17 Ocak 2016 Pazar

Kapı / Magda Szabo * Eskiden Okuduklarım -21-

Kitabı sevgili Leylak Dalı'nın blogundaki paylaşımını okuduktan sonra almıştım. Gerçekten hiç pişman olmadım. İnanılmaz güzel bir yazı dili var Magda Szabo'nun.



Gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Ayrıca filmi de çekilmiş. 
Kitabı 2014 yılında okudum ve o zamandan bu yana hala filmini izleyemedim. En kısa zamanda filmini de izleyeceğim inşallah.



Kitap çokça kedi barındırıyor:) O açıdan filmi ekstra merak ediyorum ^-^
Yazarın mırk sevgisi 


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Kapı / Magda Szabo





KAPI
Yazarı: Magda SZABO
Özgün Adı: Az Ajto, 1987
Türü: Roman
Yayın Hakları: Yapı Kredi Yayınları
www.ykykultur.com.tr
-   1. baskı: İstanbul, Haziran 2007 2. baskı: İstanbul, Ocak 2010
Çeviri: Hilmi Ortaç
-   259 sayfa


Kitaptan Alıntılar;
  
        * Kapıyı ikiye ayıran tahtanın üstte kalan bölümü çıkarıldıktan sonra gülümseyen bir kadın tahtaya dirseklerini dayar ve sanki kendiliği den çerçevelenmiş bir tablo gibi poz verirdi.


        * ... sakin bir göl yüzeyi kadar tepkisiz yüzünü...

        * ... göl yüzeyi gibi pürüzsüz yüzüyle...


        * Eğer detone ses gibi detone bir yürüyüş de varsa işte yürüyüşüm de öyle bir yürüyüştü; mutsuz, kırık dökük...

        * Bu dramda tek bir başrol oyuncusu vardı, o da EMerenc'ti çünkü bu bir monodramdı.

        * Ölüler her zaman kazanır. Kaybedense yalnızca hayatta kalanlar olur.


^-^ KEDİLER ^-^

        * ... kadife yumuşaklığındaki patileri üzerinde süzülen kedilerin çıkardığı çıtırtıların...

        * Kedisini içeride kapalı tutar, dışarıya hiç salmazmış, bazen hayvanın miyavlaması duyulsa da evin tüm pencereleri asla açılmayan tahta kepenklerle sıkıca örtülü olduğundan...

        * İçeride kediden başka ne saklayabilirdi ki?

        * ... Emerenc'in bundan önceki ilk kedisinin amansız bir avcı olduğunu... Emerenc kedinin bir profesör olmadığı için sözden, laftan anlamadığını, karnı tok bie olsa avlanmaktan zevk aldığını, ne yazık ki kedinin doğasında böyle bir özelliğin olduğunu söylemesine karşın...

        * ... kedinin boğazındaki teki çıkarmış. ... kedinin cansız bedeni dehşet vericiydi... Yaşlı kadın kedisini... ... kedi celladı onu polise şikayet etmiş...

        * Bina sakinleri kedi katiline karşı el ele vererek...

        * ... asılan kedisinin intikamını alması için...

        * ... kedi celladını korkunç biçimde azarlamış.

        * ... yeni kedisini de öldürdükten sonra ... taşınmıştı.

        * ... ister köpek ister kedi olsun...

        * ... içeride kedi barındırdığını ileri sürerek kapıyı açmıyordu!

        * ... kuduz tilki ve kedi efsanelerini yayanlar da...

        * ... Emerenc'e evinde bir de kedi olduğunu..

        * Orada gerçekten bir kediyle karşılaşmış olmalıydı...

        * ... kediye sataşmaması gerektiğini sert yöntemler kullanarak sokmuştu köpeğin kafasına.

        * ... kaçarak balkonların altlarına sığınan sokak kedilerinin...

        * ... mutfak dolabının tepesine fırlayan o kocaman kediden başka bir şey bulamamıştı...

        * ... kah kedi cesedi davası...

        * ... tutsaklığın kedi için de kolay olmadığını...

        * ... önceleri yanında yalnızca kedisi değil...

        * ... kedisini Bay Szloka'nın mezarına gömmesinin...

        * ... kedisinin kendisi için ailesinin bir üyesi gibi olduğunu söylediğinde...

        * Kedi hikayesini deşelemeyi sürdürdükleri takdirde...

        * Muhtemelen kedisiyle konuşuyordu...

        * ... kapıyı kedisinin dışarı çıkmasını ... engelleyecek kadar açarak...

        * ... kapının altındaki açıklıktan içerideki kediye doğru...

        * Evinde kapalı tuttuğu kedi mobilyalarını kesin tahrip etmiş olmalıydı...

        * Bir gün ona bir erkek kedi götürmüştüm, onların apartmanında oturanlar kediye pek bir şey demiyorlar ama gelgelelim seninki sinirlenmesin mi, kediden arkadaş olmazmış. ... Kedinin bir gözü mavi, diğeri ise yeşildi ve o değişik renkteki gözleriyle öyle bir bakışı vardı ki insan, miyavlamasına bile gerek kalmadan ne istediğini anlayıveriyordu.

        * ... bu çevrede bizlerden ve kediden başka bir şey yok.

        * ... kediyi de istememişti.

        * ... alacalı kedilerim sınırladığı bir dünya içine...

        * ... kapının kilidine asılan kedi ve büyük aşk. Acaba kediye de Viola adını mı vermişti?

        * ... benim kedimi bile ancak iki kez...

        * İçeride dokuz kedinin yaşadığı...

        * ... burada bir kedi asma olayı daha yaşanmayacak.

        * Kediler sorununu kafamdan silmeye çalışıyordum.

        * ... kedi hijyeninin ayrılmaz parçalarını oluşturan kum tepsileri...

        * ... üç renkli kedimi...

        * Asılan kedinin yerine başka bir kedi almıştım ki onu da zehirlediler.

        * ... ilk kedimden başka başka kedi de istemiyordum... ikinci kedi hasta hasta sokakta dolaşıyordu...

        * ... zavallılar düpedüz naylon bir torbanın içinde çöplerin arasına yerleştirilmişlerdi, hayatta kalamayacaklarını sandım ama zamanla kedilerimin en güzelleri oldular.

        * Evin içi kedilerle dolu.

        * ... kimsenin bu kedilerden haberi yok...

        * ... bu kadar çok kedim olduğunu bilseler yedisini sokağa atmam için baskı yaparlardı çünkü yasalar evde yalnızca iki tanesini beslemeye izin veriyor...

        * ... saklandıkları yerlerden, koltuk arkalarından, dolap altlarından orta yere fırlayan dokuz kedisinin hepsini de görmüştüm.

        * Kediler boş tabaklarının yanında durmuş...

        * Kediler ondan ürkmüyorlardı.

        * ... kediler de kanepeye çıkarak onu çevrelemişlerdi.

        * ... ağaç dalları üzerine uzanmış kedilerin...

        * ... kendi fotoğrafımın üstünde oturan kediler de vardı.

        * ... evde bulunan dokuz kedi beni yeterince korkutuyordu.

        * ... kedilerin ne yiyip içtiğini sorgulamamıştım.

        * ... kısırlaşırılmış olan yaşlı kedisi...

        * ... kedinin ölmesi... kedinin cesedini dışarıya...

        * ... kediyi teslim alacağım...

        * Kedi tabutunu çıkartarak...

        * ... açılan kapıdan bavula konmuş kediyi alırken...

        * ... kedi ölüsünü uzatıyordu...

        * ... kucağımda kedi ölüsü...

        * ... kedileri evden çıkıp etrafa mı dağılmışlardı?

        * ... kediler hala burada saklanıyorlarsa...

        * ... ne de kediler vardı.

        * Kedilerin ihtiyaçlarını istedikleri yerde görmeleri halinde...

        * ... azman kediler kapıdan dışarı fırlamışlardı...

        * ... kedilerin etrafa kaçıştıklarını...

        * ... geceleyin de bir tek kedi bile gelmemişti...

        * ... kapı kırıldığında dünyanın başlarına yıkıldığı duygusuna kapılan kedilerin...

        * ... başıboş dolaşan hiçbir kedi görüşmemişti...

        * ... başlarını alıp giden kedilerin kontrol edilmesiyle başlamıştı...

        * ... evini kedilerle doldurmasına yol açan merhamet duygusunun anatomik yapısını analiz...

        * ... hayatı boyunca kendisini de kedilerini de hiç kimseye anlatmayacaktı...

        * ... kedileri de telgraf direklerindeki kırlangıçlar gibi bu kanepenin üzerine sıralanırlardı.

        * ... kedileri de gündeme getirmedik...

        * Balık, kediler, çöpler...

        * Kediler de iyiler...

        * ... kediler karınlarını iyice doyurmuşlardı...

        * ... kedileri çevremizde oynaşıyor...

        * ... kediler onu beklediğinden yalnızlık da çekmeyeceği içindir.

        * ...  harıl harıl kedilerini arıyordu. Kedileri mahallellilere tarif edemiyordum çünkü hayatımda yalnızca bir kez görmüştüm...

        * ... kedilerinden biri olduğunu tahmin ediyorduk...

        * ... sahipsiz kediler de incelenmek üzere onu götürülüyordu...

        * ... kedilerinden birini görmüş, kedi de onu tanıdığı için... ... kedi yine ortadan kaybolmuştu. ... bir kedi ölüsünün Emerenc'in kedi koleksiyonuna ait olduğunu... ... bu siyah beyaz kedi... Diğer kediler ise sanki hiç yaşamamışçasına ortadan yitip gitmişlerdi.

        * ... kedilerini ararken öğrenmesin.

        * Yalnızlığını paylaşan kedileri...

        * Kaç kedi kaldı?

        * ... kimsenin bakmadığı, kimselerin doyurmadığı kedilerinin kendisini beklediğini söylemiş.

        * ... kadife patili, başıboş kedilerle...

        * ... yavru kedilerin bacakları kadar narindiler.


- Yazım-Basım Hatası -

        * Sf/ 225
         ... bisküileri...

                                                                                     NİSAN 2014


Yazar Hakkında Bilgi=  Magda Szabó (1917-2007) Debrecen doğumlu. Macaristan’ın önde gelen yazarlarından. Latin ve Macar edebiyatı eğitimi-nin ardından öğretmenlik yaptı ve Kültür Bakanlığı’nda ça-lıştı. Yazmaya şiirle başladı. 1949’da Baumgarten Ödülü’ne layık görüldüyse de ödül, verildiği gün, politik nedenlerden geri alındı. Aynı yıl bakanlıktaki işinden kovuldu. 1949-1958 yılları arasında sakıncalı yazar olarak bir ilkokulda öğret-menlik yapmaya zorlandı. 1958’de yayımlanan ve büyük başarı kazanan ilk romanı Fresco’yla bu zorunlu sessizliği kırdı. Bu tarihten sonra ulusal ve uluslararası ün kazandı, ödüller birbirini kovalamaya başladı. Otobiyografik unsurlar taşıyan Kapı2003 yılında Szabó’ya Fransa’nın saygın ödüllerinden olan Femina Ödülü’nü ka-zandırdı. Yapıtları otuzdan fazla dile çevrilmiş olan yazarın Yavru Ceylan adlı romanı 1972’de E Yayınları’nca, Iza’nın Şarkısı ise 2008’de Kanat Yayınları’nca yayımlanmışdı.Kapı 2007’de, Katalin Sokağı ise 2009’da YKY’den çıktı.


Çeviren Hakkında Bilgi=  Hilmi Ortaç 27 Haziran 1962, Üsküdar-İstanbul doğumlu, Saint-Joseph Fransız Lisesi ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih-Coğrafya Fakültesi Hungaroloji Anabilim dalı mezunu. 1992-1997 yılları arasında Macaristan'da Ulusal Çeviri ve Çeviri Onay Bürosu'na kayıtlı çevirmen olarak görev yaptı. Çevirileri arasında István Örkény'in Totlar adlı tiyatro oyunu ve 1998'de Macar tarihçi Géza Dávid'in Osmanlı kaynaklarından yola çıkarak kaleme aldığı 16. yy'da Şimontornya Sancağı adlı monografisi var. Bu araştırma 1999 yılında Tarih Vakfı Yayınları tarafından yayımlandı.


ARKA KAPAK –
Magda Szabó’nun ince ve  hüzünlü bir mizah duygusuyla  kaleme aldığı, otobiyografik unsurlar da taşıyan bu romanı ona 2003 yılında yabancı roman dalında Fransa’nın en saygın ödüllerinden olan Femina’yı kazandırdı.
Bir yazar ve ona ev işlerinde yardımcı olan yaşlıca hizmetçisi. Önceleri birbirlerini anlamakta ve benimsemekte zorlanırlar. Zamanla, çocukluk ve gençlik travmaları Macaristan’ın yakın tarihiyle birlikte örülmüş, bu başına buyruk, mesafeli, tragedya kahramanlarını andıran anne figürüyle yazar arasında çatışmalı ve neredeyse tutkulu bir ilişki kurulur. Hayvanların ve insanların dilinden anlayan, cesur, bilge Emerenc, yazarın yaşama, sanata ve ölüme ilişkin doğru bildiklerini sorgulamasını sağlar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder