* İki kitabı da sevgili @niluferim11 ile birlikte okuduk.
* Serinin çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Sona erdi ve ben kendimi boşlukta hissettim.
* Keşke serinin üçüncü kitabı da olsaymış. Ki bence devam edebilirdi.
Okuduğum kitapların blog yazılarını hazırlamakta çok gecikiyorum. Mesela bu kitabı ağustos ayında okudum, düşünün artık gecikmeyi:))) Daha sonra yazarın bir kitabını daha okudum, o da 'Gündüz Düş Görenler'.
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla * Tanrının Çocukları / Mary Doria Russell
Yazarı: Mary
Doria RUSSELL
Orijinal
Adı: Children of God, 1998
Türü: Roman
Yayın
Hakları: Metis Yayınları
- İlk
Basım: Kasım 2016
Kapak
Tasarımı: Emine Bora
Kapak
Resmi: Hieronymus Bosch, Dünyevi Zevkler Bahçesi (1503-1504)
Sol ve orta panelden detaylarla kolaj.
Çeviri: Başak
Bekişli
- 542 sayfa
Kitaptan Alıntılar;
* Tek hapishane,
bizim kendi sınırlarımızdır!
* Yaradılışı
kendisine doğuştan biçilen role uygun olmayanlara acıyın, çünkü bu zor bir
hayat.
* Eskiden Nico
gibi insanlara bakıp şöyle düşünürdüm: İşte başarısız olmuş bir kürtaj.
Gezegeni tüketecek, sadece yemeyi ve çoğalmayı becerebilen işe yaramaz bir
insan daha...
* Belki insan
korktuğunda daha dikkatli dinlediği için Tanrı'yı daha iyi duyabiliyordur.
* Herkesin görüş
sahasının sınırları vardır.
* Herkes
konuşuyorsa ruhunu nasıl duyabilirsin?
^-^ KEDİLER ^-^
* ... yatak
odasının penceresine bakarken, kedilerde biri karşısında biterek mırlayıp
gerindi. Edward kedilerin güzelliğini kabul ederdi... ... kedi Edward'ın
bacaklarına sürtünmeye devam etti.
* Bir adam ve bir
kediyle ilgili eski bir hikaye var...
Kedileri severim.
* Schrödinger
derdi ki, bir kediyi kutuya koyarsan - pekala, kutuda bir tabak normal yemek,
bir tabak da zehirli yemek var diyelim.
... Kedi kutuda ve zehirli ya da zehirsiz yemeği yemiş
olabilir. ... Schrödinger'e göre, dışarıdaki adam ölüp ölmediğine bakmak için
kutuyu açana kadar kedi aslında hayatta ya da ölmüş sayılmaz.
... Adam kedinin mırlayıp mırlamadığını duymak için
dinleyebilirdi.
... Bana kalırsa, kedi adama inanıyorsa adam oradadır. Kedi
ateistse de adam yoktur.
-
Yazım-Basım Hatası-
* Sf/ 415
... sözlerininn...
Ağustos 2017
Yazar Hakkında Bilgi= 1950'de
Chicago'da doğdu. Kemik biyolojisi ve biomekanik konusunda uzman bir
paleoantropolog olarak Avustralya ve Hırvatistan'da araştırmalar yaptı.
1980'lerde akademik kariyerini bırakarak yazarlığa soyundu. Halen eşi Don ve
oğulları Daniel ile Cleveland'da yaşamaktadır.
1996 yılında yayımlanan ilk romanı Serçe büyük bir başarı
kazandı. Entertainment Weekly yılın en iyi on kitabından biri seçti. 1997'de
İngiliz BilimkurguYazarları Kurumu tarafından En İyi Roman ödülüne layık
görüldü. Russell yine aynı romanıyla James Tiptree Jr. Arthur Clarke ve John W.
Campbell ödüllerinin de aralarında bulunduğu birçok ödül topladı. 1998'de
Serçe'nin devamı niteliğindeki Children of God, Tanrı'nın Çocukları'nı
yayımladı.
ARKA KAPAK –
Mary Doria Russell'ın ilgiyle
okunan romanı Serçe'den sonra Tanrının Çocukları da Türkçede: Beklenmedik
dönemeçlerle dolu incelikli olay örgüsü ve edebi ustalığıyla en az ilki kadar
güçlü bir eser.
Roman, Jana'ata ve Runa adlı iki akıllı türün bulunduğu Rakhat gezegenine yapılan ilk seferde yaşanan felaketin ardından, yeni bir sefer için kolların sıvanmasıyla başlıyor. Dünya'da hazırlıklar sürerken, paralel bir anlatımla, Rakhat'ta insanların ister istemez başlattığı değişim rüzgârına da tanık oluyoruz. Zorlu bir yolculuğun ardından Dünyalı ekip hedefe vardığındaysa, iki gezegenin halklarının kaderi bir kez daha kesişiyor.
Bir bilimkurgu romanı olarak Tanrının Çocukları'nın ayırt edici özelliği antropolojik derinliği: karakterlerin karmaşık iç dünyasını ikna edici bir şekilde resmetmesi; onların zaaflarını, kendi kendini kandırma ve anlam olmayan yerde bile sürekli anlam arama eğilimlerini, hırs ve yanılgılarını, iyi niyetle de olsa başkalarına zarar verme kapasitelerini gözler önüne sermesi. Dahası, yazarın önemli toplumsal meselelere -farklı türlerin/kültürlerin bir arada yaşaması, anlayış ve hoşgörünün kendinden farklı olanı tanımayla başlaması, katı geleneklerin zulmü, değişimin kaçınılmazlığı vb- yaklaşımı da kayda değer.
Bütün bunlara yaratıcı bir hayal gücü ve kitabın her sayfasında hissedilen ince bir mizah da eklenince, ortaya keyif ve heyecanla okunan doyurucu bir roman çıkıyor. Tüm bilimkurgu hayranlarına ve edebiyatseverlere tavsiye ediyoruz.
Roman, Jana'ata ve Runa adlı iki akıllı türün bulunduğu Rakhat gezegenine yapılan ilk seferde yaşanan felaketin ardından, yeni bir sefer için kolların sıvanmasıyla başlıyor. Dünya'da hazırlıklar sürerken, paralel bir anlatımla, Rakhat'ta insanların ister istemez başlattığı değişim rüzgârına da tanık oluyoruz. Zorlu bir yolculuğun ardından Dünyalı ekip hedefe vardığındaysa, iki gezegenin halklarının kaderi bir kez daha kesişiyor.
Bir bilimkurgu romanı olarak Tanrının Çocukları'nın ayırt edici özelliği antropolojik derinliği: karakterlerin karmaşık iç dünyasını ikna edici bir şekilde resmetmesi; onların zaaflarını, kendi kendini kandırma ve anlam olmayan yerde bile sürekli anlam arama eğilimlerini, hırs ve yanılgılarını, iyi niyetle de olsa başkalarına zarar verme kapasitelerini gözler önüne sermesi. Dahası, yazarın önemli toplumsal meselelere -farklı türlerin/kültürlerin bir arada yaşaması, anlayış ve hoşgörünün kendinden farklı olanı tanımayla başlaması, katı geleneklerin zulmü, değişimin kaçınılmazlığı vb- yaklaşımı da kayda değer.
Bütün bunlara yaratıcı bir hayal gücü ve kitabın her sayfasında hissedilen ince bir mizah da eklenince, ortaya keyif ve heyecanla okunan doyurucu bir roman çıkıyor. Tüm bilimkurgu hayranlarına ve edebiyatseverlere tavsiye ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder