31 Ağustos 2011 Çarşamba

Kartlarınızı Kedişe Emanet Edin:)) -1-

Banka veya market kartlarınızı ya da alacaklarınızı not ettiğiniz kağıdı elinizin üstünde taşıyın:))) İsterseniz paranızı da koyabilirsiniz:))))


Tığla ördüm. Parmak kısımları açık.


Sevdiğim bir arkadaşıma hediye olarak yapmıştım ancak postada kayboldu paket:(



Aşkım da merakını gidersin:)




Bir de kendi kendine sinirlensin:)








Sevgiler

Çantalarım Serisine Devam:)))

Çantaları yaparken az Eminönü'ne gitmedim ipleri ve boncukları almaya:) Bir de kocaman siyah çöp poşeti gibi poşete koyuyorlar. Vapurlarda o halim görülmeye değerdi:)

pasaj ve emeksensin de...


Kedi Fare:)

Laptopunuz çizilmesin, tozlanmasın istiyorsanız siz de koruma altına alın:)))
Benim vazgeçilmezim pek tabii ki kedi motifleri ve bir de tatlı farecikler:)
Şablonunu bulduklarımı ekliyorum diğerleri motif defterimde ve onları taramadığım için yakın fotoğraflarını ekliyorum. 
Yapmak isteyenlere fikir vermesi adına:)

Ön kısmındaki fareciklerim:)






Arka kısmındaki kediciklerim:)





Motif şemalarını bulamadıklarımın yakından fotoğrafları:)







Ve motif şemalarını bulduklarım:)





Örecek olanlara kolay gelsin.
Sevgiler.

30 Ağustos 2011 Salı

Aşkım'a Yatak

Aşkım için ördüğüm ilk yatak. Ama adı yatak yatmıyor ki kerata:) İlk heves bir süre ilgilendi sonra pabucu dama atıldı:)

Böyle de yaslar kafamı keyfime bakarım:)








Örmek isteyenler için;

88 ilmekten 2 ayrı parça ördüm.




İki yanından 16 ilmeklik kısmı diktim.



Baş kısmını da diktim.




İçlerini elyafla doldurup kenarlarını tığla kapattım.




Kediş kafasını da 2 parça halinde ördüm. Kenarlarını tığla geçtim.


Kuyruğu için de ince bir parça örüp içini elyafla doldurdum.


Taban kısmına da elyaf koydum ki yumuş yumuş rahat etsin:)




Yapacak olanlara kolay gelsin.
Sevgiler:)

Aşkım Müezza'nın İlk Haftaları:)

Eve gelişiyle evimiz şenlendi. Vitamin ve doğru gıdalarla çok kısa sürede toparlandı. Minicik bir kediş olduğu için yaramazlıklara başladı:) Jet hızıyla koşmalar, gördüğü her objeyi oyuncak sanmalar, şımarmalar... Öp öp doyamazsın:)


Yollarımız kesiştiğinde 2 aylık kadardı şimdi 1 yaşını geçti. Büyüdü sıpa:)


























Aşkım'ın fotoğrafları devam edecek:)))

Aşkım'ın Hayatımıza Dahil Oluşu

Kedişim Aşkım 16 Ekim 2010 tarihinde bizi ailesi olarak seçti:) Adı Aşkım göbek adı Müezza.


Öncesinde Fazıl'ı ikna etme çabalarım bıktırıcı derecedeydi:) O da hayvanları çok sevmesine rağmen biraz!!!:)) titiz  olduğundan mütevellit evde bakılmasına pek istekli değildi. Her türlü duygusal baskı yaptım. Evin bilumum köşelerine kedi fotoğrafları koydum. İş dönüşü eve bir şey lazım mı diye sorduğunda yarım kilo domates, bir ekmek, bir de kedi diyecek dereceye vardırdım olayı:) Miyavvv, maaooovv yazan mesajlar attım. Arada tırmaladım, ısırdım. Bedenen ve ruhen hazır olması adına:))


Aslında onun da içi gidiyordu ama cesaret edemiyordu. Kediyi hayatına dahil etmek demek sorumluluk ister. Aşıları, kontrolleri, bakımı ve en az 15 sene sizinle olacağını ve bu süre zarfında tüm planlarınızı ona göre ayarlamanız gerektiğini bilmek gerek.


Velhâsılıkelâm Fazıl artık kıvama gelmişti. Doğru zamanda Rabbim karşımıza Aşkım'ı çıkardı. Evden çıkmış yürüyorduk ki kaldırımda minicik bir can çıkmayan sesiyle miyavlamaya çalışıyordu. Tek gözü şişmiş diğer gözü de daha önce tırmık yemiş gibiydi. Oradaki dükkan sahibi birkaç gün önce getirip buraya bıraktılar dedi. Zayıf ve çelimsizdi kuzum:( Çok acelemiz vardı gittik işimizi hallettik. Döndüğümüzde orada öylece bizi bekliyordu sanki. Yanına oturur oturmaz hemen kucağıma çıktı kafasını bluzuma gömdü. Ben daha Fazıl'a hiçbir şey demeden -hadi kalk veterinere- dedi. O andaki mutluluğumu kelimelere dökmem imkansız. Aldım kucağıma miniğimi doğru veterinere. Çok zayıf olduğundan aşıları yapılamadı, vitamin aldık. Biraz toparlayınca götürüp aşılarını yaptırdık. Tek gözünde ödem varmış zamanla iner dedi öyle de oldu. Ama diğer gözündeki iz kaldı. Görmesinde problem yaratmazmış neyseki.


Eve ilk geldiği günlerdeki fotoğraflarını paylaşmak istiyorum sizinle. Sevgi ve bakımla nasıl da güzelleştiğini fark etmeniz adına:))



Böyle minicikti Aşkım işte...


Çocukluktan Gelen Bir Sevgidir Bu...

Hayvan sevgisi insanı inanılmaz mutlu eden bir duygu.
Çocukluktan gelen bir sevgidir bu.
İspatı fotoğraflarda:))))


Bu Minnoş:) Çocukluğumun aşkı:) Uzun seneler evimizin neşesiydi. Saçlarımın arasına girer oynardı. Tırmalamaz, ısırmaz, şeker kıvamında bir kediydi. Sonrasında hastalandı ve bize görünmeden sessizce gitti...
































Fazıl'a da hayvan sevgisi çocukluğundan beri aşılanmış. Gördüğünüz üzere durumu benden farklı değil:)

























Evde köpek beslemek kediye göre daha zor olduğundan Fazıl'ın işyerinde beslediği canlardan biri Rambo karşınızda:)


Rambo'nun babası Otto Fazıl askerdeyken hastalandı. Son nefesini Fazıl askerden dönüp Otto'yu görmeye gittiğinde verdi:( Sanki son kez sahibini görmek için sabretti bekledi.