Kırk Kırık Söz - Fırat Mehmet Eroğlu / Kısa Kitap Festivali ♥

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Kısa Kitap Festivali' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz. 

Her pazartesi 150 sayfadan az bir kitap seçip okuyoruz.

Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Kırk Kırık Söz / Fırat Mehmet Eroğlu

KIRK KIRIK SÖZ

Yazarı: Fırat Mehmet EROĞLU

Yayın Hakları: EA Yayınları

-   1. baskı: Güz 1992 (3000 adet)

-   128 sayfa

 Kitaptan Alıntılar;

        * Sevinmenin öyle kolay olmadığını unutmuşum.

  

        * Ben de yüreklerin çığlıklarını okuyamıyorum, önümdeki kağıttan.

        * Gecenin lacivert dudağını öpüyorum. Mavi doğuyor.

        * Okyanusta yaşayan gözlerini görüyorum...

        * Lacivert gece.

        * Gün, gölgesinin lacivert perdesini seriyor...

        * ... yitmiş yaşamların 'is'ini, bir (bu) gün 'tan' yerinde (atanda) 'bul'dum.

        * Düş sevgilileri...

                                                                        Okuduğum tarih: 2015

 Yazar Hakkında Bilgi=  Eylül 1955'te Diyarbakır Ergani'de doğdu.

Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını orada geçirdi.

1973 Eylülünde doğduğu topraklardan ayrıldı. Birkaç yıl Zonguldak maden işçilerinin arasında yaşadı. Oradan İstanbul'a göç etti. Ardından yine Zonguldak'a döndü. Bir ara Ankara'ya takıldı. Van Gölü'ne uzandı. Muş Ovası'nda dolaştı. Kısa bir süre İstanbul-Zonguldak-Ankara arasında dolandı. Güneye, Amik Ovası'na indi, Amanos Dağları'na tırmandı. Sonra da İstanbul'a çakılıp kaldı. Şimdilerde gidecek yeni topraklar ardında.

İlk yazısı 'Kendini Arayan Adam'ın yayımlandığı 1973'en beri yazıyor ve kendini arıyor.

Kırk Kırık Söz ilk kitabıdır. Siyah Kar Küfü ve Sularını Arayan Irmaklar adında iki yapıtı daha sırada bekliyor.

Fırat M. E. bu aralar kazara buralardan göçerse, ardında genç bir sevgili, gencecik bir oğul, yayımlanmamış birkaç kitap ve milyonlarca lira borç bırakacak.

ARKA KAPAK –

-        Yaz!

         Karalık bir oyundur bu oynanan, bir batıştır bu yaşanan, sonu çıkmaz aynazların oyuncağı olmuş bir sürü kaz hepsi de birer aymaz, birer      ayvaz...

Ey, topal kaz!

         Kim bilir neleri gizlemiş bu enkaz.

         Kaz, daha daha kaz!

         Susma! Tınmazlar ortasında susmak olmaz!

         Korkma, çıksın ayaz!

         Bırak, çoğalsın ormandaki yalaz!

Yaz, gene yaz!

         Aymaz, aynaz, ayvaz dolu bu ormanda, bu limanda göz ve giz sizsiniz

         ey, topal kaz, ey ayaz, ey yalaz!

Keyifli okumalar...