Kitabın yazarı Özlem Anar, İhsan Oktay Anar'ın eşi 🐈
Aşık Kedi, kedilerinin dilinden yazılmış bir kitap. Bir bölüm kedinin anlattıklarını okuyoruz bir bölüm masal adı altında Kozmos ve Kaos dile geliyor, onu okuyoruz. Evrenin dünü, bugünü işleniyor masal tadında... Bu şekilde ilerliyor.
Kedili kitaplar koleksiyonuma bir kitap daha eklendiği için kocaman mutluyum 😹 Tekrar teşekkürler sevgili Filiz 🍀🌸
İhsan Oktay Anar'ın Yedinci Gün kitabını okumuştum, paylaşımım burada.
Kitaplığımdaki kedili kitaplar videolarımı izlemek isterseniz:
Okuma haller, fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
AŞIK KEDİ
Yazarı: Özlem
ANAR
Türü: Roman
Yayın
Hakları: Çınar Yayınları
- 1.
basım: Şubat 2017, İstanbul
Kapak
Tasarımı: Cüneyt Çomoğlu
- 188 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Uyumak için
kedi bedeninde olmak gerçek bir ayrıcalıktır...
* ... gece canım
sıkılıp oynamak istediğimde bir türlü uyanmak bilmiyorlar. ... Perdeyi
yırtmaktan başka çarem kalmıyor benim de.
* Biz kediler de
insanlar gibiyiz. Her birimiz ayrı ve eşsizdir. Bütün Çinileri birbirine
benzeten insanların cehaleti ne yazık ki hayvanlar konusunda da böyledir. Kedi,
kuş, köpek, fil deyip geçerler. Bazıları ruhların varlığına inanmaz. Ruhların
varlığına inanan bazıları ise hayvanların bir ruhu olduğuna inanmaz. Biz
kediler mistik hayvanlarızdır. Her şeyin bir ruhu olduğunu bilmekten öte onları
görebiliriz.
* Sokak
kedilerinin beğenilmemesinin nedenlerinden biri onların görünüşleridir. Zor bir
hayatları vardır. Trafik ve duyarsız insanların tehlikelerinin yanında, bir de
açlıkla boğuşurlar. Çöplere çıkarlar. Kişisel bakımlarına çok özen
göstermelerine rağmen bunu yapmaya fırsatları yoktur. Bozuk gıdalar ve yetersiz
beslenme yüzünden ilk bir yıl içinde ölüp giderler. Şanslı olanların ise
ömürleri ortalama dört yıldır.
* Annem onun
dışkı yapmadığını fark edince yine veterinere götürmüştü. Orada bağırsaklarının
tüy topağıyla tıkanmış olduğunu söyledi. Zaten zayıf olan bünyesi, yazık ki ne
yapılırsa yapılsın o tüyleri çıkarmayı başaramadı. Annem ona veterinerin
verdiği malt adlı bir macun yediriyordu. Ballı çok uzun tüylüydü ve temizliğin
fazla özen gösterirdi. Yalanırken kaçınılmaz olarak da tüylerini yutardı.
Birikince de bunlar bedeninin iflas etmesine sebep oldu.
* Sevgili
insanlar, dikkat edin, güldüğünüz şeyler sizi ele verir.
* İnsanların
kedilerle ilişkisi her zaman insan merkezli olmuş. Tanrı değiliz, şeytan
değiliz; nankör, kibirli, büyük burunlu, çıkarcı, bencil hiç değiliz. Dikkat
ederseniz bunlar hep insanlara ait fikir ve özellikler. Kendi yansıttıklarınız
yüzünden bizi sevmiyorsanız, bu sizin kaybınız olur.
* Bizim çok az
canlıya kısmet olmuş bir becerimiz vardır, o da kedi olmak.
* Köpekler biz
kedilere göre sokakta biraz daha şanslıdır. Onlar insanların geneli tarafından
daha kolay kabul görür. Belediye onları aşılar, kısırlaştırır ve tekrar sokağa
salar. Sürü hayvanı oldukları için birbirini koruyup kollarlar. Annem sokakta
pek fazla köpek yavrusu görmediğini söyler.
Aslında ben tam tersini düşünüyorum. Genelde köpekten korkulduğunu görüyorum. Ve kediler maalesef çöpten beslenebiliyorlar (hiçbir canlı böyle bir beslenmeyi hak etmiyor:( ama köpeklerin o şansı bile yok. Çöpe zıplamış bir köpek hiç gördünüz mü? Ayrıca köpeklerin yapıları gereği daha fazla yemeleri gerekiyor. Sokak şartlarını düşündüğümüzde doymaları çok zor. Kedilere yine daha bir mama-su verildiğini görüyorum. Keşke sokaktaki tüm canlar hak ettiği gibi yaşama imkanına sahip olsa.
Aslında ben tam tersini düşünüyorum. Genelde köpekten korkulduğunu görüyorum. Ve kediler maalesef çöpten beslenebiliyorlar (hiçbir canlı böyle bir beslenmeyi hak etmiyor:( ama köpeklerin o şansı bile yok. Çöpe zıplamış bir köpek hiç gördünüz mü? Ayrıca köpeklerin yapıları gereği daha fazla yemeleri gerekiyor. Sokak şartlarını düşündüğümüzde doymaları çok zor. Kedilere yine daha bir mama-su verildiğini görüyorum. Keşke sokaktaki tüm canlar hak ettiği gibi yaşama imkanına sahip olsa.
* Verdiği her
solukta ölüme yaklaşıyor ama aldığı nefes ile yaşama dönüyordu.
* Babamın
çocukluğu bahçeli evlerin arasında geçmiş. Şimdi oralarda beton bloklar var.
Onca bahçenin ve sayısız ağacın yok oluşuna üzülür. O yıllarda sokak hayvanı
diye bir şey olmadığını anneme anlatır. Herkesin bahçesi ve orada barınan
hayvanlar vardır. Çocukluğu bahçedeki kedilerle oynamakla geçmişti. Evde artan
yiyecekler çöpe atılmak yerine hayvanlara verilirmiş.
(Sezgin Kaymaz - Medet hikayesinde de yıkılan bahçeli evler
ve sokaklarda çaresiz kalan hayvanlar var.)
* 'Veterinerde
Kedi' adlı bir kitap yazılsa eminim ne hikayeler ortaya çıkardı. Buradan kalemi
kuvvetli olan veterinerlere de duyurulur.
- Yazım-Basım Hataları -
* Sf/ 37
... yuva bulmuş Ancak...
* Sf/ 171
... her şeyi bahçeye taşılar.
* Sf/ 186
... gibiydi
Nokta yok!
Nisan 2017
Yazar Hakkında Bilgi= İzmir'de
doğdu. Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Felsefe öğretmenliği yaptı.
Aynı şehirde eşi ve kedisiyle sakin bir hayat yaşıyor.
ARKA KAPAK –
'Bazı insanların
kendileri için söylediklerinin tersine, asıl biz kedilerin hayatı romandır. Hem
de ne roman! Alaaddin’in lambası gibi sihirli sayılırız. Eğer bizi biraz okşayacak
olursanız, içimizdeki cin, yani bizzat biz, uyanır ve size masal yahut hikâye
fısıldamaya başlarız. Hemingway, Dickens, Shaw, Poe gibi şimdi kim olduklarını
hatırlamadığım kişilerin de kedileri varmış ve bunlar senelerce, kedilerinin
fısıldadıkları hikâyelerle geçimlerini sağlamışlar. Yaptıkları aslında intihal!
Ama biz kediler tokgözlü canlılarız. Fazla bir şey istemeyiz: Biraz süt, biraz
mama veya ciğer; birazcık da, onu bunu kırıp dökme izni.”
Özlem Anar, Âşık Kedi’de bir kedinin gözünden biz insanların
garipliklerle dolu dünyasını anlatıyor. Her kedi gibi çokbilmiş bir kedi bu…
Kimi zaman kucağımıza uzanıp mırıltılarıyla bize tarifi imkânsız bir huzur
sunarken, kimi zaman da o sivri tırnaklarıyla ruhumuzu tırmalamaktan korkmayan
bir kedi…
Âşık Kedi, şu fani dünyayı nasıl daha yaşanır bir hale
getirebileceğimizin ipuçlarını veren bir roman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder