7 Nisan 2013 Pazar

Mavi Ayın Altında * Tolga Karanlıkoğlu

Bu kitabı çekiliş vasıtasıyla kazandım. Ama bayağı sorunlu oldu:)
Şöyle ki; hem Hale'nin Haresi hem de Supercellma blogunda yazarın iki kitabı çekilişle hediye ediliyordu. Şansıma iki blogun çekiliş sonucuna göre ben kazanmıştım. Yani yazarın iki kitabından da ikişer tane gelecekti. Ancak sadece birer adet geldi. Bu demek oluyor ki sadece bir blogun çekilişinden kazandığım kitaplar elime ulaştı. Blog sahipleri sağ olsunlar mail trafiğine başladılar ama bir sonuç alınamadı. Tolga Bey'in kitaplarıyla birlikte hediye edeceğini söylediği sürpriz hediye de yoktu. 
Hatta Tolga Bey blog sahibine ben gönderdim hatta faturası da elimde demiş. Ben bunu duyduktan sonra inanın çok sinirlendim. Şayet tüm kitaplar elime geçmiş olsa iki kitap için böyle oyunlara girecek bir insan mıyım! Açıkcası ben tüm iyi niyetimle şöyle düşünmüştüm, iki blogtan da kazanınca aynı isim ve adrese yanlışlıkla birer kitap göndermiştir...
Sonuç olarak gönderilmeyen kitapları artık kesinlikle istemediğimi yazara iletmelerini istedim. Eğer kazandığım diğer kitaplar da gelseydi ya çekilişime ekleyecektim ya da takas listeme...
Biraz canım sıkıldığı için iki kitabı da okumadan hediye etmeyi düşündüm ama yine de dayanamadım. Oluşan tüm olumsuz ön yargılarımı bir kenara atıp başladım kitabı okumaya.
Ve yaşananların tatsızlığına rağmen ben kitabı oldukça beğendim. Sırada okunmayı bekleyen ikinci kitabı var: Kara Büyü.
Kitabın sonunda -1. Kitabın Sonu- yazıyor. Demek bir seri halinde devam edecek. Ve sanırım ben de seriyi takip edeceğim:)




MAVİ AYIN ALTINDA
Yazarı: Tolga Karanlıkoğlu
Yayın Hakları: Sokak Kitapları
-         1. Baskı: Ekim 2011
Türü: Roman     /        336 sayfa

         Kitaptan Alıntılar,

* Adeta mavi göklere uzanıp bulutları okşamak, hatta onları toplayıp gece üstüne örtmek gibi bir histi bu.

* Aynalar karşısına ne geçerse onu gösterir. Eğer karşısındaki şeyler güzel değilse bunları gösterdiği için aynaya hesap sorulamaz.

^-^ KEDİLER ^-^

* … öyle iğrenç kokuyordu ki sokak kedileri bile yanına yanaşmıyordu.

Yazım-Basım Hataları-

* Sf/9
rast gele sokaklardan…

* Sf/82
… ihtiyacını hissdetmeden verdim.

* Sf/85
İki kadın kibraca selamlaştılar...

* Sf/106
… pek bir şey çıkmayacağını bilerek başı önce karakoldan ayrıldı.


* Sf/129
… bana her şeyin yolunda olduğunu ve karışmama gerektiğini söyledi.

* Sf/132
… söylemek istiyordu belliki

* Sf/140
üBana

üBir şey…

* Sf/163
… anlattığının dışında Bir şey bilmiyorum.

* Sf/168
Yerinden fırlayarak yaşlı kadın yardım eden John…

* Sf/184
Belki de dedektif onu tanışmıştı

* Sf/186
Christina bu tür oyunları severdim.

… kocasının tehtidlerine

* Sf/189
… özel biri olmaya da bilir.

* Sf/201
… belki vaz geçer

* Sf/214
… bir serseinin

* Sf/215
… vinç mototrlarının

* Sf/223
alsında eski olan fakat yıllar yılı kullanılmadığından yeni gibi…

* Sf/273
… neymiş söylemekte bu kadar zolandığın şey?

* Sf/297
Uzun saçlı, zayfı ve bıyıklı.

* Sf/298
Her halde delili yok…

* Sf/333
Sen briz kriz geçirdin.

                                             Okuduğum tarih: 5 Nisan 2013

SON SÖZ –

New York’ta yaşayanlar nice çetin kışlar görmüşlerdi, ancak o kış her zamankinden zorlu geçecekti! Mavi ayın aydınlattığı sokaklar, gölgelerden süzülen bir seri katilin kurban seçtiği talihsiz kadınların çığlıklarıyla inlemekteydi. Bu katil, yeniden gölgelere karışıp ortadan kayboldukça şehirdeki korku da artıyordu, ama ne polisin elinden bir şey geliyordu ne de bir başkasının...

Başkası demişken, bu cinayeti çözmekte en az polis kadar, hatta daha büyük bir azimle çalışan biri vardı: genç ve güzel muhabir Jena Brown! Yalnızca potansiyel kurbanlardan biri olduğu için değil, aynı zamanda tüm yalnız yaşayan kadınlar adına onu durdurmayı kendine görev edinmişti. Fakat bu kolay olmayacaktı, katil hata yapmıyordu ve her seferinde iz bırakmadan ortadan kayboluyordu. Tam ümitler tükenmek üzereyken biri ortaya çıktı: John Sath. John sıradan biri değildi, doğa üstü güçleriyle cinayet soruşturmasının kaderini değiştirebilirdi. Ancak John’un hayatı zorluklar içinde geçmişti ve Jena’nın ondan beklediği yardımı alması kolay olmayacaktı! Derken bir anda kendilerini bu işin içinde buldular. Tek çıkış yolları bu katili alt etmekti, ama bu işi yaparken pek de tahmin edemedikleri durumların içinde buldular kendilerini...

13 yorum:

  1. hahah o değil de sizin şu kitaplardaki basım/yazım hatalarını yazmanıza bayılıyorum. :)) benim okurken bütün konsantrasyonumu bozar o hatalar. özen gerek değil mi... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))) Sormayın yazım hataları beni inanılmaz rahatsız ediyor. Not alıp paylaşıyorum ki belki basan yayınevleri de hatalarını görür diye:))))

      Sil
  2. Hımm ben henüz başlamadım okumaya bende iki yerden kazandım ama vicdanım elvermedi diğerini istemediğimi söledim ki yollanması da mümkün değildi yazar ile sohbetlerim oldu çok mütevazi çok iyi biri bence kendisini çok sevdim kitaplarıda öyle .kara büyünün devamıda gelecekmiş öğrendiğim kadarı ile daha da fantastik ögelr ağırlıkta.önyargıları atmak güzeldir .ayrıca yazım hatalarını senden kopya etmeme müsade var mı bende okuduğum ve yorumladığım da

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Demek sana da şans iki kere gülmüş.
      Açıkcası ben değil de bir başkası kazanmış olsaydı diğer iki kitap gönderilecekti. Bu sebeple ben de kazandığım kitabın gelmesini istedim doğal olarak. Zaten ya çekilişe koyacaktım ya da takas listeme ekleyip yine okunmak üzere başkalarına ulaştıracaktım.
      Bu tarz çekilişlerde amaç kitabın tanıtımı ve daha çok insana ulaşması. Ben de aynı amaçla MR. Maana aracılığıyla üç kitabımı göndermiştim. Yani her şekilde Tolga Bey'in kitapları başka okurlara ulaşacaktı.
      Yazarın yazı dilini ve kurgusunu sevdim. Henüz Kara Büyü'ye başlamadım. Umarım bu kitabının da devamı gelir yakın zamanda.
      Pek tabii kullanabilirsin yazım hatalarını.

      Sil
    2. okumalısın kara büyüyü fantastik kitaplar seviyorsan öne çekmelisin bence...

      Sil
  3. Merhaba, bu durumun ortaya çıkmasına çok üzüldüm. Mümkün olduğunca farklı çekilişlerde kazananlara birden fazla kitap göndermemeye çalışıyorum. Eğer başka birisine gönderdiysem hata yapmışımdır, tabii ki bu durumda haksızlığa uğramış hissetmeniz doğal. Fakat sanırım şimdi yapacağım öneri buruk hislerinizi giderecektir. Bugün itibariyle piyasadaki birinci baskıların tamamı tükendi, yayın evi ile bazı durumları aştıktan sonra ikinci baskı tamamen yenilenmiş bir dizgi ve kapak tasarımı ile gelecek. Size o kitaplardan bir çift hediye ederek kırgınlığınızı geçirebilirim umarım. Veya bu da kırgınlığınızı gidermezse Mavi Ayın Altında: Zümrüt Ejder isimli devam kitabımın baskıya hazır halini size gönderebilirim, böylece herkesten önce okumuş olursunuz. Son olarak sürpriz hediye konusuna açıklık getirmek isterim. Sürpriz hediye yayın evimizin dergisiydi, içinde bir ropörtajım ve bir küçük hikayem vardı. Fakat yayın evi elindeki tüm dergilerin bittiğini açıklayınca ansızın ortada kaldım, bu durumu blog sahiplerine izah ettiğimi sanıyordum ama arada kaynamış herhalde. Aynı anda bazı günler yüze yakın kişiyle konuşmam gerekiyor, bu nedenle unutkanlıklar yaşayabiliyorum. Bu bir bahane olmasa bile en azından iyi niyetimi yeterince açıklar umarım. Kitabımı eleştirmeye değer bulup sayfanızda yer verdiğiniz için sonsuz teşekkürler. Tüm okuyuculara gök mavisi sevgiler...

    Tolga Karanıkoğlu (tolgakaranlik@gmail.com)
    http://www.facebook.com/sihirlihayaller
    http://sihirlihayaller.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tolga Bey Merhaba,

      İlginiz, nezaketiniz ve açıklamalarınız için gönülden teşekkür ederim. Çok zarif ve düşüncelisiniz. Yanlış anlamaları karşılıklı olarak gidermiş olduğumuzu düşünerek, önerileriniz için de teşekkür ederim.
      Kitabınızı büyük bir heyecan, merak ve keyifle okudum.
      O zaman şöyle yapalım; siz kitabınız satışa sunulduğu vakit buradan bana yorum ekleyerek veya kappadukka@hotmail.com mail adresime mail atarak haber verin, ben satın alayım. Sonuçta büyük bir emek veriyorsunuz, ben de satın alarak ve blogumda yer vererek bir nebze destek olmak isterim.
      Sevgiyle kalın, daima...

      Sil
    2. Hayatta nefret ettiğim pek çok şey içinde uzak ara birinci sırada geleni para denen pisliktir. Yayıncıları, dağıtıcıları, holding şirketlerini zengin etmeye gerek yok, zaten götüreceklerini götürmüşler zamanında (halen de doymuyorlar). Eğer ikinci baskının çıktığını görmeye ömrüm yeterse size kendiliğimden postalarım. Benim için asla bir şey satın almayın, ben zar zor biriktirdiğiniz kutsal nafakanızın cebinizde kalmasını tercih ederim. Mesleğim bilgisayar mühendisliğidir, bir holdingte çalışıyorum, fena da maaş almıyorum. Zenginlik kavramının epey uzağında olsam da çok şükür iki tane kitabı okumak isteyenlere (ki sayıları çok az) kendi kazandığımla ulaştırabilirim. Siz yeter ki yazdıklarımı okumak isteyin, ben buradan (İzmir / Buca) yürüyerek İstanbul'a gelir yine ulaştırırım elinize kitapları. Ben bir A harfi okumak isteyenin kırk yıl kölesi olurum, siz yeter ki okumak isteyin. Dünyanın, ülkenin, hatta kundaktaki bebeklerin bile okuyanlara ihtiyacı var şu anda, hem de her zamankinden daha fazla...

      Sil
    3. Haklısınız, maalesef para hırsı -veya paraya bağlı güç veya iktidar hırsı vs.- dünyayı felakete sürüklüyor asırlardır. Ben sadece size sıkıntı vermek istemedim.
      Birkaç ilde kitap kumbaraları yapmışlar, haberiniz oldu mu bilmiyorum. O kadar hoşuma gitti ki bu uygulama... İmkanı olmayan ya da okuma hevesi olanlar oradan kitap temin edebiliyorlar. Aslında tüm illerde uygulanması ve çoğalması gereken çok iyi bir adım.
      Daha önce de belirttiğim gibi 'Mavi Ayın Altında' kitabınızı çok beğendim. Heyecan verici ve sürükleyici bir roman. Başarılarınızın devamını gönülden diliyorum.
      Aydınlanma önce beyinde başlar. Okumak insanın zihnini zinde tutar ve muhakeme yapma yeteneğini artırır. Hayal gücümüzün gücünü de en çok okurken fark edebiliyoruz diye düşünüyorum:)
      Ben yazdıklarınızı okumak istiyorum. Merakla serinin devamını bekliyorum.
      O zaman ancak şu şekilde kabul ederim; ben de size 'Ayışığı Kedisi' isimli kitabımı göndereceğim.

      Sil
    4. tolga bey gördüğüm en iletişimi kuvvetli en harika insan ...

      Sil
    5. Kalemimin gücü kalplerinizin ışığından geliyor Asayra, yüreklerinizden gelen size yansıyor geri. Bir tür illüzyon / göz yanılması aslında bu, çölde bir serap gibi tıpkı. Sizler ne görmek isterseniz onu görüyorsunuz karşınızda, ben sadece bir garip aynayım...

      Sil
    6. asayra kurt@ Bunu ben de hissettim, katılıyorum:)

      Sil
    7. kitabı okuyorum süper gidiyor ....yorumlayacağım en kısa zamanda inşaAllah
      yorumuna sağlık

      Sil