Listenin 26. sırasındaki '3 kitaplık bir seri' kategorisi dahilinde Fikret Oğuztürk'ün 'Ortaçağ'ı özlüyorum' serisini okuyorum.
Serinin ilk kitabını paylaşmıştım:
Ortaçağ'ı Özledim (Onların Ortaçağ'ı) 1 - Fikret Oğuztürk
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Üçüncü kitaba da eşzamanlı okuduğum diğer kitaplarımla birlikte dün okumaya başladım.
ORTAÇAĞ'I ÖZLEDİM -2-
ONLARIN ORTAÇAĞ'I / BİZİM ORTAÇAĞ'IMIZ
Yazarı: Fikret
OĞUZTÜRK
Türü: Tarih-Araştırma
Basım
Yeri: Gaziyurt Matbaası
- Nisan /
2002
- 287 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Sürekli
İngiliz, Rus ve Fransızların tezgahladığı Osmanlıyı yıkma ve yıpratma
oyunlarında Ermeniler, Ermenistan hayaliyle isyan ettirilerek piyon olarak
kullanılmıştır.
* 1904 Nisan'ında
Ermeni isyanları Sasun tepelerinden ve Muş Ovası'ndan Van'a kadar yayıldı. 13
Nisan da Hükümet bunların üzerine askeri harekat düzenledi. Muş bölgesinde
sıkıştırılan Ermeniler,yabancı devletlerin konsolosları aracılığıyla serbest
bırakıldı. Bu arada dış basın, Ermenilerin marifetiyle, Türklerin Ermenilere
zulüm ve vahşetler konusunda abartmalı haberler yayıyordu. Oysa, gerçek hiç de
öyle değildi ve Ermenilerin kendi yayınlarına göre, çarpışmalarda 932-1132
kadar Türk öldürülmüş, sadece 19 Ermeni ölmüştü.
* 2. Abdulhamid
Han'a (21 Temmuz 1905) yapılan saatli bomba suikastını gerçekleştiren Ermeni
militanlarına methiyenler dizenler de olmuştur. Okullarımızda göklere çıkarılan
ve oğlu Amerika'da papazlık yapan Tevfik Fikret bu militanlar için 'şanlı avcı'
tanımlamasını kullandığı şiirinde hedeflerini tutturamamış olmalarının
üzüntüsünü de dile getirmiştir.
* Osmanlı Devleti
seferberlik ilan edince, sadakatlerini bildiren Ermeni liderleri Taşnakların
İstanbul'daki merkezlerinde toplanarak, taşradaki şubelerine gizli talimatlar gönderdiler.
Bu talimatlara göre:
Eğer Rus ordusu Osmanlı sınırını geçer ve Osmanlılar da
gerilerse, Ermeniler hemen silahlı harekete başlayarak, Osmanlılara saldıracak,
onları iki ateş arasında bırakacak, gerekli görülen binaları bombalarla
uçuracak ve levazım kafilelerini vuracaktı. Osmanlı ordusu ilerlediği takdirde
de silahlarıyla birlikte Ruslara katılacak, Türk ordusunda askerlik yapan
Ermeniler birliklerinden kaçarak çeteler meydana getireceklerdi.
Türklerin, moralini bozmak, askerden firar ettirmek için
propaganda yapmak, İtilaf Devletleri hesabına casusluk yapmak ve Türk köylerini
yakmak, alınan kararlar arasındadır.
Rusların 31 Ekim'de Doğu Bayazıt'tan ve 1 Kasım'da Erzurum
tarafından Osmanlı sınırlarını geçerek ilerlemesi üzerine Ermeniler, planları
gereği, bir yandan çeteler kurdular, yolları kestiler, Türk köylerine
saldırdılar; bir taraftan da uygun ortam buldukları şehirlerde isyanlar
çıkarttılar.
Bitlis'in Hizan ilçesi Sekur Köyüne gelen jandarmalar şehid
edildiler. Ermenileri jandarmaların gözlerini oydular, başlarını taşlarla
ezdiler.
Önce Ermenilerin, sonra da Rusların işgal ettiği Van ve
köylerinde, tek bir Türk kalmayıncaya kadar Ermeniler tarafından soykırım
uygulandı. ... Zeve ile birlikte 8 köy halkından Ermenilerce topluca katledilenlerden
tespit edilebilen savunmasız Türklerin sayısı sadece 3 bindir.
* Karabekir'in
bizzat şahit olduğu ve Ermenilerin İngiliz uşaklığını ayrıca Türk düşmanlığının
ölçüsünü gösteren şu olay çok ilginçtir:
Geçen gün 6 yaşındaki bir Ermeni çocuğuna bir hanım
vasıtasıyle sordum:
Büyüyünce ne olacaksın?
Cevap: İngiliz askeri olacağım da Türkleri doğrayacağım.
İngilizler bizim dedemizdir.
İstiklal Harbimizin
Esasları (Kazım Karabekir)
* Serhat şehrimiz
Van'da, Ermenilere teslim olmamak için, namuslarına leke getirmemek için; 7
köyde bulunan kadın ve kızların kendilerini kuyulara attığı, Van Gölü kıyısında
bulunan bir kaya üzerinden teker teker intihar ettikleri ve şu anda ZEVE
mevkiinde bir 'Şehitlik Anıtı'nın yükseldiğini biliyor musun?
Sen Kimsin (İlhan Yardımcı)
* Müslümanlar
Ortaçağ'da ilim, fen ve felsefede zirvedeydiler.
* Ahlak, ilim ve
sanayii bakımında Müslümanlar Hristiyanlardan çok daha üstündüler.
Sedillot
* Müslümanlara
bugünkü anlamda telakki etmeye alıştığımız ilimlerin gerçek kurucuları gözüyle
bakılmalıdır. Onlar eskilerin hemen hiç bilmedikleri fenni ve ilmi tecrübelerde
bulunarak çalışma seviyesine ulaşmışlardır.
Wilhelm
Humbolt
* Unutmamalıyız
ki, çağdaş ilimlerin temelini atma şerefi Hz. Muhammed'e inananlara aittir. Bugün
istifade ettiğimiz şeylerin hiçbirini ne Hristiyanlığa ne de Kiliseye borçlu
değiliz!
Miralay
Enkersal
* Avrupa bir
zamanlar dünyaya hakim olan Müslümanların irfan ve teşebbüsünden geniş ölçüde
istifade etti... Kültür ve medeniyet öncülerimiz Müslümanlardır.
J.
H. Krames
* Tarihten
Müslümanları silecek olursanız, ilmi Rönesansımız asırlarca geri kalır.
Kont
Guillaume Libri
* Eski çağlar
medeniyeti İslam Medeniyeti'yle sona erer. Yeni çağ medeniyeti de İslam
Medeniyeti'nden doğmuştur.
Corco
Zeydan (421)
* İslam dininin
bilim konusunda atılım yaptırmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: Bilime
teşvik eden Ayetler, hadisleri bilim adamına verilen önem, kitaba verilen önem,
eğitime verilen önem ve İslam dinini ibadetlerinden namaz, oruç, hac gibi
konuların zamanla, yönle, ayla güneşin hareketleri ile ilgili oluşu.
* Hadisler-
Kıyamet gününde üç sınıf insan şefaat edeceklerdir. Bunlar
peygamberler ve sonra alimler, sonra da şehidlerdir.
Allah elçisi, faydasız ilimden Allah'a sığınmaktaydı.
Bilgiyi gizleyenin Kıyamet Günü'nde ağzına ateşten gem
vurulacaktır.
Kim ilim öğrenmeye çalışırsa geçmiş günahları affolur.
İlim öğrenmek için yola çıkan kimseye Allah, Cennetin yolunu
kolaylaştırır.
* İbni Mübarek,
'Okumadan büyüklük isteyene şaşarım', derdi.
* Bir şair şöyle
demişti: 'Nadan (cahil) ile sohbet etmek güçtür bilene. Çünkü nadan ne gelirse
söyler diline'.
* Kuran'da: 25
yerde bilgisizliği kötüler. 763 yerde akla hitap ederek düşünceye
sevketmektedir. 65 yerde akıl ve düşünmenin önemini belirtmektedir. Bir kısım
surelerin başlarında yer, gök, Güneş, Ay, gece, gündüz, yıldız gibi tabiattaki
yaratıklara yemin edilmesi onlardaki sırrı araştırmaya teşvik manası
taşımaktadır.
Kuran ayetlerinde hukukla ilgili 250 ayete yer verirken, 750
ayetinde tabiatı araştırıp incelemeye teşvik ediyor, akılları en iyi bir
şekilde kullanmaya yöneltiyor. Bu ayetlerden 350'sinin tamamen insan, 50
kadarının da bizzat tabiat, yer ve gökleri araştırmakla ilgili oluşu dikkat
çekicidir.
Kuran'ın birçok ayetleri
'Düşünmezler mi?', 'Akıllarını çalıştırmazlar mı?' şeklinde biter.
* Farabi Şam'dan
o zamanlar Akdeniz kıyılarının en önemli limanlarından biri olan Askalan'a
gitmek isterken, yolda eşkiyalarla karşı karşıya gelmiştir.
Haramiler eşya ve hayvanları ile birlikte kitaplarını da
gasp etmek isterler. Büyük bilgin ise kitapları almamaları şartıyla eşya ve
hayvanlarını vermeyi kabul ederse de, eşkiyalar yanaşmaz. Bunun üzerine Farabi
tek başına onlarla vuruşmaya başlar. ... aldığı yaraların tesiriyle orada vefat
eder. Bu hadiseyi duyan Seyfüddevle (hükümdar) büyük bir üzüntüye kapılmıştır.
Eşkiyaları hemen yakalatarak, Farabi'yi defnettirdikten sonra onun mezarı başında
idam ettirir. / Farabi (Mirac Serhendli)
- Yazım-Basım Hataları-
* Sf/19
... bir tarafatan da...
* Sf/82
... bügün ...
Okuduğum tarih: 5 Eylül 2014
Yazar Hakkında Bilgi= 01/01/1956'da
Kilis'in Polateli ilçesinde doğdu. İlkokulu İslahiye'nin Cevdetpaşa, Dervişpaşa
ve Kırıkhan'ın Atatürk ilkokullarında, orta öğrenimini Kilis Ortaokulu ve Kilis
Lisesi'nde okudu. İ.Ü. Kimya
Fakültesi'nden mezun olan yazar evli ve iki çocuk sahibi olup halen bir resmi
kurumda kimya mühendisi olarak çalışmaktadır.
Keyifli okumalarınız olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder