Sayfalar

29 Ekim 2016 Cumartesi

Yenişehir'de Bir Öğle Vakti - Sevgi Soysal

Sevgi Soysal ile tanışma kitabım olan 'Tante Rosa' okuma zevkime o kadar hitap etmişti ki sonrasında Sevgi Soysal okumak bir heves oldu bende:)
Tante Rosa paylaşımıma buradan ulaşabilirsiniz.


1977 basımı bu kitabı Diren Kitapçı'da bulduğumdaki heyecanım görülmeye değerdi. 
Bir öğle vaktine birçok karakterin hayatının ve hayat görüşünün sığdığı, karakterler arası geçişin çok başarılı olduğu ve Ankara üzerinden 70'lerin -başı-Türk siyasetine bir göz atabileceğiniz okunası bir roman. 


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Yenişehir'de Bir Öğle Vakti / Sevgi Soysal




YENİŞEHİR'DE BİR ÖĞLE VAKTİ
Yazarı: Sevgi SOYSAL
Türü: Roman
Yayın Hakları: Bilgi Yayınları
-   Birinci Basım 1973  İkinci Basım 1974    Üçüncü Basım 1975
-    Dördüncü Basım Şubat 1977
Kapak Tasarımı: Fahri Karagözoğlu

-   307 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Allah değil namerde, merde etmesin muhtaç..

        * Affetmek sağlıksızdır. Mikroplara karşı ilaç kullanmamak, kanayan yaraya tentürdiyot dökmemek gibi bir şeydir affetmek.

        * ... seni benden koparabilirler, ama içimden bir ben söküp atarım seni.

        * Alıcı kuşla akbabanın hikayesi...
         Alıcı kuş akbabaya soruş, 'Kaç yıl yaşarsın sen?' diye. Akbaba demiş ki, 'Çok yaşarım.' - 'Peki ne yersin?' demiş alıcı kuş. 'Boh yirim, ölü yirim, leş yirim, kohmuş et yirim' demiş akbaba. Alıcı kuş, 'Eyi eyi, yaşa, sen çok yaşa emi!' -demiş-. Ben az yaşarım ama bıldırcın yirim, keklik yirim, tavşan yirim.'

        * Çingene kısmı hurdaya çıkmaz, ölür.

        * En yakınındaki insan belandı senin. Anne, baban, kardeşin, dostun.


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * Üstüne kedi atıyorlardı.

        * Balıkçının çevresinde dolanan kedilerden ikisi şimşek gibi koşup balıkları midelerine indiriverdiler.


  - Yazım-Basım Hataları-

        * Sf/ 75
         ... biçbir şeyi...

        * Sf/ 80
         ... geri çevirirm...

        * Sf/ 96
         Kalabalığı vardı.

        * Sf/ 135
         Olcay anasına yoklaştı.

        * Sf/ 136
         ... yardma muhtaç...

        * Sf/ 145
         Ve ihmalin solık varsa salatalık kullanılır.

        * Sf/ 159
         ... içiçnde...

        * Sf/ 162
         ... bale trubu...

        * Sf/ 178
         Alide...

        * Sf/ 183
         ... sonra arasının bu huyunu...

        * Sf/ 186
         ... taşlığı görür germez...

        * Sf/ 187
         Günlerce.Babam...

        * Sf/ 194
         ... beynimde,    şakalarıma binlerce tokmakla vuruluyordu.

        * Sf/ 224
         ... çalışılmış olan rahatlıkara dönüyordu.

        * Sf/ 249
         ... hilesini çıkarım, diye umutlanıyordu...

        * Sf/ 257
         ... yapmışlardı düğünü Bütün akraba...

        * Sf/ 261
         ... belki.Bir...

        * Sf/ 268
         ... görmüştü En yakınındaki...

        * Sf/ 273
         Aysel,şoförün...

        * Sf/ 301
         ... bir öfkeye dönöştürür...
                                                                                              Ekim 2016



Yazar Hakkında Bilgi=  Sevgi Soysal (d. 30 Eylül 1936, İstanbul - ö. 22 Kasım 1976, İstanbulTürk yazar.
Aslen Selanik'li mimar-bürokrat bir babayla Alman bir annenin altı çocuğundan üçüncüsü olarak büyüyen Sevgi Yenen, 1952’de Ankara Kız Lisesi’ni bitirdi. Bir süre Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde Arkeoloji okudu.
1956 yılında şair ve çevirmen Özdemir Nutku ile evlendi, birlikte Almanya’ya gittiler. Göttingen Üniversitesi’nde arkeoloji ve tiyatro dersleri izledi. 1958’de Türkiye’ye döndü ve Korkut adını verdikleri bir oğlu oldu. 1960 ile 1961 tarihlerinde Ankara’da Alman Kültür Merkezi ve İrtibat Bürosu’nda ve Ankara Radyosu’nda çalıştı. Bu dönemde, toplum karşısında bireyin tedirginliğini öne çıkaran ‘‘yeni gerçeklik’’ akımından izler taşıyan öykü ve yazıları "Dost", "Yelken", "Ataç", "Yeditepe" ve "Değişim" dergilerinde yayımlandı.
1961’de Ankara Meydan Sahnesi’nde Haldun Dormen’in yönettiği "Zafer Madalyası" adlı oyunda tek kadın rolünü oynadı. İlk öykü kitabı Tutkulu Perçem, 1962 yılında yayımlandı. "Zafer Madalyası" oyununda tanıştığı Başar Sabuncu ile 1965'te evlendi. Aynı yıl TRT’de program uzmanı olarak çalışmaya başladı. 1965-1969 yılları arasında "Papirüs" ve "Yeni Dergi"’de öyküleri yayımlandı. Bu arada tezini vererek arkeoloji diplomasını aldı. Teyzesi Rosel’in kişiliğinden yola çıkarak, birbirine bağlı öykülerden oluşan "Tante Rosa"’yı yazdı. Kadın-erkek ilişkisi ve evlilik temasını işlediği ilk romanı "Yürümek"'le TRT Sanat Ödülleri Yarışması Başarı Ödülü’nü kazandı.
12 Mart dönemi, Sevgi Soysal’ın hayatı ve yazarlığı üzerinde derin izler bırakan bir dönem oldu. Yürümek, müstehcenlik gerekçesiyle toplatıldı ve Sevgi Soysal, kısa bir tutukluluk ardından TRT’den ayrılmak zorunda kaldı. Anayasa profesörü Mümtaz Soysal’la, Soysal’ın komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklu kaldığı Mamak Cezaevi’nde evlendi. Siyasal nedenlerle tekrar tutuklandı ve sekiz ay Yıldırım Bölge’de, iki buçuk ay da sürgüne gönderildiği Adana’da kaldı. Cezaevinde yazdığı Yenişehir'de Bir Öğle Vakti adlı romanıyla 1974 yılında Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazandı. Kızları Defne Aralık 1973’te, Funda ise Mart 1975’te doğdu. Adana’da sürgünde bulunan bir kadının başından geçen olaylar etrafında 12 Mart’ı eleştirdiği romanı Şafak, 1975’te yayımlandı. Bu dönemde Anka Haber Ajansı ve Sosyalist Kültür Derneği’nin kuruluşunda rol aldı. Politika gazetesinde tefrika edilen cezaevi anıları Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu başlığıyla kitaplaştırıldı (1976).
Yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 1975 sonbaharında bir göğsü alındı. Hastalık izlenimlerini ve 12 Mart sonrası değişimi anlatan öykülerini topladığı Barış Adlı Çocuk, 1976’da yayımlandı. Eylül 1976’da bir ameliyat daha geçirdi ve tedavi için eşiyle birlikte Londra’ya gitti. Üzerinde çalıştığı son romanı Hoşgeldin Ölüm’ü tamamlayamadan 22 Kasım 1976’da İstanbul’da 40 yaşında öldü. Yeni Ortam ve Politika gazetelerine yazdığı yazılar, Bakmak (1977) adlı kitapta toplandı.

                                       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder