaard'ın metinde bahsetmesi sayesinde
Alfred Kubin'den haberdar oldum. Tedirgin edici, ürkütücü ve sıra dışı
çizimlerinden etkilendim. Ayrıca yazdığı tek bir romanı olduğunu öğrenince
hemen Diğer Taraf isimli kitabını aldım ve okumaya başladım. Neredeyse bitmek
üzere ve çizimleri kadar başarılı bir roman yazmış.
Tüm serinin içinde tek uzak kaldığım ve zor
okuduğum kitap Karanlıkta Dans yani 4. kitaptı. Çocukluğum adını alan 3.
kitabın da diğer kitaplara nazaran daha zayıf kaldığını hissetmiştim. Zaten
serinin kitaplarını yorumlarken belirtmiştim. Bu kitapta yazarın 3. ve 4.
kitaplarıyla ilgili düşüncelerini okumak iyi geldi bana.
Seriyi genel olarak ele alacak olursam 1., 2.,
5. ve 6. kitapları çok severek okudum. Özellikle 5. ve 6. kitaplar seri
içindeki favorilerim 🏆
Knausgaard'ın kitaplarında yakından
tanıdığımız birkaç yıl önce ayrıldığı üç çocuğunun annesi Linda Boström'ün
dilimize çevrilmiş öykü kitabı Helios Felaketi'ni de aldım.
Seri gözünüzü korkutmasın. Öyle bir okutuyor
ki kitapların nasıl bittiğini anlamıyorsunuz. Akıcı, büyülü ve samimi bir dili
var. Son 2011'de yazılmış. Aslında aradan geçen dokuz yıla ait kaç cilt kitap
daha çıkar.
Onca
yaşanmışlık, okuma - izleme ve seyahatlerin fikirlere etkisi, yansıması...
Keşke yaşamı boyunca bu seriyi devam ettirse.
Keyifli okumalarınız olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder