Neden bilmiyorum ama ben Medet'e başlarken bir roman olduğunu düşünerek okuyordum. Kitabın ilk hikayesi Medet olunca, kitabın başında da içindekiler kısmı olmayınca Medet'i roman keyfiyle okumaya başladım. Köpeklerin konu olduğu harika bir hikaye. Hikaye sonlanınca ve kitabın devamında başka hikayeler olduğunu fark edince ne yaşan söyleyeyim bir süre büyük hayal kırıklığı yaşadım:) Çünkü Medet o kadar iyi gidiyordu ki... Sezgin Kaymaz'ın hayal gücüne duyduğum hayranlıkla da daha neler olacak acaba merakıyla birden hikayenin sonuna gelmişim:)
Kitaplığımdaki köpekli kitaplarla ilgili çektiğim videoyu izlemek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
Kitap beş hikayeden oluşuyor: Medet, Gelip Giderler, Hayırlı Yolculuklar, Alo, Tevzadze Kim?
Beni en çok Medet hikayesi etkiledi. İkinci olarak aynı kitaptaki sırasıyla Gelip Giderler hikayesini sevdim. Devamındaki beğeni sıram ise: Tevzadze Kim?, Alo ve Hayırlı Yolculuklar.
Bence Medet ve Gelip Giderler hikayelerinden ayrı birer roman çıkarmış.
Sezgin Kaymaz'ın okuduğum hikaye kitaplarını paylaşacak olursam, okuma sırama göre: Sandık Odası, Bakele, Medet ve Bugün Bize Kim Geldi...
İlk kez Sezgin Kaymaz hikayeleriyle tanışacak olanlara kendi okuma zevkime göre diyebilirim ki, en etkileyici olan Sandık Odası. Medet ise Medet ve Gelip Giderler hikayeleri ile ikinci sıraya yaklaşır. Bakele ve Bugün Bize Kim Geldi kitaplarındaki hikayeleri tarz olarak daha birbirine yakın buldum.
Paylaşımlarım için:
Sandık Odası - Sezgin Kaymaz
Bugün Bize Kim Geldi yazısını da bu paylaşımdan sonra gireceğim bloga...
Sezgin Kaymaz külliyatını tamamlamıştım, buradan göz atabilirsiniz. Hatta eksik kalan kitabı da bulmuş ve heyecanımı şurada paylaşmıştım.
Sezgin Kaymaz roman okumalarım için:
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
MEDET
Yazarı: Sezgin
KAYMAZ
Türü: Roman
Yayın
Hakları: İletişim Yayınları
- 1. Baskı
2007, İstanbul (2000 adet)
Kapak: Suat Aysu
- 296 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Sezgin
Kaymaz'ın karakterlerinin bazılarının belirgin özellikleri oluyor. Akılda
kalıcı, okurken gülümseten. Örneğin, Sevinç Kuşları üçlemesinde Deccal'in
kaş-göz hareketiyle gülümsemesi gibi...
Bu kitaptaki Medet hikayesindeki Fırıncı Durak'ın da
özelliği:
Fırıncı Durak, dudağına yapmışmış gibi duran sigarasını
nasıl başarıyorsa içip bitiresiye kadar külünden zerre dökmeden ama
dudaklarıyla ahenk içinde sallaya sallaya konuşmayı başaran...
...
O sigaranın külü nasıl oluyordu da düşmüyordu hay arkadaş?
...
Sigarasının külü 'hah şimdi' düşecek gibi olduydu da gene
düşmediydi.
...
Durak, on santimlik külünü dudağının ucunda sallaya sallaya
aldıydı selamımı.
...
Bu adam sigarasının külünü hiç düşürmeyecek miydi?
* Ama evler
yıkılmaya, yerlerine apartmanlar dikilmeye devam ettikçe ev hayvanları olsun,
bağ bahçe hayvanlar olsun, zavallılar, sürü sürü sokak hayvanlarına dönüşmek
zorunda kalmışlardı. Gün olmuyormuş, beş ev daha müteahhide verilmesin, beşi
birden yıkılmasın, yerlerine apartman çıkılmasın, eskiden ön bahçelerinin
olduğu yere otomobil parkı yapılıp üç beş araba çekilmesin, hayvanat aç biilaç
sokağa dökülmesin.
* Mustafa Lucky
diye bir kitap okumuşmuş; ondan imrenmiş, bir kendine bir de bacanağı Hamit'e
doberman almış.
* Ufak tefek
bağırışları dışında sesleri solukları da çıkmazdı hayvanların. Sokağa oynamaya
çıkan çocuklar gürültünün alasını ediyorlardı. Vayyık vuyyuk, sabah akşam
beynimizi sikiyolardı.
* Terzi Celil -
Sevinç Kuşları üçlemesinde de Komiser-Amir:) Celil var.
...
... dedim Hülya'ya. - Kitaplarında kullandığı bir karakter
ismi Hülya, hanımı:)
* Belediye
çalışanı- Aynı gün itlaf ettik. Bir de bakıp besleyecek değildik. O gördüğünüz
kamyonet kasasına eksoz borusunu çevirip arabayı yarım saat rölantide
çalıştırır, sonra da leşleri çöp kamyonuna atıp Elmadağ Çöplüğü'ne götürürüz.
Sizin köpekler de sizlere ömür.
* ... köpeklere
karşı içimi sıcacık eden, bende gerinme, içimi oksijenle doldurma ihtiyacı
uyandıran bir merhamet keşfettiydim derinlerimde. Evvelce oralarıma kadar dalıp
boy vermemiştim hiç.
* Adamın sorusu
hala sorduğu yerde asılı duruyordu.
* Siyasetten bir
bok anlamazdım. İnsan, önem verdiği şeyi anlar. İlla ki anlar. Hiç önem
vermezdim siyasete ben. Hiç ciddiye almazdım. Hala da almam. Önem vermem çünkü.
Bana önem vermeyenlere önem mi verecektim bir de?
^-^
KEDİLER ^-^
* Kedi, köpek,
tavuk, inek için büyüyenlerden.
* ... börtü,
böcek, güvercin, saksağan, serçe, kumru, lağım faresi ve kedi ile birlikte
hayatını idame ettirebilen yegane hayvanoğlu.
* O kediymiş
kedi.
* ... vicdanları
kedi amı gibi vıngırdamaya, kızarıp fosurdamaya, kaynaşmaya, yanmaya başlamamış
mı sana?
* Kedi yaşadığı
yeri sever, köpek sahibini sahiplenirmiş.
* Kedi yaşadığı
yeri, köpek sahibini sahiplenir gibi bir şey dediydi Durak.
* Seyirci,
matematiğin şaşmaz mantığına feleğini şaşırtabilecek, sayma sayılarının yerini
değiştirebilecek, koordinat ve vektörleri kedi yavrusunun oynadığı yün çilesine
çevirebilecek bir dehaydı.
* 'O' karı ile
koca arasındaki kara kedinin niteleme sıfatıydı aynı zamanda.
* Pişmanlık,
çuvala tıkılmış seksen tane kedi gibiydi içinde.
* Bir de kedi
yyavrusunu taş ocağına fırlatıp atar, yavru can vermemiş de aşağıda
debeleniyorsa hiç erinmez iner, geri yukarı çıkar, bir daha atardı it. Piç!
Merhametsiz piç! Vicdansız, imansız piç!
- Yazım-Basım Hataları-
* Sf/ 32
... göz yaşı...
* Sf/ 159
... hatamı kabel
etmenin...
* Sf/ 179
Gene de kıprdamamış...
Nisan 2017
Yazar Hakkında Bilgi= 1962'de
Sinop'ta doğdu. Konya Anadolu Lisesi'ni bitirdi. Hacettepe Üniversitesi
İngilizce Dilbilimi Bölümü'nü, Türkçe dersini veremediği için son sınıftan terk
etti. 1976'dan itibaren 30 yıla yakın süre hentbolle meşgul oldu. Çeşitli kulüp
takımları yanında iki dönem milli takımı çalıştırdı. Bu kitabın yayınlandığı
tarihte Türkiye Voleybol Federasyonu yönetiminde görev yapıyordu. Bütün
romanları (hepsi İletişim'den): Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir (1997),
Geber Anne! (1998), Kaptanın Teknesi (1999), Lucky (2000), Zindankale (2004),.
Hikayeleri: Sandık Odası (2005), Medet (2007.
sezginkaymaz@superonline.com
ARKA KAPAK –
"Yağlı Havilland ile
boynunu, ensesini, kulak arkalarını kremleyip kokulandırmış, bol bol limon
kolonyası dökünmüş, saçlarını taramış, Müesser'in kızı Şengül'e diktirttiği
kendinden korseli pembe eteğinin içine zor bela girmiş, çorap lastiğini
bulduktan sonra yardımına gelen bir kız evladı bile olmadığı için beceriksizce
kendi etini budunu çimcire çimcire sütyenini takınmış, ondan sonra fanilasını,
beyaz, kıvrık yakalı bluz gömleğini de giymiş, onun da üstüne pembe ceketini
giyip gerdanına sahte inci pembe kolyesini üç dolama dolayıp son olarak da çivi
topuklu beyaz ayakkabılarını altları sulanmamış bahçe toprağı gibi çatlak
ayaklarına geçirip misafiri beklemeye başlamış, o esnada da önemli bir eksiklik
olduğunu fark etmişti:
Kocası. Hâlâ ortalarda yoktu pezevenk."
Hikâyattır:
Müteahhitlere direnen köhne evin bahçesinde donakalmış gibi durup duran boy boy, cins cins köpeklerin mahalleliyi esir alan esrârı hakkında... Gasilhane odasında devir teslim bekleyen müstahdem - ve bu fâni dünyadan geçip gidenler hakkında... 1970'lerin haşin siyasal atmosferinde, kolej hentbol takımında oynayan fırlamaların bir turnuva dönüşü otobüs yolculuğunda yaşadıkları hakkında (çaylar şirketten)... Yediği içtiği ayrı gitmeyen iki arkadaşın kâbuslarından taşan korkunç evhamı hakkında... Taşranın ve kumarbaz kocasının kahrını çeken Münevver Ebe Anne'nin kör talihi ve gizli tarihi hakkında...
Hikâyattır. Sezgin Kaymaz'dan...
Kocası. Hâlâ ortalarda yoktu pezevenk."
Hikâyattır:
Müteahhitlere direnen köhne evin bahçesinde donakalmış gibi durup duran boy boy, cins cins köpeklerin mahalleliyi esir alan esrârı hakkında... Gasilhane odasında devir teslim bekleyen müstahdem - ve bu fâni dünyadan geçip gidenler hakkında... 1970'lerin haşin siyasal atmosferinde, kolej hentbol takımında oynayan fırlamaların bir turnuva dönüşü otobüs yolculuğunda yaşadıkları hakkında (çaylar şirketten)... Yediği içtiği ayrı gitmeyen iki arkadaşın kâbuslarından taşan korkunç evhamı hakkında... Taşranın ve kumarbaz kocasının kahrını çeken Münevver Ebe Anne'nin kör talihi ve gizli tarihi hakkında...
Hikâyattır. Sezgin Kaymaz'dan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder