Sayfalar

29 Ocak 2015 Perşembe

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Çöl Çiçeği / Waris Dirie

Kitapla ilgili paylaşımımı okumak isterseniz:

Çöl Çiçeği - Waris Dirie


Okuma hallerimi güncel olarak takip etmek isterseniz Instagram kullanıcı adım: okuyann

Isaac etkisi:)


Çete bunlar çete:)))
Aşkım, Poirot ve Fındık


Isaac pati(k)leri:)


Poirot


Bodrum ve Poirot


Isaac bal burun:)


Poirot ve Fındık


Yazalım çizelim:)


Okuma şenliği defterim burada.


Biraz okuma biraz el işi. Örgülerin dönüştüğü battaniyelere bakmak isterseniz buraya lütfen:)


Çöl Çiçeği - Waris Dirie * Kış Okuma Şenliği 2014-2015*

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Kış Okuma Şenliği' okuma listeme bakmak isterseniz buraya lütfen:)

Listenin 21. sırasına göre dünya edebiyatından dört kitap okumamız gerekiyor.
Latin Amerika edebiyatı kategorisi dahilinde okuduğum kitap:

Tünel - Ernesto Sabato

Afrika edebiyatı kategorisi dahilinde 'Çöl Çiçeği'ni okudum. Gerçek ve oldukça etkileyici bir hayat hikayesi. Kitap bittikten sonra filmini de izledim. Filmi beklediğim etkiyi bırakmadı üzerimde. Biraz kopuk kopuk çekilmiş gibi geldi. 

Çöl Çiçeği Vakfı kurulmuş. Göz atmak isterseniz şuraya lütfen.

Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Çöl Çiçeği / Waris Dirie





ÇÖL ÇİÇEĞİ
Yazarı: Waris DIRIE
Orijinal Adı: Desert Flower
Çeviri: H. Gülru Yüksel
Yayın Hakları: Bilge Kültür Sanat
www.bilgeyayincilik.com
-   1. Basım, Şubat 2002 18. Basım, Eylül 2012
-   247 sayfa


Kitaptan Alıntılar;
  
        * Doğum kontrolünün olmamasının yanı sıra, büyük ailelerin oluşmasının nedenlerinden bri de işi paylaşan ne kadar çok kişi varsa hayatın o kadar kolaylaşmasıdır.
         ... İş yükünü hafifletmek için daha çok insan gücü sağlamanın yollarından biri de kadın ve çocuk sayısını arttırmaktı ve bu da çok eşliliğin Afrika'da yaygın olduğu anlamına geliyordu.

        * Annem bir tabiat mucizesini bana isim olarak vermişti. Waris, çöl çiçeği anlamına gelir. Çöl çiçeği, çok az sayıda canlının hayatta kalabileceği kıraç yerlerde açar.

        * ... daha önce hiç beyaz bir insan görmemiştim.
         ... Bu, benim beyaz bir insanı gördüğüm ilk andı.
         ... etrafımdaki beyaz insanları inceledim. Bana soğuk ve hastalıklı görünüyorlardı. İngilizce biliyor olsaydım, 'Güneşe ihtiyacınız var,' diyecektim. Bunun geçici bir sorun olduğunu sanmıştım. Her zaman böyle görünmezlerdi ya, değil mi? Bu insanlar uzun süre güneş yüzü görmediklerinden beyazlaşmışlardı herhalde. Sonra ilk fırsatta onlardan birine dokunmak istedim, çünkü belki de beyaz çıkarılabiliyordu. Belki altında gerçekten siyah derileri vardı.

        * İstasyona ulaşan ilk kişi bendim... Benden sonra gelen Naomi Campbell idi.
         ... Fakat o ilk gece Naomi odama gelip benimle kalıp kalamayacağını sordu. On yedi on sekiz yaşlarında çok genç ve tatlı biriydi ve tek başına kalmaktan korkmuştu.
         ... Naomi Campbell gülere, 'Waris, biliyor musun? Bir gün ünlü olacaksın. O zaman sakın beni unutma, tamam mı?' dedi. Elbette, tam tersi oldu ve o meşhur oldu.


^-^ KEDİLER ^-^

        * ... kayaların üzerinde dikilerek bir kedi gibi yere atladım.

Poirot ve Fındık 


Yazım-Basım Hataları-

* Sf/39
         ... bir araya getirdile.

* Sf/58
         ... onun değimiyle...

* Sf/88
         Karşıında...

* Sf/173
         ... öğledensonra...

* Sf/193
         ... geçirdim içimden (nokta yok)

* Sf/196
         ... bu ise seçildiğim için...

* Sf/197
         Yaptığım şeyin iki yanı güzel insanlarla tanışmış... 
        
                                                       Okuduğum tarih: Ocak 2015


ARKA KAPAK –

Waris Dirie, çölde göçebe bir yaşam süren ve kızların sünnet edilmesi gibi gelenekleri hala uygulamakta olan Somalili bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. On iki yaşına geldiğinde, yaşlı bir adamla evlendirileceğini öğrenince, çöldeki ailesini terk ederek kaçar ve onu önce Afrika'daki akrabalarına, oradan Londra'ya ve sonra da ünlü bir model olacağı Amerika'ya götüren ilginç yaşam yolculuğu da başlamış olur.
Gündüzleri Naomi Campbell gibi ünlü modellerle çalışan Waris Dirie, aynı zamanda Birleşmiş Milletler'in bir insan hakları elçisi olarak görevyapmaktadır.Fakat o yine de, geceleri, terk etmek zorunda kaldığı vatanı Somali'deki basit yaşamın özlemini çekiyor. Kadınların genel olarak, kendi ayakları üzerinde duran özgür bir birey olma çabası karşısında karşılaştıkları sorunlar, yokluklar ülkesi olan Afrika'nın çöllerinde yaşandığında, çok daha çarpıcı ve öğretici bir deneyim haline geliyor. Waris Dirie, bu sorunlarla nasıl baş ettiğini anlatarak, ister Afrika'da olsun, ister gelişmiş ülkelerde, benzer sorunlarla karşılaşan tüm kadınlara ışık tutuyor.Dirie'nin öyküsü aynı zamanda, yılmadan çalışıldığında, insanın her istediğini elde edebileceğini de göler önüne seriyor ve herkese, dirençli ve çalışkan olma konusunda bir ders veriyor.

Waris Dirie'nin çarpıcı yaşam öyküsünü anlatan bu kitap, on bir ülkede aynı anda yayınlandı ve hemen beyaz perdeye uyarlama çalışmaları başlatıldı.

'Waris'in öyküsü, gerçek bir kadın kahramanın öyküsü.Herkese esin kaynağı olacak!'
-Elton John-

'Waris Dirie, çok özel ve yürekli bir insan.Öyküsü herkese esin kaynağı olmalı. Düşlerini gerçekleştirmek için karşısına çıkan tüm engelleri aşmakla kalmamış, aynı zamanda kadınların özgürlüğü adına, çok soylu bir savaşa da girmiştir."
-Dr. Nafis Sadık-


Keyifli okumalar...

Okuma Halleri, Fotoğraflarla / Edgar Allan Poe Kısa Hikayeleri Çizgi Roman

Kitapla ilgili paylaşımımı okumak isterseniz:

Edgar Allan Poe Kısa Hikayeleri Çizgi Roman


Okuma hallerimi güncel olarak takip etmek isterseniz Instagram kullanıcı adım: okuyann


Fındık keşifte:)


Okuma şenliği defterim burada.


Bana etkileyici gelen çizimlerden biri...


Poirot


Poe sevdam:) Burada paylaşmıştım.


Poe'dan etkilenilerek yapılan albümleri dinlemediyseniz mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim. 


Keyifli okumalarınız olsun...


Edgar Allan Poe Kısa Hikayeleri Çizgi Roman * Kış Okuma Şenliği 2014-2015*

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Kış Okuma Şenliği' kapsamında oluşturduğum okuma listeme göz atmak isterseniz burada.

Bu şenlikte eklenen çizgi roman kategorisi beni çok mutlu etti. Aynı şekilde bir de şiir kategorisi ♥ Listenin 2. sırası dahilinde Poe'nun çizgi roman haline getirilmiş kimi hikayelerini okudum. Çocukluğumdan beri çizgi roman okumayı çok severim.
Hele Poe'yu en bir çok:)) severim. İki sevdiğimi birleştirmiş olmama rağmen bu çizgi roman kitabını daha doğrusu hikayelerin uyarlanmasını hiç beğenmedim.

Okuma haller fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla / Edgar Allan Poe Kısa Hikayeleri Çizgi Roman


Fındık'ın kahve heyecanı:) 




EDGAR ALLAN POE KISA HİKAYELERİ

KUZGUN, MORGUE SOKAĞI CİNAYETLERİ VE DİĞERLERİ
Orijinal Hikayeler: Edgar Allan POE
Orijinal Adı: Nevermore
Türü: Çizgi Roman
Çeviri: Kutlukhan Kutlu
Yayın Hakları: NTV Yayınları
www.ntvyayinlari.com
-   1. Baskı: Temmuz 2011, 2.Baskı: Mart 2013
-   125 sayfa


İçindekiler ve Çizerler-

* Kuzgun (The Raven)
Uyarlayanlar: Dan Whitehead ve Stuart Tipples
Çizen: Stuart Tipples

* Kuyu ve Sarkaç (The Pit And The Pendulum)
Uyarlayan: Jamie Delano
Çizen: Steve Pugh

* Bay Valdemar Vakasına Dair Gerçekler  (The Facts In The Case Of Mr. Valdemar)
Uyarlayan: Jeremy Slater
Çizen: John McCrea

* Usher Evinin Çöküşü  (The Fall Of The House Of Usher)
Uyarlayan: Dan Whitehead
Çizen: D'Israeli

* Kara Kedi  (The Black Cat)
Uyarlayanlar: Leah Moore ve John Reppion
Çizen: James Fletcher

* Oval Portre  (The Oval Portrait)
Uyarlayan: David Berner
Çizen: Natalie Sandells

* Geveze Yürek  (The Tell-Tale Heart)
Uyarlayan: Jeremy Slater
Çizen: Alice Duke

* Kızıl Ölümün Maskesi  (The Masque Of The Red Death)
Uyarlayan: Adam Prosser
Çizen: Erik Rangel

* Edgar Allan Poe  (The Oval Portrait)
Uyarlayan ve çizen: Laura Howell


 Kitaptan Alıntılar;

        * Kuzgun- İlk kez 1845'te yayımlanan Kuzgun, Poe'nun muhtemelen en ünlü eseri ve Amerikan edebiyatının en saygıdeğer şiirlerinden biridir.
         Kesif bir yoksunluk acısıyla dolu olan bu manzum eser, sevdiğini kaybetmenin sancılarıyla başa çıkmaya çalışırken evine esrarengiz, konuşan bir kuzgun musallat olan adamın hikayesini anlatıyor. Adam kuzgunun ölüler aleminden bir el.çi olduğuna kanaat getirerek, mahluka sevdiğinin öteki dünyaya güven içinde varıp varmadığını soruyor. Ancak kuş onun sorularına tek bir cevap verebiliyor. : NEVERMORE
         Adam ise, bu gidişatın kasvetli neticesi ufukta belirse de, sorgulamaya devam ediyor.

        * Kuyu ve Sarkaç- Poe'nun en ünlü öykülerinden bir olan Kuyu ve Sarkaç maalesef bugün dahi güncelliğini koruyan temalara el atıyor. Orijinali İspanyol Engizisyonu döneminde geçen, adli yozlaşmanın, hem fiziksel hem zihinsel işkencenin çarpıcı bir incelemesini sunan bu öykü, günümüz penceresinden bakınca daha da güçlü yankılar uyandırıyor.
         Öte yandan yöntemleri hak edilmiş kötü bir şöhrete sahip olsa da, İspanyol Engizisyonu'nun Poe'nun dehşet verici tasvirleriyle nam salan o girift işkence aletlerini kullandığına dair herhangi bir tarihi kanıt bulunmuyor.

        * Bay Valdemar Vakasına Dair Gerçekler- İlk olarak 1845 Aralık ayında hem The American Review hem de Broadway Journal'da yer aldığında, Poe bu öykünün kurmaca olduğunu kasten belirtmemişti.
         Manyetizmanın yanlış uygulanması sonucu bir ruhun arafta sıkışıp kalmasının korkutucu betimlemesi ve söz konusu spiritüel kaymanın fiziksel beden üzerindeki etkisi, tüm bunların gerçek bir olayın anlatımı olduğuna inanan çok sayıdaki şaşkın okuyucuyu dehşet içinde bırakmıştı.

        * Morgue Sokağo Cinayeti- 1841'de yayınlanan bu tuhaf cinayet öyküsü, sonraki yıllarda dedektif hikayelerinin gelişimine en çok etki etmiş eserlerden biri olarak kabul edilmeye başladı. Özellikle Auguste Dupin karakteri, bugün sık sık Sherlock Holmes'un prototipi olarak gösterilir.
         Morgue Sokağı Cinayeti'nin, aşikar bir giriş ya da çıkış yolu bulunmayan kapalı bir odada gerçekleşmiş, bu yüzden de imkansız görünen suçları anlatan kurmaca 'kilitli oda' muammalarının da ilk örneği olduğuna inanılır.
         Dupin bundan sonra iki Poe öyküsünde daha yer aldı: The Mystery of Marie Roget (1842) ve The Purloined Letter (1844).

        * Usher Evinin Çöküşü- Roderick Usher'in feci trajedisi Poe'nun en iyi bilinen öykülerinden biridir: On defadan fazla ekrana uygulanmıştır ve yazarın en sık görülen temalarından bazılarına yer verir.
         Özellikle de çok sevilen bir kadın akrabanın ani ölümü Poe'nun eserlerinde çok sık karşımıza çıkan bir motiftir. Kimileri bu tematik takıntının altında yazarın hem öz annesini hem de daha sonra ona analık eden kadını yirmi yaşından önce veremden kaybetmesinin yattığını öne sürmüştür.
         Bu hikaye 1839'da Burton's Gentleman's Magazine'de yayınlandığından beri birkaç revizyondan geçmiştir. Öykünün ilk olarak Garip ve Arabesk Hikayeler'in 1840 basımında yayınlanmış nihai hali, The Haunted Palace adlı şiirin metnini de içerir.

        * Kara Kedi- Sık sık Geveze Yürek'le karşılaştırılan bu şaşırtıcı suçluluk ve şiddet hikayesi, Poe'da en çok görülen temalardan birini, yazarın insandaki doğal sapkınlık ya da 'insanın kendine eziyet etmeye açlığı' olarak tanımladığı şeyi ele alıyor.
         Hikayenin kusursuz suçu (ister insan, ister hayvana karşı) işlediğine inanan adamın kendi duygusal çöküntüsü ve mezarın öte tarafından gelen alametler sonucunda dağılması üzerine kurulu olan konusu, 1950'lerde birçok klasik korku çizgi romanın, özellikle de EC Comics'in Tales from the Crypt'inin omurgasını oluşturacaktı.

        * Oval Portre- Poe'nun en eski öykülerinden biridir. Öykü-içinde- öyküsüyle ve sanatla gerçeklik kıyaslaması üzerine düşünceleriyle, postmodernizmin erken bir örneği olarak tanımlanabilir.
         Bu öykü başta Ölümde Yaşam adında çok daha uzun bir eser olarak yazılmıştı ve Poe tarafından başına, öykünün anlatıcısının bir süredir gizemli bir yaranın acısını dindirmek için afyon almakta olduğunu açıklayan uzun bir giriş konmuştu. Muhtemelen bu girişin amacı okuyucuları öykünün sanrısal olduğunu düşünmeye itmekti.

        * Geveze Yürek- Klasik bir cinayet ve delilik öyküsü olan Geveze Yürek, Poe'nun iyi bilenen ve en kalıcı hikayelerinden biridir. Vicdan azabının duygusal bedelinin sürekli çarpan bedensiz bir kalple ifade edilmiş bu son derece etkileyici tarifi, nesillerce korku ve cinayet öyküsü yazarını tesiri altında bırakmıştır.
         Kurbanın anlatıcıda saplantı halini alan donuk bakışından, alttan alta işleyen gerçeklik ve algı temalarına kadar insan gözü imgesi, Poe'nun bu hikayesinde sürekli karşımıza çıkar.

        * Kızıl Ölümün Maskesi- Poe, küresel bir kolera salgınının dünyanın her yanında çok sayıda ölüme yol açmasından birkaç yıl sonra bu hikayeyle, imtiyazlı konumları sayesinde kendilerini kötü sondan korurken aynı derecede şanslı olmayanlara yardım eli uzatmayanları ilahi adaletle tanıştırıyor.
         Dış dünyada insanlar eziyet çekerken kendini eğlenceye vermiş olan hedonisy ve bencil Prospero, hem onu bekleyen garip akıbetten bihaber olması hem de bu akıbeti sonuna kadar hak etmesiyle, Poe'nun birçok öykü kahramanından hayli farklı...

        * ... ileze bir çocuk gibi...

        * Yaşamı Ölüm'den ayıran sınırlar fazlasıyla bulanık ve muğlaktır. Birinin nerede bitip öbürünün nerede başladığını kim bilebilir ki?

        * Poe'nun olduğu sanılan mezardan çıkarılan erkek bedeninin daha sonra Philip Mosher adındaki genç bir askere ait olduğu belirlendi. Poe'nun gerçek naaşı hiçbir zaman bulunamadı.

                                                                Okuduğum tarih: Ocak 2015


ARKA KAPAK –

Edgar Allan Poe 150 yıldan uzun bir süredir okurları büyüleyip korkutmaya devam ediyor. Gotik melodram, bedbaht bir romantizm ve dehşet verici bir kader duygusuyla dolu hikâyeleri onu, suç öykülerinin gelmiş geçmiş en büyük yazarlarından biri haline getirmiş durumda. Şiirleri ve kısa öyküleriyle meşhur olan 1809 Boston doğumlu Poe aynı zamanda modern dedektiflik öyküsü ve psikolojik gerilimin temellerini atan kişi olarak da kabul ediliyor.Bu büyük yazarı yeni bir okur kitlesiyle tanıştıran bu kitapta, Poe'nun kısa hikâyeleri yeniden hayal edilip canlandırılıyor; günümüz çizgi romancılarından seçkin isimler Poe'nun sınırsız hayalgücünün oluşturduğu oyun alanına salıveriliyor.Sevdiğini yitirme kederiyle dolu Kuzgun'dan Geveze Yürek'in psikolojik dehşetine ve Morgue Sokağı Cinayeti'nin olağanüstü dedektiflik çalışmasına, bu büyük yazarın çok sevilen klasikleri yepyeni bir dirilikle hayata döndürülüyor.Edgar Allan Poe'nun en sevilen ve nispeten az bilinen öykülerinin bu uyarlamaları, bir taraftan dehşetin ustasıyla yeni tanışan kuşağın hayal dünyasına hitap ederken bir taraftan da eski Poe hayranlarını memnun edecek.


Keyifli okumalar...

28 Ocak 2015 Çarşamba

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Nazım'la Son Söyleşimiz / Vera Tulyakova Hikmet

Kitapla ilgili paylaşımımı okumak isterseniz:

Nazım'la Son Söyleşimiz - Vera Tulyakova Hikmet


Okuma hallerimi güncel olarak takip etmek isterseniz Instagram kullanıcı adım: okuyann


Spocky iş başında:) 


Gibson ve Spocky istilası:) 


Kedili medili:) Ve Kültüy etkisi:) 


Okuma şenliği defterim burada.


Gibson 


Keyifli okumalarınız olsun ^-^


Nazım'la Son Söyleşimiz - Vera Tulyakova Hikmet * Kış Okuma Şenliği 2014-2015*

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Kış Okuma Şenliği' okuma listem burada.

Listenin 19. sırası kategori açısından epey kalabalık:)
Şimdiye kadar hiç okumadığımız dört yazardan birer kitap okumamız gerekiyor. Yazarların ikisi kadın, ikisi erkek, ikisi yabancı ve ikisi Türk olmalı.

Kategori dahilinde okuyup paylaştıklarımı okumak isterseniz:

Edebiyat Ölmelidir! - Enver Aysever


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:


NAZIM'LA SON SÖYLEŞİMİZ
Yazarı: Vera Tulyakova HİKMET
Türkçesi: Ataol Behramoğlu
Türü: Anı
Yayın Hakları: Everest Yayınları
www.everestyayinlari.com
-   Birinci Basım: Cem Yayınevi, 1981 İkinci Basım: AD Yayıncılık, Ağustos 1997 Üçüncü Basım: Nisan 2002 (Everest) Dördüncü Basım: Ocak 2004 (Everest)
-   396 sayfa


Kitaptan Alıntılar;

        * Çek yönetmen Jiri Trnka... kukla sineması...
https://www.google.com.tr/webhp?sourceid=chrome-instant&rlz=1C1GTPM_trTR596TR596&ion=1&espv=2&ie=UTF-8#q=jiri%20trnka%20site%3Ayoutube.com

        * Matematik, sibernetik, fizik, mizik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir.

        * Ve kahramanlara acımak gerekmez, onlar herkeste,
                                                                  her yerde yaşarlar.

        * ... Puşkin'in 'Kendi uydurduğum bir şeye ağlıyorum' dizesi...

        * ... düşündünüz mü hiç, fotoğrafın neden hiçbir zaman yüzümüze benzemediğini? Çünkü tekerlek dönerken çubuklar görünmez. Durduğunda görünürler. Fotoğraf ise, o çubuklardan bir tanesidir.
  
        * Saraya bağımlı bir müzikçi, çekingen bir insan olmasına karşın, yaratıcılığı söz konusu olduğunda imparatora da haddini bildirmekten çekinmeyen Mozart... Hükümdardan bir gün u sözleri işitmişti Mozart: 'Çok güzel bir beste yaptınız fakat fazla nota var.' Mozar'ın yanıtı şu olmuştu: 'Hayır. Gerektiği kadar.'

        * Şiir pek de neşeli bir şey değildir aslında.

        * Bizim barışmamız ölümümden sonra olacak. Ülkeme dönmek için ölmek zorundayım.

        * Şairler yalan söylemez.

         * İstanbul'da 1930'da Nüzhet'le yeniden karşılaştık. Yaşam boyu birlikte olalım istiyordum. Gençlik anılarıi Sovyetler Birliği, ortak dostlar vardı bizi birleştiren. Fakat bir gün şöyle dedi bana: 'E Nazım, devrim oynadığın yeter artık. İşe girişme zamanı geldi. Birçok komünist bakan oldu, müdür oldu, senin bir mevki edinme zamanın geldi artık.' Benim için bir darbeydi bu, çekip gittim. Burada herkesi çok hoşlandığı 'Mavi Gözlü Dev' şiirini o zaman yazdım işte.'

        * Kaprisli şeydir şiir.


^-^ KEDİLER ^-^

        * ... dizlerimde uysallaşan yabancı bir kediden, kitaplardan kıskanırdın beni.

        * ... Nazım'ın şiirde sözünü ettiğii gölü, çınarı ve kediyi gördüm.

        * ... kucağında kedi olduğu bir gün...

        * ... Moskovalı bir piyanist hanım, ünlü bir tiyatro yönetmeninin eşi, Nazım'a telefon etti. Hayvanları koruma derneği kedi başkanıymış. Yalvar yakar, rica minnet, kedi haklarını savunma konusunda bir makale yazdırmaya çalıştı Nazım'a: 'Sizin bir tek sözünüz, kedilere 'siz' diye hitap edilmesini sağlayacaktır.
         ... kediler hakkında çok güzel bir şiir yazdı bile.
         Ve ben şu dizeleri yazdırdım:
         ... Su başında durmuşuz
         Çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
         Suda suretimiz çıkıyor.
         Çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
         Suyun şavkı vuruyor bize
         Çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.

            * Sıska, kirli bir kediyi tutuyorsun kucağında...

            * Kediler üstüne o makaleyi yazmalıymışız. Yaşamında kedilerin rolü küçümseneme. Ne de olsa ilk gerçek şiirin yine kedi üstüne. (Bulgaristan'da yayımlanan Türkçe toplu yapıtlarında önsözünde N. Hikmeti çocukluk yıllarında yazdığı 'Kedim' adlı şiirinin, Yahya Kemal'in nasıl övgüsünü kazandığını anlatır.) Yaşamımıza onların katılımının başka örnekleri de vardı. Kedilere arka çıkmamakla hata ettik Nazım.

            * Aç avucunu, Vera. Sana bir düğün hediyesi vermek istiyorum.
         Ve avucuma, ağaçtan yapılma, ufacık, kuyrukları kalkık on üç kara kedi koymuş ve şöyle demiştim:
         Hayatımızı başlatmamız kolay olmayacak. Birçok küçük insan, bin bir dedikoduyla, söylentiyle, pislikle bozmak isteyecektir mutluluğumuzu. ... Şimdi şu bir şeytan düzinesi kara kediyi tutan avucun gibi sağlam ve sakin olmanı istiyorum senden. Yaşamına yönelik tüm kötülükler bu kedileri üstüne olsun.
         ... kedilerden birinin kutunun bir köşesine sinmiş olduğunu gördüm. Kuyruğundan  dikkatle tutup çıkardım ve baktım ki, gülüyor.
         Nazım Hikmet'i çok severim ama kara kedilerle ilgili bu yaklaşımı benim için büyük hayal kırıklığı oldu!

Spocky 


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/5
         Çek yönetmen Irji Trnka...

        * Sf/49
         ... heyacanlanıyor.

        * Sf/273
         ... otururdu.

                                                           Okuduğum tarih: Ocak 2015


Yazar Hakkında Bilgi= Vera Tulyakova Hikmet, Nazım Hikmet'in son eşi. Dramaturg, sanat tarihi uzmanı. Ulusal Devlet Sinema Enstitüsü (VGİK) mezunu. 1988'de bağımsız sinema ve televizyon okulunu kurdu ve rektörü oldu. 'Soyuzmultifilm' stüdyosunda redaktörlük yaptı ve Nazım Hikmet'le bu sırada tanıştılar. Uzun süre VGİK'te senaryo işliğini yönetti. Nazım Hikmet'le 'İki İnatçı' adlı bir oyun yazdılar. Nazım'la Son Söyleşimiz adlı anıları Türkiye'de üst üste yeni basımlar yaparak büyük ilgi ve övgüyle karşılandı. Nazım Hikmet'in ölümünden sonra birkaç kez Türkiye'ye gelen Vera Tulyakova, anılarından A. Behramoğlu'nun oyunlaştırdığı 'Mutlu Ol Nazım Hikmet'in 27 Mart 1992'de İstanbul'daki açılışında ('Tiyatro Ayna', D. Türker) bulundu.
Çeviren Hakkında Bilgi= Ataol Behramoğlu,  (d. 13 Nisan 1942İstanbul), şairyazarçevirmenedebiyatçı.
Edebiyat ve kültür üzerine yazdıkları, antoloji ve diğer çalışmalarıyla kuşağının önde gelen yazarları arasında yer alan bir edebiyatçıdır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ataol_Behramo%C4%9Flu

Fındık 


Mutluluk Sebebi ^-^

Tatlı patili, pamuk Badem'in mırkannesi canım arkadaşım sevgili Hatice -http://orgucantam.blogspot.com/- beni çook mutlu etti ^-^
Mahçup olmakla birlikte gelen paketi açtığımda yaşadığım mutluluğu tarif edemem.
Ne mutlu bana ki hayatımda böylesi güzel insanlar var.
Mırk dostu canım arkadaşım Hatice sana kocamaaan teşekkür ediyorum. Beni inanılmaz mutlu ettin.
Güzel gönlüne, emeğine sağlık ve kesene bin bereket olsun.
Yünler önce battaniyeye sonra da mırk mırkkklara mama olarak dönecekler inşallah. Ve sokak kedileri o mamalarda yerden sana da mırk teşekkürlerini gönderecekler 
Sevgi dolu notunla çok mutlu oldum  
Badem balımı ve seni sevgiyle öpüyorum.
Güzellikler seninle olsun canım. Tekrar teşekkürler ^-^


Merak kelimesinin eş anlamlısını sorsalar kedi derim:)))
Aşkım, Külkedisi ve Poirot 


Aşkım yünleri yatak olarak kabullendi ve sahiplendi:)) 


Ve Poirot kafası:) 


Çok sevdim çook:) Hatta bayıldım


Aşkım 


Külkedisi