Hepiniz Çok Şekersiniz ve Mutluluk Saçan Teşekkür

Sevgili Eren * Ay Çok Şekersin Ödülü * ve mim göndermiş bana:) Çok teşekkür ediyorum canım, keyifle cevaplayacağım. 
Ama önce Baharcığıma da gönül dolusu sevgilerimi ve içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Yedi kişinin ortak emeği ile kurdukları Ne Desem Beğenirsin blogunda, benim bloguma yer vermiş ve öyle güzel lanse etmiş ki mutluluk duymamam mümkün değil. Bakmak isterseniz burada.
Erenciğim mime geçmeden iki kişiye daha teşekkür etmek istiyorum, izninle:)
Sevgili Hatice, blogumun tasarımı konusundaki yardımların için ne zamandır teşekkür etmek istiyordum, şimdi tam sırası:) İçimde kalmasın, canımsın:)
Ve sevgili Funda sayende header kısmına iki kedişimi nasıl koyabileceğimi öğrendim:) Teşekkürler canım. Paintte header yapımını anlattığı paylaşımı için buraya.


Sıra mimde:)

1- Mesleğin seni mutlu ediyor mu?
Hem de nasıl. Mesai saatlerimi keyfime göre ayarladığım bir ev robotuyum ben:)))


2- Dilediğin meslek miydi?
Kendi tercihimle ev robotu oldum:) Bu soruyu dileğin bölümden mi mezunsun diye algılayıp cevaplamak istiyorum. İlkokul çağlarımdan beri hayalim avukat olmaktı ancak nasip değilmiş kazanamadım.  İşletme ve Halkla İlişkiler okudum. Bu bölümlerde sadece kazanıldığı için okundu:) Şimdilerde tarih olan Koçbank'ta bir kaç yıl çalıştıktan sonra mutsuz olduğumu hissettim ve istifa ettim. Verdiğim en doğru kararlardan biri olduğuna inanıyorum. 
Şimdiki aklım olsaydı sanat veya edebiyat üzerine okumayı çok isterdim.


3- Yalnız mı ilişkide yaşamayı mı tercih ediyorsun?
Pek tabii eşimle ve kediciklerimle yaşamayı tercih ediyorum:) Ama gerektiği kadar yalnızlığıma da zaman ayırırım:)


4- Tatsız durumlardan kaçınmak için yalan söyler misin? Dürüst ol!
Bu soruyu demin eşime okudum sen asla yalan söylemezsin dedi. Bir bakıma doğru ama mesela canım sıkkın diyelim ama annemin bunu öğrenip üzülmesini istemiyorum. O zaman yalan söylemem ama gerçeği saklarım:) Yani neşeli ve mutluymuş gibi davranırım.


5- Yabancı bir dil konuşuyor musun?
Bam telime dokundun:) Ben orta 1'e başladığımda o sene yabancı dilden kalma kalkmıştı. O yüzden dersler neredeyse boş ya da özensiz geçiyordu. Dünya bir yabancı dille yetinmezken bizim okullarda yabancı dil eğitimi hakkında yapılan yanlış sonraki sene fark edildi ancak biz temelini sağlam atamamış olduk maalesef. Neredeyse -What is your name?- ayarında öğrettikleri İngilizce ile lise diploması verdiler. Üniversitede de durum pek farklı değildi. Tarzanca İngilizcem var:) 
2 sene önce de Almanca öğrenmek istedim. Fazıl da kendi kitaplarını buldu çıkardı, yeni hikaye kitapları, ders kitapları vs. aldı. Defterler, kalemler:) Keyifle bir kaç ay çalıştım aslında gayet de iyi gidiyordu ancak ne zaman adadan indik yarım kaldı. Yılan hikayesine dönen taşınmamız gerçekleşirse yeniden ders çalışmaya başlamayı düşünüyorum.


6- Rüyandaki evde mi oturuyorsun? Taşınmak veya yurt dışına gitmek istiyor musun?
Nasibimdeki evde oturuyorum, çok şükür. Şehir değiştirmeyi düşünüyoruz. Yurt dışına da seyehate gitmeyi isterim:)


7- Mobilya değiştirmeyi sever misin?
Eşyalarla aramda ayrı bir bağ kurarım:) Eskiyen herhangi küçük veya büyük bir eşyayı değiştirirken üzülürüm, sanki o da üzülüyor gibi düşünürüm:)


8- Çevreye, hayvan korumaya herhangi bir katkın var mı?
Biten pilleri kesinlikle çöpe atmıyorum, biriktirip geri dönüşüm noktalarına ulaştırmaya çalışıyorum. Öyle çok pilim oldu ki, koleksiyon misali:)
Kızartma yağlarını lavaboya dökmemeye gayret ediyorum, denizdeki canlılara verdiği zararları öğrendikten sonra çok dikkat eder oldum.
Hayvanlar için çok şeyler yapmak istiyorum ama ancak ufak tefek şeyler yapıyorum. Bayatlayan ekmeklerimi ıslatıp kuşlara veriyorum. Martılar, kumrular, serçeler ve cinslerini bilmediğim kuşlar terasta misafirimiz oluyorlar:)
Kuru kedi maması alıyorum sokaktaki canlar için. Genelde Fazıl günde 1 veya 2 kez binanın bahçesine kuru mama bırakıyor. Ve gerektikçe bahçedeki su kaplarını yeniliyoruz.
Bir de komik bir şey paylaşmak istiyorum. Bir kaç sene önce adada bahçede karınca ordusunu beslemiştim:) Ekmek kırıntılarını onların istikametine serpip uzun süre onların yuvalarına kırıntıları taşımalarını izlemiştim, muhteşemdi.
Adadayken sineklikleri aşıp bir şekilde odaya girmenin yolunu bulan sinek, kelebek ve solucan -evet solucan:)- vs. Aşkım'ın kötü emellerine alet olmasınlar ve midesine inmesinler diye ben elimi süremesem de Fazıl'dan yardım isteyip onları tekrar bahçeye koyuyoruz.


9- Televizyon ve filmleri sever misin?
Evet, çok severim. İlk çıktığı günlerden beri Okan'ı takip ederim, hiç şaşmaz:) 2 yıldır da Müge Anlı'yı izliyorum:) Ama televizyon izlerken asla boş duramam, ya el işi ya da internet olmalı:)
Film izlemeyi de severim.


10- Bırakmak istemediğin kötü huyların var mı?
Evet, var! Çok toleranslıyımdır ancak bir noktadan sonra görüştüğüm kişi beni mutsuz ediyorsa arkadaşlığımı, dostluğumu bıçak gibi keserim.


11- Loto ve benzeri şans oyunu oynar mısın?
Hayır.


Şimdi mimi paslama zamanı:) Benim için hepiniz çok şekersiniz ama mim severleri bilemediğim için çok çekimser kalıyorum. Nazımın geçeceğini ümit ederek HobiHuzur ve HerbiRenk'i mimliyorum:)
Herkese sevgilerimle.