Sayfalar

24 Kasım 2016 Perşembe

Yazmak - Marguerite Duras

Marguerite Duras okuduğum ve tüm dilimize çevrilmiş kitaplarını okumak istediğim bir yazar. Çok açık bir dili olduğunu düşünmüyorum, romanları için bunu söylüyorum. Yoksa 'Yazmak' kitabı oldukça anlaşılır ve akıcı denemelerini içeriyor. Farklı bir etkisi var bence kaleminin. Biraz kapalı, biraz karışık, işte o yüzden seviyorum:)
Blog yazıları birikti maalesef. Haliyle okuduğum kitaplarda paylaşılmayı beklemek üzere masamın üzerinde kule oldu:))) Aslında bu kitabı okuyalı iki haftayı geçmiştir. Sonrasında yine Duras'ın Lol. V. Stein'ın Kendinden Geçişi kitabını okudum. Mesela o kitap tam da yukarıda dediklerimi doğruluyor:)))


Yazarın okuduğum kitaplarına göz atmak isterseniz:

Mavi Gözler Siyah Saçlar - Marguerite Duras



Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Yazmak / Marguerite Duras


YAZMAK
Yazarı: Marguerite DURAS
Orijinal Adı: Ecrire
Türü: Deneme
Yayın Hakları: Can Yayınları
-   1. Basım: 1997                  2.Basım: 1999
Franzsızca aslından çeviren: Aykut Derman
-   106 sayfa


Kitaptan Alıntılar;

        * Erkekler bunu kaldıramıyor: yazan bir kadın. Erkek için katlanılmaz bir şey bu. Herkes için zor.

        * İstediğimi istediğim kadar söyleyeyim, insanın neden yazdığını ve nasıl olup da yazmadığını hiç bulamayacağım.

        * ... bazılarının gözleri masum mavisiydi.

        * Bir köpeğin ölüşünü görürsünüz ya da bir atın ölüşünü ve bir şeyler dersiniz, örneğin, zavallı hayvan... Ama bir sinek öldüğünde hiçbir şey söylemezsiniz, bir yorumda bulunmazsınız, hiç.

        * Yahudileri düşündüm. Almanya'dan nefret ettim, savaşın ilk günlerinde olduğu gibi, tüm varlığımla, var gücümle. Savaş sırasında, sokakta ne zaman bir Almana rastlasam, onun ölümünü düşünüyordum; kendi ellerimle gerçekleştirdiğim, benim tasarladığım, incelik kazandırdığım bir cinayeti, bir Almanın ceset halinde yerde yattığını görmeyi, o müthiş mutluluğu düşünüyordum.

        * Kurtuluş, gecenin yerleşmeye başlamasıyla gelir. Dışarıda çalışma durduğunda. Geriye o lüks kalır, sahip olduğunuz, gecenin içinde yazma lüksü. Hangi saatte olursa olsun yazabiliriz.

        * İnsan, içinde bir yabancıyı barındırır: yazmak, işte o yabancıya ulaşmaktır.

        * Yazı, bilinmeyendir. İnsan, yazmaya başlamadan önce ne yazacağı hakkında hiçbir şey bilmez. Kafasının içi dupduru da olsa.

        * Alman kanının 'saflığı', Almanya'nın felaketi oldu. O saflık, milyonlarca Yahudinin canına kıyılmasına yol açtı. Almanya'da bu sözcük tüm Alman halkının gözleri önünde yakılmalı, öldürülmeli, o sözcüğün içerdiği Alman kanı akıtılmalı ve bu kan simgesel olarak toplanmış olmamalı ve insanlar, bu lanetlenmiş kanı görerek gözyaşı dökmeli, kendileri için değil, yalnızca o kan için gözyaşı dökmeli. Ve bu kadarı da yeterli sayılmamalı. Bu Alman geçmişinin yaşamımızda gelişip kök salmasının son bulması için yapılması gerekenleri belki de hiçbir zaman tam olarak bilemeyeceğiz. Bilemeyeceğiz, belki hiçbir zaman.

        * Bildiğimiz şey, resmin sürekli oluşmakta olduğu, gece gündüz...


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * Parkta kuşlar var, kediler.

        * Kedilere gitmek, o kaçık, o deli şeylere, inanılmaz,, müthiş güzellikteki  kedi sürülerine gitmek gerek.

        * Ve kediler, kedi sürüleri korkudan homurdanıyor. Mezarlıklarda her zaman rastlanan, hangi anlaşılmaz doğa olayını gözlediklerini kendilerinden başka kimsenin bilmediği sahipsiz kediler.

        * ... köpekler gibi etobur o kediler. O kızıl ve kara kediler.


 - Yazım-Basım Hatası-

        * Sf/ 30
         ... bedelini ödersiniz
         Nokta yok!

                                                                                     Kasım 2016


Yazar Hakkında Bilgi=  1914 yılında Çinhindi’nde doğan Duras, gençliğini geçirdiği bu ülkenin atmosferinden ve olaylarından derinden etkilendi. 18 yaşında Paris’e geldi; hukuk, matematik ve siyaset bilimi okudu. Komünist partiye katıldı. İlk romanı Les Impudents’ı 1943 yılında yayımladı. Özyaşamöyküsel bir roman olan Sevgili ile 1984’de Fransa’da Goncourt Ödülü’nü aldı. Çok sayıda roman dışında, birçok senaryoya da imza attı. Bütün eserlerinde edebiyatı sorguladı. 1960 Cannes Film Festivalinde gösterilen Hiroşima Sevgilim, Duras’ı ününün doruğuna çıkardı. Duras 1996  yılının Mart ayında 81 yaşında öldü.


 ARKA KAPAK –

"Yalnızlık hazır bulunmaz, oluşturulur. Yalnızlık, yalnız başına oluşturulur. Ben öyle yaptım. Çünkü orada yalnız olmam, kitap yazmak için yalnız kalmam gerektiğine karar vermiştim. İşte böyle oldu. Bu evde yalnızdım. Bu eve kapandım, tabii korkuyordum da, buna kuşku yok. Sonra da sevdim o yalnızlığı. Bu ev, yazı evi haline geldi. Kitaplarım bu evden çıkıyor. Ayrıca bu ışıktan da, küçük gölden yansıyan bu ışıktan. Şu söylediğim şeyi yazabilmek için tam yirmi yıl gerekti bana." Böyle diyor Duras, 1993 yılında yayımlanan "Yazmak" adlı yapıtında. Daha çok romanlarıyla tanıdığımız yazarın, bu kez, tadına doyulmaz denemelerini sunuyoruz okurlarımıza. Kitabın içinde yol aldıkça, insanın içinde bir tutku halinde kabarıp taşan yazma ediminin, ayrı zamanda, insanın temel gerçekliklerinden biri olan yalnızlıktan kurtulmanın tek yolu olduğunu da anlıyoruz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder