Kitaplığımızda okunmayı bekleyen ne harika eserler var, çoğu zaman bilemiyoruz. O yüzden buluşmamız geç olabiliyor.
John Fante 'Toza Sor' uzuuun zamandır okunmayı bekliyordu. Bilseydim böylesi bir okuma keyfi yaşayacağım aldığım anda okumaya başlardım.
Konusu, kurgusu, dili ve akıcılığıyla beni fazlasıyla tatmin etti.
Önsöz ve Sonsöz Bukowski'den... Fante hayranı özellikle Toza Sor kitabını ayrı bir yere koyan Bukowski'den...
Bukowski'den okuduğum 'Kediler' kitabı için buraya lütfen ^-^
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla * Toza Sor / John Fante
Okuma Halleri, Fotoğraflarla * Toza Sor / John Fante
TOZA SOR
Yazarı: John
FANTE
Orijinal
Adı: Ask the Dust
Türü: Roman
Yayın
Hakları: Parantez Yayınları
- Sekizinci
Baskı: Temmuz 2015
Kapak
Tasarımı: Nurcan Zamur
Çeviri: Avi Pardo
- 160 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Tozla ilgili
cümleler...
Sf/ 10
Ve oturdukları dairenin içini anımsadım, nasıl fare ve toz
koktuğunu...
Sf/ 14
... o dokunuşun anısını daktilomun tozlandığı...
Sf/ 22
... karanlık ve tozlu koridorun sonundaki odaya giriyoruz...
Sf/ 35
... titreyerek çıkıp tozlu merdivenleri inmiş...
Sf/ 38
Elbiselerimi çıkardığımda toz halinde yere döküldü.
Sf/ 41
Ellerinin tozunu silkmek isteyen biri gibi ellerini çırptı.
Sf/ 43
... Bunker Hill'in tozlu merdivenlerinden çıkıp karanlık
sokağın... Toz ve eski binalar... Cleveland'ın tozu hala üstlerinde...
Sf/ 44
Ama ayakkabılarınız tozlu...
Sf/ 46
... Nevada'nın tozu saçımda ve gözlerimde.
Sf/ 48
Tozlu bir mezara girmekten farksızdı.
Çay fincanları tozluydu...
Sf/ 49
Los Angeles'ın sürekli uçuşan tozu kudurtuyordu onu.
Sf/ 50
Odanın tozunu alan Japon çocuk...
... çocuk dergileri düzgün bir şekilde ... kütüphane
masasının üstüne bırakmıştı. Toz tutmuşlardı orada. Arada sırada iki üç günde
bir mendilimle tozlarını alıp onları yine odaya dağıtıyordum.
Sf/ 88
... tavanda örümcek ağları, köşelerde toz...
Sf/ 90
... tozlu sokaklar yok...
Sf/ 93
Ortalık toza bulanmıştı.
Sf/ 94
Tozdu her yer. ... Devasa toz bulutları oluşmuştu.
Gri bir toz tabakası kaplamıştı her yeri.
Sf/ 95
Bir dua söyledim ama tozdu ağzımda.
Sf/ 99
Dünya tozdan geliyordu ve sonunda yine toz olacaktı.
Sf/ 113
... kenti bir kez daha edebi tozla kaplamayı bekleyen çöl
vardı.
Sf/ 116
Ceketi tozlu ve kirliydi.
Sf/119
Yalnız sokaklarının tozu ve sisi, yalnız değilim artık.
Sf/ 134
Yerler halıydı, toz ve kırıntı kaplıydı...
Sf/ 135
... bir başka köşede bir tüfek, tozlu.
Sf/ 141
... o yapış yapış can sıkıntısı yüzünden, tozun ve Mojave
çölünden esen sıcak rüzgarın yüzünden.
* Tam burnuma
göre bir geceydi, burunlara şölen, yıldızların kokusu, çiçeklerin kokusu...
* Bu otele
Meksikalı kabul etmiyoruz, dedi.
Meksikalı değilim ben.
Yahudi de kabul etmiyoruz.
(Los Angeles)
* ... dünyanın
bütün hazlarını al, sonsuzlukla çarp, cennette bir an hepsine bedeldir.
^-^ KEDİLER ^-^
* Kedi mırıltısı
geliyordu gırtlağından.
* ... alçak bir
sesle, bir kedi yavrusu gibi, 'Merhaba,' dedi.
* 'Ve bir kedi'
dedim. 'Bir siyam kedisi. Altın gözlü iri bir kedi.'
... 'Hayır,' dedi. 'Nefret ederim kedilerden.'
'Peki. Kedi yok. Bende sevmem kedileri.'
- Yazım-Basım Hataları -
* Sf/ 18
Altınca caddedeki...
* Sf/ 29
Büyük allahım...
* Sf/ 33
... zerafetle
taşıyordu.
* Sf/ 70
... tek allahın
kulu.
* Sf/ 71
... ne yazar ne da aşık...
* Sf/ 125
Gece vardı allahtan...
* Sf/ 130
... allahaşkına.
* Sf/ 139
Her allahın
günü...
* Sf/ 150
... ima edermiş
cesine...
'Willie,' dedim. 'Adım
Willie.'
Mart 2017
Yazar Hakkında Bilgi= John Fante (d. 8 Nisan 1909 - ö. 8 Mayıs 1983) İtalyan asıllı
ABD'li romancı, kısa hikâye yazarı, senarist.
John Fante`nin babası olan
duvar işçisi Nick Fante, bir İtalyandı.
Yüzyılın başında ABD`ye göç etti, 8 yıl sonra da oğul John
dünyaya geldi. Boulder`da yetişti, Colorado
Üniversitesi`ne kayıt yaptırdıysa da eğitimini tamamlayamadı, 20 yaşındayken
okuldan ayrıldı. 1918`de ABD vatandaşı olan baba Nick
Fante, 1929 yılında
ailesini terk etti. Babanın da ayrılmasıyla aile gittikçe fakirleşti. John
da Kaliforniya`ya
gitti, bir balık fabrikasında çalışmaya başladı, kısa bir süre sonra annesini
de yanına aldırdı.
Balık fabrikasında
çalışmaya başlayınca hayatı bir düzene girdi. Boş zamanlarında sürekli okuyan
Fante, işçilikten arta kalan zamanlarda sürekli hikâyeler yazmaya
başladı. 1933`te
ilk romanı Los Angeles Yolu'nu
bitirdi, bu kitapla birlikte aynı zamanda hep başkahraman olarak kalacak Arturo Bandini de
doğuyordu. İlk kitabı yayınevlerince provokatif olduğu gerekçesiyle
reddedildi. 1938 yılında
ilk romanı yayımlanabildi: Bahara Dek Bekle, Bandini. 1939 yılında
da Charles Bukowski`nin öve öve bitiremediği Toza Sor yayımlandı.
Daha sonra Hollywood`a
doğru kaymaya başlayan Bandini, ünlü yönetmenlerle (Orson Welles, Francis Ford Coppola) ahbap oldu. Yazın
dünyasından yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı, evlendi. Edebiyat dünyasına Hayat
Dolu`yla geri döndü fakat eski hırçın hali biraz geride kalmış gibi
görünüyordu. Hayat Dolu`nun senaryosuyla Oscar`a aday oldu. 1955`te şeker hastası
olduğunu öğrendi, giderek sağlığı bozuldu, kör oldu ve iki bacağı kesildi. Bu
nedenle son romanı olan Bunker Tepesi Düşlerini (1982) karısına yazdırmak
zorunda kaldı, ertesi yıl da öldü.
Ömrünün son yıllarında
Bukowski hep Fante`nin yanında oldu. Black Sparrow Press`e baskı yaparak Fante
ölmeden kitaplarının tekrar basılmasını sağladı. Ona adeta tapan Bukowski,
zamanında fazla ilgi gösterilmeyen Toza Sor`un en sevdiği kitap olduğunu
yineleyip durdu. Arturo Bandini serisinin tekrar popüler olmasını sağladı.
2000`de John Fante biyografisi "Full of Life: The Biography of John
Fante" piyasaya çıktı. 2003`de The Fante
Reader takip etti, bu kitapta da bazı öyküleri ve mektupları yer alır.
2006'da Toza Sor beyaz perdeye aktarıldı.
Bütün kitaplar Parantez
Yayınları tarafından basıldı ve tüm seriyi Avi Pardo çevirdi.
ARKA KAPAK –
Derken bir gün bir kitap
çektim, açtım ve kalakaldım. Birkaç paragraf okudum. Sonra çöplükte altın
bulmuş biri gibi kitabı masaya götürdüm. Cümleler sayfada yuvarlanıyordu,
kayıyorlardı. Her cümlenin kendine özgü bir enerjisi vardı; cümlelerin özü sayfaya
bir biçim veriyordu: sayfaya oyulmuşlardı sanki. Duygusallıktan korkmayan
birini bulmuştum sonunda. Mizah ve acı olağanüstü bir kolaylıkla iç içe
geçmişti. O kitabın ilk sayfaları benim için çılgın ve büyük bir mucizeydi.
Evet, Fante beni çok etkiledi. O kitapları okuduktan kısa bir süre sonra bir
kadınla yaşamaya başlamıştım. Benden daha ayyaştı ve korkunç kavgalar ederdik.
Bazen ona, "Bana orospu çocuğu deme! Bandini'yim ben, Arturo Bandini"
diye bağırırdım. Fante benim Tanrı'mdı ve Tanrı'ların rahatsız edilemeyeceğini,
kapılarının çalınmayacağını biliyordum. Ama "Angel's Flight"ın
neresinde oturduğunu tahmin etmeye çalışır, hala orada yaşadığını tahayyül
etmeyi severdim. Hemen her gün ordan geçerdim, Camilla'nın tırmandığı pencere
bu muydu? Lobi bu mu? Hiçbir zaman emin olamadım. Chares Bukowski
Toza Sor kitabının çok hayranı var, ben filmini izlemiş ve pek sevmemiştim açıkçası ama kitabın bambaşka olduğunu söylüyorlar, sen de çok güzel anlatmış ve resimlemişsin Ayşim'cim, okumak isterim ben de, sevgiler:)
YanıtlaSilFilminden haberim yoktu. Merak ettim 🤗
YanıtlaSilKitabi çok sevdim. Bir şans tanı derim. Çokça sevgilerimle 💚🍀
Filmi ile kitabın konusu farklı sadece isimlerini almışlar. Çok sığ bir filmdi malasef
YanıtlaSil