Sayfalar

26 Ocak 2016 Salı

Çizgilerle Nazım Hikmet - Müjdat Gezen / Savaş Dinçel * Kış Okuma Şenliği 2015-2016

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Kış Okuma Şenliği' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz.

Listenin 6. sırası: Yasaklanmış bir kitap. 

(1983 yılında sıkıyönetim bu kitabın yazanı ve çizeni 21 yıl istemiyle cezaevine koydu. Kitap toplatıldı ve hamur yapıldı. 3 Haziran 1983'de yani Nazım'ın ölümünün 20. yılında mahkemeleri yapıldı ve sonradan da Yargıtay bu davanın görülmesine gerek olmadığına karar verdi. / Savaş Dinçel)



Hiç değişmez: Benim için şiir demek Nazım Hikmet demektir, Nazım Hikmet demek şiir demektir 
Hemen hemen tüm şiirlerini okudum. Ama şiir kitaplarını çok eski yıllarda okuduğum için blogumda hala paylaşamadıklarım arasında kaldılar. Gerçi ara ara okurum şiirlerini, özlerim çünkü... 
Edward Tims, Saime Göksü 'Romantik Komünist' kitabı da yıllar önce okuyup paylaşamadıklarımdan...
İnşallah fırsat bulursam bunlar gibi birçok bekleyen kitabı bloguma eklemek istiyorum.
Paylaştıklarıma bir göz atmak isterseniz:

Ferhad ile Şirin- Nazım Hikmet 


Müjdat Gezen'in okuduğum kitapları için:

Yapabilirsin - Müjdat Gezen

* Bu kitabı da 'Galiba Ben Sanatçıyım' kitabını okurken not almış ve alınacaklar listeme eklemiştim.


Çizimli kitapları, çizgi romanları çok severim. Sanırım çocukluğumda çizgi roman çok okuduğum için. 
Müjdat Gezen ve Savaş Dinçel çok iyi bir iş çıkarmışlar bence.
Ayrıca yayımlamaya karar verdikleri zamanın siyasi ortamı içinde de cesaretlerinden ötürü kutlamak istiyorum.


Paylaştığım çizgi romanlara göz atmak isterseniz:


Nazım Hikmet'i çok severim ^-^
En az kucağındaki kedi kadar...


ÇİZGİLERLE NAZIM HİKMET
Yazan: Müjdat Gezen
Çizen: Savaş Dinçel
Yayın Hakları: Ka Kitap
www.kakitap.com
-   4. Baskı, Ka Kitap, Ekim 2014
-   136 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Çok da ama çok, çok da seviyorum Nazım'ı. / Müjdat Gezen

         * Bugün pazar.
         Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
         Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
         bu kadar benden uzak
         bu kadar mavi
         bu kadar geniş olduğuna şaşarak
         kımıldamadan durdum.
         Sonra saygıyla toprağa oturdum,
         dayadım sırtımı duvara.
         Bu anda ne düşmek dalgalara,
         bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
         Toprak, güneş ve ben...
         Bahtiyarım...
  
         * Ve 1929 yılında Türkiye'de çıkan ilk kitabı '835 Satır' basıldı.
         Türk edebiyatında ilk kez bir şiirde ritm uygulanıyordu.
         ..........
         Nal sesleri sönüyor perde perde
         atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde

         Atlılar atlılar kızıl atlılar
         Atlılar rüzgar kanatlılar
         Atları rüzgar kanat...
        
         835'in başarısı olağanüstü olarak nitelendirildi. Üç yıl içinde '6000' basıldı. Türkiye için inanılmaz bir rakamdı.

           * 1931 Nisanında Nazım'a adliyeye gelmesi için çağrı yapıldı. Tutuklanıyordu. Nedeni: Komünizm propogandası. Aksi savcı elindeki kitabı masaya atarak:
            Bu kitap kışkırtıcılık ürünü değil mi?..
            O kitabı ben yazmadım.
            Kim yazdı öyleyse?
            Marks.
            Kültürlü savcının elinden kurtulabilir miydi hiç Nazım!..
            O halde Bay Marks'ın mahkemeye celbini talebederim!..

       * Yoldaşı, sırdaşı, arkadaşı Vala Nurettin artık yolunu ayırmıştır. Sovyetler Birliğindeki yaşamını Babıali'nin bazı gazetelerinde gerçek dışına çıkarak anlatıyor. Ve Nazım Va-Nu'ya yazdığı bir dizede şöyle diyor eski yol arkadaşına:
       'Artık seninle biz düşman bile değiliz.'

       Ve Benerci'de:
'Bir kitap:
çok eski günlerde beraber okuyup
satırlarının altını beraber çizdiğimiz
                                        bir kavga kitabı.

Kapadım dolabı.
Onun dolaba bakan gözlerini kapadım.
Artık satılacak bir yürek,
                                   kiralık bir kafa bile yok.
Roy Dranat, hoşça kal,
                              mesele yok.
Yorgan gitti,
Kavga bitti.'

Satırlarıyla Va-Nu'ya diyeceklerini diyor.

         * Yıl 1935- Bu yılın en önemli sanat olayı kuşkusu Nazım Hikmet ve eski arkadaşı Peyami Safa tartışması.
         'Ayda Bir' dergisinde 'Bir Provakatör Üstüne Hiciv Denemeleri'
         .........
Sen de bilirsin ki ben
                      ne dedemden
                                miras bekledim,
ne babamdan şeref, şan!
Hasep, nesep, kan, soy sop işinde yoğum.
Çünkü ne soyu sicilli bir buldoğum
                             ne de tecrübelik bir tavşan.
Ben sadece ölen babamdan ileri,
doğacak çocuğumdan geriyim,
ve bir kavganın adsız neferiyim..

Ey ihtisas mahkemeleri kaçağı
ve Despinis Kokonun aftosu,
ey marka malı kör
                 provokatör,
.................

       * 1938 Harp Okulu olayı davası... Nazım işlemediği bir suçtan ötürü yıllarca hapis yattı. Bugün bu davaya yeniden bakılsa Nazım beraat eder mi? 'Sacco ve Vanzetti' olayını anımsamaya çalışın. Elektrikli sandalyede can vermelerinden elli yıl sonra mahkeme onlar için beraat kararı verdi...

       * Maraşal Fevzi Çakmak sonuna dek Yargıtaya baskı yapmış ve 15 yıllık cezayı kesinleştirmişti.

       * Bu şahlanan irtica muvaffak olursa, insanlık ve insanlığın bugüne kadar kazandığı terakkiler en az bin yıl geriye gidebilir. Fakat Almanlar yenilecekler. Çünkü bu tarihi bir zaruret.


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * Saklar kendini pençesinden
         yılan gözlü bir kedinin...

                                                                           OCAK 2016








ARKA KAPAK –

Bizim okulun bahçesinde bir çınar ağacı var. Üzerinde bir pirinç plaka göreceksiniz "Nâzım Hikmet burada yatıyor" yazılı... Dememiş miydi? "Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa-taş maş da istemez hani." Uyarına geldi. Kadıköy, Nâzım'ın eski köyü. Çınar ağacı da tamam. Anadolu da uyuyor. O, bizim okulun bahçesinde ve pek çok çınarın altında yatıyor. Her isteyen bir çınarın üzerine böyle bir plaka çakabilir. Çok da güzel olur. Bizimki yıllardır orada duruyor.

Nasrettin Hoca bağlamayı almış eline parmakları hep aynı yerde hiç kıpırdatmadan çalıyormuş. Karısı demiş ki,

- Hoca, yanlış yapıyorsun. Ben gördüm çalanları, parmaklarını hep yerlerde gezdiriyorlar.

Hoca cevap vermiş,

- Onlar benim bulduğum yeri arıyorlar.

Biz de Nasrettin Hoca misali Nâzım'a takıldık kaldık. Çevremizdekiler ne güzel globalleşmeye, yeni dünya düzenine kolayca ayak uydurdular. Biz hâla Hocanın bağlaması gibi aynı yerde çırpınıp duruyoruz (!).
-Müjdat Gezen-


Kitaptan...


Neruda ile ilgili okuduğum harika kitap:

♥ Aşkım Neruda ♥ - Matilde Urrutia 



* Kış Okuma Şenliği ♥ Defterim ♥ 2015-2016




Okuma listem için hazırladığım defterime bakmak isterseniz:

Kış Okuma Şenliği *2015-2016*



Keyifli okumalarınız olsun ^-^


Kitapla ilgili çektiğim videoya buradan ulaşabilirsiniz.

Bilgilere de şuradan bakabilirsiniz:)


Mırk sevgiler ^-^


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder