Sayfalar

5 Eylül 2017 Salı

Ateş Canına Yapışsın - Sezgin Kaymaz

* Hiç okumadığınız bir yazarla tanışmak istiyorsanız ve Sezgin Kaymaz hiç okumadıysanız MUTLAKA @sezgin_kaymaz okuyun. Eminim hiç pişman olmayacak ve benim gibi külliyatını yığacaksınız eve:)
* İki kitabı kaldı okunmayı bekleyen: Zindankale ve Kaptanın Teknesi...
* 'Ateş Canına Yapışsın' iddia ediyorum elinizden bırakmadan bitireceğiniz bir kitap. Cennet ve cennet ahalisi konu edilmiş. Azazil yani Şeytan'ın Hz.Adem'le olan mücadelesi ve Allah'a isyanı, birlikte Cennet'ten kovulmaları öyle akıcı ve esprili bir dille işlenmiş ki yine yeni yeniden Sezgin Kaymaz'a hayranlık duydum.
* Kitabı okurken neredeyse Azazil'e sempati duyar hale geliyorsunuz ki, zaten günahları işlerken de bize sempatik göstermiyor mu Şeytan şeri 😊



Sezgin Kaymaz külliyatı kitaplığımın en değerlilerinden, burada.

Sezgin Kaymaz paylaşımlarım:

Lucky / Sezgin Kaymaz


Bakele - Sezgin Kaymaz

Bugün Bize Kim Geldi - Sezgin Kaymaz



Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:


ATEŞ CANINA YAPIŞSIN                                 
Yazarı: Sezgin KAYMAZ
Türü: Roman
Yayın Hakları: İletişim Yayınları
-   1-3. Baskı 2008-2013, İstanbul  4. Baskı 2015, İstanbul
Kapak: Suat Aysu
Kapak Fotoğrafı: Sarp Soysal
-   238 sayfa


Kitaptan Alıntılar;

        * Hiçbir şey plansız değil, hiçbir şey başıbozuk değil, hiçbir şey rastgele değil, hiçbir şey tesadüfi değil, hiçbir şey şansın, bahtın, talihin eseri değil, hiçbir şey hiçbir şey değil, 'hiç' bile hiç değil. Şükür olsun! Hamd olsun Cennet'in Ulu Tasarımcısı'na!'

        * ... o ki ağaç sabreder, meyve ondan çıkar, ağaç şükreder, meyveden ağaç çıkar. Ağaç ne kadar meyve doğuracak ruhsata sahipse meyve de o kadar ağaç doğuracak ruhsata sahiptir. Ne kahır çekerlerse çeksinler, bu bilgelikle şükreder, Yüce Tanrı'yı zikrederler.

        * Sinirlenmesine sinirlenecekti ama kendi kendini provoke etmenin anlamı yoktu.

        * Bak şimdi, 'Güzel' demek, kıyas kabul etmez demektir meleğim. Bir şey güzelse eğer, o, o derece eşsizdir ki, onu hiçbir şeyle mukayese edemez ve ona 'güzel' dersin. Yalnızca 'güzel'. Oysa 'Çok güzel,' dediğin zaman, farkında ol ya da olma, onun başka güzellerle mukayesesinin mümkün olduğunu da söylemiş olursun... ki o zaman da onun güzelliği izafi bir güzelliktir, senin gözlerindeki güzellikten ibarettir manası çıkar bu dediğinde...

        * 'Eyvah' demeden
         'Allah' diyelim!
        
        * Olağanüstü! Bir de olağanaltı 'şey' vardı...

        * Ki işler kötü gidince şükürden yüz çevirmek, yalnızca işler iyi giderken şükredenlere özgü bir gafletti.

        * ... akıl denilen emanet eşyanın, o aklı sana bahşedene akıl öğretmeye yeteceğini ileri sürerek ve kendi fıtratınla övünüp kendi kendini yücelterek seni yaratana değil de seni yaratanın sana reva gördüğü eşyaya secde ederek ne kadar aptalca ve ne kadar fena bir şaka yaptığını göremiyor musun?

        * Seninle daha çok konuşuruz;
         Böyle birbirimizden uzak,
         Böyle kendi kendimize.

        * İşimize zaten karışamazsın, bu bir; ilişkimiz seni tabii ki ilgilendirmez, bu iki; Cebrail beni veya bir başka kulu asla yanıltmaz, kimseye de ihanet etmez, bu üç; ben arkadaşım var derken melek veya seni gibi cin sınıfından değil, kendi sınıfımdan birini kastetmiştim, yani insan sınıfından birini, bu dört; ve bu seni hiç ilgilendirmez, bu da beş!
         (Sevinç Kuşları üçlemesinin unutulmaz kahramanlarından Deccal'in konuşma özelliklerinden biriydi böyle beşe kadar saymak...)

        * İsmi HAK olana ne hakkından bahsedeceksin?

        * Kainatın tamamını görseni, gördüğün ancak Yaratıcı'yı bir defa, o da yedi kat perde arkasından görebilenin görüşü olabilirmiş, gene O'nun kendisi değil. Yansıması bile değil.


- Yazım-Basım Hatası-

        * Sf/ 55
         ... bunlar allahaşkına?

                                                                           Haziran 2017


 Yazar Hakkında Bilgi=  1962'de Sinop'ta doğdu. Konya Anadolu Lisesi'ni bitirdi. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümü'nü, Türkçe dersini veremediği için son sınıftan terk etti. 1976'dan itibaren 30 yıla yakın süre hentbolle meşgul oldu. Çeşitli kulüp takımları yanında iki dönem milli takımı çalıştırdı. Bu kitabın yayınlandığı tarihte Türkiye Voleybol Federasyonu yönetiminde görev yapıyordu. Bütün romanları (hepsi İletişim'den): Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir (1997), Geber Anne! (1998), Kaptanın Teknesi (1999), Lucky (2000), Zindankale (2004), Ateş Canına Yapışsın (2008), Kün (2013). Hikayeleri: Sandık Odası (2005), Medet (2007)
sezginkaymaz@superonline.com


ARKA KAPAK –

Bütün sakinlerinin mutlu ve huzurlu yaşadığı Cennet'te, Tanrı ilk insanı yarattı, adına da Âdem dedi. Onu yarattığı toprağa kendi nefesinden üfleyerek can verdi, bu cana hem iyilikten hem şerden, hem riyadan hem sadakatten koydu. Ona güzel olan ne verdiyse, bir o kadar da kötülük ekledi. Sonra Cennet'teki tüm varlıklara dönüp Âdem'e secde etmelerini buyurdu.

Bu buyruğa karşı çıkabilecek kadar kibirli tek bir Cennet varlığı vardı, o da Azazil'di. Âdem gelene kadar Cennet'te kendi özünden bihaber, huzur içinde yaşayan Azazil, "ilk insan"la mücadeleye girecek, yaratılışında var olan ateş canına yapışıp İblis'e dönüşene dek bütün Cennet'e Âdem'den üstün olduğunu kanıtlamaya çalışacaktı.

Peki ya bir çamur topağından ibaret olan insan, Cennet bahçesinin çiçeği Azazil'in aklına haramı düşürürse ne olacak? İblis mi insanı kandıracak, yoksa insan İblis'i Cennet'ten kovduracak kadar "şeytan" mı olacak?

Sezgin Kaymaz yeni romanı Ateş Canına Yapışsın'da, insanlık tarihinin en eski anlatılarından biri olan "Cennet'ten kovuluş" hikâyesine can veriyor. Hepimizin tanıdığı Cennet'in bildik kahramanları onun kalemiyle yepyeni bir ses kazanıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder