11 Haziran 2016 Cumartesi

Madam Bovary - Gustave Flaubert * Bahar Okuma Şenliği 2016

Sevgili Pınar'ın düzenlediği 'Bahar Okuma Şenliği' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz.


Listenin 4. sırası: Anti-kahraman bir karaktere sahip bir kitap.


Madam Bovary çok uzun yıllar önce okuyup da içime sıkıntılar bastıran bir kitaptı. Üniversite stajımı yapıyordum. Şimdinin Yapı Kredi Bankası o zamanların Koçbank'ı iken ben de yaz sıcağında staja gider iken:))) sabah yolda ve öğle tatillerinde bir şeyler atıştırırken okumuştum. Neden bilmiyorum o zamanlar beni çok sıktığını hatırlıyorum. Hatta yıllarca ne sıkıcı kitaptı diye andım kendisini:)) Günümüze gelirsek akıcı bir okumayla tamamladım ikinci okumamı. Bu kez o denli sıkmadı:)
Okuduğum baskı Amfora Yayınları'na ait. Hani genelde klasikleri belli başlı yayınevlerinin çevirilerinden okumak gerek diye düşünürüz. Seneler önce okuduğum basım çok eski bir basımdı. Bu kitap elime nasıl geçti, ne zaman aldım hatırlamıyorum. Oldukça ucuz bir fiyat etiketi var arkasında, markette satılan klasikler ucuz olur ya o civarlarda. Epey yazım-basım hatası barındırıyor. Ama çevirisinin gayet akıcı olduğunu düşünüyorum.


MADAM BOVARY
Yazarı: Gustave FLAUBERT
Orijinal Adı: Madam Bowary
Türü: Roman
Yayın Hakları: Amfora Yayınları
www.beyazbalina.com.tr
-   1. baskı: Amfora Yayınları, İstanbul, 2006
Kapak Tasarımı: Salih Koca
Çeviri: Fatoş Kaya
-   430 sayfa


Kitaptan Alıntılar;

        * Hayat onun için, zifiri karanlık bir koridordu ve bu koridorun sonunda da sımsıkı kapalı bir kapı vardı.

        * ... iç sıkıntısı ağır bir yük gibi üstüne çökerdi.

        * O zaman hiçbir şey düşünmeden saatler geçer. Yerinizden ayrılmadan dünyayı dolaşır, her yeri görmüş gibi olursunuz. Düşüncelerinizle hayalleriniz sarmaş dolaş olarak...

        * Bazen bir kitapta güzel bir tasvir ile karşılaşırsınız ki size hiç yabancı gelmez. Benliğinizin derinliğinden gelen belirsiz bir hayal, aynı zamanda en derinlerde bir duygunuzun sembolü gibidir. Siz de hiç hissettiniz mi?

        * Odaları onun gür saçlarının güzel kokusuyla doluydu.


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * Damın üstünde ağır ağır yürüyen bir kedi, güneşin soluk ışıklarına karşı kamburunu çıkarıyor...

        * ... kedi adımları ile...

        * ... halk arasında kedi otu denilen isepeta katariya bitkisinin kediler üzerinde şehveti artırıcı etkisi olduğunu siz de bilirsiniz.

        * ... kedi otu ve kırmızı fare kulağı...

        * ... yaltaklanan dişi bir kediden daha sokulgan...

        * ... şimdi süt dökmüş kedi gibi duruyor.


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 17
         ... mektubu okumak için dirseğini yastığa dayadı.
       
        * Sf/ 18
         ... tubu okumak için dirseğini yastığa dayadı.

        * Sf/ 26
         ... kendisini sevmişti
         (nokta yok!)

        * Sf/ 34
         ... gülyağlı ile yağlanmış saçları...

         ... ( fakat...)

        * Sf/ 43
         ... kadınla hayatının geçirdi.

        * Sf/ 46
         Müzik dersinde söylediği şarkıların hep altın kanatlı meleklerden,... ibaretti.

        * Sf/ 54
         ... üstün tutulduğunu hissederi.

        * Sf/ 56
         Penceresi poyraza açılan bir ambarı kadar, bu hayat soğuktu.

        * Sf/ 57
         ... ağzında oluşan olan bir iltihabı...

        * Sf/ 58
         ... hapsinin göğsünde nişan bulunan...

        * Sf/ 60
         Sofracı başı de kısa pantolonu...

        * Sf/ 79
         ... şikayetçiydi, işler
                   durmuştu.

        * Sf/ 89
         ... elma şarabı iştiler.

         ... şık!Mesela...

         ... kepekleri üzerinde güzel bir ilanla, bir sabah kapanmış bulacaksınız!

        * Sf/ 93
         Çünkü insan Tanrı'nın, eski insanlar gibi, kırda, ormanda, hatta gök kubbesi karşısındaki hayranlığıyla da sunabilir.

        * Sf/ 106
         ... ondan de hoşlanmıyor değildi.

        * Sf/ 141
         Buna da kızmamak, onlardaki sinir sistemi bizlere göre daha narindir.

        * Sf/ 155
         ... boyun atkılan...

        * Sf/ 188
         ... ikisi biden uçtular.

        * Sf/ 203
        Kütüphaneyi yazı masasını ve evin her bucağı gördükçe neşesi artar...

        * Sf/ 212
        Elinde yem yazılmış bir kağıt tutuyordu.

        * Sf/ 218
        ... operatörü görmek sabırsızlık içinde pencereden ayrılmıyordu.

        * Sf/ 219
        O esnana eczacı...

        * Sf/ 221-222
        ... kapalı pan- Emma yeni bir heyecanla...

        * Sf/ 227
        ... öncece kendisinden alacaklarını...

        * Sf/ 228
        Kesinlikle
         (nokta yok!)

        * Sf/ 231
        ... nedir? diyor
         (nokta yok!)

        * Sf/ 246
        ... göz yaşı...

        * Sf/ 309
        ... borç ilerini halletmek...

        * Sf/ 310
        Fakat sana zahmet alacak! dedi.

        * Sf/ 340
        ... hor görmezdi
         (nokta yok!)

        * Sf/ 350
        Charles bir şey söyleyerek olsa Emma azarlayarak...

        * Sf/ 355
        Ötekiler yem-
         eye başladılar.

        * Sf/ 360
        M. Harerig

        * Sf/ 362
        ... sekiz biri franga ihtiyacım var.

        * Sf/ 380
        ... göz yaşı...

        * Sf/ 381
        ... bu göz yaşları...

        * Sf/ 385
        ... duruy-
         or...

        * Sf/ 388
        ... hareketle ile başına her an yeni bir...

        * Sf/ 395
        ... duruy-
         or.

        * Sf/ 399
        ... bunların kepsi...

        * Sf/ 403
        Yine de bu davranışı tek bir yaprak bile kıpırdamadı.

        * Sf/ 405
        ... çok derin olduğu için acı duyurmayan bu seyredişler kendinden geçiyordu.

        * Sf/ 413
        Üçer kişiden altı adan...

        * Sf/ 416
        ... göz yaşları...

            ... uyuyamay-
         acağını...

        ... için içinden sevinerek...
       
        * Sf/ 423
        ... bunların hep kötüler...

        * Kitapta dipnot (*) verilmesi beklenilen hiçbir yerde açıklama yok.

         Sf/ 78
         ... tıpa oyununa (*)...
        
         Sf/ 153
         ... Komis'(*)ler...
               
        Sf/ 157
         ... miyasmaların (*)...
               
         Sf/ 230
        ... dök dö Klarens (*)...

        Sf/ 286
        ... Tur do Nesle (*)...

         Sf/ 301
         ... Domakles (*) kılıcı...

         Sf/ 413
         ... Profundis'i (*) okuyorlardı.

                                                                           MAYIS 2016




ARKA KAPAK –

Ve eli ile yavaş yavaş kocasının saçlarını okşuyordu. Okşanmak duygusunun verdiği acı, Charles'ın derdini artırıyor ve karısını kaybetmek endişesiyle bütün varlığı yıkılıyordu. Aksi gibi Emma da ona karşı o zamana kadar gösterdiğinden fazla sevgi gösteriyordu. Zavallı Charles, bu hale karşı bir çare bulamıyor, ne yapacağını bilmiyor, bir şey yapmaya cesaret edemiyor; acele bir karar vermek durumu altüst ediyordu.
Emma'nın aklından geçen de şuydu: Bütün ihanetleri, alçaklıkları ve kendisine acı veren bitmez tükenme istekleri işte hep son bulacaktı. Şimdi hiç kimse için bir kin beslemiyordu. Anlayışına bir şafak belirsizliği çöküyor ve yeryüzüne ait gürültülerden Emma'nın artık duyduğu tek ses, gittikçe uzaklaşan bir senfoninin son akisleri gibi, zavallı kalbinin ara ara çıkan tatlı ve belirsiz figanları oluyordu.


Okuma halleri fotoğraflarımı güncel olarak takip etmek isterseniz Instagram kullanıcı adım: okuyann

Okuma şenliği defterime bakmak isterseniz:

* Bahar Okuma Şenliği ♥ Defterim ♥ 2016



Okuma listem için oluşturduğum defterime bakmak isterseniz:

1 yorum:

  1. ‘’Asıl acınacak şey dedi; lüzumsuz bir ömrü sürüklemektir.’’

    ‘’Gerçekten de, gece, lamba yanıp rüzgâr camları sarsarken, bir kitap alıp ateş başına oturmaktan daha güzel bir şey var mıdır?’’

    Modern romanın temsilcilerinden olan Gustave Flaubert'in ''Madam Bovary'' adlı romanından en sevdiğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmayı isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/gustave-flaubert-madam-bovary-romanindan-20-sahane-alinti/

    Keyifli okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil