29 Kasım 2014 Cumartesi

Selanik'te Sonbahar - Tuna Kiremitçi *Güz Okuma Şenliği 2014*

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Güz Okuma Şenliği'  listemin liste başı kitap bitti:) Yani listenin ilk sırasındaki kitap:))

İsminde sonbahar mevsimini andıran bir kitap kategorisi için sanırım iyi bir seçim oldu 'Selanik'te Sonbahar' :)

Tuna Kiremitçi'nin yazı dilini severim. Daha önce A.Ş.K Neyin Kısaltması?, Bu İşte Bir Yalnızlık Var, Git Kendini Çok Sevdirmeden ve Bazı Şiirler Bazı Şarkılar kitaplarını okudum. 
Bazı Şiirler Bazı Şarkılar paylaşımım burada.

Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Selanik'te Sonbahar / Tuna Kiremitçi


Isaac patileri eşliğinde 




SELANİK'TE SONBAHAR
Yazarı: Tuna KİREMİTÇİ
Türü: Roman
Yayın Hakları: Doğan Kitap
www.dogankitap.com.tr
-   1. baskı / Mayıs 2011

-   286 sayfa


Kitaptan Alıntılar;

        * Aslında müziğe benziyorum. Zamana bağlı olarak, mekana yayılıyorum.

        * Sevildiği zaman insan kendi ruhuyla ödeşiyordu. ... aslında sevilmeye değebileceğini keşfediyordu.
  
        * Burası herkesin maskeyle dolaştığı Venedik karnavalı gibi bir yer...

^-^ KEDİLER ^-^

            * Adanın gerçek sahibi kediler gölgeleri izleyerek yer değiştiriyorlar.

        * ... kapıdan giren tekiri okşuyor.

        * Kucağındaki kediyi bırakıp uzanıyor...

        * Kahkaha atarak sıçradı kucağıma, kedi gibi kıvrıldı.

                                                                     Okuduğum tarih: Kasım 2014


Yazar Hakkında Bilgi=  Tuna Kiremitçi (d. 24 Şubat 1973, Eskişehir), Türk yazar, müzisyen ve sinemacı.
İlk şiirleri, Galatasaray Lisesi yıllarında Varlık dergisinde yayımlandı. Kendisine "Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü"nü kazandıran "Ayabakanlar" adlı kitabı 1994 yılında okuyucuyla buluştu. 1997’de Bosnalı şair İzzet Sarayliç’le "Erguvan Balkan Şiir Ödülü"nü paylaştı. Bunu 1998 tarihli ikinci şiir kitabı olan "Akademi" izledi.
Tuna Kiremitçi'nin 2002’de çıkan ilk romanı "Git Kendini Çok Sevdirmeden" büyük yankı uyandırdı ve o yılın önemli edebiyat olaylarından biri kabul edildi. 2003'te ikinci romanı "Bu İşte Bir Yalnızlık Var" ve şiirlerini derlediği "Bazı Şiirler Bazı Şarkılar" yayımlandı. 2005 yılında yayımlanan "Yolda Üç Kişi" adlı romanı da geniş bir okuyucu kitlesiyle buluşmuş ve beğeni kazanmıştır.
Daha sonra da 2007 tarihli "Dualar Kalıcıdır", 2009'da "Küçüğe Bir Dondurma", 2011'de "Selanik'te Sonbahar" ve 2012'de "Gönül Meselesi" romanları yayımlanmıştır.
Genellikle sıradan insanların trajedilerini, günümüz toplumundaki kadın-erkek ilişkilerinin açmazlarını ve yaşlanmanın melankolisini hüzünlü, yer yer de gülümseten bir anlatımla işlediği romanları, Profesör Gürsel Aytaç tarafından Türk edebiyatında "romantik ironi" örnekleri olarak değerlendirilmiştir (Hürriyet Gösteri; Temmuz-Ağustos 2005).
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde sinema eğitimi gören, kısa filmleri çeşitli festivallerde ödüller alan Tuna Kiremitçi, 2009 yilinda ilk uzun metrajlı filmi "Adını Sen Koy"un çekimlerini tamamlamıştır.
Ayrıca, 1990'lı yıllarda Kumdan Kaleler topluluğuyla Etnik Rock çalışmaları yapmış, besteci ve solist olarak bir albüme ("Denize Doğru"; 1996) imza atmıştır.
2010 yılında polisin yabancı uyruklu kadınları pazarlayan bir fuhuş mafyasına yaptığı operasyonda ismine mafyanın müşterileri arasında rastlanmış,İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade vermeye çağrılmıştır.
Romanları 10 dile (Fransızca, Almanca, Bulgarca, Yunanca, Romence, Estonca, Portekizce, Boşnakça, Arapça, Çince) çevrilen Kiremitçi, bir oğul babasıdır. Bir dönem Cumhuriyet gazetesinde yazmıştır.
11 Haziran 2010 tarihi itibarı ile Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde yazmaya başlamışsa da 2012 yılında görevine son verilmiş,gazetenin kadrosundan çıkarılmıştır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Tuna_Kiremit%C3%A7i


ARKA KAPAK –

Bir ulusun doğmasını engelleyen suikast, o suikaste uğramasa lider olacak bir asker, gerçekleşmesi Ölüm’e bağlı bir aşk...

“Fikriye’nin bedenine girmiş ölümün yanına uzandım, ona sarılıp gün boyu bekledim. Sigara içtim bekledim. Tuvalete gidip geldim bekledim. Yeterince beklersem ölüm bedeninden çıkar, Fikriye uyanır diye bekledim. Beklemek beni onun babası yaptı, oğlu yaptı, ölüm benim bekleyişimden dev bir heykel yaptı, ben o heykelin tepesine konan kuş oldum yine bekledim. Asırlar beklemekle geçti, derken bekleyiş de geçti, cümleler büsbütün anlamsızlaşıp anlam kendisini bir kız için vurdu ve ben anladım: Bekleye bekleye onu geri getiremeyecektim.”


Isaac hepinize mırkk okumalar diler:)

28 Kasım 2014 Cuma

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Gümüşlü Martı / Selma Fındıklı

Kitapla ilgili paylaşımımı okumak isterseniz:

Gümüşlü Martı - Selma Fındıklı *Güz Okuma Şenliği 2014*


Okuma hallerimi güncel olarak takip etmek isterseniz Instagram kullanıcı adım: okuyann


Mırk okumalar:)


Fındık'sız olmaz:) 


Kahve bile içer:) 


Güz okuma şenliği defterime bakmak isterseniz buraya lütfen:)


Aşkım 



Fındık müdahelesi:) 


Keyif anlarından...


Biraz örgü biraz okuma...


Fındık 


Keyifli okumalarınız olsun...


Gümüşlü Martı - Selma Fındıklı *Güz Okuma Şenliği 2014*

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Güz Okuma Şenliği' okumalarım ağır aksak da olsa devam ediyor. 
Kediler, el işlerim, günlük rutin işler vs. derken istediğim hızda okuyamıyorum ne zamandır...
Listenin 21. sırası-
Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.
kategorisi dahilinde Türk kadın yazar olarak Selma Fındıklı'nın 'Gümüşlü Martı' kitabını okudum.
Kategorinin Türk yazarlar kısmı tamamlandı.
Türk erkek yazar paylaşımım:

Kitap Evi - Enis Batur *Güz Okuma Şenliği 2014*


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:


GÜMÜŞLÜ MARTI
Yazarı: Selma FINDIKLI
Türü: Roman
Yayın Hakları: Remzi Kitabevi
www.remzi.com.tr
-   Birinci Basım: Eylül, 2011- Dördüncü Basım: Mayıs, 2011
-   160 sayfa


Kitaptan Alıntılar;

        * Dev bir mangalı dolduracak kadar köz birikmişti içimde.

        * Güller çeşit çeşitti burnumda. Kara sevdalısı kırmızı, yeni heveslisi pembe, çaresiz aşk hastası da sarı olmalıydı. Onun için yaydıkları lplu birbirine benzemiyordu.
  
        * 4. Murad'a bir garezi var sanki yazarın:

         Biz de, kadına doymayan padişahın bir işaretiyle kapatılacağımız haremde ezilmemek için kaçıyoruz.

         Padişah'ın tahtadan yapılmış bir masal sarayına benzer köşkün şahnişin penceresinden -nasıl olduysa beş-on kişiyi zevk için oklamadan- seyrettiği bu alay...

         (Padişah'ın)          O deli bozuk sülalesi ne karışır asitanemize?

         Eli kanlı padişahın bir kuytuda boğazımı sıkacağını bile bile...

         Bir zamanlar, şarap haram değildir diye ferman buyurup müftülere, kadılara bile zorla içirecek kadar çıldıran Dördüncü Murad'ın birdenbire Hak yoluna girip -gayrimüslimlere dahi- yasak ettiği günler...

        * ... sırları dökülmüş bir ayna gibi, eski günlerin hatırına muhabbet yansıtmaya çabalıyordu.
         
^-^ KEDİLER ^-^

            * ... kucağına kıstırdığı sapsarı bir kediyi acımasızca çimdikliyordu. ... Beklemeden çekip kurtardım kediyi.

        * ... aç kalmış sokak kedileri gibi koşup eteğine sürtünecek...

        * Uyuz bir sokak kedisi gibi sabırsızlıkla bekliyordu...

        * ... simsiyah bir kedi yavrusu gibi...

        * Kedi dilinden küçük bir alev parlıyor gözümün önünde...

        * ... bir kedi kadar ürkek sokuluyor yanıma.

                                                                Okuduğum tarih: Kasım 2014


Yazar Hakkında Bilgi=  Selma Fındıklı, Eskişehir’de doğdu. Lise yıllarının sonuna kadar da bu kentte yaşadı. Daha sonra, Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. 1986 yılından bu yana TRT Ankara Radyosu, Tiyatro Yayınları biriminde dramaturg olarak görevini sürdüren Selma Fındıklı yazmaya 1983 yılında, radyo oyunlarıyla başladı. Bugüne dek, değişik türlerde otuzu aşkın oyunu yayınlandı. Yazarın, “Kurtuluş Düğünü” adlı oyunu, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Edebi Kurulu’nca 2008’de repertuvara alındı. 1994 yılından başlayarak Nereye Yüreğim (roman, 1994); Loş Sokağın Kadınları (öyküler, 1995, Haldun Taner Ödülü 1996); Gözüm Yaşı Tuna Selidir Şimdi (roman, 1997); Ankara İstasyonu, (öyküler, 1997, İş Bankası Edebiyat Büyük Ödülü, 1998); Saray Meydanı’nda Son Gece (roman, 1999); Gümüşlü Martı (roman, 2001); Gecenin Yalnızlığında (roman, 2002); Kum Gülü (roman, 2004); İmbatta Karanfil Kokusu (öykü, 2006, Sait Faik Hikâye Armağanı 2007); Vardar Rüzgârı (roman, 2009) adlı kitapları okurlarıyla buluştu.


ARKA KAPAK –

Bir manastır bahçesinde filizlenmişti sevgi... Dördüncü Murad saltanat kayığında,can sıkıntısını gidermek için insan avına çıkmışken...Topal Recep Paşa,ikinci bir sultan gibi tersanede korku salarken...Kalyoncu nakkaşı Yusuf,rahibe olma yolunda isteksiz adımlarla ilerleyen Anna'yı gördü günlerden bir gün...
Samatya'da, Surp Astvadzadzin manastırının süslü avlusunda gezinen küçük bir kızdı Anna... Çocuk bile sayılabilirdi Yusuf'un gözünde... Ama sevmeyi biliyordu... Hem aradan geçecek on bir yılda büyüyecekti elbet... Bin altı yüz otuz altı yılının sonyazında, bir fesleğen yortusunda, kırılmaz sandığı kabuğunu kendi eliyle kıracaktı...


Keyifli okumalarınız olsun...

Kahverengi - Mavi Kedili Battaniye

Bir süredir ördüğüm kedili battaniyelerimi sokak kedilerinin yiyebileceği kalitede belli bir miktarda mama karşılığı mırkklıyorum:) Bu çabamı kendimce bireysel sosyal sorumluluk projesi diye adlandırıyorum. Gelen mamaları da site ve belde kedileri afiyetle yiyorlar:)
Alıcılarına ulaşan battaniyelerimi göz atmak isterseniz çoğunluğu toplu olarak burada:

Pembe-Mavi-Kahverengi * Kedili Battaniye


Son battaniye de mırkk dostu sevgili @shebnemm'in eline ulaştı bile ^-^ Mutlulukla kullansın inşallah.

Külkedisi çekim açısından normalden kilolu çıkmış. Aslında sadece balık etli:)) 


Yapım aşamalarında Fındık çook yardım etti:))) 


Ve arkada bahçe kedilerimizden Somon 


Mırk sevgiler ^-^


27 Kasım 2014 Perşembe

Instagram Günlükleri *8*

Instagram paylaşımlarımı güncel olarak takip etmek isterseniz kullanıcı adım: okuyann

Birazcık içimiz açılsın:)
Çiçek çiçek çiçek ♥♥♥



Betona inat! Beton iskelenin ucunda var olmaya çabalayan ağaç...



Kafenin tuvaletindeki tuvalet kağıdı koleksiyonu:)))


Hungry'nin menüsünde hem Dukan hem de Karatay mamalar var:))


Pek bir yaratıcı:)


Yağmura karşı sürekli önlem:)


Çoook hoşlar ♥♥


Çiçek her yerde çiçek ve güzel:)


Poirot ve camın ardında Poirot'un ve aynı zamanda Bodrum'un da kardeşi ♥♥


Sevgiler...

İki KK:)) Kitap ve Kedi Alışverişi:)

Kültüy alınanları kontrol ediyor:))



Çok işime yarayacak bir mama kabı. Bahçe kedilerinin mamaları çok daha çabuk bitiyor. O yüzden mama kabı ne kadar büyük o kadar iyi:)



Mırk mamalarını toplu koymak için:
Pett inn Pet Shop- Dinçer Bey'in hediyesi-


Fotoğrafları gece çektiğim için kalitesi pek düşük olmuş...
Gündüz Vassaf'ın kitabından sevgili Nathalie sayesinde haberim oldu. Kitap hem kedili olacak hem şiir olacak hem de içinde kedi çizimleri olacak ♥♥♥  ben daha ne isterim:)))
Bu arada Gündüz Vassaf da Sedef'lilerdendir:)
Ferit Edgü paylaşımım için:

Kimse - Ferit Edgü




Defter sevdam malum...

Susan Sontag'ın 'Fotoğraf Üzerine' kitabını okuyorum. Soldaki defteri de kitapla birlikte kullanmak üzere aldım:)


Metis'in çıkardığı konsept defterlere BAYILIYORUM 
Sayfalarından birkaç örnek:



Kitaplığımın yeni sakinlerinden:



Mine Söğüt'ün ile okuduğum kitabı 'Beş Sevim Apartmanı'nı öyle çok beğendim ki şimdi tüm kitaplarını okumak istiyorum.
Paylaşımımı okumak isterseniz:

Beş Sevim Apartmanı - Mine Söğüt *Güz Okuma Şenliği 2014*



Veee defter sevdam yine...