Sayfalar

12 Mayıs 2017 Cuma

Medet - Sezgin Kaymaz

Medet, Sezgin Kaymaz'ın okuduğum üçüncü hikaye kitabı. Sonrasında Bugün Bize Kim Geldi kitabını da okudum. Zaten bu paylaşımdan sonra sırada o var:)
Neden bilmiyorum ama ben Medet'e başlarken bir roman olduğunu düşünerek okuyordum. Kitabın ilk hikayesi Medet olunca, kitabın başında da içindekiler kısmı olmayınca Medet'i roman keyfiyle okumaya başladım. Köpeklerin konu olduğu harika bir hikaye. Hikaye sonlanınca ve kitabın devamında başka hikayeler olduğunu fark edince ne yaşan söyleyeyim bir süre büyük hayal kırıklığı yaşadım:) Çünkü Medet o kadar iyi gidiyordu ki... Sezgin Kaymaz'ın hayal gücüne duyduğum hayranlıkla da daha neler olacak acaba merakıyla birden hikayenin sonuna gelmişim:)


Kitaplığımdaki köpekli kitaplarla ilgili çektiğim videoyu izlemek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz. 


Kitap beş hikayeden oluşuyor: Medet, Gelip Giderler, Hayırlı Yolculuklar, Alo, Tevzadze Kim?
Beni en çok Medet hikayesi etkiledi. İkinci olarak aynı kitaptaki sırasıyla Gelip Giderler hikayesini sevdim. Devamındaki beğeni sıram ise: Tevzadze Kim?, Alo ve Hayırlı Yolculuklar.
Bence Medet ve Gelip Giderler hikayelerinden ayrı birer roman çıkarmış. 


Sezgin Kaymaz'ın okuduğum hikaye kitaplarını paylaşacak olursam, okuma sırama göre: Sandık Odası, Bakele, Medet ve Bugün Bize Kim Geldi...
İlk kez Sezgin Kaymaz hikayeleriyle tanışacak olanlara kendi okuma zevkime göre diyebilirim ki, en etkileyici olan Sandık Odası. Medet ise Medet ve Gelip Giderler hikayeleri ile ikinci sıraya yaklaşır. Bakele ve Bugün Bize Kim Geldi kitaplarındaki hikayeleri tarz olarak daha birbirine yakın buldum. 
Paylaşımlarım için:

Sandık Odası - Sezgin Kaymaz

Bugün Bize Kim Geldi yazısını da bu paylaşımdan sonra gireceğim bloga...


Sezgin Kaymaz külliyatını tamamlamıştım, buradan göz atabilirsiniz. Hatta eksik kalan kitabı da bulmuş ve heyecanımı şurada paylaşmıştım.


Sezgin Kaymaz roman okumalarım için:
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:


MEDET                      
Yazarı: Sezgin KAYMAZ
Türü: Roman
Yayın Hakları: İletişim Yayınları
-   1. Baskı 2007, İstanbul (2000 adet)    
Kapak: Suat Aysu
-   296 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Sezgin Kaymaz'ın karakterlerinin bazılarının belirgin özellikleri oluyor. Akılda kalıcı, okurken gülümseten. Örneğin, Sevinç Kuşları üçlemesinde Deccal'in kaş-göz hareketiyle gülümsemesi gibi...
         Bu kitaptaki Medet hikayesindeki Fırıncı Durak'ın da özelliği:
         Fırıncı Durak, dudağına yapmışmış gibi duran sigarasını nasıl başarıyorsa içip bitiresiye kadar külünden zerre dökmeden ama dudaklarıyla ahenk içinde sallaya sallaya konuşmayı başaran...
         ...
         O sigaranın külü nasıl oluyordu da düşmüyordu hay arkadaş?
         ...
         Sigarasının külü 'hah şimdi' düşecek gibi olduydu da gene düşmediydi.
         ...
         Durak, on santimlik külünü dudağının ucunda sallaya sallaya aldıydı selamımı.
         ...
         Bu adam sigarasının külünü hiç düşürmeyecek miydi?
        
        * Ama evler yıkılmaya, yerlerine apartmanlar dikilmeye devam ettikçe ev hayvanları olsun, bağ bahçe hayvanlar olsun, zavallılar, sürü sürü sokak hayvanlarına dönüşmek zorunda kalmışlardı. Gün olmuyormuş, beş ev daha müteahhide verilmesin, beşi birden yıkılmasın, yerlerine apartman çıkılmasın, eskiden ön bahçelerinin olduğu yere otomobil parkı yapılıp üç beş araba çekilmesin, hayvanat aç biilaç sokağa dökülmesin.

        * Mustafa Lucky diye bir kitap okumuşmuş; ondan imrenmiş, bir kendine bir de bacanağı Hamit'e doberman almış.

        * Ufak tefek bağırışları dışında sesleri solukları da çıkmazdı hayvanların. Sokağa oynamaya çıkan çocuklar gürültünün alasını ediyorlardı. Vayyık vuyyuk, sabah akşam beynimizi sikiyolardı.

        * Terzi Celil - Sevinç Kuşları üçlemesinde de Komiser-Amir:) Celil var.
         ...
         ... dedim Hülya'ya. - Kitaplarında kullandığı bir karakter ismi Hülya, hanımı:)

        * Belediye çalışanı- Aynı gün itlaf ettik. Bir de bakıp besleyecek değildik. O gördüğünüz kamyonet kasasına eksoz borusunu çevirip arabayı yarım saat rölantide çalıştırır, sonra da leşleri çöp kamyonuna atıp Elmadağ Çöplüğü'ne götürürüz. Sizin köpekler de sizlere ömür.
     
        * ... köpeklere karşı içimi sıcacık eden, bende gerinme, içimi oksijenle doldurma ihtiyacı uyandıran bir merhamet keşfettiydim derinlerimde. Evvelce oralarıma kadar dalıp boy vermemiştim hiç.

        * Adamın sorusu hala sorduğu yerde asılı duruyordu.

        * Siyasetten bir bok anlamazdım. İnsan, önem verdiği şeyi anlar. İlla ki anlar. Hiç önem vermezdim siyasete ben. Hiç ciddiye almazdım. Hala da almam. Önem vermem çünkü. Bana önem vermeyenlere önem mi verecektim bir de?


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * Kedi, köpek, tavuk, inek için büyüyenlerden.

        * ... börtü, böcek, güvercin, saksağan, serçe, kumru, lağım faresi ve kedi ile birlikte hayatını idame ettirebilen yegane hayvanoğlu.

        * O kediymiş kedi.

        * ... vicdanları kedi amı gibi vıngırdamaya, kızarıp fosurdamaya, kaynaşmaya, yanmaya başlamamış mı sana?

        * Kedi yaşadığı yeri sever, köpek sahibini sahiplenirmiş.

        * Kedi yaşadığı yeri, köpek sahibini sahiplenir gibi bir şey dediydi Durak.

        * Seyirci, matematiğin şaşmaz mantığına feleğini şaşırtabilecek, sayma sayılarının yerini değiştirebilecek, koordinat ve vektörleri kedi yavrusunun oynadığı yün çilesine çevirebilecek bir dehaydı.

        * 'O' karı ile koca arasındaki kara kedinin niteleme sıfatıydı aynı zamanda.

        * Pişmanlık, çuvala tıkılmış seksen tane kedi gibiydi içinde.

        * Bir de kedi yyavrusunu taş ocağına fırlatıp atar, yavru can vermemiş de aşağıda debeleniyorsa hiç erinmez iner, geri yukarı çıkar, bir daha atardı it. Piç! Merhametsiz piç! Vicdansız, imansız piç!


- Yazım-Basım Hataları-

        * Sf/ 32
         ... göz yaşı...

        * Sf/ 159
         ... hatamı kabel etmenin...

        * Sf/ 179
         Gene de kıprdamamış...

                                                                  Nisan 2017


Yazar Hakkında Bilgi=  1962'de Sinop'ta doğdu. Konya Anadolu Lisesi'ni bitirdi. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Dilbilimi Bölümü'nü, Türkçe dersini veremediği için son sınıftan terk etti. 1976'dan itibaren 30 yıla yakın süre hentbolle meşgul oldu. Çeşitli kulüp takımları yanında iki dönem milli takımı çalıştırdı. Bu kitabın yayınlandığı tarihte Türkiye Voleybol Federasyonu yönetiminde görev yapıyordu. Bütün romanları (hepsi İletişim'den): Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir (1997), Geber Anne! (1998), Kaptanın Teknesi (1999), Lucky (2000), Zindankale (2004),. Hikayeleri: Sandık Odası (2005), Medet (2007.
sezginkaymaz@superonline.com


ARKA KAPAK –

"Yağlı Havilland ile boynunu, ensesini, kulak arkalarını kremleyip kokulandırmış, bol bol limon kolonyası dökünmüş, saçlarını taramış, Müesser'in kızı Şengül'e diktirttiği kendinden korseli pembe eteğinin içine zor bela girmiş, çorap lastiğini bulduktan sonra yardımına gelen bir kız evladı bile olmadığı için beceriksizce kendi etini budunu çimcire çimcire sütyenini takınmış, ondan sonra fanilasını, beyaz, kıvrık yakalı bluz gömleğini de giymiş, onun da üstüne pembe ceketini giyip gerdanına sahte inci pembe kolyesini üç dolama dolayıp son olarak da çivi topuklu beyaz ayakkabılarını altları sulanmamış bahçe toprağı gibi çatlak ayaklarına geçirip misafiri beklemeye başlamış, o esnada da önemli bir eksiklik olduğunu fark etmişti:
Kocası. Hâlâ ortalarda yoktu pezevenk."

Hikâyattır:
Müteahhitlere direnen köhne evin bahçesinde donakalmış gibi durup duran boy boy, cins cins köpeklerin mahalleliyi esir alan esrârı hakkında... Gasilhane odasında devir teslim bekleyen müstahdem - ve bu fâni dünyadan geçip gidenler hakkında... 1970'lerin haşin siyasal atmosferinde, kolej hentbol takımında oynayan fırlamaların bir turnuva dönüşü otobüs yolculuğunda yaşadıkları hakkında (çaylar şirketten)... Yediği içtiği ayrı gitmeyen iki arkadaşın kâbuslarından taşan korkunç evhamı hakkında... Taşranın ve kumarbaz kocasının kahrını çeken Münevver Ebe Anne'nin kör talihi ve gizli tarihi hakkında...
Hikâyattır. Sezgin Kaymaz'dan...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder