Listenin 11. sırası: Mektup veya anı veya biyografi veya otobiyografi türünde bir kitap.
Daima derim, beni yakından tanıyanlar Nazım Hikmet sevdamı bilirler.
Mektuplar hiç bitmesin istedim... Okudukça okuyayım...
Tabii roman gibi birkaç gün içinde okuyup bitirmedim. Daha uzun bir zamana yaydım okuma süresini. Mektupları keyifle okudum.
O kadar çok alıntı yaptım ki blogda ancak onda birini paylaşacağım:)
Hemen hemen tüm şiirlerini okudum. Ama şiir kitaplarını çok eski yıllarda okuduğum için blogumda hala paylaşamadıklarım arasında kaldılar. Gerçi ara ara okurum şiirlerini, özlerim çünkü...
Edward Tims, Saime Göksü 'Romantik Komünist' kitabı da yıllar önce okuyup paylaşamadıklarımdan...
İnşallah fırsat bulursam bunlar gibi birçok bekleyen kitabı bloguma eklemek istiyorum.
Paylaştıklarıma bir göz atmak isterseniz:
Çizgilerle Nazım Hikmet - Müjdat Gezen / Savaş Dinçel
Ferhad ile Şirin- Nazım Hikmet
Nazım'la Son Söyleşimiz - Vera Tulyakova Hikmet
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Piraye'ye Mektuplar / Nazım Hikmet
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Piraye'ye Mektuplar / Nazım Hikmet
PİRAYE'YE MEKTUPLAR
Yazarı: Nazım
HİKMET
Derleyen: Memet
Fuat
Türü: Mektup
Yayın
Hakları: Yapı Kredi Yayınları
www.ykykultur.com.tr
- 1.
Baskı: Adam Yayınları, Mart 1998 Özel
baskı: Şubat 2012
- YKY'de 1.
Baskı: İstanbul, Temmuz 2012 5. Baskı:
İstanbul, Şubat 2016
Kapak
Tasarımı: Nahide Dikel
- 772 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Nazım'ın,
1933'ten 1950'ye kadar, on yedi yıl boyunca, çeşitli cezaevlerinden Piraye'ye
yazdığı mektuplar...
* Kırmızı biber
gibi acı bir mektubunu aldım.
* Dün gece
rüyamda yine seni gördüm. Uyandığıma pişman oldum!
* Düşmanlara gam.
Dostlara selam.
Kalbimde çocuklarım.
Seni kucaklarım.
* Mesela, Kadri
isminde, son defa yakalanan bir adamın üstünde, Karl Marks ismindeki bir alimin
bundan 60-70 sene evvel yazdığı meşhur bir kitabın el yazmasıyla Türkçesi
çıkmış. Bu kitap bundan on sene evvel kadar da Türkçeye resmen tercüme edilip
resmen satılmıştı. Müstantik Bey şimdi bunun benim tarafımdan yazılmış olduğunu
iddia ediyor. Karl Marks'ın yetmiş senelik eserini bana mal ediyor. Ne tuhaf
şey değil mi?
* Her yiğidin bir
yoğurt yiyişi, her iklimin bir fırtınası var...
* Taze, şeffaf,
sert ve yumuşak bir yemiş gibi ağzımda, renk renk bir çiçek gibi gözlerimde,
bir bahar havası gibi burnumdasın...
* Kol saatım
bozuldu. Ben de mekanizmayı çıkardım ve çerçevenin içine sizin resimlerinizi
koydum.
* Seni çok
seviyorum, karıcığım. Yaşamak kadar çok.
* ... harp
olmadığı zamanlarda da milyonlarca insan bu kadar süratli öldürülmüyorlarsa da,
daha ağır ve sefil bir ölüme mahkum değil miydiler?
* Halbuki içimde
senin aşkına dair öyle şarkılar söyleniyor ki...
* Ha, zannetme ki
edebiyatçı olmak için edebiyat fakültesinde okumak lazımdır. Katiyen, gerek
bizdeki, gerekse dünyadaki romancıların, şairlerin filan hemen hemen hiçbirisi
edebiyat fakültesinde okumamıştır. Edebiyat fakültesinden, tabir caizse,
edebiyat alimi çıkar. Halbuki sen edebiyat alimi değil, bizzat edebiyat yapacak
kadar canlı bir insansın.
* Bilirsin ki ben
okuyucularımın, ama okuyucum olmalarını istediğim okuyucularımın fikirlerine
ehemmiyet veririm.
* ... benim için
öyle rüya gibi, gül yaprağı ve kelebek kanadı gibi, nazik ve ince bir şey
oldun.
* İçimde ikinci
bir insan gibidir
seni sevmek saadeti.
^-^
KEDİLER ^-^
* Yoksa Vedat ile
de mi aranızdan kara kedi geçti?
* Localarda bu
akşam üç insan ve bir kediyiz. ... Kedi, başının yarısı siyah, yarısı beyaz,
gebe bir kedi...
* Gelirken,
istersen kedini getir.
* Kedimiz
büyümekte.
* Bizim kediler
ikileşti. Erkek kardeşini de aldık. Aynı beyazlıkta, aynı boyda, yalnız daha
tüylü, daha iri gözlü, daha güzel.
* ... bir kedi
yavrusu insanla nasıl oynarsa o da öyle oynuyor...
^-^ Tekir kedi diye bahsedilen Münevver-
* ... benim tekir
kediye yalvarıp yakarmakta olduğum...
* Bu krizin tekir
kediyle...
* ... tekire
değil, sana yalvardım...
* ... tekir kedi
meselesine nasıl düştüğüm...
* Ve öyle olduğun
için tekir kedi araya girdi.
* ... tekire
yalvardığım...
- Yazım-Basım Hataları -
* Sf/ 72
Seninle kaşı
karşıya, göz göze...
* Sf/ 77
... Müdür Bey beni çağıttığı
zaman...
* Sf/ 78
Bu karşığını
almadan yazdığım bir mektuptur.
* Sf/ 88
... benim asbım
çok bozuk.
* Sf/ 92
... mahkemeye vediği
ifadeye...
* Sf/ 96
İkinci mektbumu...
* Sf/98
... çabuk untulurdu.
* Sf/ 150
... her mekubumda
söylediğim gibi...
* Sf/ 163
Hapi-
shaneyi...
* Sf/ 169
... sonraki mektupta göndeceğim.
* Sf/ 210
... Sare Teyzenin yanına gitmiş
(nokta yok)
* Sf/ 223
... çok iyi bak, kuzum
(nokta yok)
* Sf/ 261
... döt yüz almış
mıydık...
* Sf/ 269
Sandıklar amblajlandı.
* Sf/ 280
Doktor ne dedi.
* Sf/ 280
... yazı yolayabileceğim.
* Sf/ 281
... siyah değil, kırmzı.
* Sf/ 296
Biz ikmiz...
* Sf/ 345
... ikitorunu...
* Sf/ 359
... geçikmiş.
* Sf/ 373
... 10'uncu sayfadan baylayıp
69'uncu...
* Sf/ 389
... kitabınla alkadar
değilsin.
* Sf/ 393
... tercümeye başladım
(nokta yok)
* ... söylemek istdiğimi...
* Sf/ 409
... armızdaki
münasebet...
* Sf/ 413
üzüm mevsminde
ben.
* Sf/ 440
... öyle şaşıttı
ki beni...
* Sf/ 455
Seni Suzan'ı...
(virgül yok)
* Sf/ 461
Yüreğimdem ise...
* Sf/ 468
... satabilirisin?
* Sf/ 469
... istedğimi...
Senin odanı görmedim ve bana yolladığı fotoğrafları da pek bir şeyi belli etmiyor.
* Sf/ 502
... atmış
yaşını...
* Sf/ 503
3. prg 3. sıra...
* Sf/ 504
1. prg 6. sıra...
* Sf/ 556
Seninle biraz böyle mektupla olsun konuşursan açılırım.
* Sf/ 580
2. prg 3. sıra...
* Sf/ 600
Piraye için yazılan saat 21-21 şiirleri...
* Sf/ 642
... yemek yemekten ayıkoyamıyorsa...
* Sf/ 648
Anenin ve
teyzenin...
* Sf/ 670
6. prg.
* Sf/ 672
... yazmıştım.Yahu...
... korkuyoum...
* Sf/ 697
... mekubum...
* Sf/ 748
12. ve 13. sıra...
NİSAN 2016
Yazar Hakkında Bilgi= Nâzım Hikmet Ran (d. 15 Ocak 1902[1] –
ö. 3 Haziran 1963), ya da kısaca Nâzım Hikmet, Türk şair, oyun yazarı,
romancı ve anı yazarı. "Romantik komünist" ve "romantik
devrimci" olarak
tanımlanır. Siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin
yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiştir. Şiirleri elliden
fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır.
Yasaklı
olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını
da kullanmıştır. İt Ürür Kervan Yürür kitabı
Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır. Türkiye'de serbest
nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en
önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en
gözde şairleri arasında gösterilmektedir. Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca
yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nazım Hikmet, İstanbul, Ankara,
Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yattı. 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı; ölümünden
46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu işlem iptal
edildi.
Mezarı Moskova'da bulunmaktadır.
Derleyen Hakkında Bilgi= Memet Fuat (Mehmet Fuat
Bengü) (d. 16 Şubat 1926, Erenköy, İstanbul -
ö. 19 Aralık 2002, İstanbul)
Eleştirmen, yazar, yayıncı, voleybol antrenörü,
eğitimci.
Edebiyat
eleştirisi yazıları ile tanınan bir edebiyat adamı ve voleybola katkıları ile
tanınan bir spor adamıdır. 1960’da De Yayınevi’ni kurdu. Yeni Dergi adlı
edebiyat dergisini çıkardı. Altınyurt Voleybol Takımında antrenörlük yaptı ve
amatör takımın deplasmanlı lige yükselmesini sağladı. Nazım Hikmet’in
hayatı ve eserleri hakkında eserler verdi. Nazım Hikmet'in üvey oğludur; ünlü
şairin şiirlerinde “oğlum memet” diye seslenerek dünyaya tanıttığı kişidir.
ARKA KAPAK –
"Nâzım'ın, 1933'ten
1950'ye kadar, on yedi yıl boyunca, çeşitli cezaevlerinden kendisine yazdığı
mektupları, Piraye bir tahta bavulda saklardı. Ceviz ağacından yapılmış, 41 x
26 x 14 cm
boyutlarında küçük bir tahta bavul. Küçük olduğu için, belki "çanta"
demek daha doğru. Bu ceviz çantayı ona Nâzım sanırım Çankırı Cezaevi'ndeyken
yapmıştı.
(...)
Bu kitaptakiler, Nâzım'ın Piraye'ye yazdığı mektupların hepsi mi? Çantadakilerin hepsi...
Belki bir gün başka yerlerden de bir şeyler çıkar, bilemem."
Memet Fuat
(...)
Bu kitaptakiler, Nâzım'ın Piraye'ye yazdığı mektupların hepsi mi? Çantadakilerin hepsi...
Belki bir gün başka yerlerden de bir şeyler çıkar, bilemem."
Memet Fuat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder