31 Mayıs 2018 Perşembe

Hatırlatma Defteri

Keyifle doldurabileceğim bir defter buldum:) Fazıl'la beraber notlarımızı alıp, aradan seneler geçince tekrar bir göz atmak istiyoruz; duygularımıza ve fikirlerimize...


30 Mayıs 2018 Çarşamba

Kitap Alışverişi * Nisan 2018 / Eganba

Nisan ayında yaptığım Eganba alışverişimi epey gecikmeli paylaşabiliyorum. 
Kutunun içindekileri en az benim kadar merak eden mırkklarım:) Tabii sonunda kutunun içine kurulacaklar diye hevesle bekliyorlar:)


İçlerinden eleme yapmaya kıyamadığım fotoğrafların tümünü bloga ekliyorum:))


Bu postu hazırlayana kadar içlerinde okuduğum kitaplar oldu. Zamanla onların da paylaşımını yapacağım.
Önce okuduklarımla başlayayım:


Yavaş Ateş'i okudum...


Sanma Ki Yalnızsın'ı okudum...


Ve diğer seçtiğim kitaplar...


Keyifli okumalarınız olsun.


Kedi Gibi Düşünmek ve Davranmak - Stephane Garnier / Paloma Yayınevi


Birkaç yıldır kitaplığımda kedili kitaplar bölümü oluşturmaya çalışıyorum. Konusu, kapak tasarımı ya da ismi kedili olan kitapların peşindeyim:)
2015 yılında çektiğim kedili kitaplar videolarıma buradan ulaşabilirsiniz. En kısa zamanda bir güncelleme yapmam lazım çünkü videolardan sonraki sürede hatırı sayılır miktarda kedili kitaplar eklendi kitaplığıma. 


Paloma Yayınevi'nden çıkan Kedi Gibi Düşünmek ve Davranmak kitabının kapağındaki mırk kadife hissi veriyor dokundukça ^-^
Kitabı aldığım vakit Bodrum klinikte tedavi sürecindeydi. Açtığım ilk sayfa Bodruş'umdan bir mesaj olsun diye niyetlendiğimde karşıma çıkan sayfa beni çok umutlandırmıştı. Sonra Bodrum melek oldu...


Arka Kapak-

“Kediler bizi ezelden beri büyüler. Onları gözlemler ve anlamaya çalışırsak o güçlerinde, tavırlarında, özelliklerinde, alışkanlıklarında, küçük deliliklerinde yani huzur içinde yaşamaya ve mutlu olmaya dair yeteneklerinde büyülü bir şeyler olduğunu görürüz.

‘Bugünkü aklımla yirmili yaşlarıma dönmek isterdim…’ Kim bilir kaçımız, gün gelip bunu kendine demiştir. Bizler ancak zamanla ve azıcık bilgelik kazanırken okulları, kitapları, düşünürleri olmayan kediler, hiçbir çerçeveye hapsolmadan, hiçbir referansa bağlanmadan hatta çok da uzun yaşamadıkları, çok fazla tecrübe edinmedikleri hâlde bir nevi doğuştan gelen bilgeliğe sahiptir. Bizlerin pek çok sorgulama, girişim, değişim, tefekkür ve iç gözlem pahasına ancak birkaç kırıntısını tırtıklayabildiğimiz bir bilgelik bu. Ancak altmış yaşından sonra, günün birinde onun gibi, dudaklarımızda bir gülümseme ve iç huzuruyla kurulup ufku izlemek mevkiine erişebilmek için aşılması gereken yol, hayli engebeli olduğu kadar da zahmetli. O ise bunu yapmayı neredeyse doğuştan bilir.

Bizler onların vesilesiyle, onların performansına kısmen de olsa yaklaşarak farklı bir bakış açısı kazanabilir, dünyayı farklı bir pencereden görebilir ve aynı zamanda kendimize dair farklı ve daha gelişkin bir anlayışa erişebiliriz.


En kısa zamanda kitabı okuyacağım.
Keyifli okumalarınız olsun ^-^


26 Mayıs 2018 Cumartesi

Küçük Prens - Antoine De Saint - Exupery / Dedalus Yayınları

Küçük Prens kitabımın birkaç sayfasını canım Kültüy parça pinçik etmişti. O yüzden kitaplığımın ikinci Küçük Prens'i özenle korunacak:)
Küçük Prens, Dedalus Kitap'ın Kafe Dedalus serisinden çıkmış. Bu serinin diğer kitapları ise Alice Harikala Diyarında ve Vano ile Niko.



Çevirmen: İlkay Atay
Yayınevi: Dedalus, 2018


Arka Kapak-

“Geceleri göğe bakacaksın ve ben o yıldızlardan birinde ikamet ettiğim için, o yıldızlardan birinde gülmeye devam ettiğim için senin gözünde tüm yıldızlar gülüyor olacak. Sen gülmeyi bilen yıldızlara sahip olacaksın.”


25 Mayıs 2018 Cuma

Iza'nın Şarkısı - Magda Szabo

* Baskısı olmadığı için yıllardır bulamadığım bir kitaptı. YKY bastı da ben de kavuştum. Yeni basımının müjdesini sevgili @leylakdali vermişti, zaten Magda Szabo'yu da onun sayesinde tanımıştım 🍀
#magdaszabo benim için özel yazarlardan. Macar edebiyatına ilgimi de ona borçluyum. Iza'nın Şarkısı okuduğum dördüncü kitabı. Ilk Kapı kitabını okumuş ve hayranlık duymuştum. Kapı'nın filmi de çekilmiş hatta... Sonra Katalin Sokağı ve Yavru Ceylan'ı okudum. Her kitabında beğenim katlanarak arttı. Ama Kapı'nın hepsinin içinde farklı bir konumu var 🐈 Belki de onca kedili olmasındandır 😹💙
* Iza'nın Şarkısı'nın çok dokunaklı bir konusu var. Duygu yoğunluğu içinde sarsılarak okudum. Bu kadar yalın bir anlatımla bu kadar çarpıcı bir kitap yazmak yazarın başarısını tekrar ortaya koyuyor benim için.
Okurken durup durup düşündüm ve evlat olarak kendimi sorguladım. Biraz annemin gözleri oldum, biraz annemin duyguları oldum. Aslında ebeveynlerimizle ilgilendiğimizi zannederken onları nasıl incitebilecegimizin ince ince farkına varmamızı sağlıyor kitap. Ya da onların mutluluğu için tüm iyi niyetimizle çırpınırken nasıl farklı algılara sebep olabileceğinin... Aslında kitapla ilgili çok şey var yazmak istedigim ama istediğim gibi olmuyor. İyisi mi siz okuyun.



Magda Szabo okumalarım:

Kapı / Magda Szabo


IZA'NIN ŞARKISI
Yazarı: Magda SZABO
Orijinal Adı: Pilatus
Türü: Roman
Yayın Hakları: Yapı Kredi Yayınları
-   1. baskı: İstanbul, Temmuz 2017
Kapak Tasarımı: Nahide Dikel
Fransızcadan çeviren: Hakan Tansel
-   223 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Hatıralar kimseye aktarılamıyor, maalesef.

        * Ona göre her mevsim belli bir resim tekniğiyle uyuşuyordu: Kış kömürkalemle yapılmış bir eskiz, ilkbahar suluboya, yaz yağlıboya resim, sonbaharsa bir asit baskı ya da gravürdü.

- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 11
         Dekker'in hastaneki son senesiydi.

        * Sf/ 47
         ... Iza'nın tuhaf bakışma ilişkin sorular...

        * Sf/ 84
         ... rengi sandan koyu kırmızıya değişen...

        * Sf/ 86
         ... küçük kahkahalann...

        * Sf/ 91
         ... tedavide yakaladığı basan oranı...

        * Sf/ 100
         ... etrafına şakın bakışlar atan...

        * Sf/ 112
         ... kızma iyi göründüğü için...

        * Sf/ 116
         ... sundurmanın temen yanında...

        * Sf/ 117
         ... eski eşini hatırladığında içi karanyor...

        * Sf/ 134
         ... dekandan çekinyordu.

        * Sf/ 139
         ... seviniyordı.

        * Sf/ 140
         ... uykularını kaçınıyordu...

        * Sf/ 145
         ... frenkmenekşelerinden...

                                                                           Eylül 2017


Yazar Hakkında Bilgi=  Magda Szabó (1917-2007) Debrecen doğumlu. Macaristan’ın önde gelen yazarlarından. Latin ve Macar edebiyatı eğitimi-nin ardından öğretmenlik yaptı ve Kültür Bakanlığı’nda ça-lıştı. Yazmaya şiirle başladı. 1949’da Baumgarten Ödülü’ne layık görüldüyse de ödül, verildiği gün, politik nedenlerden geri alındı. Aynı yıl bakanlıktaki işinden kovuldu. 1949-1958 yılları arasında sakıncalı yazar olarak bir ilkokulda öğret-menlik yapmaya zorlandı. 1958’de yayımlanan ve büyük başarı kazanan ilk romanı Fresco’yla bu zorunlu sessizliği kırdı. Bu tarihten sonra ulusal ve uluslararası ün kazandı, ödüller birbirini kovalamaya başladı.
Otobiyografik unsurlar taşıyan Kapı 2003 yılında Szabó’ya Fransa’nın saygın ödüllerinden olan Femina Ödülü’nü kazandırdı.
Yapıtları otuzdan fazla dile çevrilmiş olan yazarın Yavru Ceylan adlı romanı 1972’de E Yayınları’nca, Iza’nın Şarkısı ise 2008’de Kanat Yayınları’nca yayımlanmıştı.
Kapı 2007’de, Katalin Sokağı ise 2009’da YKY’den çıktı.


Çevirmen Hakkında Bilgi=  Hakan Tansel, 1960 yılında İstanbul'da doğdu. 1980'de Saint Joseph Fransız Erkek Lisesi'nden mezun oldu. Dönemin politik koşulları dolayısıyla, 1981-1989 yılları arasında Paris'te yaşadı. Fransızcadan Türkçeye aktardığı elli küsur kitabından otuzdan fazlası basılmıştır.


ARKA KAPAK –

Iza, babası ölünce yalnız kalan annesini yanına almak ister. Doktor kızıyla gurur duyan yaşlı kadın, sürdürdüğü taşra hayatını, anılarını, alışkanlıklarını, bir anlamda kimliğini bırakıp başkente taşınır. Ne yazık ki, yirminci yüzyılın ikinci yarısında, savaş sonrasında büyük bir hızla değişen Macar toplumunda, yalnızlık ve kuşak çatışması anlamına gelmektedir bu.
Szabó ilk kez 1963 yılında yayımlanan romanında, insani değerlere en bağlı, en idealist kişilerin bile yakınlarını anlamakta nasıl yetersiz kalabileceğini, insan ilişkilerine sızan empati yoksunluğunu anlatıyor.
Magda Szabó’yu keşfettiyseniz altın bir balık yakaladınız demektir. Yazmakta olduğu bütün kitapları alın, ileride yazacaklarını da.
- Hermann Hesse-


Defterimden...


Keyifli okumalarınız olsun.