Listenin ikinci sırasındaki 'Sadece tek bir kitabını okuduğunuz ve sevdiğini bir yazardan bir kitap' kategorisi için Sylvia Plath'in 'Günlükler'ini seçtim.
Günlükler kitabını aldığımda burada paylaşmıştım. Yazarın daha önce 'Sırça Fanus' kitabını okudum. Hala okunup da blogumda paylaşılmayı bekleyen kitaplar arasında. Notlarımı pc'ye aktarmaya fırsat bulunca bekleyen tüm kitapları da sırasıyla paylaşacağım.
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Günlükler / Sylvia Plath
GÜNLÜKLER
Yazarı: Sylvia
PLATH
Özgün Adı: The
Journals of Sylvia Plath
Türü: Anı-Mektup-Günlükler
Yayın
Hakları: Kırmızı Kedi Yayınevi
www.kırmizikedikitap.com
- İlk
Baskı: Faber and Faber Limited, 2000
- Kırmızı
Kedi Yayınevi, 2012
- Birinci
Basım: Mayıs 2014, İstanbul
Çeviren: Merve
Sevtap Ilgın
- 531 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
*
Tıpkı şimdi benim yaptığım gibi, bir
zamanlar, yüzyıl önce bir kız yaşıyordu. Şimdiyse ölü. Ben şimdiyim ama
biliyorum, ben de göçüp gideceğim.
*
Ay, ışığa gebe dolunay halinde...
*
Karakterin kaderindir.
*
Asla istediğim bütün kitapları
okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak
istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım.
*
Sekiz yaşında 'Kar' isimli bir şiir
yazdığımı hatırlıyorum 'Hala küçük bir çocukken, şu andaki hislerini kağıda
dökebilme kabiliyetine sahip olsam keşke çünkü büyüdüğümde nasıl yazılacağını
bileceğim ama ancak küçük bir çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu unutacağım,'
demiştim yüksek sesle.
*
Bu yaz zihinsel anlamda bitkisel
hayattaydım.
*
Eğer erkek olsaydım hangi mesleği
seçerdim?
*
Kendimi ileri ve yukarı doğru (bu dönen
dünyada neyin yukarısı olduğunu kim bilir?)...
*
... içim bir demlik dolusu leziz kahve
gibi fokurduyor...
*
Ben bütün karşıma çıkanların bir
parçasıyım. Sizin için, hepiniz için, bilseniz de bilmeseniz de, hayatıma adım
atıp sonra çıkmanızla, benim bir şeylere dönüştüreceğim önemli bir parça
bırakmış oldunuz.
*
Sorumluluklardan kaçmak, bir sefil gibi
sürünerek ana rahmine dönmek için kendimi öldürmek istiyorum.
*
Cinsel birleşmenin trajik yanı ruhun
daimi bekaretidir.
*
Yalnızca yaşamak gibi muazzam bir işle
tatmin olamam. Hayata sonelerle ve sestinalarla (bir çeşit gazel) hükmetmeli ve
60 watt'lık ampulle çalışan kafam için sözlü bir ışık kaynağı yaratmalıyım.
*
... o baş döndürücü mavi ay ışığında,
maviye hangi kelime yaraşır?
*
Ruhumu senden geri almak zorundayım; o
yokken tenimi de öldürüyorum.
*
... ben bir sözcük sanatçısı olmalıyım.
*
Dünyaları zihnimde döndürmek.
*
Sesim buz kesmiş.
*
Asıl olay üslup: 'Seni seviyorum'un benim
kendi dilime ihtiyacı var.
*
... hayat ben doğmadan sona ermiş gibi...
*
... üstünü çizdiğim günler gençliğime ve
umutlarıma ait.
*
O kadın benim umrumda bile değil ve
şiirlere ayıracağım vakti, varlığına katlanamadığım insanlarla harcayamam.
*
Güvenli sularda fazla yüzdün. Şimdi
boğulma vakti.
*
... ikimiz de (Ted) fazlasıyla içe dönük
insanlarız; genellikle kitapları insanlara yeğliyoruz.
*
Şiir, yaratıcı sanatların en içedönüğü ve
yoğunudur.
*
Kendim öyle azım ki bütün diğer kimlikler
beni tehdit ediyor.
*
... gerçek iç sesimle konuşmak... nasıl
bir içsel karar almalı, nasıl bir içsel cinayet işlemeli ya da nasıl hapisten
kaçmalıyım acaba.
*
Yazmak: düzene sokan, ıslah eden,
insanları ve dünyayı oldukları gibi ve olabilecekleri gibi yeniden öğreten ve
yeniden sevdiren.
Yazmak
sürer: dünyada kendi başına dolaşır duru. İnsanlar onu okur: ona bir insanmış,
bir felsefeymiş, bir dinmiş, bir çiçekmiş gibi tepki verir; severler ya da
sevmezler. Onlara yardım eder ya da etmez. Yaşamı yoğunlaştırıyor gibi
hissettirir: daha fazla verir, irdeler, sorar, bakar, öğrenir ve bunu
şekillendirirsin: daha fazlasını alırsın: cevaplar, renk ve biçim. Önce kendin
için yaparsın.
*
Ay Sokağı. Bu ismi bir şiir ya da öykü
hak ediyor.
^-^ KEDİLER ^-^
*
... kedilere özgü bir koku...
* O,
Külkedisi'dir...
*
Kedi, patileriyle koltuğu tırmaladı.
*
Kediler dokuz canlıdır derler.
*
Kırmızı badanalı kulübesinde (öyle diyor)
kedileri var...
*
İki kedi: ateşli yeşil gözlü, mağrur,
kapkara bir İran kedisi Prudence ve O'Hara.
*
Prue'nin emzirdiği dört yavru kara kedi
içeri giriyor ve oyunbaz siyah tüy yumakları gibi etrafta hoplayıp zıplıyorlar.
*
Kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorum
onunla...
*
... Harper's Ted'in iki şiirini - 'Of
Cats' (Kediler Yüzünden) ve ...
*
... şımarık bir kedi gibi içimden kıs kıs
gülüyorum...
*
... kedilerden, Ted Smart'ın kediler
üzerine yazdığı şiiri okuyor.
*
İhtiyaçları ve miyavlamaları zihnimin bir
parçası haline gelen yeni bir kedimiz var.
*
... birkaç gün önce gördüğüm kedisi ve
yavrularından kalma bir görüntü şüphesiz: Küçük olan bebek tüyleri yerine
bembeyaz bir teni olan küçük bir yavru kediye benzeyen...
*
Kedi artık daha fazla ısırıyor ama bu
sabahki uskumrudan sonra kendini sevdirerek omzuma tırmandı ve bana iyice
sokuldu.
*
... siyah beyaz benekli dişi kedi küçük,
daha da küçük kutulara yerleşmeye çalışıyor ve kafasını, bir kedinin cenin
pozisyonuyla saklıyor.
*
... kedinin miyavlamalarına uyandım.
*
... yemekte kaymakla beslenmiş bir kedi
gibi halinden memnundu...
*
... en son okşadığımızda Ted'i ısıran o
muazzam kalın tüylü kaplan kedi...
*
Buradaki hasta kedilerle bir ilgisi
olabilir mi?
*
... ayılar, eşekler, yavru kediler...
*
... sarı-kahve kedi...
*
Bir sürü kedisi varmış. Sarmanlardan biri
bir kavgada...
- Yazım-Basım Hataları -
*
Sf/181
... o değişitirilemez aşkla...
*
Sf/312
... iyi izzetmiyor kendini.
Okuduğum tarih: Ağustos 2014
Yazar Hakkında Bilgi= Sylvia Plath (d. 27 Ekim
1932 Boston -
ö. 11 Şubat 1963 Londra), ABD'li şair ve yazardır.
Trajik
yaşamı ve intiharıyla tanınan Plath, aynı zamanda yarı otobiyografik bir roman
olan ve depresyonu üzerine ayrıntılı bilgiler veren Sırça Fanus kitabının
yazarı olarak bilinir. Anne Sexton ile birlikte, Plath gizdökümcü şiirin önemli
isimlerinden biridir.
Hayatı
1932
yılında Alman bir
baba ve ABD'li bir anneden, Massachusetts'te
doğdu. Profesör olan babası 1940 yılında öldü.
Plath ilk şiirini 8 yaşında yayımladı.
Plath,
hayatı boyunca ileri derecede manik-depresif bozuklukla
boğuştu. 1950 yılında bursla girdiği Smith College'deki ikinci
yılında ilk intihar girişimini gerçekleştirdi ve bir akıl hastanesine
yatırıldı. 1955'te Smith College'den summa cum laude derece ile mezun
oldu.
Kazandığı Fulbright bursuyla Cambridge Üniversitesi'ne giderek
çalışmalarını burada sürdürdü ve şiirlerini üniversitenin öğrenci gazetesi olan
Varsity'de yayımladı. Plath burada 1956 yılında evleneceği İngiliz şair Ted Hughes'la
tanıştı. Evliliklerinin ardından Boston'da
yaşamaya başladılar. Plath, hamile kaldıktan sonra ise İngiltere'ye geri
döndüler.
Plath
ve Hughes, Londra'da
kısa süre yaşadıktan sonra North Tawton'a yerleştiler. Çiftin Sylvia'nın
kıskançlık krizleriyle başlayan sorunları bu dönemde başladı ve ilk
çocuklarının doğumundan kısa süre sonra Sylvia Plath Londra'ya geri dönerek
boşanma işlemlerini başlattı.
Kiraladığı
evin eskiden İngiliz şair William Butler Yeats'e ait olduğunu
öğrenen Plath bunu iyi bir işaret olarak değerlendirdi. 1962-1963 kışı Plath
için çok zor geçti. 11 Şubat1963'te, ikinci kattaki odalarında uyumakta olan çocuklarının
yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz
girmeyeceğinden emin olmak üzere bantlayarak kapattı ve kafasını fırının içine
sokarak intihar etti.
İntiharıyla
ilgili olarak kocası Ted Hughes eleştirilere maruz kaldı. Hughes yıllarca bu
konuda konuşmadı. Daha sonra anılarını yayımladı.
1963
yılında daha 30 yaşındayken intihar eden Plath’ın hayatı, Oscarlı oyuncu
Gwyneth Paltrow’un ünlü şairi canlandırdığı “Sylvia” filmine de aktarıldı.
Plath’ın
Türkçe’ye çevrilen eserleri arasında bulunan “Sırça Fanus” adlı romanı, birçok
kişi tarafından ilk Amerikan feminist romanı olarak değerlendirilir.
Türkçeye çevrilen eserleri
·
Ariel, (İmge Kitabevi)
·
Johnny Panik ve
Rüyaların Kutsal Kitabı, (Altıkırkbeş Yayınları)
·
Sırça Fanus, (Can Yayınları)
·
Üç Kadın, (Oğlak Yayıncılık)
·
Sylvia Plath'in
Günceleri, (Oğlak Yayıncılık)
·
Suyu Geçiş (Artshop Yayıncılık)
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sylvia_Plath
Çeviren Hakkında Bilgi= Merve Sevtap Ilgın 1978 yılında
Çanakkale'de doğdu. Hacettepe Üniversitesi'nde Mütercim-Tercümanlık ve İngiliz
Dili ve Edebiyatı eğitimi aldı. Kısa bir süre Belçika'da Translation Studies
(Çeviribilim) okudu. İstanbul'da yaşamakta ve özel bir üniversitede İngilizce
okutmanı olarak çalışmaktadır. Çevirileri arasında Joyce Carol Oates'ten Güzel
Bir Kız ve Zombi, Tea Obreht'ten Kaplanın Karısı, John Brandon'dan Sığınak ve
Rose Tremain'den Sınıraşımı bulunmaktadır.
ARKA KAPAK –
"Benim hayatımın amacı ne ve onunla ne halt edeceğim? Bilmiyorum ve korkuyorum. Asla istediğim bütün kitapları okuyamayacağım; olmak istediğim bütün insanlar olamayacağım ve yaşamak istediğim bütün hayatları yaşayamayacağım. Kendimi istediğim bütün becerileri edinecek kadar eğitemeyeceğim. Bunları neden istiyorum? Hayatımda mümkün olan zihinsel ve fiziksel tecrübelerin tüm renklerini, tonlarını ve çeşitlerini tatmak ve hissetmek istiyorum. Ve korkunç derecede sınırlıyım… Uğrunda yaşayacağım çok şey var, yine de anlaşılması mümkün olmayacak kadar hasta ve üzgünüm."
Sadece otuz yıl yaşadı Sylvia Plath ve bu otuz yıla fırtınalı bir hayat ve unutulmaz eserler sığdırdı. 1963 yılında hayatına kendi eliyle son vermesinden sonra eşi Ted Hughes'un büyük kısmını sansürleyerek ilk kez yayımlattığı Günlükler, yıllar sonra özgün haliyle yayımlanmıştı. Elinizdeki kitap da bu ikinci versiyonun tamamına yakın kısmını içeriyor. Plath'ın hayatının son on iki yılını kapsayan günlükleri onun özelindeki ve edebi alandaki mücadelelerini veriyor ve okura onu tanımak için geniş pencereler açıyor. Günlükler, bu özgün yazarı tanımak ve yapıtlarını daha iyi anlamak isteyenler için eşsiz bir başvuru kaynağı, hayranları için vazgeçilmez bir başucu kitabı.
İntihar eden şair Sylvia
Plath'in oğlu aynı yolu seçti.
İntihar ederek yaşamını sonlandıran şair Sylvia Plath
ve şair Ted Hughes’un oğlu Nicholas Hughes da kendi yaşamına son verdi. Annesi
öldüğünde henüz bir yaşında olan Hughes, Alaska’da yalnız yaşadığı evde
kendisini astı. Ablası Frieda, ölüm haberini verirken Nicholas’ın bir süredir
depresyonla savaştığını açıkladı. 47 yaşındaki Hughes, hiç evlenmemişti ve
çocuğu da yoktu. Okyanus bilimleri profesörü olan Hughes’un trajik ölümü
intiharın genetik olup olmadığı sorusunu da akıllara düşürdü.
Hughes’un annesi ABD’li ünlü şair Sylvia Plath, çocukları uyurken kendisini havagazıyla zehirleyerek intihar etmişti. 1963 yılında gerçekleşen bu olayda Nicholas Hughes henüz bir yaşındaydı ancak tüm hayatını, annesinin onlar uyurken intihar etmesinin gölgesinde geçirdi. Nicholas Hughes’un intiharı bu ailenin trajik öyküsüne yeni bir halka ekledi. (The Times)
Hughes’un annesi ABD’li ünlü şair Sylvia Plath, çocukları uyurken kendisini havagazıyla zehirleyerek intihar etmişti. 1963 yılında gerçekleşen bu olayda Nicholas Hughes henüz bir yaşındaydı ancak tüm hayatını, annesinin onlar uyurken intihar etmesinin gölgesinde geçirdi. Nicholas Hughes’un intiharı bu ailenin trajik öyküsüne yeni bir halka ekledi. (The Times)
http://www.radikal.com.tr/yasam/intihar_eden_sair_sylvia_plathin_oglu_ayni_yolu_secti-927629
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder