Raflar dolu kitabın cazibesine kapılmamam mümkün değil. İşte tam da bu sebeple D&R ve bilumum kitapçılar dışarıdaki mutluluk mekanlarım ♥
Nisan ayında buradaki paylaşımımda Instagram'da Esrarengiz Bahçe paylaşımı patlaması yaşanıyor demişim ve kedili-köpekli boyama kitabımı paylaşmışım:)) Tabii çocuklar için ama ne fark eder ki zaten:)
Bu sefer D&R'da mırkklısını buldum ^-^
Poirot ♥
Çok merak ediyordum. İnşallah 'Güz Okuma Şenliği' kapsamında okuyacağım.
Arka kapak yazısından etkilenip aldım:
Ha 40 şizofrenden1
öykü, ha 1 şizofrenden 40 öykü!
”Okay Uludok’u şizofreni
hastaları için açılmış bir öykü yarışmasında Seçici Kurul Başkanlığı’nı yaptığım günlerde keşfettim. Sonra yazı atölyelerime katıldı. Bu kitapta karşınıza çıkacak öyküleri paylaşırken herkesi nasıl etkilediğinin tanığıyım. Son yıllarda okuduğum en çarpıcı öyküler arasında bunlar. Güldürdükleri kadar acıtıyorlar da. Sahici mizah da bu olsa gerek.”
Mario Levi
Bu kitaptaki 40 öykünün ortak noktası, her türlü (erkek, kadın, ağaç, otomobil, vb) şizofren kahramanlar aracılığıyla şizofreniyi anlatmaları.
Kendisi de şizofreni hastası olan bir öykücü olarak Okay Uludok’un temel araçları, (gerçekten de aklın sınırlarını zorlayan) müthiş hayal gücü ve “komik”ten “satirik”e uzanan sivri dili. Sadece komiğin sınırlarındayken bile yazınsallığını hiç kaybetmeyen, satiriğe vardığında ise türünün en parlak örneklerine yaklaşan bir dil bu. Dolayısıyla, (uçları henüz yeterince sivriltilip cilalanmış olmasa da) eleştiri oklarını toplumun sadece deliliğe bakışına değil (sağlık ve eğitim gibi) büyük aksaklıklarına da yöneltmekten çekinmeyen öyküler okuyoruz.
”Okay Uludok’u şizofreni
hastaları için açılmış bir öykü yarışmasında Seçici Kurul Başkanlığı’nı yaptığım günlerde keşfettim. Sonra yazı atölyelerime katıldı. Bu kitapta karşınıza çıkacak öyküleri paylaşırken herkesi nasıl etkilediğinin tanığıyım. Son yıllarda okuduğum en çarpıcı öyküler arasında bunlar. Güldürdükleri kadar acıtıyorlar da. Sahici mizah da bu olsa gerek.”
Mario Levi
Bu kitaptaki 40 öykünün ortak noktası, her türlü (erkek, kadın, ağaç, otomobil, vb) şizofren kahramanlar aracılığıyla şizofreniyi anlatmaları.
Kendisi de şizofreni hastası olan bir öykücü olarak Okay Uludok’un temel araçları, (gerçekten de aklın sınırlarını zorlayan) müthiş hayal gücü ve “komik”ten “satirik”e uzanan sivri dili. Sadece komiğin sınırlarındayken bile yazınsallığını hiç kaybetmeyen, satiriğe vardığında ise türünün en parlak örneklerine yaklaşan bir dil bu. Dolayısıyla, (uçları henüz yeterince sivriltilip cilalanmış olmasa da) eleştiri oklarını toplumun sadece deliliğe bakışına değil (sağlık ve eğitim gibi) büyük aksaklıklarına da yöneltmekten çekinmeyen öyküler okuyoruz.
Küçük Prens'in yazarından iki kitap.
Küçük Prens paylaşımıma buradan ulaşabilirsiniz.
Kafka paylaşımlarıma şuradan ulaşabilirsiniz.
Kitabın kapak tasarımına ve ismine bayıldım:)
Deftersiz olmaz:)
Yaaa şu anda çok mutlu oldum. Kedilerin dünyası boyama kitabını aylar önce amazon.com'da görmüştüm ama daha o zamanlar sanırım Türkiye'de yoktu. Keşke bize de çevirseler diye çok istemiştim. Şimdi sizin sayenizde görüyorum ki bize de gelmiş. Kesinlikle ben de bir tane edinmeliyim. Siz de güle güle boyayın. :)
YanıtlaSil