Şubat'ta okudum bitirdim:)
Boyalı
Kuş, İstanbul'da iken aldığım ama çok daha uzun zamandır
okumak istediğim kitaplardan biriydi. Bir heves okumaya başladım ama baktım
gitmiyor, işkenceye dönüştü benim için. Kötülüğün bu kadar doğal bir dille
yazılması, belki biraz da abartılarak aktarılmış olması okurken beni
beklediğimden fazla zorladı. Jerzy Kosinski'nin çocukluğunda yaşadıkları ve yaşadıklarının
yaşattığı travmalar kitabın her sayfasında beni boğmaya başladı. Gerçekten fazlasıyla etkileyen ve derinden sarsan bir kitap.
BOYALI KUŞ
Yazarı: Jerzy
KOSINSKI
Çeviren: Aydın
Emeç
Özgün
Adı: The Painted Bird
Yayın
Hakları: E Yayınları
-
Kasım 2011
Türü: 239 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* (Lekh) … en güzel kuşlardan birini seçerdi. Kuşu
bileğine bağladıktan sonra, bir sürü garip şeyi birbirine karıştırıp kokulu bir
boya elde eder, değişik renklerde, kutu kutu hazırlardı bu boyadan. Sonra kuşun
başını, kanatlarını, boynunu ebemkuşağı renkleriyle bezer, tüylerine bir demet
yabani çiçeğin gözkamaştırıcı parlaklığını verirdi.
(Lekh) … kuşu bileğinden çözüp bana verir ve ayaklarından
tutarak sallamamı isterdi. Boyalı kuş söylenir durur, bağrışına gelen bir sürü
kuş, tepemizde dönmeye başlardı. Onlara ulaşmak isteyen tutsak debelenir, bütün
gücüyle öter, boyalı boynunun içinde kalbi deli gibi atardı.
Tepemizde yeteri kadar kuş toplandığına inanırsa, Lekh, bir
işaretle tutsağı koyvermemi isterdi. Bulutların üstündeki küçük ebemkuşağı,
mutlu ve özgür, yükselip kardeşlerinin gürültücü sürüsüne katılırdı. Diğerleri
bir süre şaşkın bakarken benzerini görmedikleri kuş, boşu boşuna kendilerinden
biri olduğuna onları inandırmaya çalışırdı. Parlak renklerin iyice şaşrttığı
kuşlar onu kuşkuyla inceler, sonra birbiri ardından saldırıp boyalı tüylerini
gagalayıp yolmaya koyulurlardı. Tüysüz ve kan içinde kalan zavallı kuş havada
duramaz, düşerdi. Aynı sahne sık sık tekrarlanır, kurbanlarımızı hep ölü
bulurduk.
Günün birinde kocaman bir karga yakaladı, kanatlarını
kırmızıya, boynunu maviye, kuyruğunu da yeşile boyadı. Bir karga sürüsünün kulübemizin
üstünden geçtiğini görünce koyverdi kurbanını. Aralarına karışır karışmaz
amansız bir savaş başladı. Dört yandan sahtekarın üstüne saldırdılar. Siyah,
kırmızı, mavi ve yeşil tüyler uçuştu havada. Kargalar yükselmeye başlamıştı,
birden kurbanımızın döne döne tarlalara düştüğünü gördük. Kuş yaşıyordu hala.
Gagasını açıp kapıyor, kanatlarını oynatmaya çalışıyordu boşuna. Kardeşleri
gözlerini oymuşlardı. Kan oluk gibi akıyordu tüylerinin üstünden.
^-^ KEDİLER ^-^
*
Yangının ürküttüğü bir fare ordusu dört
yana dağılıyor, bir kedinin sarı gözlerinde alevler oynaşıyordu.
* Beni yakalarlarsa kedi yavrusu gibi suda
boğacaklarını… söyler dururdu.
* … evlere girer, amansız bir kedi, ya da kuzu köpek
kılığına bürünür…
* Başlıca görevim bembeyaz bir kedinin, Olga’nın büyük
değer verdiği kapkara tavuğa saldırmasını önlemekti.
* Çok güzel bir yaban kedisiydi bu. Bir gün
delirmişçesine kısık kısık miyavlamaya başladı. Yılan gibi duvar boyunca
gidiyor, değirmencinin karısının eteklerine sürtünüyordu. Homurdanıp inliyor,
kısık sesi ev halkını sinir ediyordu. Akşama doğru ateşten parlayan burnu
titreyen kuyruğuyla miyavlamaları acıklı bir hal aldı.
Değirmenci hasta kediyi kilere kapatarak…
Kilerdeki
dişi kedi erkeğinin kokusunu almış, baştan çıkarıcı miyavlamalarla onu yanına
çağırıyordu. Değirmenci kileri açtı. Dişi kedi odanın ortasına fırladı. İki
hayvan, uzun bir süre dolandılar, soluk soluğa bakıştılar, sonra yaklaştılar
birbirlerine.
* Ayıldığımda, Dülger’in hasta kedileri suda boğmak için
kullandığı çuvalı hazırladığını gördüm.
* … üzerlerine taş, hatta kızgın kedileri atıyorlardı.
Yazım-Basım Hataları-
*
Sf/ 139
… yorğunluğun…
*
Sf/ 151
Sırtıma vurarak beni destekler, yumuşak
etini ısırıp öperek ilerledim.
*
Sf/ 178
…
Sovyetler’in, kadınlarla çocuklara varıncaya dek her şeyi devleştireceklerine yemin edenler de vardı.
Sf/180
Köylüler,
‘kadınlarla çocukları bile devletleştirecekler’, diyorlardı.
*
Sf/ 227
…
elemini toprakta boğarak ağlama ya,
inlemeye koyuldu.
*
Sf/ 235
…
milisler bunları hısla parçalıyordu.
*
Sf/ XIV
…
mektu-
plar
(yanlış ayırma)
ARKA KAPAK –
İlk
olarak 1965’te yayımlanan Boyalı Kuş, Jerzy Kosinski’yi edebiyat dünyasının
aranan simalarından biri yaptı. O dönemde Los Angeles Times’ın ‘son on yılın en
etkileyici romanlarından biri’ saydığı eser otuzdan fazla dile çevrildi.
2.
Dünya Savaşı sırasında ailesi tarafından güvenliği için uzak bir köye
gönderilen bir çocuğun oradan oraya savruluşunun sinirleri hırpalayan hikayesi
olan Boyalu Kuş, dehşetle vahşetin, masumiyetle sevginin yakınlığını irdeleyen
bir şaheserdir.
Edebiyat
tarihinin en önemli ve özgün yazarlarından Kosinski’nin ilk ve en ünlü
eseridir.
‘2.Dünya
Savaşı’nı konu edinen kayda değer kurgulardan hiçbiri Jerzy Kosinski’nin Boyalı
Kuş’unun seviyesini yakalayamaz. Görkemli bir sanat eseri ve insan iradesi
üzerine yazılmış en iyi methiye. Bunu okuyan asla unutmayacak ve mutlaka
sarsılacak. Boyalı Kuş edebiyatımızı zenginleştiriyor.
Jonathan Yardley, The Miami Herald
Uzun zamandır merak ettiğim bir kitap ama almadım henüz...demek zorlu bir kitapmış:)
YanıtlaSilListelerde mutlaka okunması gereken kitaplardan biri olarak geçer...
tanıtımın ve alıntılar için teşekkürler canım:)
Bayağı bir zorluyor okurken. Duygusal olarak perişan ediyor.
SilBen teşekkür ederim canım benim:)
Yazarı harika gerçektende..
YanıtlaSilKosinski'nin okuduğum ilk kitabıydı. Eğer diğer kitapları da 'Boyalı Kuş' kadar derinden etkileyen konulara sahip ise bir süre ara verip devam etmem gerekecek.
SilYorumun için teşekkür ederim.
yıllar evvel okudum.geçen ay bir kez daha okudum.psikopat bir kitap:)kızıma da (21 yaşında) önerdim.okudu.üzerimden sanki silindir geçti diyo:)
YanıtlaSilSanırım ben ikinci kez okuyamayacağım ne kadar zaman geçse de:))
SilKızın çok doğru bir tespit yapmış:)))
Benim de çok merak ettiğim bir kitap. Sizin değerlendirmenizle daha çok merak ettim. Okuyacağım.
YanıtlaSilİnanın ben bazen bazı paragrafları göz ucumla zor okudum. Moralinizin bozuk olduğu bir zamanda okumayın zira kitap konusu itibariyle yeteri kadar sinirleri yıpratıcı bir etki yaratıyor.
Silbenimde listemde olan bir kitap.ama bu kadar zorluyorsa erteleyebilirim:)özellikle kötülüğün doğal anlatımı beni daha bir dehşete düşürüyor.keyifli okumalar canım.
YanıtlaSilO zaman bir süre ertele Dolunayım:)
SilTeşekkürler canım arkadaşım.
Okuması zor ama çok etkilendiğim bir kitaptı. Sürekli bu kadar da olmaz diyor insan:))
YanıtlaSilGerçekten ben de okurken sürekli şok halindeydim:)
Sil