Bu kitap da o yıllardan listeme eklenmiş bir kitap.
Bir kitabın isminde 'kitap' kelimesinin geçmesinin çekiciliği tartışılmaz:) Hele bir de böyle güzel bir kapak tasarımı olursa, görsel olarak da mutluluk veriyor insana...
Ancak şu eleştiride bulunabilirim, kitabın ismiyle içeriği pek tutmuyor. Şayet yazarların -artık meşhurdan ne anlıyorsanız:), ben yazar olarak düşünmüştüm- kitap okuma alışkanlıklarını okuyacağınızı düşünüyorsanız pek öyle değil.
Ama kitap içerik olarak dolu dolu... Sadece ismiyle içeriği pek uyuşmuyor. Onun dışında ele aldığı konular, alıntılar, araştırma sonuçları, teknikler gayet bilgilendirici ve okunası.
Ben çokça not alarak, merakla ve keyif içinde okudum.
Okuma halleri fotoğraflarıma bakmak isterseniz:
Okuma Halleri, Fotoğraflarla - Meşhurların Kitap Okuma Alışkanlıkları / Mehmet İmrak
MEŞHURLARIN KİTAP OKUMA ALIŞKANLIKLARI
'Etkili Okuma Teknikleri'
Yazarı: Mehmet
İMRAK
Yayın
Hakları: Çıra Yayınları
- 3.
Baskı: Aralık 2015
Kapak
Tasarımı: Yunus Karaaslan
- 318 sayfa
Kitaptan
Alıntılar;
* Kimse, daha çok
şey öğrenemeyecek kadar yaşlı değildir. / H. Jackson
* Aynı cümlelerin tekrarlanması...
Sf/ 15-82
Dünyayı istiyorsanız kitap okumalısınız. Ahireti
istiyorsanız kitap okumalısınız. Hem dünyayı hem de ahireti kazanmak
istiyorsanız kitap okumalısınız.
Sf/ 28-267
Mümkün olsaydı, her karış toprağa buğday eker gibi kitap
ekerdim. / Horaca Mann
Sf/ 67-75
Kitaplar, hem gençlik, hem yaşlılık, hem hastalık, hem
açlık, hem yol, hem yağmur, hem de soğuk içindir.
Sf/ 168-173
Ülkemizde 95 kişiye bir kahvehane, 65 bin kişiye bir
kütüphane düşüyor. Halbuki İngiltere'de 3508 kişiye, Belçika'da 4253 kişiye bir
kütüphane düşmektedir.
Sf/ 234-253
Meşhur hadis bilgini ve Hanbeli mezhebinin imamı Ahmed
bin Hanbel, Abdurrezzak bin Hemmam'dan hadis öğrenmek için, parası olmadığından
kervancıların yanında deve bakıcılığı yapmak suretiyle Bağdat'tan ta Yemen'e
gitmiştir. Elli dirhemi bulamadığı için Cerir bin Abdülhamit'ten hadis öğrenmek
için diğer talebe arkadaşlarıyla beraber Rey'e gidememiştir.
Sf/ 75-263
Beş şeyden önce beş şeyi ganimet bil: Ölmeden önce
hayatının, hastal olmadan önce sağlığın, meşguliyetten önce boş zamanın,
ihtiyarlıktan önce gençliğim, yoksulluktan önce zenginliğin.
* Yeter derecede
eğitime sahip olmalısın ki, çevrendeki insanları gereğinden büyük görmeyesin;
fakat bilgeliği sağlayacak kadar da eğitim olmalı ki, onları küçük görmeyesin.
/ M. L. Boren
* Sadece dinlemek
suretiyle alınan bilgi yetersiz olur. Okumak insan doğasına daha uygundur.
Çünkü bir konuşmacının saatte ancak 9000 sözcüklük ritimle verebileceği bilgiyi
işitme organı ile alırken, bir okuyucu görme duyusu ile saatte ortalama 27000
sözcük okur.
* Kıyamete kadar
yürürlükte kalacak olan Kur'an'ın 'ikra: oku' kelimesiyle başlaması çok
manidardır. 'Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir kan pıhtısından
yarattı. Oku, rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. Ki O, kalemle yazmayı
öğretendir. İnsana bilmediğini O öğretti.' (Alak, 1-5)
* Kur'an'ı
Kerim'de 'oku' kökünden türemiş 87 kelime mevcuttur. Üç ayrı ayette 'Oku!' diye
emredilirken, üç ayrı ayette de 'Okuyunuz.' diye çoğul şeklinde emir gelmiştir.
68 yerde de, 'okumak' manasını da telkin eden 'Kur'an' kelimesi geçiyor.
Kur'an'ı Kerim'de ilmin asıl vasıtası olan 'yazmaya' daha
çok yer verilir.
Kur'an'ı Kerim'de 'yazmak' manasına gelen 'kitap' kökünden
türemiş 320 kelime yer alır. Muhtelif şekillerde, yani tekil, çoğul vs olarak
261 yerde 'kitap' kelimesine rastlarız. Yine 'yazmak' manasında olan 'satr'
kökünden türemiş 5 ayrı kelim geçer. Keza yine yazmak manasına gelen 'ze-be-re'
kökünden 11 kelime geçer. Şu halde, Kur'an'da yazmak manasını ifade eden toplam
336 kelime ter almaktadır. Ayrıca, 68. surenin adı, 'Kalem'dir.
* Bir
kitapsevere, kitaplığının önünde durarak: 'Bunların hepsini okudunuz mu?' demek
ham ruhluluktur. Her kaynak kitap okunmaz. Yeri ve zamanı geldikçe onlara
bakılır, onlardan istifade edilir.
* Kitap karanlığı
boğan bir ışıktır!
* Bir kitabı
okurken 'Ne güzel kitap!' deriz. 'Yazar da tıpkı benim gibi düşünmüş!' Yalnız
şöyle dememiz gerekirdi: 'Bunu daha önce hiç düşünmemiştim ama galiba doğru.
* Kelime
ezberlemenin en kolay yolu; çok kitap okumadır. Shakespeare yazdığı
eserlerinde; 80.000, Goethe 50.000 kelime kullanmıştır. ...Batılı talebelerin
50.000 ile 80.000 kadar kelimeyi bilmesi manasına gelir. Ama bizim
memleketimizde bir üniversite mezunu; 3.000-4.000 kelime bilmektedir. Bu kadar
az bilinmesinin sebebi de kitap okuma alışkanlığı kazanmaması, kitap okumamasıdır.
* Bilginini
efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmalısınız.
* Schopenhauer,
mutluluk ve huzura, insanlar arasında değil kitaplar arasında vardığına
inanırdı.
* Huzuru, her
yerde aradım; ancak tenha bir yerde, bir kitapçıda buldum. / François
* Hür insan,
okuyan insandır. / Jefferson
* ... bilgi
ihtiva eden kitapları mı okuyorsunuz, yoksa lüzumsuz ve hatta zararlı
malumatlarla aklınızı geveze mi ediyorsunuz?
* Okurken dinamik bir oturuşa sahip olmalısınız.
Sırtüstü yatarak veya yüzüstü uzanarak okumayınız. (yatarak okumaya
bayılırım:))
* Okuduğunuz metin sizin fikirlerinizle benzerlik arz
eden veya çelişen tarafları üzerinde kafa yormayınız. (neden?)
* İnsanın kabası ısırgan köpek gibidir, herkes
tarafından taşlanır!
Köpeklerin böyle bir benzetmeyle kullanılması hiç hoşuma
gitmedi!
* Bir sürü yazar ve her neviden eser okumak kararsızlığa
ve maymun iştahlılığa alametir.
(Katılmıyorum...)
* Akan kan ve gözyaşlarını durduracak, mazlumların çığlıklarını dindirecek, taşların bağlanıp köpeklerin salıverildiği bu dünyada köpekleri zincirleyecek, zulme son verip adaleti getireceksin. !!!???
Köpeklerin bu şekilde kullanılması hiç hoşuma gitmedi!
* ABD başkanı
Kennedy dakikada 2500 kelime okuyabiliyordu. Ülkemizden ise Demirel hızlı
okuyanlardan. Yine Adnan Kahveci 200 sayfalık bir kitabı yarım saatte
okuyabiliyordu. Bu da dakikada 2000 kelimeye tekabül etmektedir.
* Dakikada 150
Kelime Çok ağır
Dakikada 150-200 Ağır
Dakikada 200-230 Orta
Dakikada 230-250 Orta üzeri
Dakikada 250-300 Hızlıca
Dakikada 300-350 Hızlı
Dakikada 350-450 Çok hızlı
Dakikada 450- Müstesna derecede hızlı.
* Kitaplar çok
iyi dostlardır. Ama ödünç verildiklerinde çok acı çekerler. Öylesine kırılırlar
ki, bir daha asla geri dönmezler. / Robert de Flers
* Okuma
alışkanlığının değerlendirilmesi konusunda dünyada yaygın kabul gören ölçüler
şunlardır:
Çok okuyan okuyucu: Bir yılda 21 kitap ve daha fazla kitap
okuyan kişi..
Orta düzeyde okuyan bir okuyucu: Bir yılda 6 ile 20 arası
kitap okuyan kişi.
Az okuyan okuyucu: Bir yılda 1 ile 5 arası kitap okuyan kişi
Okuyucu olmayan: Hiç kitap okumayan kişi.
* Kitaplar, tıpkı
insanlar gibidir. Nasıl ki herkesle arkadaşlık yapılmaz dostluk kurulmazsa
aynen bunun gibi her kitap da okunmaz.
* Beni rahat
bırakın, kütüphanemde istediğim zaman, istediğim bilginle sohbet edeyim. / Karl
Ludwig Michelet
* Eski İran
hükümdarları, alim bir kişiyi cezalandırmak istediklerinde, cahillerle aynı
odaya hapsederlermiş. Samanoğulları devletinde de, suçlu bir kişi kütüphaneye
hapsedilir, belirli kitapları okuması karşılığında cezası kaldırılırdı.
* 1933 yılında,
Nazi Almanya'sında, muhteşem kitap yakma törenleri yapıldı. Ancak anlaşıldı ki:
'Kitapların yakıldığı yerde, bir müddet sonra insanlar da yakılır.' John
Milton; 'İyi bir kitabı yakmak, iyi bir vatandaşı öldürmekten farksızdır.' der.
* En büyük kitap
yakma hareketi 15. asırda İspanyolların imzasını taşır. Müslümanlar Endülüs'ten
çıkarıldıktan sonra kardinalin emriyle yüz binlerce nadide kitap, Gırnata'nın
Babürremle meydanına yığılarak tören havası içinde yakılmış, bir daha elde
edilmesi mümkün olmayan son derece zengin bir birikim yok edilmiştir.
* Bir ömür boyu
kitaplarla mutlu oldum. Mutluluk nedir? diye sorulsa kitaplar okumak, kitaplar
edinmek, kitaplar arasında yaşamaktır derim. / Selim İleri
* Kalem, kafanın
dilidir. / Japon Atasözü
* Hiçbir gemi,
bizi bir kitap kadar uzaklara götüremez. / Emily Dickinson
* Televizyonu çok
eğitici buluyorum, ne zaman birisi televizyonu açsa yandaki odaya gider ve
kitap okurum. / Groucho Marks
* Bir tek kitap
yazmak için yarım kitaplık okuyunuz. / S. Johnson
* Dünyada, en
yakın dostlarımdan bile ihanet, hiç değilse vefasızlık gördüm. Beni üzmeyen,
üstelik daima avutan tek dostum, kitap olmuştur.
- Yazım-Basım Hataları -
* Arka kapak...
J. Paul Sartre
Okumadan geçen bir gün, yitirilmiş bir gündür der.
Zararın neresinden
dönülse kardır. Düşüncesiyle hemen harekete geçelim...
* Sf/ 107
İlkokuldayken öğretmenlerimiz kelimeleri parmakla veya
kalemle takip ettiğimiz zaman kazarlardı.
* Sf/ 126
Buna göre bert
nasıl bir okuyucuyum?
* Sf/ 172
Kari Ludwid
Michelet
* Kötü basım -
arka sayfadaki yazılarla sayfa yazıları karışmış...
Sf/ 193, 196, 197, 200, 201, 204, 205, 208
* Sf/ 233
... geçerli dir.
* Sf/ 239
... mükemmel olduğunu
inanmıştır.
* Sf/ 287
.. daima okumaktan
hiçbir şey zaman en ufak bir sıkıntı duymadım.
Kasım 2016
Yazar Hakkında Bilgi= Mehmet İmrak, 1976 yılında
Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde doğdu, ilk ve ortaöğrenimini memleketinde
tamamladı. Atatürk Üniversitesi, Erzincan Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği
bölümünü bitirdi. 2003 yılında İstanbul Küçükçekmece, Taştepe İlköğretim
Okulu'nda sınıf öğretmeni olarak göreve başladı. Halen Fatih Kırımlı Aslanbey
İlköğretim Okulu'nda görevine devam ediyor.
Yazarın güzel söz, hikaye ve
şiirlerden derleyerek oluşturduğu ve yediden yetmişe herkes için kaynak
niteliğinde olan 'Petekten Süzülen Damlala' (2002); yaşanmış öykülerden oluşan,
okuyanları gözyaşlarına garkedip derin derin tefekkür ettiren 'Garip Hayatlar'
(2003), bir sokak çocuğunun öyküsünü lirik bir dille anlattığı ve çaresizlik
girdabına takılmış olan gençlere umut aşılayan bir hikayenin anlatıldığı 'Sokak
Çocuğunun Günlüğü' (2005) isimli üç kitabı daha vardır. Yazar kitap
çalışmalarına devam etmektedir.
ARKA KAPAK –
Neden okumuyorsun?
J. Paul Sartre "Okumadan
geçen bir gün, yitirilmiş bir gündür" der. Yitirilmiş ne kadar fazla
günümüz var. Öyle değil mi? Ama geçmişe yanmak, ağıtlar yakmak çözüm değildir.
Geçmişin hasretiyle vakit geçirmek, peşinden yine hasret getirir. 'Zararın
neresinden dönülse kardır' düşüncesiyle hemen harekete geçelim, küstürdüğümüz
kitaplarla barışalım.
Kitapla geçen ömür bereketlidir. Hem çok güzel hem de çok renklidir. Milletlere tek bir kişinin yön verdiği, tarihte çok görülmüştür. Belki siz, evet siz ey bu satırları okuyan! Belki de sen okuduğun bir kitapla, belki de bu kitapla değişecek ve dünyayı değiştireceksin.
Kitapla geçen ömür bereketlidir. Hem çok güzel hem de çok renklidir. Milletlere tek bir kişinin yön verdiği, tarihte çok görülmüştür. Belki siz, evet siz ey bu satırları okuyan! Belki de sen okuduğun bir kitapla, belki de bu kitapla değişecek ve dünyayı değiştireceksin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder