Pınar Kür basılı eserlerine Bir Deli Ağaç kitabından sonra uzun bir ara vermiş. Hayalet Hikayeleri'ni tam on iki yıllık aradan sonra çıkarmış. İki yıl sonra da Cinayet Fakültesi isimli kitabını piyasaya sürmüş. Ve sonrasında sadece söyleşi kitabı çıkmış.
On iki yıl ara bence oldukça fazla. Tabii öyle olunca beklentiler de ona göre fazla yüksek tutuluyor. Okuduğum tüm kitapları içinde en az Hayalet Hikayeleri'ni beğendim. Sanki ilk zaman eseri olsa daha uygun düşer gibi düşünüyorum. Çünkü öncesinde verdiği tüm eserlerin gerisinde kaldığı hissine kapıldım okurken.
Kitabın sayfa kalitesini çok beğendim. Oldukça kalın sayfalar...
Kimi yerlerinde baskıyla ilgili sıkıntılar vardı. Kelimeler silik basılmış.
Pınar Kür'ün külliyatını tamamlamam için üç kitabı kaldı okumam gereken. Bunların arasından Bakışı Olmayan Sular kitabı kitaplığımda okunmayı bekleyenlerden... Diğer iki kitabını da alacağım zamanla.
Pınar Kür okumalarım için:
Aşkın Sonu Cinayettir - Pınar Kür İle Hayat ve Edebiyat / Mine Söğüt
Bir Cinayet Romanı - Pınar Kür
Bitmeyen Aşk - Pınar Kür
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
HAYALET HİKAYELERİ
Yazarı: Pınar Kür
Türü: Hikaye
Yayın
Hakları: Everest Yayınları
- 1 - 5.
Basım: Mayıs 2004 6. Basım: Haziran 2004
Kapak
Tasarımı: Mithat Çınar
- 157 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Yaşlanmak bir
seçimdir. Gün gelir bir köşeye tıkılmaya karar verirsin, belini de ona göre
bükersin.
* Tahteşşuur:
Bilinçaltı.
* Kitapta beş
hikaye var ve her hikayenin bir de alt başlığı var, nedense...
- Hayalet Hikayesi (Lanetli Ev)
- Düşman (Uyumak)
- Edebiyat Neye Yarar? (Kına)
- Gece Görüşmesi (Ziyaretçi)
- Ses (Sesler)
* Bitsin
hayırlısıyla bu beyhude sonbahar...
Bitsin hayırlısıyla bu beyhude sonbahar... / Yahya Kemal
Beyatlı
Aşkın Sonu Cinayet'tir kitabından: Adı da aslında
başlangıçta 'Beyhude Sonbahar' olacaktı, Yahya Kemal'in o şiirini çok severim
ben, ama beyhudeyi anlamayacak insanlar diye vazgeçtim, Sonuncu Sonbahar'a çevirdim ismi (Sonra o şiiri 'Edebiyat Neye
Yarar' adlı hikayemde kullandım).
* Bir yolun yokuş
olduğunu eski arabalarla yaşlı insanlar anlarmış en çabuk.
* Gece gezen
ölüler midir hayaletler, yoksa ancak geceye sığınarak yaşamayı sürdürebilen
canlılar mı?
^-^
KEDİLER ^-^
* ... gökten
bembeyaz bir kedi düştü önüme.
* ... dört ayak
üstüne düşmüş olmasına rağmen şaşkınlığını üzerinden atamamış olan kediyi
anında yerden kaptım.
* Kediye sıkı
sıkı sarılıp yeni bir emir bekledim....
* Kediyi sıkı
sıkı tutarak ağır ağır yürüdüm...
* Kedinin
peşinden bahçeye bir adamın girdiğini fark etmedim.
* Ben kediyi
tutmak için masanın altına eğilmiştim.
* Kendisi
Leylanımın kaçmasını engelledi.
* Leylanımı
yakalayıp getirmiş.
* Kedidir,
Leylanım evin her yerinde gezinir...
* Kedi olan evde
fare olmaz...
* Belki de
kediyle fareler kovalamaca oynuyorlardı...
* ... karar
vermiştim yukarıda kedilerle farelerin koşturmaca oynayıp oynamadıklarını kendi
gözümle görmeye.
* ... ne kediye
ne fareye... rastlamıştım...
* Sf/ 43
İkinci sırada silik kelimeler...
Ayrıyeten?
* Sf/ 46
On beşinci sırada silik kelime...
* Sf/ 48
On altı ve on sekizinci sıralarda silik kelimeler...
* Sf/ 51
... tahtelşuur...
* Sf/ 54
Dördüncü sırada silik kelime...
* Sf/ 65
Beşinci sıra silik kelime...
* Sf/ 93
On üçüncü sıra silik kelime...
* Sf/ 103
İkinci sıra silik kelime...
* Sf/ 107
İkinci sıra silik kelime...
* Sf/ 112
Onuncu sıra silik kelime...
* Sf/ 139
İkinci sıra silik kelime...
* Sf/ 143
... hıç...
... vaktiyle Onun...
Nisan 2017
Yazar Hakkında Bilgi= Bursa'da
doğdu, ama hiç orada oturmadı. Çocukluğu Anadolu'nun çeşitli kentlerinde ve
Londra'da geçti. On üç yaşında gittiği ABD'de beş yıl kaldı. Orta öğrenimini
New York'ta tamamladı, yüksek öğrenimine yine orada başladı. İstanbul'da Robert
Kolej Yüksek Okulu'nu bitirdikten sonra beş yıl Paris'te yaşadı. Sorbonne
Üniversitesi'nde, Karşılaştırmaları Edebiyat Kürsüsü'nde doktora yaptı. Yurda
döndükten sonra Devlet Tiyatrosu'nda çalışmaya başladı. Çeşitli gazete ve
dergilerde tiyatro eleştirileri yazdı. Akışı Olmayan Sular adlı öykü kitabıyla
1984'te Sait Faik Öykü Ödülü'nü kazandı. Halen İstanbul Bilgi Üniversitesi'de
öğretim üyesidir. Artık evli değildir. Bir oğlu vardır.
ARKA KAPAK –
Karşımızda bir hayalet varken kendimizi ne kadar
gizleyebiliriz? Hele de bu hayalet geçmişimizden sinsice gelip karşımıza
dikilir, bize duymaktan korktuğumuz şeyleri söylemeye koyulursa... Hayalet
çağrısına yanıt verip geçmişle yüzleşmekte midir kurtuluş, yoksa onu susturup
korkularımızın esiri olarak yaşamaya devam etmekte mi?
Hayalet Hikayeleri'nde, öykülerin kahramanları
geçmişlerinde açık kalmış kapıları
sonsuza kadar kapatabilmek uğruna bu tuhaf ziyaretçilere ister istemez kulak
veriyorlar. Ancak kimisi yaşamındaki gizemin peşine düşerek yüzleşmeyi tercih ederken
kimisi gerçeklerden kaçıp unutmayı seçiyor.
Çağdaş Türk Edebiyatı'nın güçlü kalemi Pınar Kür, Hayalet
Hikayeleri'yle insan ruhunun bilinmezliklerine dokunurken, on iki yıl aradan
sonra okurlarıyla yeniden buluşuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder