Neden bu eski kitapların çoğunun yeni baskıları yapılmıyor anlamıyorum.
Eski basım olmasına rağmen dili anlaşılır ve akıcı.
Bir köy romanı.
Köyün kalkınması adına yapılacak herhangi bir atılımın köyün ağası veya nüfuzlu kişileri tarafından engellenmeye çalışılması... Gücü elinde tutanın köylüyü cahil bırakma çabaları...
Köylünün ona sunulana sorgusuz sualsiz inanması ve köydeki güçlere kendini ve iş gücünü adaması...
Bir uyanış her zaman gereklidir:)
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Yağmur Duası / Refik Erduran
YAĞMUR DUASI
Yazarı: Refik
ERDURAN
Türü: Roman
Yayın
Hakları: 1974
- 244 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Şehrin kirli
işlerinden uzak, tertemiz tabiatın içinde yaşayan bu köylüler de melaike
sayılmazlardı pek.
* Köyün orta
yerinde kocaman bir mektep binası yapılıyor. Köylü onu mu istiyor sandın? Neden
yeni bir cami yaptırmıyorsun?
Köydeki eski cami ihtiyacı karşılıyor. Halbuki eski mektep
binası iki sınıftan fazlasını almaz.
Laf değil bunlar! Kaç yıldır buranın tahsiline de, sıhhatine
de ben bakarım. İhtiyarı, genci, hepsi memnundur. Mektep binası, hastane binası
olmamış da Pınarlı milletinin kökü mü kurumuş? Bak ne diyecekler. Yapabiliyor
musun dağ gibi bir cami?
* Sen herkesi kendin
gibi hazım ve tenasül sistemlerinden mi
ibaret sanıyorsun?
* Yırtılan bezin
cayırtısı vahşi bir kahkaha gibiydi.
* ... kafamın içi
insanı rahatsız edecek kadar dağınık bir oda gibiydi.
* Beynimde
binlerce kibrit birden tutuştu...
* ... köyü sırf
üstten gelen bir teşebbüsle kalkındırmak mümkün değildir. Muhakkak aşağıdan
yukarı doğru da bir itiş, bir kalkınma şuur ve isteği gerek. Köy davası,
herkesten evvel köylünün davasıdır. Köylü kendi davasına sahip çıkmazsa hiçbir
şey yapılamaz. Köylüye aydın ancak yol gösterebilir; kolundan tutup çekemez.
^-^
KEDİLER ^-^
* Vücuduma tüylü
bir şeyin değmesiyle uyandım. Baktım, Jale'nin kedisi. Güzel ve hınzır bir
hayvandır. Okşamak için elimi uzatınca hemen tırnaklarını göstererek tehditkar
mırıltılar çıkardı.
* Dişiyle,
tırnağıyla kedi gibi boğuşuyor...
* ... kanarya
yutmuş kedi gibi sırıttım.
- Yazım-Basım Hataları -
* Sf/ 50
... dinleynce...
* Sf/ 70
Şehinki kadar...
* Sf/ 163
... belediye kıavuzu...
... kazı işınin...
* Sf/ 164
... sondurme
aleti...
* Sf/ 170
... yokmuş.Dikkatsizlikle...
* Sf/ 173
Bunalrı acaba ...
kim çıtlatmış?
* Sf/ 173
... çikmış...
* Sf/ 194
Sağlam kacağımı
kaldırdım. Dizim tak!...
* Sf/ 201
... çışarı
çıktım.
* Sf/ 228
Haldum masanın
başına oturmuş.
* Sf/ 232
... soför...
* Sf/ 233
... koıkunç...
* Sf/ 235
Bencerir misin?
* Sf/ 238
... arakadaşlar...
* Sf/ 239
... kanalın ağızına...
* Sf/ 242
... koylülere...
Ağustos 2016
ARKA KAPAK –
1928 yılında İstanbul2,da
doğdu. Ülke gerçekleriyle ilk karşılaşması küçük yaşta ava merak sarmasının
sonucu oldu: Anadolu'lu ortaokul arkadaşlarıyla birlikte dolaştığı köylerde
gördükleri düşünüşünde ömür boyu sürecek izlenimler bırakır.
Erduran, 1947 yılında Robert Kolej'i bitirdikten sonra
yüksek öğrenimini Amerika'nın Cornell Üniversitesi'nde tamamladı.
Yedeksubaylığını 1951-52 yıllarında Kore'de yaptı. Yurda dönünce, bir yayınevi
kurdu, geniş sürümlü serüven kitaplarının geliriyle kalıcı kitaplar yayımladı.
Daha sonra yaptığı bir film politik nedenlerle sansürzede olunca tiyatro alanına
geçti, on iki yılda yirmiden çok oyun yazdı.
Ayrıca, 1965 yılında beri Milliyet gazetesi ve Akbaba
dergisine fıkralar yazmakta olan Erduran, yurt dışında sinema-televizyon
çalışmaları da yapmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder