Listenin 19. sırası: 'Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.'
Enver Aysever'i tv programlarından tanıyorum ama ilk kez bir kitabını okuyorum. Kitabını alırken seçtiği isimden etkilenmiştim. Çok da beğendim.
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Edebiyat Ölmedilir / Enver Aysever
Kültüy ve Fender ♥♥
EDEBİYAT ÖLMELİDİR
Yazarı: Enver
AYSEVER
Türü: Deneme -
İnceleme
Yayın
Hakları: Remzi Kitabevi
www.remzi.com.tr
- Birinci
Basım: Temmuz 2013 Üçüncü Basım: Kasım 2013
- 244 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Yazar kimi
zaman kafasında taşıdığı öykünün ağırlığından bitkin düşer.
* Bir romancı
için kimleri birlikte geleceğe taşıdığı, hangi iklimde yürüdüğü, hangi dizeyi
içine attığı, hangi şarkıyı haykırırca söylediği önemli...
* 'Bir insanda
tüm insanlar vardır.' / Montaigne
* Hangi
yazarlarla, hangi yaşta karşılaştığınız, hangisini başucu kitabı yaptığınız
neredeyse kişiliğinizin nasıl oluştuğunun göstergesi sayılabilir.
* Sayfaların
olması ne güzel! Dokunabildiğim, sevebildiğim bir defterin olması...
* İnsan kendiyle
farklı yaşlarda, türlü karşılaşmalar yaşayınca, elde olmadan derin bir tahlile
girişiyor. Kaç 'ben'den söz edebilirim?
* Hayatım günün
birinde okuyacağımdan emin olduğum kitap dağı, o an okuduklarım, yarım
bıraktıklarım ve aradıklarım arasında beceriksiz bir devinmeyle geçiyor.
* Kültürsüzlüğümüzün
Kışı- Füsun Akatlı
* Şafak - Sevgi
Soysal
* Hangi yazara
yolunuzun düştüğü, hangisinin dilindeki şarkıyı işittiğiniz önemlidir.
* Aşk yoksa evde,
şairin aşıracağı kelimeler de yoktur.
* Göztepe'deki
evi ödünç alınmış gibi küçücük görür denizi.
* 'Hem ayrıca, bu
dünyada bir Rembandt'ın, bir Beethoven'ın, bir Dante'nin, bir Napoleon'un
yaşadığı hakkında en ufak bilgisi olmayan birinin kendini büyük bir insan
sayması kolay değil midir?' diye soruyor yazar.
* ... iyi roman
özgürleştirir.
* İyi okur ne
aradığını bilen, eğer izini sürdüğü kitap sorularına yanıt vermiyorsa bunun
çabuk ayırdına varan ve belki tez vazgeçendir.
* Genç Bir
Romancıya Mektuplar - Mario Vargas Llosa
* Ergen kişi,
okuma yazması olduğuna göre kendine uygun kitabı farklı kaynakları araştırarak
bulabilir.
* Kütüphaneler
bir kimliktir. Nasıl dizildiği, hangi kitapların baskın olarak yeğlendiği,
nasıl bir tasnif yapıldığı bir nüfus cüzdanı anlamı taşır. Hiçbir kütüphane
rastlantısal olarak oluşmaz. Okurluğun ilk günlerinde edinilen kimi fuzuli
kitaplar zaman içinde erir gider. Yerine okurun seçtikleri gelir.
* Geceleyin
Kütüphane - Alberto Manguel
* Kitabın sadece
bir boyutudur okumak. Bakmak, koklamak, kendi el yazınla not almak, birlikte
bir öykü içinde gezinmek ve diğer kitaplarla bir arada yaşamak...
* Kütüphanelerin
varlığı, orada yan yana duran bambaşka dillerde, fakat aynı yöne, ışığa doğru
bakanların kaleminden çıkan yapıtlar, bizi ırkçılığa, savaşa, ruhsal sefalete,
zalimliğe karşı korur. Direnç sağlar. Kölelerine kitap vermeyen efendiler aptal
değillerdi.
* Her kütüphane
sahibine sorulan 'Bu gördüğümüz tüm kitapları okudunuz mu?' sorusunun
yersizliği, kitapla tanışık olmamakla, o ilişkiyi, konuşmayı bilmemekle
ilgilidir. Manguel'in verdiği yanıt güzel:
'Hepsini okumadım ama her birinin kapağını mutlaka bir kez
açtım.'
* Kundera gibi
söyleyelim; eğer edebiyat ölüyorsa, bunda en az edebiyatın kusuru vardır!
* Okur, okuma
deneyimi derinleştikçe daha zor beğenir. Bunun türlü gerekçeleri bulunur. En
önemlisi; uzun soluklu okuma yolculuğunda, ona neyin haz verdiğini, düşün
yapısını, estetik ölçülerini neyin geliştirdiğini iyice fark etmesidir. İyi
yazar, zamanla yalınlaşıp sözü dolandırmadan dile getirmeyi beceriyor. Bu
sadelik yakalanması hayli güç bir yeti olarak açıklanıyorsa, okur için de aynı
saptamayı yapmamız söz konusudur. Belki yeni bir kavram uydurmada yarar var:
okurun kendi tercihlerini belirginleştirmesi haline 'okur üslubu' diyebiliriz.
^-^ KEDİLER ^-^
* Bunun da
samimiyeti tipik bir 'Kedi uzanamadığı ciğere mundar der' halini anımsatıyor.
Okuduğum tarih: Aralık 2014
Yazar Hakkında Bilgi= Enver Aysever,
1971’de İstanbul’da doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji bölümü mezunu.
1992 yılında Tiyatro Çisenti’yi kurdu ve uzun yıllar genel sanat yönetmenliğini
yaptı. “Durdurulmuş Zamanın Fotoğrafı”, “Renkler ve Günce”, “Yağmurla Gelen
Yüzler”, “Açık Evlilik”, “Yabancı’da Camus”, “Dilekçe”, “Bir İstanbul Masalı”,
“Frankie ve Johnny”, “Şimdi Yaşa Sonra Öde!”, “Ne Kadınlar Sevdim” adlı
oyunları sahneledi. Bu oyunların bazılarında yazar olarak da görev yaptı. Aynı
dönemde “Bebişler Karnavalı”, “Renkler Cumhuriyeti”, “Güneşi Güldüren Soytarı”,
“Beyaz Dişler Ülkesi”, “Yaşamak Güzel Arkadaşım”, “Kakolu Olsun” adlı çocuk
oyunlarını da yazdı, yönetti. Bu oyunları Çocuk Oyunları 1/Renkler
Cumhuriyeti adı altında kitaplaştırdı.
Yazın yaşamına Geç
Kalmış Romantik (2003) adlı öykü kitabıyla adım attı. Ardından Bir An
Bin Parça (Roman,2007), Yaralısın Türkiye(Deneme,2008),
Ayrıntıdaki Şeytan (Deneme,2009), Ataköy/Bir Semti Kendince Yazmak
(2009), Orhan Gökdemir’le birlikte yazdığı Cumhuriyet’in İlk Son
Yüz Yılı (2011) , Yazgıcılar (Roman,2012), Nisan'a Mektuplar (Deneme,
2012) ve en son olarak Nasıl Yazar Olunur/Yazarların Gizli Sokaklarına
Yolculuk, Edebiyat Ölmelidir (Deneme, 2013) adlı kitapları
basıldı. Bir An Bin Parça adlı romanıyla 2007 Yunus Nadi Roman
Ödülü’nü kazandı.2006 yılından bu yana Remzi Kitap Gazetesi yayın
yönetmenliğini sürdürmektedir.Aysever yazıp yönettiği "Aykırı
Kumpanya" adlı gösteriye devam etmekte ve halen CNN Türk televizyonunda
"Aykırı Sorular" adlı programı hazırlayıp sunmaktadır.
Nisan'ın babası olarak
anılmaktan mutluluk duymaktadır.
http://www.aykiriakademi.com/hakkimda/hakkimda-icerik
ARKA KAPAK –
Okuma Eylemi ve
Yazınsal Serüven Üstüne
Pek çok uyarıcının yanı
sıra, yeni medya olanakları ve toplumsal sorunlar
içinde
savrulan günümüz insanı...
Ucuz söylemlerin, sıradan bir 'dil'in
esir aldığı ve neredeyse zekamızla dalga geçen bir edebiyat dünyası...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder