Kedişler ve Pinhani:)

Dünün izlerini paylaşacağım bugün sizlerle. Her yeni gün; dün günümüzü güzelleştirirken, bugünümüz yarınımızı güzellikle şekillendirsin inşallah.
Akşam 20.00'de Kozzy'de Pinhani'nin konseri vardı.

Pek tabii konser öncesi alışveriş merkezini turlamaya başladık. Şansımıza grup elemanlarıyla karşılaştık. Ben hemen imzalatması için albüm kapaklarını Fazıl'ın eline tutuşturup, sigara içmek üzere hemen dışarı kaçtım. Utanırım çünkü:))

Dışarıda üşüyünce içeride ısındık:)

Migros'ta 60 kuruşa bulduğum defterlere bakar mısınız?:)

Kozyy'de Pıtırcık isimli bir dükkan var ve ben oraya ne zaman girsem tüm ürünleri toplayıp çıkma hissiyle yanıp tutuşuyorum. Ama bu hem bünyeye  hem de cebe fazla gelir:)))
İlk sadece kedişli çakmağı alıp çıktık. Köpekli çakmağımı anneciğim daha önce almıştı, şimdi kedişle arkadaş oldular:)  Köpekcik de o kadar tatlı ki çakıldığında ağzındaki kemikte ışıklar yanıyor ve hav hav havlıyor:))

Evdeki Pamuk'la da tanışın istedim. Taa lise yıllarımda -fi tarihi de diyebiliriz:)- bir arkadaşımın hediyesiydi.

Doğal olarak benim kimi ürünlerde aklım kaldı ve tekrar indik aşağıya.
Türk kahvesi ve nescafe çok tüketen biri olarak limitimi aşağıdaki ürünlerle doldurdum:)

Fazıl da 3 boyutlu gitarlı ayraca vuruldu:) Kuru kafalı olanı anneciğim almıştı. Kedişli olanı da çekiliş için alışveriş yaparken kendime hediye etmiştim:)

Konsere gelince; repertuarları benim en sevdiğim parçalardan oluşsaydı ne güzel olurdu:))) Ama istek parçası söyleyeceğiz dediklerinde avazım çıktığı kadar bağırdım ve amacıma ulaştım. Tabii benim sesim miydi onlara ulaşan yoksa başkaları da benimle aynı duygularla aynı parçayı istediler mi bilemiyorum. Çünkü kendi sesim kulaklarımda öyle bir çınladı ki:) Bana iyi gelen parçanın videosunu burada paylaşmıştım.
Konserden bir kaç fotoğraf ve kısa bir videoyla hepinize mutluluk dolu günler diliyorum.