Merdivenden Korkan Köpek - Tamer Dodurka
TİMBUKTU
Yazarı: Paul AUSTER
İngilizce aslından çeviren: İlknur Özdemir
Yayın Hakları: Can
Yayınları
-
1. basım: 1999
-
8. basım: Ağustos
2012 (1000 adet)
-
166 sayfa
Kitaptan Alıntılar,
*
… bundan başka bir hayatı tatmamışsa
hayatı yaşanılır kılan özün kendi yaşadığı hayatın içinde az mı çok mu
bulunduğuna nasıl karar verebilirdi?
*
Bir köpeğin yaklaşık iki yüz yirmi milyon
kadar koku reseptörü vardır, insanınsa yalnızca beş milyon; ortada böyle büyük
bir fark varken köpeğin algıladığı dünyanın, insanın algıladığından bambaşka
olduğunu düşünmek yanlış olmaz.
*
… köpek artık öteki dünyanın gerçek bir
yer olduğundan kuşku duymaz olmuştu. Bu yerin adı da Timbuktu idi ve Kemik
bey’in anlayabildiği kadarıyla çölün ortasında bir yerlerdeydi…
*
İşin gerçeği şu ki, köpekler okuyabilirler.
Yoksa neden postanelerin kapılarına şu levhaları koysunlar ki:
Körlere
eşlik eden köpekler dışında köpek giremez.
*
(Kemik Bey) Daha dikkatli olmayı
öğrenmeliyim, diye düşündü, daha az güvenmeliyim herkese, insanlar iyi
niyetlerini gösterinceye kadar onlardan her türlü kötülüğü beklemeliyim.
*
… eğer ölüm her yerde varsa, nereye
gittiğinin ne önemi var?
^-^ KEDİLER ^-^
*
Kedi olsun, kaplumbağa olsun, papağan, …
hiçbirini istememişlerdi.
*
… o kocaman çizgili cangıl kedilerinin
neye benzediğini biliyordu Kemik Bey.
*
… kediyle durum farklıydı elbette, zaten
kediler hep böyleydi; komşunun kara kedisi, Kemik Bey’i tele bağlayan tasmanın
ne kadar uzun olduğunu çoktan keşfetmişti bile, bunun da anlamı kedinin, Kemik
Bey’in bahçenin neresine kadar erişebildiğini tam olarak bildiğiydi. Davetsiz
kedi Kemik Bey’i küplere bindirecek noktaya yerleşmeyi biliyordu: köpeğin
uzanabildiği yerin tam birkaç santim uzağına. Kemik Bey2in elinden hiçbir şey
gelmiyordu. Ya kedi ona tıslarken ve suratına doğru pençelerini uzatırken orada
durup deli gibi havlayacak ya da kulübesinin içine çekilip o piç kurusu,
kulübenin üstüne sıçrayıp tepedeki sık dizilmiş sedir ağacından kaplamalara
pençelerini geçirirken onun varlığından habersizmiş gibi davranacaktı.
Seçenekler bunlardı işte: Tırmalanmak ya da alaya alınmak…
*
… oynayacak hayvanın isteğine göre kemik,
kedi ya da fare biçiminde olabiliyordu bu oyuncak…
Okuduğum tarih: 9 Eylül 2013
Yazar Hakkında Bilgi= Paul Auster (3 Şubat 1947, Newark, New Jersey)
ABD'li roman yazarı, şair ve senarist.
Paul
Auster, 1947 yılında ABD'nin New Jersey kentinde
doğdu. Columbia Üniversitesi'nde İngiliz, Fransız
ve İtalyan edebiyatı üzerine
eğitim alan, 1971-1974 yılları arasında Fransa'da yaşayan ve geleneksel kitap
konularının dışına yüksek bir başarıyla çıkıp, yaratıcılığın sınırlarını
genişletebilmiş olan Auster'in başlıca yapıtları arasında New York Üçlemesi, Yalnızlığın Keşfi, Yanılsamalar Kitabı, Kırmızı Defter, Leviathan,Kehanet Gecesi, Duman, Görünmeyen, Yükseklik Korkusu, Yazı Odasında Yolculuklar, Karanlıktaki Adam bulunuyor. Auster'in
yazarlığa ilk başladığı yıllardaki sıkıntılı günlerinde Paul Benjamin imzasıyla
yayınladığı bir de polisiye romanı vardır. Bu roman yazarın otobiyografik
romanı 'Cebi Delik' in eki olarak yayınlanmıştır. Can Yayınları
tarafından Seçkin Selvi' nin çevirisiyle 'Köşeye
Kıstırmak' adı ile 2000 yılında Türkçeye kazandırılmıştır.
2006
yılında İspanya'nın saygın ödüllerinden olan Asturias Ödülü'nü edebiyat
dalında Paul Auster kazandı. 26'ncısı düzenlenen “Asturias Prensi” ödüllerinde,
aralarında Orhan Pamuk 'un da yer aldığı 18 ülkeden
26 yazar edebiyat dalında aday gösterilmişti.
Yazarın Duman (Smoke)
ve Surat Mosmor (Blue in
the Face) isimli senaryoları ünlü yönetmen Wayne Wang tarafından
filme çekilmiştir. Daha sonra Lulu On The Bridge (
Lulu Köprüde) İsimli kitabını da kendisi filme çekmiş, hem senarist hem de
yönetmen olarak yapıtın tüm aşamalarında bulunmuştur. Film hakkında yaptığı bir
söyleşide kendi yazma biçimi üzerine konuşurken Peter Brook'un
bir röportajından alıntı yaparak işlerinde mitlerin uzaklığıyla gündelik
yaşamın sadeliğini kaynaştırmaya çalıştığını söylemiştir.
ARKA KAPAK –
Yaşayan en ünlü Amerikalı yazarlardan biri olan Paul Auster,
her romanıyla okurlarını farklı yaşamların tanığı kılarak modern çağın nabzını
tutuyor.
‘Pek çok insanın köpek muamelesi gördüğü bu dünyada, Paul
Auster bir köpeğin öyküsünü anlatmayı seçmiş. Bu kısa ve olağanüstü kitabı
okurken Kemik Bey gibi düşünmemizi, duyumsamamızı dahası hayal etmemizi
sağlamış. Auster, kendi türümüzün dışına çıkarak kendimize yepyeni bir gözle,
hayatımızı paylaştığımız bu sevecen ve yarı gizemli hayvanın gözünden bakmamızı
sağlamış.
Timbuktu, Amerikan edebiyatının en yaratıcı yazarlarından
Paul Auster’ın en dokunaklı romanı belki de. Yazar, okuru Brooklynli evsiz
barksız bir şair olan Willy ve onun can yoldaşı, sırdaşı Kemik Bey’le birlikte
bir insanlık yolculuğuna çıkarıyor:
‘İşte ben bunun hayalini
kurdum Kemik Bey. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin hayalini. Ruhun
kasvetli, karanlık kuytularına biraz olsun güzellik katmak istedim. Bunu bir
ekmek kızartıcısıyla yapabilirsin, bir şiirle yapabilirsin, elini bir yabancıya
uzatarak yapabilirsin. Nasıl yaptığın hiç önemli değil. Dünyayı bulduğundan
daha iyi bir durumda bırakmak. İnsanın elinden gelecek en iyi şey budur.’
Timbuktu (Arkaik
İngilizce: Timbuctoo; Koyra Chiini dili: Tumbutu; Fransızca: Tombouctou) de jure olarak Timbuktu bölgesi, Mali'de, de facto olarak
iseAzavad'da
bulunan eski bir şehir. Kur'an üzerine çalışmalar yapan prestijli Sankore Üniversitesi ve
diğer medreseleriyle ünlüdür. 15 ve 16. yüzyıllardaİslam'ın Afrika'da
yayılmasında önemli bir entelektüel ve ruhsal merkez olmuştur. Üç büyük
camisi, Djingareyber, Sankore ve Sidi Yahya, Timbuktu'nun
altın çağından kalmadır. Sürekli restore edilmelerine rağmen bu camiler çöl
tarafından yıkılma riski altındadır.
Keyifli okumalarınız olsun, daima...
Henüz denemediğim ancak çok merak ettiğim bir yazar.En kısa zamanda okumayı planlıyorum.Paylaşım için teşekkürler..
YanıtlaSilGüzel bir kitap sanırım ,alıntılardan ilgimi çekti :)
YanıtlaSilAyşım'cım Timbuktu ilk defa duydum bu değerli bilgi için de çok teşekkürler canım :)
öpüyorum sevgiler
bende ilk kez duydum.ahh sayende haberdar olduğum çok dipnot,yazar ve kitap var.sağolasın ayşınım.sevgiler.
YanıtlaSil