8 Temmuz 2017 Cumartesi

Sevgili Halil (Şahan) Kardeş - Köye Mektuplar / Yusuf Atılgan

* Aylak Adam ve Anayurt Oteli romanlarını okuduğum Yusuf Atılgan'ın mektup dilini de merakla okudum.
* Bir ortamda tesadüfen tanıştığı öğretmen Halil'e kendi köyünü anlatan Atılgan, atamasını oraya istemesini öneriyor. Bu öneriyi dikkate alan öğretmen Halil'in ataması bir zaman sonra Yusuf Atılgan'ın köyüne (Atılgan köy dese de kasaba diyebiliriz) Manisa Hacırahmanlı çıkıyor. Ve aralarında bir arkadaşlık oluşuyor.
Atılgan'ın İstanbul'da yaşamaya başlamasıyla da mektup trafiği başlıyor aralarında. * Atılgan'ın annesi orada yaşadığı için mektuplar daha çok annesinden haber alma ve haber iletme amaçlı yazılmış. Ayrıca mektupların bir diğer değişmeyen gündemi de Atılgan'ın mevcut arazileriyle ilgili soruları ve bilgi almak istemesi.
* Öyle edebi mektuplar değil. Daha çok her mektupta tekrarlanan haberleşme amaçlı yazılar. Birkaçında yazmakta olduklarıyla ilgili birkaç cümlelik haberler var, o kadar.
* Kitabın başında Halil Şahan'ın Atılgan'la tanışma sürecini ve anılarını okuyoruz.
* Kitabın sonunda da fotoğraflar var.
* Yusuf Atılgan'ın hayatının kimi kesitlerine tanık olmak, ailesi ve çevresiyle ilişkilerini okumak adına güzel bir kitap diyebilirim.



Halil Şahan'ın Yusuf Atılgan'la ilgili paylaştığı bir olay hiç hoşuma gitmedi!
* Yalnızlık ve sessizlikle ilgili köyde duyduğum olaylar var. Eski öğrencilerimden biri anlatmıştı. Odasına kapandığında saçağına konan serçelerden rahatsız olmuş ve onlara tabancasıyla ateş etmiş. Doğrusu, Yusuf Abi, benim tanıdığım zamanlarda tabanca taşıyacak bir adam değildi. Bu işi, komşularından bir avcıya tüfekle falan yaptırmış olabilir.


Yusuf Atılgan paylaşımlarım:
Aylak Adam * Yusuf Atılgan

Anayurt Oteli - Yusuf Atılgan



Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:


SEVGİLİ HALİL KARDEŞ
KÖYE MEKTUPLAR
Yazarı: Yusuf ATILGAN - (Halil ŞAHAN'a Mektuplar)
Hazırlayan: Burak Fidan
Türü: Mektup
Yayın Hakları: Edebi Şeyler
-   1. baskı: Mart 2014 
Kapak Tasarımı: Ömer Ozan Erdoğan
-   112 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * (Köyde, köylü bir adam)- 'Aman hocam' dedi, 'n'apıcaksınız Yusuf Bey'i. O kimseye selam vermez, kimsenin halini hatrını sormaz, daha da önemlisi bir Allah kuluna çay ısmarlamaz.
         ... Bütün köylüler ağız birliği etmişler, aynı şeyleri söylüyorlardı.

        * O gün orada bir saatten fazla oturduk, ama hiçbir şey konuşmadık. Ayrılırken, 'Hoşça kalın' dedim. O da, 'Gene gelin' dedi. O kadar.

        * Yusuf Abi, sanırım 1946'da, komünistlikten hüküm giyip de askeri öğretmenlikten atılınca köyüne gelip yerleşmiş. Çiftçilik yapmaya başlamış.
         ... Solculuktan hükümlü birinin Anadolu köyünde yaşaması kolay değil. Herkesin gözü onun üstünde, herkes açık kollamakta. Hele her hafta karakola gidip imza veren biri olunca. Ağzında bir ley kaçırmayacaksın, davranışlarına dikkat edeceksin; kısacası temkinli olmak zorundasın.

        * 'Vahşi Sürücü diye bir film oynuyor, git ona' dedi.
         ... alışılmış kovboy filmlerinden farklıydı. Sıkıldım.
         Beğenmediğimi söyledim.
         ... tam üç ay konuşmadı benimle. Ve Aarcord'a kadar da başka film salıklamadı. Aradan uzun yıllar geçti; söz konusu filmi TV kanallarından biri yayımladı. İlgiyle seyrettim ve bu kez çok beğendim.

        * ... laf lafı açtı, laf ileri kaçtı...

        * Avniye Hanım Teyze arkadaşlarından yakınıyor, Yusuf Abiyle ikimiz dinliyoruz.
         'Son zamanlarda ne Ayşe o..su geliyor, ne Emeti o..su geliyor, ne Hayriye o..su...'
         Yusuf Abi, bana döndü ve gülerek, 'Anamın hiç namuslu arkadaşı yoktur' dedi.

        * Avniye Hanım Teyze'yi dinlerken, Anayurt Oteli'nin bazı bölümlerini okuyormuşum duygusuna kapılırdım. Yusuf Abi, Anayurt Oteli'nde, annesinin söyleşi ve dedikodu söylemini yazınsal bir biçeme dönüştürmüştü.

        * Ne var ki bazı sofu köylüler onun, tabii benim de, dinsiz olduğumuza inanıyorlardı. ... annesinin cenazesinde caminin önüne gitmiştik, bazıları, 'Ne yüzle geldiniz!' falan diye laf attılar, duymazlıktan geldik.


 ^-^ KEDİLER ^-^

        * Kendi anlattığı bir espri var: 'Anayurt Oteli'ni yazarken tavanda bir fare tıkırtı yapıp duruyordu, ben de romana bir kedi soktum' derdi.


- Yazım-Basım Hataları -

        * Sf/ 88
         O, Geçler Lokali'nde otururdu.
                                                                           Mayıs 2017


 Yusuf Atılgan=  (d. 27 Haziran 1921, Manisa - ö. 9 Ekim 1989, İstanbulTürk roman ve öykü yazarı.
1936 yılında Manisa Ortaokulu'nu, 1939 yılında ise Balıkesir Lisesi'ni ve ikinci sınıftan sonra askeri öğrenci olarak devam ettiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi. Nihat Tarlan'ın yönetiminde hazırladığı bitirme tezinin konusu Tokatlı Kani: Sanat, şahsiyet ve psikoloji idi. Aynı dönemde Akşehir'de Maltepe Askeri Lisesi'nde bir yıl edebiyat öğretmenliği yaptı. Üniversite öğrenciliği sırasında Türkiye Komünist Partisi'ne katılarak faaliyette bulunduğu iddiasıyla sıkıyönetim mahkemesince tutuklanarak ceza kanununun 141. maddesi uyarınca hapse mahkûm edildi. altı ay Sansaryan Han'ında, dört ay da Tophane Cezaevi'nde olmak üzere on ay hapis yattı.
26 Ocak 1946’da serbest kalmış, öğretmenliği elinden alınmıştır. 1946 yılında Manisa'nın Hacırahmanlı Köyü'ne yerleşerek çiftçilik yaptı. 1976'da İstanbul'a döndü danışmanlık, çevirmenlik ve redaktörlük yaptı. Yazımı devam eden Canistan adlı romanını tamamlayamadan kalp krizi nedeni ile İstanbul, Moda'da öldü.
Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanındı ve modern Türk edebiyatının önde gelen ustaları arasında yer aldı. 1987'de Anayurt Oteli romanı, Ömer Kavur tarafından aynı adlı sinema filmi olarak çekildi. 1955 Tercüman gazetesinin öykü yarışmasında 'Evdeki' öyküsüyle (Nevzat Çorum) adıyla birincilik, 'Kümesin Ötesi' öyküsüyle (Ziya Atılgan) adıyla dokuzunculuk kazandı. Aylak Adam romanıyla 1957-58 Yunus Nadi Roman Armağanı'nda ikincilik ödülü aldı. Ölümünün ardından Yusuf Atılgan'a Armağan (1992) adlı bir kitap yayımlandı.
Kitapları:
Roman: Aylak Adam (1959), Anayurt Oteli (1973), Canistan (2000).
Öykü: Bodur Minareden Öte (1960), Eylemci (Bütün Öyküleri; 1992).
Çocuk Kitabı: Ekmek Elden Su Memeden (1981).
Çeviri: Toplumda Sanar (K. Baynes; 1980).


Halil Şahan=  1994'te Balıkesir'in küçük bir köyünde doğdu. Kendi köyünde ilkokul olmadığı için uzak bir köye okumaya gitti. İlkokuldan sonra Savaştepe Öğretmen Okulu'na girdi, ama öğretmen okulunu Nazilli'de tamamladı. Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü'nü de bitirerek Türkçe öğretmeni oldu. Manisa, Muğla ve İzmir'de uzun yıllar öğretmenlik yaptı. Kısa bir süre de Ankara'da FRTEM'de çalıştı.
1968'den beri çok sık olmasa da, belli başlı yazın dergilerinde eleştiriler, denemeler ve öyküler yayımlamaktadır. Son yıllarda çocuk ve gençlik yazınıyla ilgilenmeye başladı. Bugüne kadar, ikisi roman, biri özgün masal olmak üzere üç kitabı yayımlandı.
Yusuf Atılgan'la nerede, nasıl tanıştığını ve arkadaşlık yaptıklarını 'Sunuş'ta ayrıntılı biçimde anlatmaktadır. Ayrıca bu ünlü yazarın köydeki yaşamına ilginç anılar ve gözlemlerle ışık düşürmektedir.


ARKA KAPAK –

"Bir gün altmışaltı oyununda yenilmişti. Çok öfkelendi. Yüzü kıpkırmızıydı ve avaz avaz bağırıyordu. Yenilgiyi kabullenemediğini söylediler sonradan köylüler. Kimse yanına sokulmuyordu. O sırada Lokal'e maliyeci Şerafettin girdi. On yıl önceki bir olayı bahane edip ona çattı ve bağırdı çağırdı. Yusuf Abi'nin öfkesi yatışınca ikisi altmışaltı oynamaya başladılar."
* Yusuf Atılgan'ın Hacırahmanlı köyünden arkadaşı Halil Şahan'a 1980-1988 yılları arasında İstanbul'dan yazdığı mektuplar.
* Atılgan'a sevgisini hâlâ büyük bir bağlılıkla taşıyan ve Türk edebiyatının bu biricik yazarını "Ulysses'in baskıları arasındaki farkları saptayabilen bir köylü" olarak tanımlayan Halil Şahan'ın bu gizemli yazarı ve yapıtlarını açımlayan, daha iyi iz sürmemizi sağlayan önsözü.
* Halil Şahan'la yapılmış ve Yusuf Atılgan anekdotlarıyla dolu bir söyleşi.
* Yusuf Atılgan'ın köy hayatından fotoğraflar.
                      
                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder