11 Eylül 2016 Pazar

Nereye Gidiyoruz Baba? / Jean-Louis Fournier

Sevgili Leylak Dalı 'Temmuz Okumaları' paylaşımında bu kitabı özellikle tavsiye edince ben de hemen sipariş ettim:) Leylak Dalı'nın okuma zevkine güveniyorum ve tavsiyelerine önem veriyorum. Yine yanıltmadı beni. 


Kitap gerçekten çok çok etkileyici... Bence de okumadıysanız bir yere not etmelisiniz. 
Fournier iki engelli erkek evlada sahip. Hislerini, umutlarını, umutsuzluklarını, beklentilerini, hayal kırıklıklarını tüm samimiyetiyle kaleme almış. Derinden sarsıyor kitap okurken...
İki engelli erkek çocuktan sonra üçüncü kez çocuk sahibi oluyorlar. O ise bir kız ve engelli değil.


Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:

Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Nereye Gidiyoruz Baba / Jean-Louis Fournier




NEREYE GİDİYORUZ BABA?
Yazarı: Jean-Louis FOURNIER
Özgün Adı: Ou on va, papa?
Türü: Anlatı
Yayın Hakları: Yapı Kredi Yayınları
-   1. baskı: İstanbul, Nisan 2009
Kapak Tasarımı: Nahide Dikel
Çeviri: Aslı Genç
-   102 sayfa


 Kitaptan Alıntılar;

        * Engelli iki çocuk babası olarak, yaşadıklarımı anlatmam için bir televizyon programına davet edildim.
         Çocuklarımdan bahsettim, yaptıkları saçma sapan şeylerle beni sık sık güldürdüklerini söyledim ve engelli çocukların bizleri güldürme imkanından yoksun bırakılmamaları gerektiğinin üzerinde durdum.
                   Bir çocuk çikolatalı krema yerken üzerini batırdığında herkes güler; ama bu engelli bir çocuksa gülünmez. Engelli bir çocuk kimseyi güldürmeyecek, asla ona gülerek bakan yüzler göremeyecek ya da birkaç aptalın alaylı gülüşlerine muhatap kalacak.
         .. programı izledim.
         Gülmeyle ilgili olan her şeyi kesmişlerdi.

        * Kendilerini Fransızca ifade edemiyorlar, cince konuşuyorlar ya da miyavlıyorlar, kükrüyorlar, havlıyorlar, cıvıldıyorlar, gıdaklıyorlar, gevezelik ediyorlar, zırlıyorlar, gıcırdıyorlar. Onları her zaman anlamıyorum.

        * Mathieu iyice kamburlaştı.
         Omurgasındaki eğrilik arttı, yakında nefes alma sıkıntılarına yol açacak. Omurgasını düzeltmek için riskli bir ameliyat geçirmesi gerekiyor.
         Risk aldık, tamamen doğruldu.
         Üç gün sonra, ölüverdi.
         Sonuç olarak, gökyüzünü görmesini sağlayacak olan ameliyat, başarılı oldu.

        * Aileler ya da arkadaşlar onu her gördüklerinde şöyle diyorlar: 'Ne kadar da büyüdü.' Onlara inanmıyorum, bunu bizi memnun etmek için söylediklerini biliyorum.
         Bir gün, diğerlerinden daha cesur bir doktor, onun asla büyümeyeceğini söyledi bize. Bu, ağır bir darbeydi.

        * Hayır, büyümedi; yaşı ilerledi belki ama büyümedi. Asla büyümeyecek. Kafan saman dolu olunca asla büyümezsin.

        * Bir gülümseyişinin anısını saklamak bile çok zor.

        * Televizyon için hakkında bir belgesel hazırladığım ressam Edouard Pignon'un bir anektodunu hatırlıyorum. Zeytin ağaçlarının gövdelerini resmederken bir çocuk geçiyormuş; tablosuna baktıktan sonra, ona: 'Bu yaptığın hiçbir şeye benzemiyor' demiş. Pohpohlanan Pignon: 'Bana en güzel iltifatı yaptım, başka hiçbir şeye benzemeyen bir şey yapmakta daha zor bir şey yoktur.'
         Çocuklarım kimseye benzemiyorlar.

        * Variations Goldberg'i düşündüm, J.S. Bach'ın, çok sinirli bir bey olan Keyserling Kontu'nu sakinleştirmek için bestelediği bir partisyon.
https://www.youtube.com/watch?v=15ezpwCHtJs

        * 'Çocuklarınız şimdi kaç yaşındalar?'
         Sanki umurunuzda.
         Benim çocuklarımın yaşı yok.

        
 ^-^ KEDİLER ^-^

        * Şöyle söyleyenler var: 'Doğduğunda onu bir kedi gibi boğardım.' Hayal güçleri hiç çalışmıyor. Hayatlarında hiç kedi boğmadıkları belli.

        * Dilenciler, önlerinden geçenlerin yüreklerini sızlatmak için sefilliklerini; ... yaşlı köpeklerini, zavallı kedilerini, çocuklarını sergilerler.

        * Kedinin kuyruğunu çektiklerinde, garip bir şekilde, kedi tırmalamıyor, kendine şöyle diyor olmalı: 'Bunlar engelli, hoşgörülü olmak lazım, kafaları tam çalışmıyor.'

        * Kedimi kısırlaştırdım, ona haber vermeden, bunun için ondan izin istemeden. Avantajlarını ve sakıncalarını açıklamadan. O zamandan beri sanki bana surat asıyor. Gözlerinin içine bakmaya cesaret edemiyorum. Vicdan azabı duyuyorum.
         Engelli çocukların kısırlaştırılmak istenildikleri bir dönemi düşünüyorum. Aman iyi toplumun içi rahat olsun, çocuklarım üremeyecekler.

        * ... bir kediyi okşama...

        * Kediyi doğru düzgün okşamayı bile bilmiyor, okşamak yerine vuruyor ve korkan kedi kaçıyor.


 - Yazım-Basım Hatası -

        * Sf/ 59
         ... nefes alma sıkıntılarına yok açacak.

                                                                       Ağustos 2016


Yazar Hakkında Bilgi=  Jean-Louis Fournier 1938 yılında Arras'ta doğdu. Yazarlığının yanı sıra televizyon programları da hazırladı. Nereye Gidiyoruz Baba? adlı kitabıyla 2008 Prix Femina ödülünü aldı. Yapıtlarından bazıları şunlardır: Le curriculum vitae de Dieu (1995), J'irai pas en enfer (2001), Mouchons nos morveux (2002), Mon dernier cheveu noir (2006), A ma derniere cigarette (2007).
Yapıtları:
Anlatı: Asla Kimseyi Öldürmedi Babam, Çev: Zafer Değmez; (YKY, 2009), Nereye Gidiyoruz Baba?, Çev: Aslı Genç (YKY, 2009).



Çeviren Hakkında Bilgi=  Aslı Genç 1982 yılında Viyana'da doğdu. 2001'de İstanbul Saint-Joseph Fransız Lisesi'ni bitirdi. 2001-2004 yıllarında Viyana Ünviersitesi'nde İletişim Bilimi ve Eski Mısırbilimi bölümlerinde öğrenim gördü. 2009'da YTÜ Fransızca Mütercim Tercümanlık Anabilim Dalı'ndan mezun oldu.


ARKA KAPAK –


"Anormal bir çocuğun pek de eğlenceli bir hayatı yoktur.
Her şey en başından kötü başlar.
Gözlerini ilk açtığında, beşiğinin üzerine eğilmiş, ona
bakan iki mahvolmuş yüz görür. Baba ve Anne. Şunu
düşünmektedirler: 'Bunu biz mi yaptık?'
Pek de gururlu değildirler.
Bazen sorumluluğu birbirlerine atarak ağız dalaşına
girerler. Soyağaçlarında bir yerlerde saklanmış alkolik bir
büyük büyükbaba ya da yaşlı bir amca arar bulurlar.
Bazen de ayrılırlar."
Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babamla (YKY,
2009) sıra dışı bir baba figürünün gölgesinde geçen
çocukluğunu anlatan Jean-Louis Fournier, bu kez "sıra
dışı çocuklar"a sahip bir baba olmanın deneyimini
paylaşıyor.
Fournier'ye 2008 Prix Femina ödülünü kazandıran
Nereye Gidiyoruz Baba? hayatı olduğu gibi kabul
etmenin bunaltıcı sınırlarında gezinen
ironik bir anlatı.


1 yorum:

  1. Acaip merak ettim. Hemen listeme ekliyorum. ^^ Hayırlı bayramlar, sevgiyle kalın... ^^

    YanıtlaSil