16 Eylül 2015 Çarşamba

Sarı Kahkaha - Murat Özyaşar / Kısa Kitap Festivali ♥

Sevgili Pinuccia'nın düzenlediği 'Kısa Kitap Festivali' okuma listeme buradan ulaşabilirsiniz. 


SARI KAHKAHA
Yazarı: Murat ÖZYAŞAR
Türü: Öykü
Yayın Hakları: Doğan Kitap
www.doğankitap.com.tr
-   3. baskı / Şubat 2015
-   103 sayfa


Kitaptan Alıntılar;

        * Hem keyif dediğin serçe boku.

        * ... harf harf dökülesim var. Camlara niçin yazı yazar insan, eriyeceğini bile bile.

        * ... evlilik nasıl gidiyor?
         Ağbi iyidir, hoştur ama hiç bitmiyor.

        * 'Burada Sigara İçilmez Cezası 72 TL'dir' levhası duman sarısı. ... 'Burada Sigara İçilir Cezası 72 TL'dir' olmalıydı levhadaki yazı ya da bir virgülün gücü kuvvetine sığınıp...

        * 'Dal rüzgarı affetse de kırılmıştır bir kere.'

        * 'Bir çay, bir çay, bir çay' dedi dikkatle, kelimelerin üstüne basa basa. İçtiği üç çayın parasını teker teker verdi yine.

        * Eliyle çok işareti yapıp, 'Çok haddinden çok yoksul bir baba ile oğlu karşılıklı konuşuyorlar' dedi.
         Oğul dönüp babasına, 'Yoksulluk kaç gün sürer baba?' diyor.
         Baba 'Kırk gün, oğul' diyor.
         Çocuk bu sefer de 'Peki kırk gün sonra zengin olur muyuz baba?' diyor.
         'Baba 'Yok oğul, alışırız' diyor.'

        * ... kimi serinliklere bazı kelimelerle varılır.

        * İç konuşma değil, iç konferans hiç değil, olsa olsa içten içe bir konuşmaydı seninkisi.

        * Ay ışığından bir parça düşmüş yüzüne. Güzelliğin dilden dile dolaşmış.

        * Gökyüzü masmavi bir göz gibi göz kırptı bana...

        * Bilmeliydin oysa, her harfin ağırlığını taşıyamaz her sayfa.

        * ... boş bir sayfanın uçsuz bucaksızlığından bakar gibi bakacaktı dünyaya. Dilinin ucunda bir uçurum hazırlığı. Onun içinde büyük bir boşluk.

        * ... bembeyaz bir sayfaya bakar gibi bakacaktın ona. Kefen beyazı bir sayfa.

        * ... dünya karışıksa, insan karmakarışıktır.

        * Kapı, sesime kapandı.

        * Harflerini söker gibi kelimenin, ağzından döküldü.

        * Çekip gidemezdim, çünkü biliyordum artık, babasız evlerin kapısı ancak avluya kadar açılır.

        * Babalar böyledir işte, ölünce herkesten çok ölür.

        * Babamda söz edip sapsarı güldük, ağzımız dolu kahkaha.
         Sonra sonra duydum:
         Bütün yas evlerinde olurmuş, herkes gider, geriye çekirdek aile kalırmış. Ölenin ardından konuşmanın vaktiymiş artık başlayan. Kimi zaman komik bir anı, kimi zaman ölenin anlattığı bir fıkra, bazı bazı yaptığı şakalar, en sevdiği film, hep unuttuğu o şarkı, beleş tepede izlenen o maç, olur olmaz sızdığı o uyku ve daha neler neler anlatıldıkça yas evinde kahkaha tufanı koparmış. Kahkahalar gitgide kolaylanır, bir sese, bir işarete bakarmış herkes katıla katıla gülmek için. Evin önünden biri geçse o ara, yemin billah edebilirmiş o evin yas evi olmadığına.
         Herkes ölüsünün ardından kahkaha atar, işte bu krizin, işte bu kahkahanın adıymış Sarı Kahkaha.

        * ... sokaktan pis kokular yükseldiğinde elini burnuna götürüp 'Hadi baba koklayalım, bu kokular bitsin' deyişini...

        * Risk, ishalken bile osurmayı göze almaktır.

        * Konuşursam sustuklarım incinir diye susardı sanki.

        * O ise uzun uzun susar, sonra o uzun uzun sustuğu yerlere gider, artık saçlarına mı, masal anlatan sesine mi kar yağar, anlamazdım. Yaş almış, ömür vermiş biri olarak dönerdi oradan, çokça ihtiyar.
  
        * 'Yarın, yarın kepenk kapatma eylemi var ağbi' dedi.
         'Hadi artık, biz de kapatalım dükkanı' dedi Kamil, 'hadi, hadi.'
         Teslim olur gibi ellerimiz havada, indi dilimizin kepengi.

        * Şehre karakış gibi bastırdı devlet, yola devrilmiş ağaçlar gibi indi kar. Günlerce ama günlerce yağdı; kurşun ve kar, kurşun ve kar.

        * 'Ben on yıl dağda, yirmi yıl hapishanede kaldım' dedi.

        * ... üniversite ikinci sınıftayken karar vermiş dağa gitmeye, sonra bir pusuda yakalanmış. On iki yıl yatmış. Tahliye olduğu gün de cezaevinin kapısından alınıp askeriyenin kapısına bir kargo gibi teslim edilmiş.

        * ... 'Serhad benim ağbim' dedi, 'şu karşıki dağlarda şimdi.'
         'Ne yani olum senin ağbin terö...' diye yarım yamalak sözler çıktı ağzımdan.
         'Terörist değil, gerilla' dedi. 'Ağrı bölge sorumlusu.'

        * ... Kürd halkını özgürlüğe kavuşturacak demeçleri vardı.

        * Namı alıp yürümüştü. Olan olmuştu. Baskın üstüne yaptığı baskınlar, karakol üstüne devirdiği karakollar olmuştu.

        * İki öyküde de:
         Altıotuzbeş- Sarası var mıydı lan bunun?
         İsmin Halleri- Saralı değildin oysa.

        * ... ey hawar ah...

        * Zazaca dünyanın en güzel duasını ederdi bana: 'Heq to gedim kero sirra serdine nero sere to'

        * ... 'Ne mutlu tir tir titriyorum diyene... 'Kız sus, örtmen duyarsa fena olur valla'...

        * Emre mi cane to...

        * Ez neminim!


^-^ KEDİLER ^-^

        * İki kedi dalaştı. Kediler korkunç Allahım.

        * Kedilerden biri vardı sadece.

        * Kedi arkadaşım Fırfır da o ara gelirdi yanımıza. Ayakucumda biter, mır mırı değil dır dırı kesilir, bir sıcaklık sarardı tüm vücudumu zamanla.

        * Fırfır'ın kabarmış tüylerini fark ederdim.

        * Fırfır da yemiş olabilir...

        * Fırfır'ın ağzında ölü kelebek.


- Yazım-Basım Hatası -

        * Sf/18
         ... meyva...

                                                       Okuduğum tarih: Eylül 2015


Yazar Hakkında Bilgi=  Murat Özyaşar 1979'da Diyarbakır'da doğdu. İlk öyküsü AdamÖykü dergisinde, çevrimiçi öyküleri ise Trandcript Rewiew, Words Without Borders, Kovara W ve Tiroj dergilerinde yayımlandı. Ayna Çarpması adlı ilk kitabıyla 2008 Haldun Taner Öykü Ödülü'nü ve 2009 Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü aldı. Bu kitap Bir (Doğan Kitap, 2011) adıyla Kürtçeye çevrildi.


ARKA KAPAK –

Ayna Çarpması adlı ilk kitabıyla Haldun Taner Öykü Ödülü'nü ve Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü alan Murat Özyaşar'dan ikinci yeni bir kitap: Sarı Kahkaha.

"Cümlelerin anlamları yoktur, anlamların cümleleri var. Her anlamın bir cümlesi olmadığı için de hikâyeler var…"

Ayna Çarpması adlı ilk kitabıyla Haldun Taner Öykü Ödülü'nü ve Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü alan Murat Özyaşar'dan ikinci yeni bir kitap: Sarı Kahkaha.
Ayna Çarpması'nda "Henüz söz vardı, hepsi bir imaydı" diyen Özyaşar, Sarı Kahkaha'da, sözdeki imayı kaldırıp sözün içindeki hikâyeyi anlama sürüklüyor. Anlatılamayan, ancak yazılabilen bu hikâyeler, okurdan anlamak için yoğun bir çaba değil, hissiyat bekliyor… Sarı Kahkaha, beklemeyi bilmiş öykülerle okuruyla buluşmayı, okuruna bulaşmayı arzuluyor.

"Herkes ölüsünün ardından kahkaha atar, işte bu krizin, işte bu kahkahanın adıymış sarı kahkaha."


Festival defterime bakmak isterseniz buraya lütfen:)


Keyifli okumalarınız olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder