* Yarın Yarın'ı 1974 yılının sonunda bitirdim. Önce E Yayınları'na gittim. ... 'Biz 12 Mart'la ilgili roman basmak istemiyoruz, sevmiyoruz bu konuları' dendi. Bozuldum tabii.
E Yayınevi belki daha çok çeviri basıyordu, ama yerli yazar da basıyorlardı. Benimkiyle aynı zamanda gelen bir başka romanı bastılar Gurbet Yavrum diye, galiba on beş tane satmıştır!
Buradan paylaşımıma ulaşabilirsiniz.
* Bunu okuyunca kimden bahsettiğini merak ettim ve Gurbet Yavrum kitabının Aysel Özakın'a ait olduğunu gördüm. Aslında bahsi geçen kitabı almak istedim ama satış dışı. Ben de piyasada ulaşabildiğim bir kitabını aldım.
* Kitap 1 Mayıs 1977 Taksim'de yaşanan katliamı ve dönemin siyasi atmosferini temel almış. Ve 1979 Madaralı Roman Ödülü'nü kazanmış.
* Pınar Kür'ün etkisiyle biraz ön yargılı başladım kitaba ne yalan söyleyeyim 😄 Ama yorumumu tamamen objektif olarak yazıyorum. Baharatsız ve en önemlisi tuzsuz yemek tadında okudum diyebilirim. Okuma deneyimlerime ve zevkime göre eksik kalan bir şeyler var dilinde, anlatımında.
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla * Alnında Mavi Kuşlar / Aysel Özakın
ALNINDA MAVİ KUŞLAR
Yazarı: Aysel
ÖZAKIN
Türü: Roman
Yayın
Hakları: Yordam Kitap
- Yordam
Kitap'ta 1. Basım: Ağustos 2007
Kapak
Tasarımı: Savaş Çekiç
- 192sayfa
- Madaralı Roman Ödülü, 1978
Kitaptan Alıntılar;
* Genç postacı
kehribar saçlı karısına karşı çok sert, çok kıskanç olmuştu. Sütçüden süt
alırken gülümsediği için yürümüştü üzerine. Karanlık bastığında komşu evlerden
birinde oturduğu için saçlarından sürüklemişti onu.
- Armağan'ı anne ve babası
...
'Gidersen, artık Armağan adında bir kızım yok benim.'
demişti babası. Susmuştu ve eşyalarını toplamıştı Armağan.
- Armağan taşradan
İstanbul'a tek başına yerleşmeye karar veriyor ve karısına bunca hırçın
davranan sinirli babası nasıl oluyorsa bu kadar sakin ve olgun karşılıyor
kızının kararını. İlk çizdikleri karaktere uymayacak bir tepki. Bence çok
sırıtmış burada.
* ... annesinin
gözlerini ağlamaktan kızarmış olduğunu gördü. Babası elini alnına koymuş
kaygıyla düşünüyordu. Ömer de ikisine doğru eğilmiş konuşuyordu. Üçünün yüzünde
de yerine konulamayacak bir şeyi yitirmenin bozgunu vardı.
... Annesi:
'Ağabeyin onu tanıyor. Karısını da tanıyor. Doktor karısı. Namusumuza leke
sürüyorsun.' dedi.
Armağan'ın evli ressamla olan ilişkini öğrenmişler. Yine
babasının tepkisizliği hiç başta anlatılan adamla uyuşmuyor. Hani derler ya
eşyanın tabiatına aykırı diye bence burada verilen tepkiler de hayatın akışı
içinde olmayacak kadar yazılmış duruyor!
* Cenazemi
taşıyorum.
... Hiçbir şeyin onu artık hayata bağlayamadığını mı
anlatmak istemişti acaba?
* ... küçük bir
kayıkla içindeki kumsala yol alıyormuş gibi uzaklaşıyordu onlardan.
* Gurbet duygusu
bizde de var. Kendimizden çok uzaklaşmışız, dönemiyoruz da.
* ... mutluluk
kapalı duran bir kitap sanki, yabancı dilde basılmış...
* Armağan
gözlerini yumdu, uykuya dalar dalmaz parlak mavi tüyleriyle kuşlar kondu
alnına. Sonra uçuşarak alnının çevresinde hızla dönmeye başladılar.
* Gözlerini
yumunca acaba onun da alnında mavi kuşlar dönecek miydi? Uçup giden özlemlerin,
sönen isteklerin, kırılan coşkunlukların kuşları...
* Hayat artık
ağır geliyordu ona. Ağır bir bavul gibi.
* Bulduğu sözler
duygusuna yetişemeyince içinde öfke ve çaresizlik kabarıyordu. Sözler dar,
duygusu geniş geliyordu ona.
- Yazım-Basım Hataları -
* Sf/ 9
Aramağan
arayamadı onu.
* Sf/ 48
... sesiz bir
dünyada...
* Sf/ 77
Belki de o dönemim
bunalım, sıkıntı ve yalnızlık duygularını dile getiren romanları ona uzak
geliyordu.
* Sf/ 161 - 164
Silik basım.
Mayıs 2017
Yazar Hakkında Bilgi= Aysel Özakın
(İngham) İstanbul Devlet Konservatuarı'nda Fransız Dili ve Edebiyatı
okutmanıyken 1980 yılında Berlin'de Yazarlar Sempozyumu'na katılmak üzere
çağrıldı ve yurda dönmeyerek edebiyat çalışmalarını önce Almanya'da sonra
İngiltere'de sürdürdü.
Sabahattin Ali ve Madaları
ödüllerinin sahibi olan yazarın Türkçede yayınlanan yapıtları:
Roman: Gurbet Yavrum (1975),
Alnında Mavi Kuşlar (1978), Genç Kız ve Ölüm (1980), Mavi Maske (1988),
Güzellik Acısı (2006).
Öykü: Sessiz Bir Dayanışma
(1976), Kanal Boyu (1981).
Aysel Özakın'ın yurt dışındayken
kaleme aldığı yapıtları Almanya'da Rowohlt, Luchterhand, Bartelsman,
Hollanda'da Shalom ve Ambo, İngiltere'de Women Press ve Waterloo Press,
Yunanistan'da Theoria, Fransa'da L'esprit des Peninsules yayınevlerinde
yayınlandı. Bir süre önce Türkiye'ye dönen Özakın'ın, henüz Türkçede
yayınlanmamış ve İngilizce olarak kaleme alınmış çok sayıda roman, şiir ve
tiyatro oyunu var.
Yurt dışında aldığı ödüller
arasında; Altona Stadtshreiberin Worpswede, Günter Grass, Stupendium bulunuyor.
ARKA KAPAK –
Çok değil, bundan 30 yıl önce
yaşananlar, edebiyatımızda ne kadar yer bulabildi?
1970'li yılların Türkiye'sinde toplumsal mücadelelerin içinden geçenler, edebiyatımıza birçok katkı sundu ama o günleri gerçekten ne kadar anlatabildi?
1 Mayıs 1977'de Taksim'de yaşanan katliamın sonrasında, Aysel Özakın'ın kaleme aldığı Alnında Mavi Kuşlar, Türk Edebiyatının o döneme ve olaylara yönelen romanları arasında, hâlâ biricik yerini koruyor.
Olayların kenarında kalanlar, yakınları alanlara çıktığı için telaş duyanlar, alanları dolduranlar, alanlardan kaçanlar, Kazancı'ya sıkışanlar, direnenler, ölenler, yaşayanlar...
Bunaldığı taşra ortamından özgürlük ve sanatsal duyarlık kaynağı olarak gördüğü İstanbul'a gelen bir genç kız, Armağan; eğtimli, toplumsal gidiş karşısında tedirgin ancak kararsız aydın tipinin örneği Sinan ve ötekiler... Bütün tipolojileriyle 1977 1 Mayıs'ına tanık olanlar, işte bu romanda karşımıza çıkıyor.
1970'li yılların Türkiye'sinde toplumsal mücadelelerin içinden geçenler, edebiyatımıza birçok katkı sundu ama o günleri gerçekten ne kadar anlatabildi?
1 Mayıs 1977'de Taksim'de yaşanan katliamın sonrasında, Aysel Özakın'ın kaleme aldığı Alnında Mavi Kuşlar, Türk Edebiyatının o döneme ve olaylara yönelen romanları arasında, hâlâ biricik yerini koruyor.
Olayların kenarında kalanlar, yakınları alanlara çıktığı için telaş duyanlar, alanları dolduranlar, alanlardan kaçanlar, Kazancı'ya sıkışanlar, direnenler, ölenler, yaşayanlar...
Bunaldığı taşra ortamından özgürlük ve sanatsal duyarlık kaynağı olarak gördüğü İstanbul'a gelen bir genç kız, Armağan; eğtimli, toplumsal gidiş karşısında tedirgin ancak kararsız aydın tipinin örneği Sinan ve ötekiler... Bütün tipolojileriyle 1977 1 Mayıs'ına tanık olanlar, işte bu romanda karşımıza çıkıyor.
Aysel Özakın, sadece bir olay
değil, bütün dönemin atmosferini, ilişkilerini, gelgitlerini, usta kalemiyle
gözlerimizin önüne seriyor.
Taksim'de 1 Mayıs - 30 yıl
önce, 30 yıl sonra; has edebiyatın duyarlı anlatımıyla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder