Sayfalar

15 Kasım 2015 Pazar

Rena'nın Yemini - Rena Kornreich Gelissen / Heather Dune Macadam

'Güz Okuma Şenliği' okuma listeme minik bir ara verip 'Rena'nın Yemini' kitabını okudum.



Kitapçı bu kitabı okumam için ödünç verdi -burada- . Ben de ödünç kitaplardan çok rahatsızlık duyarım. O yüzden kitabın başına bir şey gelmeden emaneti teslim etmek adına hemen okudum.
Çok etkileyici, üzücü ve insanı insanlığından utandıran bir kitap.



Yahudi soykırımı üzerine okuduğum son kitap:

Anne Frank'ın Hatıra Defteri - Anne Frank


Adolf Hitler:


RENA'NIN YEMİNİ
Yazarı: Rena Kornreich GELISSEN / Heather Dune MACADAM
Türü: Anı - Yaşam öyküsü
Yayın Hakları: Altın Kitaplar
www.altinkitaplar.com.tr
-   1. Basım: Mayıs 1998
Türkçesi: Nihal Önol
-   288 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;
  
        * Rena'ya Yahudi olmayan bir oğlanla ya da ne olursa olsun başlarında bir yetişkin bulunmadan herhangi bir oğlanla konuşması yasaktı.

        * Sevgili Andrzej,
         Ailem senin Yahudi dinini kabul etmeni istemiyorlar, bu bile yeterli olmayacaktır. Yahudi doğmuş olman gerekir.

        * ... küçük oğlu çok hastalandı, ameliyat olması gerekti ama yeni kurallar Musevilerin doktora gitmesine izin vermiyordu.
  
        * Alman yasaları Hıristiyan birinin mezarına Musevilerin çiçek bırakmasını yasaklıyor.

        * ... herkesin bindirildiği vagonların hayvanlar için olduğu, daha doğrusu sığır vagonları olduğu besbelli.
         Biri soruyor, 'Tuvalet nerede?' Tuvalet yerine kullanılması öngörülmüş bir kova var. ... Bunun kısa bir yolculuk olmayacağı anlaşıldı, akşam olmadan kova dışkıyla dolup taşıyor. ... 'Açın kapıyı! Kokudan ölüyoruz!' Çığlıklarımıza kimse yanıt vermiyor.
         Biri ölüyor. Cesetten uzaklaşmaya çalışıyoruz ama gidecek yer yok.
         ... Biri daha ölüyor...
         'Ölülerinizi atın dışarı'
         Cesetler de tıpkı bu arada boşaltılan kova gibi rastgele, saygısızca dışarı fırlatılıyor.

        * Auschwitz-
         'Bavullarınızı şuraya atın,' diye haykırıyor SS'ler.
         Benimkini giderek büyüyen yığının yanıbaşına dik, düzgünce koyuyor, sonra dönüp bir SS'e soruyorum. 'Sonra nasıl bulacağız bavullarımızı?' Kendimi insan yerine koyuyorum, sormaya hakkım var.
         Silahını bana doğrultarak suratıma bağırıyor, 'Sıraya gir de kapa çeneni!' Tüylerim diken diken oluyor. Benim insan olduğumu görmüyor bu adam.

        * Temmuz ve Eylül 1942 çoğu Musevi, 15.000 ile 20.00 arası insan öldü. En yüksek kayıp, tuvalet, yıkanma yerleri olmadığından ve zavallılar bit içinde olduklarından kızlar kampında verildi... İntiharlar da sık görülüyor ve çoğunlukla kendini iç tel örgünün yüksek gerilmiş verilmiş tellerine atmakla gerçekleştiriliyordu. Bu böyle sürdü gitti, sonunda ilk geldikleri sayının yüzde beşine inmişlerdi.

        * 16 Eylül 1942 - 626 kişi, gaz odalarında öldürülüyor.
         1 Ekim 1942 - Birkenau kadınlar kampı, 2000 tutuklu gaz odalarında öldürülüyor.
         2 Ekim 1942 - 2012 kadın tutuklı gaz odalarında öldürülüyor.
         3 Ekim 1942 - 1800 kadın tutuklu gaz odalarında öldürülüyor.
         30 Ocak 1943 - 518 çocuk gaz odalarında öldürüldü.
         31 Ocak 1943 - 457 çocuk gaz odalarında öldürüldü.

        * Nazi Almanya'sı tarihinin böylesine üstüne basa basa belirtildiği gibi, ırkçılık mantığı eninde sonunda Soykırım'a yol açıyor... Her temel Nazi planı, özellikle Yahudi kadınlarını hedef almak zorundaydı, çünkü Museviliğin sürdürülmesini sağlamak sadece ve sadece onların elinde olan bir şeydi. ... Soykırım'dan sağ kurtulma olasılığının Yahudi erkeklere oranla Yahudi kadınlar açısından çok daha düşük olduğuna ilişkin sağlam göstergeler vardır.

        * Artık ekmeğimizi cebimize koymak güvenli olmaktan çıktı. Uyurken yiyeceğimizi çalmak için avuçlarımızı açmaya kalkışıyorlar. Eğer sıkı sıkı tutmazsak uyurken battaniyemizi üzerimizden çekip almak isteyenler var.

        * Oraya gitmemek için değil, sonunda orayı boyladığımızda yeterince gaz versinler de ölelim, fırınlara diri diri girmeyelim diye dua etmemiz gerek.

        * Kendi oğullarımız, kendi erkeklerimiz bizleri çırılçıplak görmeye zorlanıyor; bizim kafalarımızı, koltuk altlarımızı, bacaklarımızı, edep yerlerimizi  traş etmeye zorlanıyorlar. Kimi zaman bunlar dostlarımız, kimi zaman akrabamız oluyor; analar öz oğulları tarafından traş ediliyor, erkek ve kızkardeşler bu utançtan paylarını alıyorlar.

        * 30 Nisan 1943 ... 243 kadın tutuklu, denek olarak seçildi. ... Prof. Dr. Clauberg'in deney istasyonuna yerleştirildiç
https://tr.wikipedia.org/wiki/Carl_Clauberg
http://www.ushmm.org/wlc/tr/gallery.php?ModuleId=10005168&MediaType=ph

        * 7 Ekim 1944 - Kadın tutuklular tarafından içeri sokulan patlayıcıların yardımıyla Yahudi Sonderkomando'sunun bir ayaklanması oldu. ... ölü yakma fırını (Krematoryum) IV'ü yıkmayı başardılar.

        * Çalışmaya götürülürken kentin ortasından yürütülüyoruz. Kentliler biz geçerken üstümüze tükürmek için dükkanlarından ev evlerinden çıkıyorlar.

        * Rena Kızılhaç ekibinde komutan John Geliisen'le evleniyor. 1954'te ABD'ye göçmen olarak gidiyorlar. Dört çocukları oluyor.
         Danka 1948'de Elie Brandel'le evlendi ve 1951'de ABD'ye göç etti. İki çocukları var.

        * Yüzü içer doğru çökmüş, gerisin geri, ruhuna düşmüş.

        * Bu resmi aklımda çerçeveliyor ve içimde bir duvara asıyorum.

        * Ta içimde, kimsenin görmeyeceği yerde ağlıyorum.


^-^ KEDİLER ^-^

        * ... kapıdan bir kedi gibi usulca süzülüyor...


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 42
         Hava giderek ısırıyor ama kış toprak...

        * Sf/ 163
         Kenarına yapıyor ama kardeşime de tutacak yer bırakmaya...
       
        * Sf/ 181
         Seni kesinlikle öldüğünü düşünüyordum.

        * Sf/ 229
         Bir yaşındayken ... tüm köyün karşısında şiir okumak için seçilen ilk Musevi ve ilk kız olmamdan daha önemli...

        * Sf/ 238
         ... insanın sevdiğiyle birlikte olmak.

                                                                         Okuduğum tarih: Kasım 2015


Yazar Hakkında Bilgi=  http://www.renaspromise.com/book-photos.php


http://heatherdune.com/


ARKA KAPAK –

İki Kız Kardeşin Auschwitz Anıları
Naziler Yahudiler toplamaya başladığında ilk grubun içinde Rena ve küçük kız kardeşi de vardı. İki kız kardeş Auschwitz ölüm kampında üç yıldan fazla süreyle yaşamayı başardılar.
Naziler aileyi zorla birbirinden koparınca, Rena annesine verdiği sözü yerine getirmek için olağanüstü bir mücadeleye girişti.
Nazi ölüm kamplarındaki acımasızlığın, sevginin gücü karşısında yıkılışını kanıtlayan gerçek bir yaşamöyküsü.

Defterden...


Spocky  


Fender ve Gibson ♥♥


Kültüy pati(k)leri 


Keyifli okumalarınız olsun...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder